5 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

5 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EYİP SULTAN KİMDİR ü Benimle Görüşecek Ne Gibi Birşey || Tayyare Bayiliği Olabilir, Pek Anlıyamadım? Sonra mağrur ve küstah bir tavırla içeri girdi. Avluda hürmetle iğildi. Va- silisya Evdoksiya — merdivenin başında duruyordu. — Affının rica ederim muh- terem Vasilisya dedi. Pederi- nizin emrile geliyorum | Evdoksiya çatılan kaşları ve ateş gibi parlıyan gözlerile | herife bakıyordu. — Müstehzi bir lisanla: — Benimle görüşecek ne gibi bir şeyiniz olabilir? — Hem pek çok olduğuna emin bulununuz Vasiliya ! Mü- saade buyurursanız ... Evdoksiyanın cevap verme- sini beklemeden, mer- divenlerden yukarı fırladı. Bu küstahçasına hareketi onun — imperator — tarafından geldiğini ispata kâfidi. Etrafı gözlerile tarayarak yukarı çıktı. Bir köşede gizlen- mişbir kimseyi aradığn bü- tün halile belli oluyordu. Yukardaki sofayı da gözden geçirdikten sonra salona girdi. Evdoksiya arkasını bir kon- sola dayamış, ayakta duru- yordu. Yüzündeki ifadeden, Düka- ya müthiş bir surette kızdığı belli idi. Asabi bir yere vurdu: — Buyrunuz! Buraya böyle baskın verir gibi gelmenizin | sebebini söyleyiniz! Düka, boncuk gibi yuva- sında fıldır fıldır dönen ufacık gözlerile odanın içersini an- yordu. Sahte olduğu bariz su- tavırla ayağını rette anlaşılan bir nezaket ve tabasbusla iğilerek dedi ki: Jan Düka Hiddetli İdi - Muhterem Vasilişyamızı rahatsız etmekliğimin peder- leri tarafından âcize emredil | miş olduğunu bir kere daha batırlatırım, — Fakat, pederim Vasile- osun benden bir öğreneceği sizin — gibi kan lekesi eksik olmıyan bir kasabı kendisine vekil tayin etmesine lüzum yoktul Sezar Düka sapsarı kesil- mişti : — Yani ne demek istiyor- sunuz ? — Şunu demek istiyorum ki pederim arzu ettiği şeyi benden bizzat sorabilir. Sizin füzuli vekâletinize lü- zum yoktur! — Fakat bendeniz sizin res- men nişanlınız ve müstakbel zevciniz olmak dolayısile zan- nederserm... varsa, kılıcından Evdnksıya Sezar Dükanın | sözünü kesl: — Nişanlım mı?! Fakat size ben kaç kere bu nişanlanmayı kabul — etmedi- ğgimi, babamın tahtını muhafaza için, birçok — bigünahın her gün kanma giren sizin gibi kan kokan bir saray bekçi- sile evlenemiyeceğimi söyle- medim mi? — Dikkat ediniz Vasilisya, beni tahkir ediyorsunuz! — Eğer hakikat size haka- ret şeklinde gözüküyorsa ©o başkal — Fakat ben şimdi bir va- zifeye memurum! Ve siz de bana İmperatorun emrile cevap vermiye mecbursunuz! — Anlaşılıyor ki vazifenizi yapmadan — buradan çıkmak niyetinde değilsiniz. Sorun ve çabuk çıkml — Bir nişanlı, bir dost | mi? Yoksa împerılomıı memuru gibi mi? LArkası var) — Ankarada — Bugünkü Bayie Nasıl Verilmiştir Gazetenizin 30 ağustos tarih ve 35 mumaralı nüshasında : “Kari gözile gör- düklerimiz,, serlevhalı bentler arasında Tayyare Cemiyeti Askara şubealal alâ- kadar eden ve Tayyare Piyanko biletle- vi satışına ait olan bir fıkra münderiç- Ktir, Bötün milletin hüsnü hazar ve te- veccühünü kazanmış ve hiçbir bu teveccühü sul istimal etmemiş bulu- nan Tayyare Cemiyeti haklandaki bu fıkranın tereddütlere sebebiyet vermesi düşüncesi, aşağıdaki tavzihimizi yazmak mecburiyelini hasıl etmiştir. Lütfen berveçhi ati tavzihin gazete- nizin ayni sütununda dercini rica ederiz: Tayyare piyanko biletlerinin satışı, 'Tayyare Cemiyeti şubelerine ait ve bun- dan fahriyeet vazife görmekte olam şube süretle tdare heyetleri mes'ul bulunmaktadır. Mes'uliyeti büyük ve maktl olan bu işin sağlam ve esaslı bir surette İdare edilmesi ve nakit makamında olan pi- yanko bileti satışımın; şubeya karşı kanuni şerakti haiz ve tam ve matlup kelaleti gösterecek — bayie verilmesi idare heyetimizce ancak ve ancak selâ- meti muamele ve mes'uliyet düşüncesile muvafık görülerek Noterlikten musaddak mukavelename ve yüksek kefalet mu- kabilinde İki sene müddetle bayle ve- vül tlır. 0-1 cek olan piyanke bayli şimdiye kadar şubemize karşı taahhidatını tamamile ifa etmiş bulunmakta ve piyanke iş ve hesapları hiçbir. mes'uliyeti mucip olmu- yacak muntazam ve dürüst bir şekilde devam etmektedir. Gerek Tayyare Cemiyetinin menfaatini ve gerek İdare heyetimizin maddi ve bulunan fa- kat istemediğimiz halde daha birkaç yatandaşımızın az veya çok 931 tarihinde müddeti bite- mani olan bu usulü tercih suretile çek dürüst bir İş yapmış olduğumuz kansa- tindeyiz. Yenlden bayilik için şabemize şimdiye kadar 17 - 7 - 930 tarihinde yalnız bir müracaat vaki olmuştur. Sa- hibi müracaata ; bayilik müddetinin hi- tanunda müracaalının hazarı dikkaate alınacağı tahriren bildirileniştir. Ankara tayyare şubesi rels vekili Süreyya, Son Posta — Bu cevap açıktır. Mek- tup gönderen karlimiz, vakti gelince ve isterse müzayedeye girebilir. Bir itirazı olursa gene alâkadarları ikaz ederiz. ADANA BARSAK FABRİKASINDA Ben Adananın yerlisi ve Türk tebaz- sıyım. — San'atım barsakçılıktır. Burada Belediyenin bir barsak fabrikası vardır. Sinema Sütunu Küçük Asker Filmi Bitti Başlıca Rolü (Bust Keaton) Oynadı ef (Buster Keaton ) ile (Sally Eilers ), Küçük asker filminin Bu filim tamamlanmıştır. Halledilen Bilmecemiz l23458189|0|l bir sahnesinden sonra birbirlerine sevgilerini itiraf ederlerken... Yeni Bilmecemiz 12345678 910f SOLDAN SAĞA YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Bir kuş (9) 2 — Milli bir roman (7) | 7 — İşçi (5) başkası (5) 8 — Bir vilâyetimiz (3) pis evveline — kadar bu $ — Hayvan (2) kumaş (5) | hayvan (3) kışın yağan (3) 9 — Ekmek yapılan madde ( ismi var, cismi yok bir kamb bir hece (2) 10 — Sadık - olmak (7) 11 — Eski rütbelerden biri V Küçük K Kemal'in Cuma Gün Angelidis'le Dövüştüriilmesinde olan iki adam belediyeden tavsiye alarak fabrikaya kabul edildiler. Tabil bana da yol verildi. Şimdi altı aydan- $ — Bezelye (5) sonsuz (5) 6 — Avcı hayvan (4) hüküm kâğıdı (4) İsrar Etmek Azim Hatadır... Geçen gün gene bu sütun- | larda Küçük Kemal'in Yunan boksörü (Angelidis) le bu hafta maç yapmasının muva- fik olmadığını yazmıştık. Memleket sporunun şerefi mevzubahis oldüğu böyle mü- him bir maça, Kemal'in ta- mamen hazırlanmış ve bütün galibiyet — ihtimallerini cemet- miş olarak çıkabilmesi için her Türk'ün iktidarı dahilinde fedakârlık yapacağına şüphe edilmemeli idi; netekim boks heyeti ve küçük Kemal'i se- venler bu maçın tehiri için teşebbüsata giriştiler. Galata- saray kulübü de bu tehirin i- cap ettireceği tazminatı maddi- yei taahhüt etli. Tazminat ve- rilmek şartile, maçın tehirine Yunan boksörü de razı oldu- ğgundan ortada bir mani kab- mamışti. Müteşebbisler temin ettikleri | bu neticeyi maçın organiza- törlerine tebliğ ettiler. Fakat, şayanı dikkat ve hayrettir. hirazlarına en az ihtimal verilen organizatörler müşkü- lât çıkarmıya ve işi yalnız maddi cepheden muhakeme ederek, bazı ufak müracaai- ları bile esirgediler. Bu vaziyet karşısında me- sele içinden çıkılamıyacak bir hale geldi. Boks heyeti “Ke- malin menfaati dolayısile bu- in —neşretmediğimiz ,, — şid- s:tli bir tebliğle, organizatör- tarak tehirin lüzumunu ihtar Bütün nasihatlere ve boks heyetinin — tebliğine — rağmen maçı behemehal cuma günü icra ettirmekte organizatörler israr ettiği takdirde netice ne olabilir? Bugünlük, maç yapıl- dığı takdirde ne olabileceğini, bu busustaki tahminlerimizi yazmakla iktifa edeçeyır Maç bittikten sonra da işin iç yü- zünü efkârı umumiyeye bütün teferruatile anlatacağız. x4 lere işin fenni ve efkârı umu- miyeye ait mahzurlarını anla- Maç on iki ravttur. Ange- lidisi dövüşürken görmerl Onun için küçük Kemali b müddet zarfında ne kadar yo- racağını doğruya yakın bir surette kestiremiyeceğim. Bence muhakkak olan bir şey varsa |o da Kemalin bugünkü vaziyetile hararetli bir maçı oniki devre idare edemiyeceğidir. Şu halde maç sekiz ravunt geç- tikten sonra Kemalin nefessiz- liği yüzünden şampiyonumuzun aleyhine bir cereyan alabilir. Nakavtla — yani — hasmını bayıltarak kazanmasi ihtimali- ne gelince: Dünyanın hiçbir antrenörü, boksörünün —i devrelerde beri boş geziyorum. Başımda altı nlifus vardır. Başka bir san'atım yoktur. Bu nileyi naml besliyeceğim ? Adananın Sofubahçe mahallesinde Barsakçı Necmi hasmımı bayıltacağı ibtimalile hareket edemez. Esasen nak- avt yumruğu biraz şansa, bi- raz da iki hasmın o esnadaki hallerine bağlı ve yüzde otuzu tecavüz edemiyen bir ihtimal- le yerine değer. Bu itibarla eğer cuma günü maç yapılırsa, Kemalin bugün- kü sıhhi vaziyeti bertaraf edil- se bile, son devreden evvel Kemal tarafından kazanılınası üıde oltuz nisbetinde ve yüz- de yetmiş te maçın 12 ravnt devam edeceğini düşünmemiz |© lâzımdır. İkinci ihtimalin tahakkuku halinde; maçın Kemal tarafından hiçbir tereddüde en ufak ELHAMRA SİNEMASI Elhamra sineması müdüriyeti geçen mevsimde gösterdik-) leri rağbetten dolayı muhterem müşterilerine teşekkür eder. Sıııemı âleminin şaheserleri arasından tefrik eylediği büyük sene de kendilerini memnun etmeği kat'iyetle arz ile sinemada yapıl, ıu'.k bazı tadilât için ; HANıMEFğNDi: İstanbul'da Havagazi, M Elektrik ve teşebbüsatı sınaiye Türk Anonim şirketi Beyazıt'ta Elektrik evinde 6 Eylül cumartesi saat 15,30 da Verilecek ameli ahçılık dersinde lüften hazır bulunmanızı rica ile kesbi şeref eyler bir itiraza mahal kalmıyacak şekilde kahir bir galebe . ile neticelendirilebilmesi çok güç- tür. Bu bir şartla olabilir, oda ilk devrelerde Kemal iki üç ert yumruk tutturarak hasmı- u ezebilirse maçın sonuna ka- I'ğar faikiyetini idame ettirebi- lir. Fakat bütün bu yüzde otuz. ve yüzde yetmiş ihtimal- lerine lüzum ne idi? Maçı tehir edip Kemal'in kzanmak şansını tezyit etmek — işin en doğru ve en kestirme yolu idi. Eğer bu tehir olmazsa ve | :- maç bizi tatmin edcmıyecekı ş bir şekilde neticelenirse, mü- sebbiplerinden efkârı umumi- ye müvacekesinde hesap sora- E. $. ( imiyr. : ç r , manevi mes'uliyetini kâfil e : | . ” l3tmma cEmum OF Ni MBE N E AT Bundan altı ay . n fabrikada çalışıyordum, Fakat altı ay | ©' #vvel Suriyeden gelen ve Suriye tobaaım m:_uıl:"a 6) saça benziyen —a ihtiyatkâr olunuz IYOR KÖOK KöMüRüNüZül şimdiden tedarik ediniz Yedikule kok kömürü az miktar ile çok iş ÜŞ hassasını haiz olmakla meşhur olduğundan bilhassa (mef” W kezi teshin) ler için tavsiyeye şayandır, evlere kadar gönderilir Atideki yerlere müracaat ediniz: Yedikule gazhanesi 9 Elektrik evi, Beyazıt meydanı — ,, Metro han, Satie mağazası - 3a .914 Tel. İs.

Bu sayıdan diğer sayfalar: