August 22, 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

August 22, 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gig (ii UYANIS No. 1723—38 at beklemek, ve yahut bugünkü neslin faikiye- tünden şüphe etmek ilmi bir yalmışa düşmekten başka bir şey olmaz. Bugün Garptan aldığımız ve tatbik etmeğe başladığımız maddi olsun fikri olsun her şey gibi resim ve heykeltaraşlık ta mülemadi bir inkişaf ve terakkiye mazhar olacak- lardır. Bu inkişafı yaratacak olanlar da bundan sonra gelecek olan gençlerdir. Vadi sö Koca san'at tarihinde, Ghirlandajo dan başlayarak, Raphael, Titien den geçerek Cezan- ne gibi en asri san'at şahsiyetlerinin kendilerine düstur ültihaz ettikleri iki şey vardır: say ve samimiyet. Bunları genç türk ressamlarında gö- rüyoruz, çünkü bunların eserlarinde sathi nü mayişlerden kurtularak san'atın hakiki mahyetine doğru bir yürümek arzusu numayadır. San atkârı karakterize eden ve yukarıda zikrettiğimiz investigation, arayış kudretidir ki istikbalin türk ressamlarına, şimdi henüz mevcul olmayan deha- kâr kudreti verecektir. Fakat beklediğimiz eser- lerin yaratılması için şimdi çalışan gençleri, için- de bulundukları karanlıkta bırakmayıp, onla- rın oynadıkları rolü, ve memleketin fikri hayatındaki mevkilerini izah ve ispat etmek lâzımdır. Resim ve heykeltiraşlığın bizde pek yeni ol- maları dolayisile, memlekette bu san'atların o inkişafları esnasında geçirecekleri safahat, daha birkaç sene (o anormallikten kurtulamaz. Fakat muhite hakiki saw'atı san'at taslağından tefri kedebilmek kabili- yelini vermek, çalışan genç san'at- kârların olduğu gibi, bu sam'atkâr- ları değerleri ve kusurlarile halka tamtacak olan münekkitlerin me- sailerine vabestedir. Ressam Nurullah Cemal .—..—. ve Uzakta bir gümüş tül gibi beliren sisler Ayın ışıkladığı ufku yaşmaklıyor u. ş Denizi yavaş yavaş sisler duvaklıyordu... Ortasından bir kızıl hendek açılan deniz Efsanevi bir şahın eşsiz zinetleriydi; Kamer, ufka asılan bir japon'feneriydi... Dalgaların sesleri coşgun ve muhterizdi Kendini aşka seren bir kız öpüşü gibi. Yeri bir sis kapladı göğün gümüşü gibi; Şimdi sanki her taraf sislerden bir denizdi.. Aşka düşen bir kalbi nasıl sararsa hisler Bir cibinlik içine almıştı bizi sisler... NATÜR MORT KENAN HÜSEYİN RESSAM ZEKİ BEY

Bu sayıdan diğer sayfalar: