15 Şubat 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

15 Şubat 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iğ Müessisi: ğ ” | A. imsan Tokgöz #eşriyat Müdürü : ET İP UYANIŞ SİYASİ - EDEBİ - İLMİ - HAFTALIK - GAZETE Ü NU N Yıl 60 — Cilt 87/38 No 2269/584 © Telgraf : Servetifünun İstanbal H. Fahri Ozansoy Bu Sayıda Teleftonı 21013 Kuruluşu : 1891 Ahmed İhsan TOKGÖZ — Abidin NESİMİ — Cavit YAMAÇ — 15 Şubat 1940 Fi ta 15 Kr Mabir BÜLEND — Mümtaz Zeki -—— Nahid BİLGA — İlhemi Bekir — p NR b iye Li İlhan BERK — Subhi Nuri İLERİ — Ziya YAMAÇ — Ziya Osman SABA EEE YE İntikam ve istilâ hırsiyle Avru- panın şimdilik nereye gittiği belli © değil. Kıymetli bir İsveç muharri- ri madamın dediği gibi Avrupa kendi eliyle kendini harab etmek- tedir. Bizim gibi sulhun ve müge “ limetin aşıkı olan milletlere dü- şen vazife, elden geldiği kadar bu çerçeve içinde çalışmaktan iba rettir. Bu hafta harb etrafında gelen bir haber var, ümid verici- © âir. Oda Amerika Cümhur Relsi Rozvelt tarafından Hariciye Müste- şarının Avrupaya gönderilmiş olma» sıdır. Onun o teşebbüslerile (ve mülâkatlarıyla, insanları ateşten kurtaracak bayırı bir neticeyi bekliyelim . Bugünkü haftalık haabuhalde dahi söze muharebe ile başladım. Şimdi kendi işlerimize ve yazıları- mıza bakalım. Bu bafta keyifli» okuduğum bir makale sevgili Fazıl Ahmed Ay- kaçın neşrettigi Üç perde adlı ya- zısıdır. Kıymetli üstadın kalemi derdlerimizi deşiyor. Boğaziçinde vapurla bir gidip © gelme cevelanı yaparken dinledik- “ lerini anlatıyor. Bu yazılarda dahi © gençliği alâkadar ile çok doğru a parçalar var. Fazıl Ahmedin de- © diklerinin hepsi doğrudur. Yeni © nesle düşen vazife, kanaati, İera- İÜ gatı, fazileti esas tutup verimli © çalışma sistemini kabuldur. i Bütün Türk milletinin hele © Türk köylüsünün altı asırlık ma- lum olan hayatı bu yolda yürü- z z > ; id EA A DE müş ve kendini yaşata bilmişdir. İşte bu prensiplere sarıldıktan gon- radır ki,gençler bayattan zevk glır- lar. Gençliğe has olan neğ'eyi ve gülmeyi ve samimi konuşmeları daha sağlam kurabilmektir. O vakit kedilerine daha samimi muhitler yaratabilir- ler. zaten gençlik için yaşamak tarzı bundan başka türlü olamaz ve olduğu takdirde çok acı aki- betler karşımıza çıkabilir. Bu satır- ları yazarken matbaada Bervetifiüi- nunun taribi yadigârlarile duvar- ları dolu olan odasında, masamın başında oturuyordum. o Tesadüf karşıma matbaanın üç gencini ge- tirmişti. Bir tanesi elli yıl evvel matbaayı kurduğum zaman mü- rettipliğimize gelmiş ve sonra baş mürettplik etmiş olan Halilin oğlu Mehmed dir, Halil matbaamda kırk sene çalıştı. Yetişen oğlunu kendi yerine baş mürettip olarak bırakdı. Şimdi evinde fazilet ve kanaat içinde istirahattedir. Karşımdaki ikinci genç, gene matbaamızda kırk sene kâğıt de- posu muhafızlığı ve abone me- murluğu yapmış olan ve iki sene evvel gözlerini hayata kapayan rahmetli Rahminin oğlu Kadridir, Kadri şimdi matbaanın Ofset kıs- mında yetişiyor. OÜçüncü genç matbaamızın tamir ve mekani işlerinde (35) senedir çalışarak elin- den her iş geldiği için kendisine arkadaşları tarafından Aspirin iâka- bını taktıran ve bugun hâlâ vazi- daha canlı ve * HAFTA HASBIHALİ Gene muharebe — Üstad Fazıl Ahmedin makalesi etrafında — Emektar işci arkadaşlar ve yetişen oğulları — Çok eski dost Salih Saimin mektubu fesi başında bulunan usta Hiristo- nun oğlu Koçodur. şte size nümunelik üç genç ki, babalarını kendilerine nümune yap- mışlar ve babaları gibi bulunduk- ları müesseseye yürekten bağlı kal- mışlardır. Müessese dahi onları ev- lâd gibi sever, hakikatta müeste- genin sahibi benim, Matbaanın he- yatı ellinci senesini bitirmiştir, ben elli yıllık matbaam var diye ifti. har etmiyorum, yanımda elli sene çalışarak bana arkadaşlık eden emektarların yetişmiş olmasile müf- tahirim, Onların yetişen çocukla- rini karşımda görmek bu iftiharı daha çok arttırıyor. Gönül ister ki saydığım bu üç genç gibi, amele- lik hayatında yahud daha yüksek tahsilden gelerek yazıcılık ve me- muriyet hayatındaki, tarz ayni ş6- kilde olarak kalsın. Bu tarz kalırsa yüreklere hased, garez zor girer, Herkes kendi kabiliyetine ve ça- lışkanlığına göre hayatta daha faz- la refah göreceğine inanır ve en fena bir cihet olan kendini beğen» mekten mümkün mertebe uzak kalır. İşte sevgili kardeşim Fazıl Ahmedin makalesini okurken kar- şıma gelmiş olan üç matbaa emek- tarının oğulları olan üç genci gör- mek bana bu satırları yazdırdı. ei i Tatlı ve garib bir trsadül ma- kalemi bitirmek üzer ikeii pos- tadan bir mektup getirdi. Üs — Lütfen sayfayı çevirinis —

Bu sayıdan diğer sayfalar: