26 Temmuz 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Temmuz 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA (GAZETE NASIL KAPATILIR? ( —- J 'Yeni Matbuat Kanunu Londra Konferansın danl Sonra Başvekil İsmet Paşa, Yeni Kanunla Vekiller ' W ) | | lâsasına göre Fransız Ü de yirmi Böyle Giderse İngilte- renin Elinde Altın Kalmıyacak Almanyanın vaziyetini dü- zeltmek için Londrada topla- nan konferans dağıldı. Verdi- ği neticeleri de dün yazdık. Bu — metice hakkında dün muhtelif membalardan telgraf — ha- berleri gelmiştir. Bunların hu- Âyan Meclisi son celsesinde, Fransız hükümetinin hattı hareketini muvafık görmüştür. Amerikan Maliye Nazirı Stimson da Ber- line haraket etmiştir. Fakat kendisi, bu seyahatin mali me- selelerle — alâkası — olmadığını söylemiştir. Diğer taraftan Al- man Başvekili Fransız Başve- kilini hususi surette Berline davet etmiştir. Fakat bazı Fransız gazete- leri resmi olmadıkça bu da- vetin kabul edilemiyeceğini yazmaktadırlar. Ayni zamanda Alman bankaları iskonto fiatı- mı yükseltmeyi düşünüyorlar. Bazı mehafil bu miktarin yüz- beş nisbetini ileri sürmektedir. Vaziyet bu şekilde iken İngiltereden dışarıya mütema- diyen altın nakledilmektedir. M24) —tarihindeki ihracat bir rekor teşkil etmiştir. Bu miktar (5) milyon liraya baliğ olmuştur. İngiltere Ban- “kasının istoku ise (150) milyon altından aşağıdır. Diğer taraftan Londra kon- feransının bir nevi akamete Uğraması üzerine vaziyetlerini kurtarmak — istiyen Almanlar milli bir kurtarma programı yapmaktadırlar. İskonto fiatı- nn yüzde (20-25) e çıkarılmak bu programın bir Ayni zamanda mütehassılar da Londrada 'Hover plânının tatbik —sahasına — konmasına çalışıyorlar. Bu —müzakereler, bilhassa tedahülde kalan tak- sitlere aittir. Bir Bankacının İntiharı 136 sencdenberi Frankfurt- — gür-Mayn de teessüs eden eski — Viller Bankası Müdürü Vermta! — içerek intihar etmiştir. “Aşsizlik — kaydetmiştir. İ Kirası 123,50 fraka düşmüştür. Paris Borsasında - Diğer taraftan ayın(24)ünde Paris Borsası müthiş — bir İngiliz Berlin — Graf Jeplin balo- nu ayım yirmi dördünde saat — 9,50 de kutup mıntakalarına — törler muayene — ve karbon konulmuştur. Bütün evvel, Berlin, Lapzig ve Nürul- berg şehirleri üzerinde uçmuş — ve sonra Staaken istasiyonun- da yere inmiştir. Bu fırsattan bilistifade mo- edilmiş, gaz malzeme yedi gün havada kal- mayı temin edecek miktarda- dir. Malzeme lehine olmak Bzere gıda maddelerinin mik- tarı indirilmiştir. Balon Lenin- grat yolile kutba gitmektedir. Heyetine Verilen Gazete Kapatmak Salâhiyeti Hakkında Dün Mecliste Bir Nutuk Söyledi | Dün Millet Meclisinde Mat- buat Kanunu müzakere - edi- lirken, gazete ve mecmuaların Heyeti Vekile kararile kapa- tılması hakkındaki madde mü- nasebetile Başvekil İsmet Paşa şu nutku söylemiştir: Memleketin umum! siyaseti- ne dokunacak neşriyattan do- layı hükümete verilen salâhi- yetin tatbikında ne düşündük- lerimizi Büyük Meclise arzet- mek isterim. Bir memleketin umumi siyasetine dokunacak mevzular muhtelif ahval ve şerait altında tahmin olunamı- | yacak,sayılamiyacak kadar çok olabilir. Şimdi - ben vehleten akla gelebilecek daimi mahi- yeti haiz görülen mevzulara temas etmek isterim. Bunlardan — birincisi, — her memleket için rejimin müda- faası başkaca bir vazife ola- caktır. Cümhuriyetin * müda- faası için kanunlar mümkün olduğu kadar tarif ve tafsil olunan ahvalde birçok müey- yideler koymuşlardır. Fakat propaganda henüz bütün ihti- malâtı tarif ve tesbit olunan bir fen olarak gösterilmediği için propagandanın tahavvülâtı evvelden — tahmin — edilemez. Binaenâleyh; Cümihuriyetin mü- dafaası her cümhuriyet hükü- metinin hassas bulunacağı ilk ve en mühim vazife olacaktır. Bütün neşriyatı bu noktai nazardan takip ederiz. Kezalik bu memleketin. en mühim isevxmu, Böyük Mület Üeeli- sinin itibarıdır. Büyük Millet Meclisi öyle bir mevcudiyettir ki onun bu memleket haya- tında doğması, icrayi faaliyet etmesi ve bütün semerelerini alması herhangi — bir iktidar sahibinin — fermanına muhtaç olmuş değildir. Büyük Millet Meclisi, bu milletin hayatında milletin bizzat ayağa kalkması ve bütün şerait ve müşkülâta hâkim olarak milletin mukad- deratına varzıyet etmesile vücut bulmuştur. (Alkışlar) Arkadaşlarım, Büyük Millet Meclisi, memleketin mukadde- ratına vazıyet ettiği gün ilk işi kendi meşruiyetini — müdafaa etmek olmuştur. Bu ihtiyaç bu memleketin hayatında daima baki — kalacaktır. — Vazifesini müdrik olan hiçbir. hükümet memlekette Büyük M. Mecli- nin itibarının örselenmesinden vücuda gelebilecek ihtimalât ve netayici hafif göremez. (Bravo sesleri) Denilebilir ki Büyük Millet Meclisinin müdafaası için dev- letin bütün kanunları kâfi de- recede ahkâmı — müeyyide koymuştur. Böyle olmakla be- raber Öyle zamanlar olur ki Büyük Milet Meclisinin itiba- rıma tevcih oluman gizli ve muttarit bir cereyanın cürüm mahiyetine girecek birtakım arz göstermesine kadar bek- liyemeyiz. Memlekete her müşkülü hal- leden nekadar muğlâk olursa olsun milli meseleleri nihayet durulmuş bir su gibi bir isti- kamete tevcih edebilen yekâne kuvvet Büyük Millet * Meclisi- dir. Onun için sözlerimin hu- nihayet rejim meselesi olabilir. Bunun için umumi siyaset noktası mazarından bunu da söylemek isterim ki reisi dev- let gibi şayanı ihtiram nazik bir mevzu için neşriyatta ulu- orta ve dikkatsiz yürünemez. Bir mühim mevzu daha var- dır, o da yabancıların bu memleketteki neşriyatla mem- leketin umumi siyasetine tesir edecek bir faaliyet gösterme- leridir. Buna da müsaade ede- meyiz. Memleketin umumi si- yasetini vatandaşların gözünden kaçiracak — surette — neşriyata daha müsaade edemeyiz (Bra- vo sesleri ). Memleketin umumi siyaseti- ni vatandaşların gözünden ka- çıracak şekillerde yabancı si- yasetler kendi tesirleri altına alanığı müktedir olmayacaklar- dir. Kanun ahkâmı ve müdafaa vanıtaları İsfayet etmez “İse hükümet nihayet ve bu salâ- hiyetini memleketin umumi siyasetini müdafaa için kullan- mak mecburiyetinde kalacak- tır. (Alkışlar) Memleketin vahdetini sarsa- cak neşriyat umumi siyaseti W esasından müteessir edecek neş- Dün mectiste matbuat hak kında bir; nutuk - söyliyen Başvekil İsmet Paşa zuru 4linizde herkes tarafın- dan iyi işitileceğini, iyi dinle-| neceğini, ümit etmek sıeıiıı.; Büyük Millet Meclisinin icrayı faaliyet etmesine memlekette haysiyet ve itibarın her takdir- den yüksek tutulmasına meb'- usların Büyük Millet Meclisi kürsüsündeki mütalealarının bir takım tazyikler ve - tesirler altında tutulması hulyalarından vazgeçilmesine nazarı dikkti celbederim, (Bravo sesleri, alkışlar ). Burada her mesele her suret- te tetkik olunacaktı. Her meb". us hsrşeyi söyliyecektir. Teşki- Vâtı esasiyemizin ruhu budur. Bütün kanunların esası budur. Bütün bu hükümlere riayet eder görünerek yıldırıcı bir tesir yapmıya çalışmakta olan neşriyata mâni olmak vazife- miz olacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar ) Arkadaşlarım, Reisi devlet meselesi de milli hayatta ve cümhuriyet hayatında nazik bir mevzudur. Ceza kanununun son tadil olunan ahkâmında Reisicümhurlara karşı — suç addolunabilecek ef'al ve tavır- ların tarifi daha ziyade tafsil edilmiştir. Bu böyle olmakla beraber hükümetler — ynlnız böyle sekiz senelik cümburi- yetlerde Reisicümhurlar aley- hinde yapılacak propaganda- lara değil eski cümhuriyetlerde bile reisi devlet aleyhinde muttarit bir propaganda ya- pılmasına müsaade edemezler, bu şahıs dolayısile ve bilvasıta || der. riyat cümlesindendir. Milli vahde! fikirlerinin teşettüte sevkolun- masıma, vatan birliğinin ehem- miyetten düşürülmesine müsaa- de edemeyiz. Ordu aleyhine neşriyat bil- hassa nazarı dikkatimizi celbe- Memleketin — müdafaa esbabı ve vesaiti her vasıta ve her vesileyle konuşulabilir. Bü- tün bu esbap ve vesilelerin ordu hakkında mürettep - bir propaganda mevzuu — olmasına müsaade etmemek hükümeti- nizin vazilesi olacaktır. Arkadaşlarım, diğer bir na- zik mevzu daha vardır ki ora- ya temas etmek istiyorum. O da, zabıta kuüvvetleri aley- hindeki neşriyattır. Haklı ola- rak denilebilir ki herhangi bir zabıta memurunun vatandaşla- rın kayatında çok - girgin * bir vaziyeti vardır. Her meselede kanun ahkâmı dahilinde vatan- daşlarla temasta bulunacaktır. Bundan şikâyet etmek için birçok sebepler olabilir. Bu sebepler zabıta kuvveti aleyhinde vaziyet almağı ta- zammun etmez. Bir zabıta me- murundan şikâyeti haklı gör- mek mümkün olduğu kadar bu vesile ile neşriyatın hüsnü Diyetle tefsir olunamıyacak bir maksadı mahsusa — müstenit olması ihtimali de vardır, ben öyle ahval görmüşümdür ki zabıta memurları polis, jan- darma ve saire mütemadi ve hasmane bir neşriyat karşısın- da o kadar ürkek bir hale gelmişlerdir ki, cinayet işle- mekte olan bir cani kendi göğsüne silâhımı tevcih etmiş iken kendi silâhını çekip hem kendisini,hemde kanunu mülda- faa için tereddüt — etmiştir. (Çok doğru sesleri ) Böyle ahvale bu memlekette şahit olmuşumdur. Bu kabil neşriyat samimi bir şikâyet veya tenkit veya âmirin mü- dahalesini istiyen bir devlet midir, yoksa zabıta kuvvetle- rini meflüç bir hale getirerek ondan sonra her maksadı hu- sule 'getirecek bir anarşi İste- mek midir? Bu bir takdir meselesidir ki bu maksatla Büyük Millet Meclisi hükümete hudutsuz sa- lâhiyetler vermiştir. Onun İçin zabıtanın kendi otoritesini ve kanunu tatbik ederek mevcu- diyet ve mazbutiyetini muhafa- za edebilmeleri bizim hassas olduğumuz bir nokta olacaktır. Arkadaşlarım, temas ettik- lerim vehleten hatıra gelebilen mevzulardır. Eğer bir memle- ket hayatında umum! siyasete dokunacak mevzuları kâmilen evvelden keşfetmek mümkün olsaydı, belki saymak daha kolay olurdu. Fakat saydık- larımın haricinde nice ihtima- lât vardır. ki bunlar üzerinde şimdiden bir- tarif yapmiya imkân yoktur. Bazı zamanlar - olur ki bir memlekette muayyen mesele- ler o memlek—e! için umumi siyasetin ıopuâdığı mevzular olabilir. Bu mesele adli veya mali veya askeri, ahlâkt veya terbiyevi veya sair herhangi bir mahiyette olabilir.. Gün gelir ki bir memleketin mev- cudiyeti ve umum siyaseti bir mali mesele üzerinde toplana- bilir. Ogün için hükümetlerin o mesele üzerinde memleketin müdafaası için bilhassa hassas bulunması büyük vazife olur. Bunu arzetmekten maksadım, saydığım ihtimaller haricinde birçok mevzular hükümetlere bu salâhiyeti tatbik etmek için vazife verecektir. Bunları tas- rih edemem. Arkadaşlar, umum! siyaset kelimesi üzerinde hatıra gelen maruzatımı zannederim arzet- tim. Meselenin nezaketi hükü- metlere — neşriyata müdahale etmek — için takdir — hakkı ve mutlak bir salâhiyet ve- rilmiş olmasıdır.. Bugün hu- zurunuzda mes'ul olan hükü- metin — çoktanberi — mevcut olan bu takdiri, —salâhiyeti nasıl kullandığını bilirsiniz. Bu hususta geçen birçok tecrü- beler size itminan vermiş ola- bilir. Bu bizim ümidimizdir. Fakat atiyen hükümetler bu takdiri salâhiyeti nasıl istimal edecekler? Bu hususta bir endişe — varit —olursa derhal söylemeliyiz ki bu endişeye karşı en büyük teminat bil- hassa bu mevzuda mevcuttur. Çönkü hükümetler, — Büyük Meclisin biran fasıla inkıta kabul etmiyen murakabesi a- tındadır, ki takdiri salâhiyeti yanlış tatbik etmesinden heran ıDün Kabul Edilen Ka- nunda Bir Çok Yeni Hükümler Vardır. Madde: 1 — Matbuat hür- riyeti ve matbu eserler neşri bu kanunda yazili hükümlere Bağlıdır. Bu kanınüa - hüküm” leri gerek matbaa, gerek baş- ka türlü mihanikt ve kimyevl vasıtalarla veya el ile çoğaltı- larak neşredilen yazı, resim, güfteli güftesiz musiki eserleri ve gramofon — plâkları gibi eserlere şamildir. Bu kanunda bu gibi eserlere matbua deni- Sinematoğrafa — müteallik hususlar bu kanuna tâbi de- ğildir. Madde 2 — Herkesin gö- rebileceği veya paralı parasız girebileceği yerlerde herltürlü matbuaların teşhir veya talik veya tevzi edilmesi veya sa- tılması veya bunların ilân ile tevzi ve satışa arzolunması neşir sayılır. Matbuat cürmü yokarki fıkra dairesinde yas pılan neşriyatta tekevvün ede- bilir. Madde: 3— Bir matbaa açıl- madan evvel bulunacağı yerin en büyük mülkiye memuruna bir beyanname verilir. Beyan- namede matbaayı açmak iste- yenin adı, sanı ikametgâhı ve ortakları varsa enların da atla- rı, sanları ve ikametgâhları ve matbaanın yeri ve hangi diller- de ve hangi tabı sistemile ça-. hşacağı yazılır. Madde: 4 — Açılan mat-« baanın yeri ve tabı sistemi değiştirilir veya ortaklarından bazıları ayrılır veya yeni ortak alınırsa yine en büyük mülki- ye memuruna bir beyanname ile bildirilir; matbaanın sahibi lamadan evvel kendi namına bir beyanname vermiye mec- burdur. Ölüm halinde bu be- yanname matbaayı - işletmiye devam — edecekler - tarafından 15 gün içinde verilir. Madde 5 — Beyannamesiz matbaa açanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 533 üncü maddesi hükmü tatbik olunur; beyannamelerde yazılması mec- buri olan malümatı yanlış bil- direnlere 50 liradan 200 liraya kadr ağır para cezası bükmo- lunur, Madde 6 — Matbaasında ilmühaberi alınmamış gazete veya risale basan — matbaacı 100 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasına mah- küm olur; bu suretle basılan gazete veya risale bir suç iş- lenmiş ise bu suça iştiraki sabit olan matbaacı gazete veya — risalenin hemfiil addolunur. (Devamı var) mes'ullerile mes'ul edilebir. Binaenaleyh, mevzuun — verdiği — salâhiyetin talep ettiği teminat ta ziyade- sile mevcut demektir. ( Bravo sesleri, alkışlar )

Bu sayıdan diğer sayfalar: