11 Ocak 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

11 Ocak 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© No. 264—379 UYANIŞ 123 ESKİ ARKADŞLAR — 119 uncu sayfadan devam — — Yavrum &iz bu zatın kızı- mısınız — Evet efendim. Ben gayri ihtiyri: — Yal,. Dedim ve durdum. Ne diyebilir, ne yapabilirdim. Gö- zümün önüne idadi hayatımız gel- di. O yüzünde haleb çıbanile, daşralı şivesile İstanbul çocukları: nın epice alayına uğrardı. Fakat © me çalışkan, ne inadçı vene geniş bir. insandı. Demek ki o günden > bu güne ölüm ufkuna varacak ka- dar yol almıştık ha... İçimde bir eziklik belirdi. Dışarda bulanık bir hava, kasvetli bir kış sessizliği vardı. Kız hâlâ kendisine bir şey 8orup Bormıyacağımı bekliyordu, güz göze geldik. Gözlerimin yaşar- dığımı hissetmiş olacak ki hemen ağlamağa ve şunlan söylemeğe başladı: — Efendim, toğayi için buraya gelmişti. Annem, kardeşlerim, ko- cam hiç birinin haberi yok. Ben bu sabah mektebe telefon edince... : — Başın sağ olsun, kızım. : Kız muhavereyi kesen bir sö- © . züm üzerine mendiliyle ucu kız . ran burnunu sildi ve talebe selâ- miyle godadan çıktı gitti. Bu eski mekteb arkadaşının hatırası gözü. mün önünden gitmiyor, ve hayatın kısalığı, vefasızlıklarımız ve insan “ ruhunun çırpındığı aczleri düşüne- © rek hayat felsefesi yapıyordum. Vakiâ bu ölenle belki yirmi sene- den beri temasım yoktu. Fakat idadinin son sınıfına kadar üç gene . ayni sırada oturmuş, kelâm mual- limine karşı ayni basmakalıp materyalist delillerle hücumlar © yapmış, imtihanlara birlikte çalış- tık. Ve hiç unutmam, o sırada çıkan bir edebi meçcmuaya; ikimiz birer yazı, göndermiştik ki o benim im- zamı, ben de onun imzasını atmığ- dım. O beni doktor olmağa, ben de onu hukukçu olmağa teşvik etmiş ve ikimiz de fikirlerimiz de inad © ettiğimizden yollarımız ayrılmış ve © © bu. poktadan itibaren zaviyenin “iki ayağı gibi hayat istikametleri- miz birbirinden uzaklaşmış, uzak laşmıştı. . web ir? — Devamı Gelecek Suyıda — Gi U mevzu etrafında kalemi eli- B mize aldığımız zaman evvelâ *Paul Hervieu,,yu hatırlamamız icab eder. Orjinal bir komedi olan “Sözü kesik, eseri ilk olarak (1892) de Vodvil tiyatrosunda oynanmıştır. Mükemmel üslübu ile büyük sükse kazanan bu eser; tiyatroya yüksek bir pisikoloji geitrmesi bakımından büyük kıymettir. Üç sene susan Paul Hervicu'nun “Makaslar, adlı ikinci eserini (1895) de “Komedi Fransez, de görürüz. Piyesin yapısı; hissi ve mantıki bir merhameti tez olarak ortaya koy- Eserde “karı ve koca, olmak üzere başlıca iki tip görürüz. Koca içtimai görüşü, kadın kalbin hukukunu taşımaktadırlar... 1895 den 1914 de kadar da şu maktadır. eserleri vermiştir ; “İnsanın hakkı, muamma, kendini tanı, hakikat, tevazu s.s Paul Hervicu'nun tiyatro eserle- ri, şüphesiz esaaslı bir sevgi kazan- mış; içtimai şuurun ahlâki kalitesini yaparak modern trajedinin kurucusu olmuştur. Fakat seyircinin bilhassa “mu- amma,ye gösterdiği büyük alâka; tiyatro yazıcılan ve kritikleri için suni bir sökseden başka bir şey değildi.. Modern trajedi yolunda Paul Her- vieu'yi takip eden diğer mühim ti- yatro müellifleri arasında sivrilen TİYATRO MODERN TRAJEDİ ve KOMEDİ DRAMATİK Paul Reynal'ı “Kalbimin Efendisi, “Le-tombezu souus lare Triomphe,, isimli iki eseriyle buluruz. Bundan ronra Jules Mary ve Gastineau, Zola'nın eserlerinin adap- tatorudur. Georges Onet de (Ro- manesco Bou rgeases) © Yapmkiş, “Demirhane Müdüru, rümindüki eserini vermiştir. Bu meyanda Gabriel Traricu'nın “Kaybolmuş Koyun, İman Yıldız- ları,, Adolpke Thalasso nın “Sanat, Hayat,, Henry kistunaeckers'in “Ya- ra, Garb, Gurbet, eserleri anılma- ğa değer... Bu üç muharriri de geçince Pi- erre Frondaie ile karşilaşırız. Tiyat- roya Anatol Fransın birkaç eserini adapte ile başlamış ve Pierre Lui den daha sonra da telif olarak “Harab Ev, Mukadderatın Gidişi, isimli eserlerini vermiştir. Gene bu sıradan Charles Metre; Büyük harb den sonra yarı insani yarı ideolojik ve biraz da sembo- listçe olan “Muvaffakiyet, daki eseriyle muasırları arasında muvaffak bir şöhret yapmıştır, Di- ger eserleri; “Maskeli Kadın, Âle, Baş Dönmesi, Tahrik,dir... Şunu itiraf etmek lâzımdır ki; tiyatroya kuvvetli şahsiyetler wermiştir. “Tâh- rik, ayni zamanda ince bir .şiir, orijinal bir etüddür de... v Edmond SEE Cc. S namın-

Bu sayıdan diğer sayfalar: