9 Mayıs 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

9 Mayıs 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a i No. 1707 - 22 (Galile)nin «dünya dönüyor» iddiası üzerine katil insanlar tarafından hapsa atılması, orada hayatının feci ıztıraplarla nihayet bulması ve mezarı gözümün önüne geliyor. Öğleden sonraki puroğramım böylelikle tanzim olmuş oluyor. «Santakıroçe» ye gidup (Galile)nin yattığı yeri bir daha göreceğim. Kiliseye girdiğin zaman iki rehperin büyük bir Amerikalı kafilesine konirans verir tarzda bağırmakta birbirlerile müsabakaya çıkımış gibi izahat verdiklerini gördüm. Amerikalılar, bir müddet bakdiktan sonra iki üç saatın içinde belki en aşağı ogezecekleri on abideyi nazarı itibara alarak çıkıp gittiler. Şaşkınlıkla kalaba- liğin arkasından bakarken beni bütün bir alemi ebediye vardıran » Mikel Anj»ın mezarı önüne gelmişim. «Vasari»nin on altıncı asırda vücude gelirdiği itinalı abidenin önünde dakikalarça mebhut kaldım. Zavallı büyük dâhi.. Hayatta iken nekadar bedbaht olmuşdu. Volkan gibi fışkırmak isteyen namütenahiyete aşık ruhu ne dar bir muhitte, inlemiş müstarip olmuştu. Şimdi ölümile teselli bulmayan sanat alemi heykeltiraşlığı, resmi, mimariyi temsil eden heykellerie lâyemut san'- atkârın gaybubiyeti ebediyesine ağladıklarını söyliyorlar.. Biraz uzakta (Dante) nin hatırasını tebcil içün (Riçi) nin on dokuzuncu asırda yap- dığı büyük abideyle karşılaşıyorum. Sevdiği vatanından cesedi bile uzakta kalan Dante, mah- zun önüne bakıyor. Bir tarafta İtalya onun hüz- diğer tarafta şiir ilâhesi, büyük şairi gösteriyor ve: — onu teb- Ortada, « Sadvanorol » un nüne istirâk etmiş ağlıyor, cil ediniz — diyor. Fakat ne yalan söyleyim, o şeyi odamın içinde unuttuğnuz için size çok, ama tasavvur ettiği- nizden daha çok acıyorum... Her halde, başka bir defa, böyle çocukluk yapmayacağnızı kuv- vetle ümit ederim. Bununla beraber —düşürdüğü- nüz ve kaybettiğniz şeyi muhakkak istiyorsanız ki ben onu bulamadım — size, benimkini gön- deriyorunı... Onu muhafaza ediniz. 'Ta, odamda kaybettiğiniz şey, bir gün Sizi buluncaya kadar ve bende olan o şey, gene bir gün size gelin- ceye kadar... Evet o bir gün mutlâka size Ö zaman benimkini iade etmeği elbette unutmazsınız değil mi çocuğum ?.. gelecek... Sizi hakikaten seven Lakin bu satırları okuduktan sonra, unuttuğu şeyin bulunmasını katiyyen istemedi; ve düşün- UYANIŞ 351 ateşin ve veciz nutuklarını dinlendirdiği kürsi üstünden nice asırlar geçmiş fakat kulağımda halâ sesini duyuyor gibi oluyorum. Daha ötede ince (Canova) gendi gibi ince ve vatanperver şair (Alfidri) için vücude getirdiği eseri görü- yorum oraya doğru yürürken gözüme «Makya- velli»lahadi ilişiyor. önüne gidiyorum. Bütün dünyaya şaytani zekâsile şöhret salan bu ada- mın Ortaya attığı fikirlerin yaptığı tesirleri düşünüyorum... Oda kanunu tabiata boyun eğ- miş.. Bu «santa kroçe» ne büyükleri bir ara- ya toplamış!. nereye baksam asırların silmekte âciz karşılaştım. Düşüncelerimin tam tatlı yerinde «kapaniyor» diye bir ses duydum. ne çabuk akşam olmuş; dişarı çıkıyorum güzel bir hava esiyor. Yavaş yavaş şanlı isimler taşıyan sokaklardan dolaşan İnsanların üstünde sanki eskileri düşünerek hürmetle harekettar oloyorlarmış gibi bir hal var. Her adımda bir heykele rast geliyorum her sokak köşesinde bir hatıram canlaniyor.. Oturduğum otele gelmişim. İçerisi hep ameri- kalilarla dolu... dört bir taraftan İngilizce du- yuyarım. hepsi birbirlerine gündüz ki gör- düklerinden bahsediyorlar.. Üstünden yüzlerce sene bile geçmiş olsa büyük bir adamın vatanı için ne kadar faidali olduğunu düşünüyorum. Bu gün İtalya, hususile Floransa şöhretini hep bu saydığım büyük dahilere medyun. Manen ve maddeten en çok ziyaret edilen yerler, ruh- larındaki büyük tecellileri san'atlarila taş, de- mir ve yaziya zirayet ettiren en çok san'atkâr- lara malik olan yerlerdir. Floransa 1929 Münhibe Suat dü ki, kendisine gelen şey de katiyyen .geri gitmeyecektir. O vakıt, kapısı ardına kadar açık duran balkona çıktı. Akşamın hafif ruzgâ- rı, küçük evinin beyaz cephesindeki silkim çiçeklerini sallıyordu.. Ve sonra, ruzgâr daha hızlandığı zaman, beyaz çiçekler omuzlarına yaprak yaprak döküldüler Halit Fahri beyin ŞİİR MECMUASI Satıldığı yer: İstanbul Ankara caddesi kâğıt ve kitap pazarı

Bu sayıdan diğer sayfalar: