2 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

2 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 "Sayıfa KAYDAR . B. Tavzihlere ne Cevap veriyor? Haydar Rifat Bey, dünkü nüshamızda Feyzi Daim ve İstanbul İkinci Ticaret Reisi Nuri Beylerin gönderdikleri tekzibe aşağıdaki cevabı gön- dermiştir. Meselenin tavazzuhu için aynen neşrediyoruz: “Dünkü “SON POSTA,, gazetesinde münderiç mektup- ları okudüum. Bu — mühte- rem zevat, bu mektuplarında da Mahmut Esat Bey Adliye işlerine müdahale etmedi, te- sir yapmadı, — dememişlerdir. Fitretleri iktızası, böyle bir şey diyemezler de. Nuri Bey “öyle bir komis- *yonda bulunmadım ve Kenan Bey vasıtasile tebligat yapıldı- ğgından — haberdar — değilim ,, diyebilmiştir. Feyzi Daim Beye gelince: © da ilâveten ; * Nuri Beyefendi ile hiç bir komisyonda bulunmadım ,, de- mekle iktifa etmiştir. Tetkikatımız, şeklin bu mer- kezde olduğu, fakat esasın aynen baki olduğu, yani Mah- mut Esat Beyin “Maliyeye ait işlerde kefalet —alınmadan tehiri icra kararı verilmeme- sini tebliğ suretile hu her iki mahkemeye — müdahale ettiği ve her iki mahkemeden de ret ile muamele — gördüğü , merkezindedir, Esas budur, bakisi lâftır, şekildir.. -Mahkemeye — verip dinlenmiyen kırk kadar şa- hitlerden ikisi bu iki. zattır. Bu zatlar şekle ait bir ha- tayı dahi hazmedemiyerek tas- hihe koşmuşlardır. Şimdi esası yazıyoruz. Ya bu ciheti de tekzip ederler, yahut esas olan bu husus hakkında süküt eder- ler. O vakit diyecek bir şey kalmaz. Çünkü bunun manasını da umum ve umum ile beraber kabinesinin müşterek mes'uliye- tinin en büyük hissesini taşıyan İsmet Paşa anlamakta gecik- mezler. Bu malüm münasebetle — herkese olsun ki gösterilen şahitler arasında üç te baro reisi vardır. Güya bunlardan biri ikisi Adliye Vekiline, arzu buyu- rulduğu takdirde Haydar Rifat Beyi tekzibe hazır olduklarını ve Adliye Vekilinin adliyeye tesir ve müdahalesini bilme- diklerini söyliyeceklermiş. Bu havadis te bimana ve külliyen uydarmadır. Her üç reis te böyle bir şeyi yazmaktan namütenahi uzaktır. Çünkü hakikatler el ile tu- tulacak bir vuzuh ile meydan- dadır. ,, Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, tokak- ta gözerken irlelle - görüş! her hangi bir vaka karşısında kalabi- Tiretta. Havadis nedir. biliyorsanız © — vakayı derhal görebilirsini. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan ertesi günü ga- zetelerde görmek istediğiz biri olumca derhel telefonumuzu açınız ve havadisi garelemize haber veriniz, isim ve ad. yesinizl de bırakmız. Verdiğiniz disin ehemmiyetine göre — gazetemiz mükâlslıa vermeyi vazife bilir. Telefon uvmaramız: İstanbul * 203 , tür. İŞehrin Halkı Cevabını Veriyor U KOKUYU ZALE EDİNİZ Şehremini olsanız ne yaparsı- nız, Suali etrafında eski Şehre- minleri ile yaptığımız hasbihal serisi, dün Muhiddin Beyin - mü- | lâkatı ile nihayet buldu. Şimdi sıra karilerimize gel- miştir. Bugünden itibaren, bu hususa dair aldığımız ve alacağı- mız cevapları yazacağız. KOKUYU KALDIRSINLAR Haydarpaşa caddesinde otu- ran “Kâmıran,, Bey ve yirmi komşusu diyor ki: — Biz, evvelâ kendi sem- timizi düşünmiye — mecburuz. Önümüzdeki — rıhtımsız — sahil bir süprüntü atım yeri olmuş- tur. Bu yüzden burası pek fena bir surette kokuyor. Sıhhatimizin, yu hal karşı- sında, — düşünüldüğüne — nasıl inanabiliriz ? ÇOCUK BAHÇELERİ Bu suali gazetenizde her gün alâka ile okuyorum. Şeh- rin ihtiyaçları bu arada kay- dedilmiş oluyor. Sabık şehre- mini Emin Beyin de muhtasa- ran işaret ettiğine göre bence en birinci ihtiyaçlardan birisi çocuk bahçeleridir , | sinin dizi SON! PÖS—TA Ağustos -2 : Bazı yerler- de — bulunan parklar, yapıl- ması için te- şebbüs edilen küçük bahçe- ler hep bü- yüklerin ihtiya- c içindir. Çoe- cuk bu yerler- de gene anne- di- binde — oturup kalmaktan baş- | ka bir şeya yapamıyor. Bir az etrafa sar- kıntılık — etse, koşmak istese derhal bekçi: — Hamm, çocuğuna bak!. Diye ihtar ediyor. — Çün- kü ya çimen- çiğnene- cek, yahut çiçekler — kir- lacaktır. Esa- sen büyükler hava ihtiyacını hissettikleri — takdirde âdip bulmıya — kadirdirler. akat küçükler ne yapabilirler ? ler Köylerimiz bu bususta dah.-ı | serbest.. Ora- da çocuk dai- ma tabiat i- şersinde — yu- , ke- şyup — oynar. Halbuki, — İs- tanbul — içer- sinde —hemen her semtin çocukları — ve onları asrın ihtiyacına göre terbiye etmek istiyen — aileler ıstırap İçersin- dedir. Birçok evlerde — avlu olmadığı gibi, bol ziya bile g öremi yenleri pek çoktur. Bu vaziyet karşısında ço- cuğun — sıhhati tabiatile fena olacaktır. So- kağa çıkarılsa - bir. çok teh- likeler — hazırcır. Kalabalık caddelerde otomobil ve saire tehlikesi, Tenha sokaklarda pislik, toz toprak, Bunlınn en ienaıı ŞEHREMİNİ OLSANIZ . NELER YAPARSINIZ? ahçeler Böyle Yel Yapılmalıdır Çocukları Da Düşünmeliyiz BAHÇELER YAP- TIRMAK LÂZIM etraftaki ıokık çocuklarından fena itiyatlar almasıdır. Şehrin lüzum görülen yerle- rine kum bahçeleri yapıldığı yakit bazı ailelerin çocuk bak- mak hususundaki hataları da ortadan kalkacaktır. Tabiibura- ya,birçok — çocuklar mürebbi- yeleri, yahut anneleri ile gele- cekler. Diğerleri üzerine şuurlu ve şuursuz tesirler yapacaklardır. Hatta daha ileri gidilebilir, buralarda mürebbiyeler - tara- fından annelere konferanslar da verilir. Bu konferansların, mu- hitinde verildiği için çok se- meredar olacağına kaniim. Bugün asrın en mübim cere- yanlarından olan çocuk - ter- biyesinde, en mühim vasıta olarak istifade edilen çocuk bahçelerine İstanbul gibi şe- hirlerde çok lüzum olduğu a- şikârdır. Teşebbüs edilmesini bir mürebbi sıfatile ve kalp- ten gelen mesleki —aşkımla arzu ediyorum, efendim. Bahkesir Erkek Muallim mekte- binin bu seneki mezunlarından Ahmd chî BU KADINLA ERKEK HEM BİRBİRİNİ GÖRÜYOR, HEM DE- KONUŞABILIYOR.. Bu İşin Sırrı, Biz, — telefonla konuştuğu- muz zaman karşımızdaki a- damı görmeyiz. Halbuki A- telefonla konuşan birbirlerini — görü- merika'da kimseler yorlar. Amerikada yeni tatbika baş- lanmış televiz yonlu telefon- Zonguldak, 30 — Mubhabiri- miz yazıyor: Fırka tarafından hazırlıkları yapılan Deniz ya- | rışları “10,, temmuz günü mu- vaffakiyetle Ereğli'de yapıldı. Kiralanan bir vapur ve bir romorkör meraklı halkı yarış sahasına götürdü. Evvelâ üç çiftelerin | yarışı ile müsabaka başladı. Sırasile ördek, yağlı direk, Oturulan İskemlededir .. lar vardır. Bu | telefonlarla konuşmak isti- yenler bu re- simde görülen köçük — kulü- belerden biri- ne girerler. Bu kulübe aşağı, yukarı — bizim polis kulübel erine benzer, Kulübenin içi karanlıktır. Bi- zim bildiğimiz Uzenne | telefon makinesi yoktur. Ko- muşmak istiyen adam bir sandal- yeye oturur; sandalyenin önünde telefonun ağzı — vardır. Bir taraftan da odanın içinde sandalyede oturanın resmini ılıp nakledecek teçhizat var- Zonguldak Yarışları fıçı, yüzme müsabakalar yapıl- dı. Ereğli kayikçı ve deniz işçileri tarafından yapılan mü- sabakalar doğrusu pek sportif mahiyette değildi. Günün yegâne canlı ve he- yecanlı hadisesi şu olmuştur : Sandalının - yarışta birinci geldiğini gören ihtiyar bir deniz kurdu heyecanını yenemiyerek kendini kaldırmış ve denize atmıştır. | Snnd.ılyeye o- turur oturmaz istediğiniz nu- marayı söyler- siniz. — Karşı- nızdaki aynada, | aradığınızkim- seyi - bulursu- nuz ve derhal karşı karşıya konuşuyormuş gibi konuşma- ğa . başları- nız. Muhavere- yi kesmekiçin sandalyeden kalkmak kâfi- dir. İIngiltere'de bu usulü rad yolara - tatbik — ettiler , Evinizde — radyo — makineniz varsa, bu makineye fotoğraf nakleden — bir alet — ilâve ediyorsunuz. O vakit mer- kezde söz söyliyen ve çalgı | çülip şarkı aöyliye kimseleri | olacağın Adana 31, (H Mj — Sön | birkaç | aylar içinde Adanamıza, mik- tarı- mühim görülecek şekilde bir; Musevi akını - başlamıştır. Bunların — içinde entarili ve uzun — sakallı - olanlarına da tesadüf olunuyor. Bu yeni akının sebebi şöyle izah ediliyor: “Adanamızın ihracat mahsulü, Çünkü İskemleden Kal- kar Kalkmaz Ses Kesilir de görüyorsunuz. Şimdiye kadar ki tecrübelere göre bu suretle nakledilen resimlerde daha ziyade sarı- şın olanlar iyi gürülüyormuş. Bizde henüz otomatik te- lefon tamamen yapılmadığı için, — fotoğraflı — telefonları görmenin ne vakit müyesser olacı n kestiremeyiz. — Adanaya Muse Musevi Akını Musevinin — elindedir. birkaç Bunlar vaktile buraya parasız | gelmişler, beş, on sene içinde pek çok para kazanmışlardır. Bu cazibesidir ki uzak yerlerde yaşıyan bir çok misalin Museviyi- Adana'ya koşturmak- tadır. Museviler, Adana'da bir de Havra açmışlardır. afıa İd aresl Ve Tevhit Vilâyet yollarının .mı.yyd bir tipte yapılması için mı telif zamanlarda tetkikat y* pildi. Haber aldığımıza göre v'f kâlet “Asfalt,, yolu muıny Üp'ölülke TALKA” ekmilelir. Vilâyetin yeni yapılan ları bu tip üzerine a yapılmaktadır. Vilâyet dahilindeki köprü lere gelince, bunların da t mamile betonarme olarak yll' pılmasına karar - verilmiş Şile yolunda (8) ahşap ı.ıspıü* nün betonarme olarak yaj masına başlanmıştır. Vilâyet dahilinde Put d:!' köprüsünden başka tek af şap köprü kalmamıştır. Vilâyetle Emanet eylülde itibaren birleşeceklerdir. Fakat vilâyetin Nafia idif resi Emanet fen heyetile bif! | leştirilmiyecek, eskisi gibi müf takil kalacaktır. İ Yalnız duyduğumuza görü Emanetle vilâyetin müuhaseb€ sinin birleşmesi Nafia idar€ sinde bir endişe uyandırmış! Nafia idaresi şimdiye kadöl müteahhitlerine — karşı gııv gününe tediyatta bulunmaki şöhret almış bir idaredir. Yeni — vaziyette tediyatif intizamsızlığa uğraması ihtimi varit görülmektedir. Bu takdirde yol işleri inti. zamını kaybedecektir. Dört Kufecınmı Kavga | Geçen akşam saat sekif raddelerinde / Azapkapıda J Musevi arasında bir hiç yüz! den şiddetli bir kavga 'olmuf tur. Vak'a şu süretle cerey# eimiştir : Asapkapıda; " dört — külül Musevi aralarında karar veff yorlar. Her günkü hasılatları! aralarında mütesaviyen tak edecekler. Buna dördü de mi/ vafakat ediyrolar. Ertesi gün - pazartesi - 5"4 bahleyin İstanbul'a geçiyorl ve küfelerini hıyarla doldu dolaşmıya çıkıyorlar. Binlanderibiz tit n ll te Balıkpazarı kayıklarına bî niyor. Akşam hesap başına otf rulduğu zaman kayığa bi “G0, paranın masrafa dal edilmesini — istiyor, diğerli buna itiraz ediyor : — Biz yaya olarak geıdğ sen nasıl olur da bizim bab! rimli. olmadan : sendülü” bölll sin | Mümakaşa büyüyor ve dö'(, Yahudi — birbirine giriyorls” boğaz boğaza gcli)orları' sırada orada bulunanlar kaf gacıları ayırıyorlar. Biz müddet sonra birisimli sol gözü sarılı olduğu MI dört arkadaşı kol kola miye çıkmışlardır Şeref sokağı 35 -37 Telefonı İstanbul - 203 Posta kutusu : İstanbul - 741 Telgraf * İstanbul SON POSTA ABONE FİATI TÜRKİYE 1 Gelen evrak geri verilmez. Bönlerdse meneliyet. alanyani g / SN EA CZ ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: