6 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa aei SON-POSTA “ Son Posta,, nın Tarihi Tefrikası: 15 HAREM DEHLİZLERİNDE BİR ASLAN NARESİ, ONU TAKİBEN BİR MANDA BÖĞÜRTÜSÜ Hlesitee AAFDecami: İŞİTİLDİ, POODADA Biraz evvel bu teklif, keskin bir nişter gibi Gülnihalin yü- reğini yaralardı, damarlarına ölüm acısı aşılardı. Şimdi tama- mile lâkayt ve hatta müsterih idi. Padişahın âciz ve kendisinin kavi olduğuna kanaat getir- mişti. Demin gözlerini karartan yanardağ, Hünkârın dizi, artık gözüne karıncaların yaptıkları kum tümsekler kadar cılız gö- rünüyordu. Bu sebeple korkusuz ve daha — doğrusu müstehzi bir bakışla hünkârı süzdü, müte- akiben kulaklarına azami bir hassasiyet — vererek — bekledi. Hünkârın muhteris ve müfteris savletine gem vurmuş,onu kor- kutmuş olan hatifi kudretin tekrar belireceğine emin idi. Üçüncü Osman, vaktin bey- hude geçmesinden sinirlenerek ! haykırdı: | — Sağır mısın çocuk, yoksa | beni beyenmedin mi? Son kelimeler, inkâri istif- ham kabilinden bir — şeydi. Hünkâr, saltanat cazibesi sa- yenileceğine kani olmakla be- raber bu kız tarafından sevil- diğine de inanıyordu. O suali, cilve yapmış olmak kastile irat etmişti. Şimdi kızın kıp kır- mızı kesileceğini, “Estağfirullah, estağfirullah,, feryadile dizleri- | ne kapanacağını umuyordu. — | Fakat o itizar vaki olmadı, kız secdeye kapanmadı. Hün- kâr da iradesini tekrar etmiye, hiddet göstermiye zaman bu- lamadı, odanın içinde garip bir gürültü yüz gösterdi. İptida, yuvarlanan bir büyük fıçı gibi, kulak yırtıcı bir' tın- net gösteren bu gürültü, be- lirsiz bir fasılayı müteakip | yeniçeri odalarının, sipahi bö- | lüklerinin isyan — günlerinde çıkardıkları korkunç gürültüye münkalip oldu. “ İstemezük ,, lerle karışık ağır bir uğultu ki padişahların yegâne kâbusunu teşkil ettiği için Üçüncü Os- man için de yabancı değildi. Şimdi hünkâr perişan; Gül- nihal, sevinç içinde pür ipti- sam idi. Biri korkudan, biri neş'eden titriyorlardı. Bu hey- betli ses şelâlesi, padişah için cehennemi bir ahenk; Gülnihal için de sevimli bir terane te- siri ika ediyordu. Hünkâr, bir aralık kulakla- VAHŞİ n Şimdi - Gülnihal de korku- yordu. Nareler , - hklar, bazen m& k- sa, bazen tiz, bazen kat daima mehip ve kı seslı SŞ çakeeie. Tüda” men bayılmış değildi, lâkin ayık'ta :îyılıl:ıudı, gülünç bir telâş içindeydi. Korkusundan dili tutulduğu için istimdat ta edemiyordu, — yalnız - titriyor, zangır zangır titriyordu. Onlar, karşı karşıya bu vaziyette iken sesler - kesildi, korkunç — orman — manzarasi yerine —haclegâhin — pür ziya süküneti kaim oldu. Yüzleri görülmiyen hayvanların sesle- ri de işitilmiyordu, — odada yalnız ziya, yalnız süs ve yalnız sükün vardı. Üçüncü Osman, halü kat- lolunmak Üüzere — iken, itlâk E HAYVANLAR DOLAŞIYORDU ibi — sendeledi. $ bilmiyorum yavram. Fakat bu işe bir mana vermek gerek değil mi. Elbette seninde bir düşündüğün vardır, açık söyle, çekinme: duyduğumuz seslerin aslı nedir? içüncü Osman, bir müddet düşündü, odanın tekin olma- dığına hükmetmekten başka çare bulamadı. Maamafih et- raflıca — tahkikat yapmayı da lâzım gördü. , ÇArkası varj Bugünün Meselelerinden Ağaoğlu Ahmet Beyin - (1926) Da Verdiği Bir Rapor... | Baş tarafı 1 inci sayfada | boykot edilen devlet - gene memleketin kendi menabiine müracaat etmek mecburiyetin- rını tıkamak, o tehditkâr - vel- | 4. kaldı Yeni ve veleyi bu suretle duymaktan | şekli tatbiki ve süreti cibayeti kurtulmak - istedi. Lâkin, bir deve kuşu hissiyetile teşebbüs ettiği bu hareketi de becer- evvelce iyi düşünülmemiş vergi- ler vazetmek mecburiyeti hasıl oldu. Manevi Prestij miye muktedir alamadı, titrek Böyle bi eti dad * z iyle bir vaziyel unan ellerini kulaklarına doğıu.k.ıldır inkılâpçı bir- mubitin yegâne mıya savaşırken odanın içinde istinat ettiği kuvvet - manevi bir aslan naresi, onu takiben bir| ( prestij ) dir. Bu noktai na- manda böğürtüsü, daha sonra | zardan hamdolsun Türk ink- bir yılan ıslığı işitildi. Isyan lâpçılarının vaziyetleri istisna- eden yeniçeriler, sanki sahne- | idir. Zira Türk inkılâbının ba- a l ; | şında bulunan Dahinin haiz den çekilinişler, yerlerini vahşi bakaki - ; hayvanlara terketmişlerdi. ulunduğu — prestie — mümasil y z dünyanın hiçbir. tarafında ve Pencerelerinde, — tavanında | hiç bir devrinde bir prestije tutam tutam yaldızlar, duvar- | tesadüf olunmamıştır. Gazi larında renk renk çiniler piril- |Paşanın icra etmiş olduğu tahav- dıyan muhteşem yatak odası- mın bir ormandan farkı kalma- mıştı. Aslanların, fillerin, ge- yiklerin, yılanların bu orman içinde bağıra bağıra dolaş- tıkları işitiliyordu. vüller sürat ve vüs'at itibarile adeta mucizevi ve efsanevidir. Bir millet yalnız bilâ kaydü şart itimat ettiği, kalbinin ve ruhunun bütün samimiyeti ile takdis ettiği bir rehbere ancak bu kadar teslimi nefseder. Dünyada — hiçbir teceddüt bu kadar derin ve şümullü bir inkılâbi, bu kadar süratle ve bu kadar sühuletle ve ceb- ri vasıtalara müracaat etmek- sizin icra etmemiştir. ve ede- mez. Bu mucize yalnız Türk dehasına müyesser olmuştur. Binaenaleyh bu prestiji muha- faza, takviye ve tevsi ettirmek Türk inkılâpçıları ve Türk va- tanı için hayat ve memat meselesidir. Şredijı ika olu- rahne, vatan ve Üç Mühim Nokta Rahneleri mucip olabilecek esbaba gelince: âcizlerince bu esbap üç nokta — etrafında toj : | I— Feragati nefis kifayet- — Fırkanın ataleti. Mi — Mütekabil muraka- benin mefkudiyeti. İttihat ve Terakkinin seren- camı hatırlardadır. Türk — milleti İttihat ve ıSon Posta'nın! Bilmecesi Geç kâlanlar sinemasında n OPERA gösterilmekte — olan ŞEFKAT Tamamen Fransızca sözlü mükemmel filmi acele gidip görünü: EAN TOULOUT ve MARCELLE JEFFERSON” COJİN tara: Ğıîîîkı:ı:.'ü edilen bu filmi görenler mütehayyir ve müteheyyiç İlâyeten: Halihazır dünya havadisleri ile FELİX. BAHRİYELİ KEDİ sesli canlı” resimler. â Zİ>| " v 'Hzü > < ı Önümüzdeki çarşamba gününden itibaren A LAŞA Z AR SADA BİR FAHİŞENİN HATIRATI LOUİSE - BROK tarafından temsil edilen ahlâkt ve içtimaf facia HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ : HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; HOLLYWOOD'DA BİR İZDİVAÇ ; « (Oscar Strausa) un muzikak ? bir garkısıdır. Aşkın abıhayatı enin merlididir. N YAY R Muhteris bir aşkın mevmer udur. Viyana — gecelerinin — bir nağmesidir. Melodi valslerile sizi mest- edecektir. Viyananın a — güzel — bir eperetin A u amca dinletecek- tir. Saf flm'n cenmeti olan yay tarafından temsil edil. Soldan Sağa, Yukardan Aşa; 1 —Renk veya artın bir kısmı, (4 yemeğin emri hazını (2) 2 — Tatlı değil (3)ince uzun(2) serbest (3) $ — Fena bir huy (10) 4 — Ünsiyet etmek (© | İZETE D e e İ Kalp. Birleşi 6 — Bir aske a * i İ kelalen 19 (Zvvoi Herzen im 34 takt) T— 8 — Bir renk (4), rabıt edatı (2) 9 — İsim (5), peri (3) (Foks / Movletone) nin — bir eseridir.. Mevsimin en büyük hadise- ai * olacaktır. 8 Teşrinlevvel ıh::%" Çarşamba Göreceğimiz filim : VİLLY FRİTSCH ve (LİLLİAN HARVEY ) tarafından temsll edilen ve şarkıları herkesir ağrında olan : 10 — Siklet (3), gikâr (2), yaşı- Y Üyrkek () dünyemn bir AŞK VALSİ kasını (5) muhteşem Viyana operetidir. — — İüveten : FOKS JURNAL hali ha Terakkinin bütün hatalarını ve zar sesli ve sörzlü jı:. havadisleri. hatta memleketin sını bile unutmuştur. Unut- madığı birşey varsa oda ih- tikârlar, nameşru ticaretler, iaşecilikler ve israflardır. Türk Muhitini Hassasiyeti Bu hususta Türk muhiti herhangi başka bir muhitten daha hassastır. Milletimizin bu ruht hususi- yeti bilhassa İttihat ve Terakki zamanında tnzîymı etmiş ol duğundan biz bu tecrübeden bilistifade bilhassa müteyakkız ve ihtiyatkâr olmakla mükel- Harikahı Bir İktısat Artık buharla leke — çıkaran mücsseselere — Ihtiyaç kalmadı Cezmi Leke Sabunu Bu ihtiyacı mükemmelen görmektedir. Adres Salih Necati Eczanesi, Bahçekaj şarkılı Almanca tözlü ve en mükemmel filmdir, l KEZMEMDA MOCAKMASIYLA MSANEEE KA ERERI DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ Bu akşam İSTANBUL BELEDİYESİ İdare ; stanbul, Nurucsmaniye leftik. AA G ' nt L Fakat, maalesef biz Topaz nn "n“ Telefont İstanbul - 203 fırka azaları mükellefi| —4 Perde | Pesin katuu İstanbel - TUt olduğumuz bu manevi | terceme &- l I Ce A ııazı'fq;ı)i unutmak üzere- | aenler: İ. Ga- Mi yiz. Paraya, - ticarete, | 4», H.Rasi, menfaat ve istifadeye ÜN den m“m | dalmak üzereyiz. Halîa Geçen seneki gibi salı ak- karşı mütehakkim ve | samları muallim ve talebelere, mütekebbir — vaziyetler | Sremba BĞ Y zabitan ve cumartesi akşamla- almaktayız. Vaziyet ve Üadlnülen etcruliyel ahumna, mevkiimizden bilistifade hükümet memurları üze- rine icrai nüfuz ve tahakküm etmekten, dai- rı umuma tenzilât vardır. Ği e ğneeelÜ l el n -— Karamürsel Fabrikası Mamulâtı ANKARA ŞUBESİ relerde hususi işler ar- kasında koşmaktan te- vakki etmemekteyiz. Hele İstanbulun ve sair yer- lerin israfat mahallerinde kem dimizi teşhir etmekle, bilerek, bilmiyerek fırkanın haiz olması lâzımgelen haysiyete halk naza- rında — derin rahneler - ika etmekteyiz. ıikan Dedikodular ün bu gayri marazi hal- ler birçok dedikoduları mu- HAZIR Anafartalar caddesinde 12 numarada Şık - Sağlam - Ucuz KUMAŞLAR, ŞAPKALAR BATTANİYELER ERKEZ SATIŞ MAĞAZAS ELBİSELER cip oluyor, bir çok propaganda- gip,ohuyor, bir çok propaganda- ( istanbul'da Sultanhamam İkinci Vakıf hani tin kulaklarına, fırkamizın hay- siyet ve şerefi ile 'nmınıığı_ altında olmuyan - ithamlar, iftiralar sıldanıyor. «İH; Bu tefrikamız n MT Ralla ttihatçılar,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: