7 Nisan 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19

No. 1860—175 SERVETİFÜNU N Bir kalbin Hikâyesi Yazan: Sehap Nafiz Bir pasaj: Ne bir bahardı,ne de bir kış, Tam bir yaz orta- .siydi. Ve zannedersem günlerden de cuma. Suya gelen arabalar sıra, sıra dizili, Su başında sıralanmış bir kaç fıçı var. Yukardaki setin bir kö- şesinde ( hasırlar üstüne serilniş kadınlı erkekli bir kaç ihtiyar. Beriki köşede ayaklarını cızırtılı bir gramofonun ahengine uydurmak isteyen kavalyesiz bir kaç genç kız.. Solda Mithat efendi çiftliğine gidecek yolda ceketleri kollarında bir iki genç.. Betin yukarsında büyük tahta parmaklıklı kapının önünde genç bir erkeğe resim çektirmek için poz alan bir kız. Bütün grupları gezerek küçük kâseler içinde halis Akbaba yoğurdu satan bir küçük... Vakit öğledir., Ve hava çok sıcaktır.. Ve bu yazı işte sıcak bu yaz günü bu yerde yazılmıştır. Ve... Ve hava çok sıcak.. Meydanda ne bir kuş var, ne de bir yaprak kı- mıldayor. Yalnız ağaçların gölgelediği yukarki su başından genç kız kahkahaları geliyor. Onu Sırmakeş bayıtının meyva ağaçları altında gördüm. Ve o tıpkı bir bahardı, Bir bahar kadar güzel, bir bahar kadar sevimli, bir bahar kadar lâtif. Ve o baharın göğsünde bir gül açmıştı. Baharda bir gül açmıştı.. Siz baharda gül gördünüz mü O bahar benim gönlümde açtı. Ve o baharda bir gül açtı. Gönlümde bahar oldu, baharımda güller açtı. Daha mektep sıralarından tanışırlardı, İki kardeş olsalar ancak o kadar birbirlerini anlayabilirlerdi. Mektepte iken tesadüfen bir gün Vedat gelmese Ferit im yapyalnız hissederdi. Ferit gelmediği gün de Her eke birleşen ruhları yalnız kadın ve sevgi husnsunda biraz ayrılırdı. Vedat, eski tabirile: — Bir gül ile bahar olmaz derdi. Biraz güzeldi. Erken dögülmeğe e saçlarile açılan alnı görenlere sükünet veri. Bir çek kalp maceraları vardı. Fakat tanıştığı kızlardan hiç birile belki iki aydan fazla konuşma- mışta. — Kadınlar gençleri severler.. gençlik ise insana bir kere gelir. Ondan en fazla istifadeyi etmeli.. Ve, mütemadiyen severdi. Ferit tamamile Vedadın aksine: — İnsanın bir kalbi olduğunu, binaenaleyh yaşa dığı müddetçe ancak bir kadını sevebileceğini 8öy- lerdi. Güzel değildi, fakat cok temiz bir”kalbi vardı. k temiz bir kalbi vardı. * Mektepten çıkacakları sene idi. sinemada tesadüf karşılarına Belkisi Zaten bütün hayatımız tesadütlerden ibaret değil- midir?, Belkis çok güzel bir kızdı. Bütün fazlalıkları atılmış ince, akan bir su gibi kıvmlan bir vücudu vardı. Göğsü açık bir deniz gibi dalgalıydı. Ve gözleri... Gözlerine hiç birisi bakamamıştı, Sinemanın koltuğunda açmış pembe, beyaz bir güldü sanki.. Ve bir yasemeni de andırıyordu., Bir yasemeni de andırıyordu.. Cnu gördükleri zaman ikisinin de yüreklerine bir gu serpildi. Bilhassa Feridin kalbi sanki., Ogün sinemada tanıştılar. Artık hemen her gün hayatları beraber geçmeğe başladı. Tesadüf onları darülfünunda da birleğtirdi. PFeiit: — İşte diyordu, sevebileceğin yegâne kız.. Ve kalbi onunla dolu idi. Fakat hiç bir zaman kalbini ona ve hatta Vedada açmamıştı.. Kendi kendine: — Ben diyordu, hiç bir zaman kendimi gülünç bir mevkie koyamam. Benim herşeyden evvel bir izzeti nefsim var, Sevgimi ona söyleyip reddedilmek- tense kalbime gömmeyi tercili ederim. Ve hiç bir zaman demedi ki: — Belkiş; seni seviyorum yavrıcuğum.. Seni seviyorum. Yalmz Belkisin muameleleri onu harap ediyordu. — Böyle bir kız bana bu kadar müsamabakr davransın.. Hayır, benimle muhakkak alay ediyor.. Bir cuma günü bir burgu ile oyuluyordu