9 Mayıs 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 20

9 Mayıs 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 1708—23 İN KÜÇüK HIKÂYE ——— UYANIŞ EN 359 Hanım uykuda, kocası telasta! Koşun!... Koşun.. Bu nakledeceğim macara, hiç te eğlenceli | Hayatımın en üzüntülü saatlarına ait. bir şey değil. Son zamanlarda, sevgili karımın sıhhatinden endişe ediyo- rum, İştihası pek az. İtalyanın ılık havası da onun yürek çar- pmtısını geçirmedi.$ Narin simasında güzel gözleri bana daha ziyade büyümüş gibi görünüyor. Benim kuvvetim ve sıhhatim yerinde; O benimi gibi değil "zayıflıyor, bu da bana merak veri- yor. : Bir akşam yemekten sonra sevgilime: — Haydi yavrucuğum sen git, yat, rahat et. Benim uykum yok, biraz daha oturacağım, kitap okuyacağım, dedim. Mevsim bahar. İtalyada Floransa şehrinin Patriya otelindeyiz. Genç ve şirin kadınımla öpüştük. Yatmak için odasına çekildi. Odalarımız yan yana amma ortada odamdan odaya fgeçilir kapı yok. Duvara vurarak haberleşiyoruz. Aramızda sankijtak tak bir duvara vurma sistemi icat etmiştik. Otel hizmetçileri bizi casus, yahut gizli Bolşevik memurları zannedebilirlerdi. Canım kadınım yatağa giderken meleğim, yarın sabah her vakitki gibi saat sekizde. duvara vurur, beni kaldırırsın, hayırlı gece!.. demeği de unutmamıştım" Ertesi sabah çirkin bir rüyadan uyandım, bu uyanış bana hoş gelmedi. Karım duvara vurdu. sandım. Saata baktım, saat i. Daha bir saat uyuyabilirim. Tam uyanmışım. Tekrar Zuyumak kabil olmadı. Düşündüm: acaba duvara vurdu da ben duymadım mı?... Biraz sabrettim, kahvaltı zamanı geliyor, ben duvara vura- yım, dedim. Yavaşça tak, tak, tak vurdum. Cevap yok. Biraz daha hızlı vurdum, yine cevap yok. Daha sert vurdum, yine ses seda yok. İşte bu garip. Bukadar derin uykuya dalmış olsun! Ah, zavallıcık, belki gece uykusu kaçtı, uyuyamadı, sabaha karşı daldı. Yataktan kalktım. Yazı masasının üzerinden kâğıt kesen bıçağı aldım, duvara | bununla şiddetli şddetli vurdum, <es yok! A! bu nekadar ağır uyku!.. Giyindim; kravatımı, da bağladım, potinlerimi de giydim. Kâğıt kesecekle tekrar vurdum. Hayret! yine süküt!.. Beni fena bir endişedir aldı. Koridora Hanım hasta!.. çıktım. Karımın! yattığı odanın kapısına) dı- şardan yumruğumu vurarak yüksek sesle ismile de birkaç kerre çağırdım. Cevap” yok. Kapı”da kilitli. Eyvah! Karıcığım, benim dünyada bir taneciğim, yer yüzünde, hayatımda biricik çiçeğim, hayatım, bütün varlığım yatağında öldü, öldü.. Onu kaybettim, mahvoldum.. Odama girdim, zili çaldım. Hizmetçi kız geldi... —Hasta, hasta, zevcem ağır hasta.. vermedi. . Nekadar vurdumsa ses Çabuk, odanın kapısını kapıyı kırınız. açtırınız, çilingir getiriniz, Aman yarabbi! dedi, hizmetçi koştu, gitti. Ben dayanamıyorum. Odadaki eşyayı alt üst ettim. Tekrar koridora çıktım. Haykirıyorum, çirpiniyorum. Gözlerimin evle- rinden fırladığını hissediyorum. Aklımı kaypetmiş gibiyim. Zorla kapıyı kırmağa uğraşıyorum. Diğer odalarda yatanların hepsi kalktilar, kapılarını açtılar. Dışarıya bakıyorlardı. Ben ne yaptığımı Kapalı kapının anahart deliğine dudaklarını uydurmuş haykırıyordum; ruhum, canım, kalk, uyan, beni de al! Ben de seninle öleyim!.. bilmiyordum. Koridorda pek tatlı bir ses arkamdan bana hitap ediyordu: — Vay, elmasım, kalktın mı?! Sevgili karıcığımla karşı karşıya geldim.. Sabahleyin pek erken kalkmış. Beni rahatsiz etmek istememiş, ben kalkıncaya kadar temiz balıar havası almak için bir sabah gezintisi yapmış. Cebinden odasinın anah- tarını çıkardı kapıyı açtı. Birlikte odaya girdik. He- nüz saat sekize gelmemişti. Benim teessürlerimi an- ladı. İtalyanın bahar günlerin- de semadan kâh kâh dökü- len katralar gibi gözyaşla- rını akıttı. O günü mes'udane Flo- ransanın gül bahçelerinde geçirdik. ne Arkamdan zevcemin tatlı sesini işitince...

Bu sayıdan diğer sayfalar: