22 Ağustos 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

22 Ağustos 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

614 UYANIŞ Geceyarısı güneşi | Gündüzün güneşi gibi küstah bir renk ve zafer nümayişi içinde değil; kalbin derinliklerine gülümsi- yen en munis bir sanem gibi doğuyorsun ve ben seni yalniz gecelerin pamütenahi derinliğine bakan, yalnız gecelerden mechul bir âlemin seslerini dinli- yen bir odada karşılıyorum. 8 Güzelliği çizilemiyecek bir başın, lezzeti anlatıla- mıyacak bir tatlılığın var. © O kadar harikulâde bir istisnasın ki seni ancak sana teşbih edebiliyorum. Allahın yarattığı gibisin;güzelliğinde ne bir gülü- şün sırrı, ne bir tavrun rolü var. Gülmüyorsun; fakat en müzaffer gülüş senin gözlerindeki tat ifadesinin zerresile ölçülemez. Dünyanın en muhteşem başı, senin sade ve sami- mi başının gölgesile bile ölçülemiyeceği gibi... g Seneler varki akşamın ilk saatlerinde odama ge- liyorum. Uzakta öbek öbek ziya oyunları yapan şehre karşı tek mumumu yakıyorum. Kâh onun mütevazı alevine bakarak, kâh duvar- larda oynayan gölgelere bakarak seni bekliyorum. Bu bekleyiş dünyanın en harikulâde saadetine ermiş bir insanın bekleyişidir. Bu saatler ki şehirle zerre kadar alâkam kalma- mıştır. Bu saatler ki en gülünç bir mantıkla kalbi ve zevki kalıba sokmıya uğraşan yeni insanların bir tekini tanımıyorum. Birden seni görüyorum. Dünyanın en mütevazı samimiyeti ile doğuyorsun. Kâh iki elâ göz gibi ba- No. 1793 —38 şımın içinde parlıyorsun. Kâh bir tutam kumral saç gibi dizlerime yayılıyorsun. Kâh en güzel kokular taşıyan bir kır rüzgârı gibi saçlarımı okşuyorsun! o Seneler var ki...dünyanın. en mes'ut insanıyım. İn- sanları gülünç eden, bedbaht eden hiçbir ihtirasım yok. Kinim ve korkum olmadığı gibi. Sen benim ve yalnız bana ait olduktan sonra beni hangi ihtiras ruzgârı kımıldatabilir. İnsanlar iyiliğe, güzelliğe arkalarını döndüler di- ye niçin kin duyayım. Seni göremiyen ve en fecii bana: — Bu bombomboş odada yapayalnız. ne yapı yorsun...diye haykıran gafil insanların nesinden kor- kayım!... a Ey gece yarısı güneşi... ey insan elinin bir türlü giremediği kalplerin içinde parlayan güneş! Sen; küstah bir renk ve zafer mümayisi içinde değil, kalbin derinliklerine gülümsiyen en munis bir sanem gibi doğuyorsun.. ve seni, yalnız, gecelerin namütenahi derinliklerine bakan ve yalnız gecelerden meçhul bir âlemin seslerini dinliyen bomboş odalar karşılıyor !... A. Sirri ŞiiR: Dağlar Kuşların sesile dağlar doldu da Lâleler kızardı, ciğdemler açtı. Bizim de gönlümüz bir kuş oldu da Başları dumanlı dağlara kaçtı. Hepsinde başka renk, başka güzellik; Kuşları cıvıldar, selleri çağlar, Bir uçlan bir uca aşmağa geldik; «Yol verin, başları dumanlı dağlarl» Necmettin Halil e Gurbet Çıktım, kalbimde bir kin, Yollara dolu dizkin, Atlayınca atıma.... Bu sırtı oyuk yollar, Gurbeti bağlıyorlar Benim kara bahtıma..... Zıya Nuri

Bu sayıdan diğer sayfalar: