5 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

5 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Ü (43: Başkasını sevmiş olmasanız beni reddeder midiniz! — Sizin gibi üstü kan kokan bir adamla evlenmek isteemmek için başkasını sevmiye lüzum yoktur! Sizin benimle evlesmek iste- | meniz sır! Bizans tahtına biraz daha fazla yanaşmak içindir! Vasilisya Evdoksiyanın göz- leri dönmüş, korkunç bir şekil almıştı. Vasilousus muhafız kıtaatı kumandanının üzerine doğru yürüdü ve devam etti: | — Ben babamı sizden fazla | sever ve düşünürüm; baydi casus ve müzevvir fesatçı efen- di! Doğru saraya git ve bir | daha böyle tahminlerin ve ke- | hanetlerinle gelip benim ba- | şımı ağrıtma ! | — Beni tehdit ediyorsunuz Ööyle mi? — Evet! — Benim aşkımı ve izdivaç teklifimi de reddediyorsunuz ? | | — Evet! sen de, aşkın da yerin dibine girsin! — İyi biliniz ki pek yakın bir zamanda ihtilâlcilerin reisi | ve âşıkınız olan Mişel Löbek | ve siz cellâdın kızgın demir- leri altında ayaklarıma kapa- nacaksınız. — Senin gibi bir rezilin | karısı olmaktansa cellâdın kız- gin demiri altında ölmek ev- | lâdır! Evdoksiya hiddetten kıpkır- mızı kesilmişti. — Dutunyadis! Dutunyadis! Diye bağırdı. Kapının önünde Vııiliıyııı— nın emirlerini beklediği anlaşı- | lan Dutunyadis derhal - içeri girdi. Evdoksiya büyük bir aza- metle: — Bu efendiye kapiyı gös- ter!Gitsin ve bir daha da gel- mesin! dedi. Sezar Jan Düka yan gözle Dutunyadise baktı. Kes deşmekte tereddüt etmiyeceği l anlaşılıyordu. | Düka mantosunu topladı, | | omzuna attı, diğer — elile de kılıcını kavradı; - çenesini kitlemiş, dişlerini gıcırdatıyor- | du: — Allaha ısmarladık! Pek yakında görüşürüz! dedi. Asa- bi'vesert adımlarla çıktı, gitü. Biraz sonra sokak — kapı- sının kapandığı duyuldu. Evdoksiya ,, da sarfettiği kuvvetin tesirile ayakta dura- mıyacak bir hale gelmişti, he- men oracıktaki sedire çöktü, elile alnında biriken terleri sildi. — Nekadar da — aakikate yaklaşmış! diye mırıldandı. Karanlıkta Bir Adam Sezar Düka evden çıkar çıkmaz adamları hemen koşup etrafını almışlardı. Sezar hepsine umumi bir -göz attıktan sonra sordu: — Evden kimse çıklı mı ? — Hayır kumandan! — İçerde de o pis heriften başka kimse yok! her halde gizli bir yol olacak. — Zannederiz! Zaten mun- — Bu evin önünden ayrnl- mıyacaksınız, herhalde Mişel Kai Gee And yi ae zTİP SULTAN KİMDİR - Genç Kız Hiddetten Kıpkırmızı , Titriyordu... li | Bir Adam Kapıya Yaklaştı I ilmiş, Sonra en fazla hitap ettiği kısa boylu, biraz kumbum olan adamına döndü: — İlya! dedi. Sen - Vasilis- yanın Wiçel Löbek ile bnluş- tuğundan emin m si ? Kendisi inkâr ediyor; halta mevcudiye- tinden bile haberdar değil! İlya kanburunun bulunduğu tarafa doğru eğilerek cevap verdi: — Tahmin ediyorum! fakat bence sabit olmuştur. Vasi vdiğini ve o adamın konsoldan emir- yanın birisini « nameyi çaldığını kal'i olarak biliyorünül Tam bu sırasda Sezarın adamlarından biri: — Aman bir ayak sesi yak- laşıyor, gizlenelim! dedi. Sezar ile dört adamı hemea | kendilerini sokağın kenarında- | ki hendeğin içine attılar. Tam sırası idi. Sokağın kö- şesinden hızlı hızlı yürüyen bir adam gözüktü. ÂAdım atışı korkakça ve tereddütlü idi. Mütemadiyen etrafına bakınıyordu. Sezar ve adamları gözük- memek için hendeğe daha fazla . sindiler. Zaten gecenin karanlığı, ağaçların ve yüksek duvarla- rın dar sokağa verdiği man- zara görünmelerine tamamen mani oluyordu. Meçhul adam yaklaştı, biraz evvel Sezar Dükanın çıktığı kapının önünde durdu. Sezar Dükanın heyecandan kalbi o kadar fazla vuruyordu ki, arkadaşları bile hareketini işitiyor gibi oluyordu. Vasilisya Evdoksiyanın sakladığı esrar nihayet mey- dana çıkacaktı. Karanlıkta yüzü ve şekli pek belli olmıyan - bu adam belli de Mişel Löbekin kendisi iĞİ. Meçhul adam ise arkasına | Bizans elbiseleri giyen ve ©o gece şehre giren Serdar Ya- l kuptan başkası değildi Serdarın, kendisini gözet- İiyenlerden Buberi yoktü.Başma gelecek olan akibeli tahayyül bile etmiyordu. Onun korkusu yalmız Evdok- siyanın kendisini nasıl karşı- hyacağı idi. Kalbi, oldukça tatlı ümit- lerle dolu olduğu halde gelm: Kapıyı çalmak için kalkan eli bir türlü inemiyordu, tok- mağı tulamıyordu. Başımı kaldırıp *baktı. Ev- doksiya ile beraber oturdukları adada ışık yanıyordu. Demek Evdoksiya mektubunda yalan. söylememişti, onu her gece “gelecek , diye bekli- fikir geldi : Meçhül yolcu kapıyı çal- maktan vazgeçti. Duvarın di- bine geldi. Duvara tırmanmak, oradan içeri girip Evdoksiya- yı hayrette bırakmak - istiyor- du. Bu hareketi daha ziyade kapı açılınca Dutunyadis ile karşılaşmaktan ve Evdoksiya- nın huzuruna merasimle çık- maktan sıkıldığı için tercih et- mişti. Duvarın dibine geldiği <a- man taşları yokladı, ayaklarını oyuklara soktu, ellerile kendi- ni çekti. yordu. Birdenbire aklına başka lııı VArkası / var) BİR NOKTAYI HATIRLATACAĞIM.. Güntin en mühim siyasi meselesi, yeni teşekkül eden Serbest Cümhuriyet fırkasının istikbaldeki hattı hareketidir. Bunum böyle ekduğunu, Tirka - işlerile gazetelerin fazla meşgul olmalarından anbıyabiliriz. Fırka lideri Fethi Beyefendinin gas zelelere vaki olan beyanalını dikkatle okudum. Memleketin idaresi hakkında birçok vaitlerde bulunuyorlar. Fakat bu mrada hatirlarına gelmiyen bir nokta vardır ki bu. münasebetle hatırlatmak istedim : “Amelenin vaziyelil. » Acaba Feihi Dey efemli bu İşle meşgül olmayı berhangi bir moktadan Muyafık görmüyodlar mı ?. Düayada demokrasi ile İdare edilen memleketlerde birçok fırkalar vardır. Bunlar, halkın aymlan fikirlerini idare ederler. Bunların — haklarını — müldafan ederler. Bence cümhuriyetin esasların- ancak bu suretle ve o zaman doğabilir. Memlekeite — terakkiye — doğru — daha Ami ve fennf sürette adım atılmış olur. b Beç ktaş, Köyiçi, Sinanpaşa mahab desi Dörtyüzlü çeşme sokak No 4 te Tekeçell : Cufer. CEVAPLARIMIZ Rahml Beye — Tavsiyelerinizi na- zarı dikkate almak isleriz ama maddi lvnklrı vrlr( . japon Sergısı Kredi Açmadığı İçin Mal Satamı yordu Ama Kxakoydekı Jıpon Sergisi âçı- lalı bugün dam bir scne olmuştur. Bu sergide ne toplan iwe ne do perakende olarak mal satılmamıştır. Japon malları ilk zamanlarda ©o kadar rağbet mişli, el mü- Buna sebep: Japon tacirlere essesclerinin — Türk kredi vermemesi idi. Japons ların bir senelik teltkikleri ken- dilerine Türk tacirlerin itimada değer ve namuslu oldukları kanaatini telhin e'm ştir. Bina- enaleyh Japon ticaretaneleri şimdi kredi ile de mal vermiye başlamışlardır. Bilhassa dişçi- liğe ait malzeme siparişle- vinde büyük bir kredi açılmıştır. Bu- şekilde Eskişehire birçok mal satılmıştır. Çatalca'da Kanlı Bir Cinayet Oldu Çatalca, 5 ( Hususi ) — Ça- talca'da Çadırtepe çiftliğinde komisyoncu Fuat Beyin koru- cuları arasında kanlı bir cina- yet olmuş, bir adam öldürü- müşlür. Katil, Hadımköy jan- darma kumandanı Kâzım Bey tarafından (2) saat içinde ya- Iulıııınıı!ıı—. d e a Berberler De İşlerine Kanşılmasından Şıkayetçıdır Bütün Varidatımızı Fırkanın Tayin Ettiği Adamlar Emiyor, Diyorlar İıtıııbııldındı.hlfı.wık karşısında bundan üç ay evvel olmak üzere (5) bin berber istifaya mecbur olmuş, fakat fırka istifayı kabul etmemiştir. Cemiyetin reisi İsmail Hak- kı, azaları da Hüseyin Hilmi, Recep, İbrahim Kemal Beylerdir. İbrahim Kemal B. müstesna Bundan üç sene evvel Halk olmak üzere şimdiki heyeti fırkası bü cemiyetin işlerini kontrol etmek istemiş ve he- yeti idareye intihap edilebil- mek için mutlak Halk fırkasına kaydolunmak — lâzımdır, den- miştir. idare AAA aA Bi . '3 z A GÜ L AD a e SO & ea e ee GÜi 5 S S idare üç senedir mevkiündedir ve fırkanın itimadını kazan- mıştır. z Cemiyete fırka ; tarafından İbrahim B. isminde sabık bir polis komiseri kâtibi umumi olarak tayin edilmiştir. Maaşı (90) liradır. Bundan başka bir kâtip, bir de tahsildar vardır. Kâtip altınış, tahsildar (40) lira maaş almaktadır. Ce- ğ ! ©S ÖON A miyetin idari — makanizmasını Halk Fırkasının adamları yü- rütmektedir. İntihabat Fırka murakiplerinin kontrolü altında yapılmaktadır. Cemiyet azasını ikiye ayırmış: V— Ülklar; 2 — Çirale Jar.. — Ustalar da — 1, 2, 3 üncü sınıflara ayrılmıştır. Birâ nciler | ayda 100; ikinciler S0; üçün- cüler 30; kalfalar da: üçe ayrıl- miştır; birinciler, S0; — ikinciler 30; Üüçüncüler 20 kuruş ver- mektedirler. Yalnız, kâtibi unmumi, kâtip, tahsildar, hagğcme, — telefon, bina ücreti cemiyetin varida- tını emmektedir. Berberler bu halden şikâyetçidirler. ” *r. M ÖnRle n aei ee GĞi ee ll reebe yi K n Sinema Sinema âlemine gııe—ı san'e atkârların hepsi genç oluyor. Biraz yaşı ilerlemiş hiç kimse yoktur ki sinema san'atkârlığır na heves etsin. Fakat, son za- manda Harolt Hat bu kaide- nin müstesnasını teşkil etmek- tedir. Harolt Hat İngilizdir. 20 yaşında bir otomobil tica- Vrci_ıı_mo' d girmiş, (20) sene dam biri de bu olmyak İlzımdır. Hakikat aa Tezgâhtarlıktan Sinemacılığa larolt Hat, Hayatını Bir Tesadufe Medvmı Met ve VCezir ismindeki filmin en güzer addedilen sahnesi Sütunu tezgâhtarlık yapmış. Sonra bir gün bir İngiliz sinema- şirketi” ıniı—ı şarkı söyliyen ve kitara ça lan tenoru hastalanmış, biraf şarkı söylediği ve kitara - ça dığı için bu vazife Harolt Ha- ta verilmiş. Bin tereddütle bu vazifeyi kabul eden tezgâhtar, ;ımdı Ingılluuuı en parlak * Son Posta'nın Bilmecesi x ! Haliedilen Bilmecemiz 14543673910” ©C 1 — Nota (2) Şeker (5) teessür nidası (2). 2 — Satmak (4) Üzüm seyu (4) 3 —Ay (). 4 — Yemek (2) Erkek ismi (5) lırm. Bir hece (2). 5 — On para (7). 6 — Söz () Toprak (5). SOLDAN SAĞA, YUKARDAN AŞAĞI: I 11 — Nota (2) Bir yemek (5) Yeni Bilmecemiz 12345678 91011 7 — Tatlılık (7). 8 — Benzer (2) Şimendifer (5) Kuru sesi (2). 9 — Üstüste bulunan kımm- 10 — Bir farx (4) çayır (4). Beyaz (2). A Elhamra Nilüfer Nehri Bir Alman Şirketi Müracaat Etti Bursa, 4 (Hususi) — Bursa- daki Nilüfer nehrinin temiz- lenmesi ve icap eden yolların yapılması, Konya Halk fırkası heyeti merkeziye — azasından Bakkalbaşı zade Nuri, Konya meb'usu Kâzım Hüsnü, Eski- şehir meb'usnu Enin beyleri (1,750.000) liraya ihale edil- mişti. Bir Alman şirketi yarım milyen İiza ticaretle bu işin | ndilerine devri - hususunda müracaat elmiıtîr Konyada da İntihabat Faaliyetleri Başladı Konya 4 (Hususi) — Halk fırkası belediye intihabatı için merkoz , namzetlerini — tesbit etmiştir. İntihabattan bir gün evvel ilân edecek “r, Vilâyet mer- 8 Eylül pazarti akşamı Yeni mevsimin resmi küşadını icra edecektir. sineması MURAT ve DOLLY DAVİS' in muv: etleri günden güne tezayüt etmektedir. * Programın zengin bir ilâvesi olan sesli ve sözlü FOKS JUR- NAL in hali hazır şöunu ile şar- kılı ve danslı variyeteleri büyük takdirler kazanmaktadır. kex mutemedi, İktisat bankef müdürü encümeni vilâyet âzasil” dan İzzet, kaza mutemedi ms liye hukuk müşaviri meclit' Hu — lli BüR n A umum? azasından Şaban Şirft! Kütahya meb'usu İsmail Hak” kı beyin büyük oğlu Serf beyler namzetler dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: