25 Ekim 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

25 Ekim 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA | “.Son Posta , yı Bu Şeklile Beğendiniz Mi? n z ee e “Son Posta,, ilk çıktığı zaman halkın sesi ve halkın müdafü olacağını ilân etmişti. Bu vadine sadık kalımya ça- 'âıh ve bihakkin mükâfatını gör- , Bu mazhariyeti munhasıran karilerinin — teveccühüne — borçlu olduğu için, “Son Posta,, bugünden itibaren daha temiz, kemmel ve daha xzengin bir şe- kilde çıkmıya başlıyor ve bu su- retle halka ve karie karşı duy- duğu borcu ödemiye çalışıyor. “Son Posta,, şimdiye kadar, vesaitsizlik yüzünden, sekiz şayıfı' içinde mahsur ve dar bir hayat yaşamıya mecbur kılmışlî. : çok yenilikler yapmak — istiyor, fakat maddi imkân onu bu ban- leleri yapmaktan menediyordu. Bugünden itibaren“Son .Poılı.. z Türkiyenin en iyi gazetesi olmak için muhtaç olduğu unsurların çoğunu temin etmiş olarak çîk—" yor. Şimdiye kadar yapamadığı yenilikleri, tedricen tatbik ede- | cek, ve Türkiyede her manasile mükemmel bir gazete olmıya çalışacaktır. “Son Posta, ,eski an'anesine sa- dık kalmakla beraber, şimden sonra fazla olarak kendisine şu prensipi rehber ittihaz edecektir: Her evde,herkesin ihtiyacına cevap vermek. “S:n Postada,, herkes kendisin! alâkadar eden mevzular bulabile- cektir. Bir baba gazeteyi aldığı zaman, o gazetenin evde karısı ve çocukları tarafından da istifade ileokunacağına emin olabilecektir. Yeni “Son Posta,, tam manasi- le bir aile gazetesi olacaktır. “Son Posta,, sizi başka gazete okumaktan müstağni - kılacaktır. “ Son Posta ,, yı okursanız günde beş kuruşla- bütün gazete.eri okumuş olacaksınız. ——— | Bu gayeye vusul için 'Son Posta,, sayifalarını çoğaltmış, mün dericatını zenginleştirmiş, kadıni, çocuğu, iş adamını, memuru ve | işçiyi alâkadar edecek mevzular için hususi sütunlar ve sayıfalar tahsis etmiştir. : Yeni gazetemizi gördükten sonra — karilerimizden — ricamız şudur: Bize fikrinizi bildiriniz. “Son Posta, halkın gazetesi olmak için hiçbir. fedakârlıktan çekinmediği için; kariinin rey ve fikirlerine son derece ehemmiyet verir, Yeni şeklimizde sizi mem- nun etmiyen bir şey varsa Tütfen bildiriniz. Çünkü “Son Poıh,!. sahiplerinin — zevki — için .de_ğfl' karilerinin ihtiyaçlarını temin için Çlk:nsı::ag;r'.u"" en ziyade 'f'i_" gazetenizdir. Onu- benimseyiniz ve güzelleşmesine yardım ediniz. Türkiye - İran Hududu Şehrimizde bulunan Tahran Büyük Elçisi Husrev Be a vne kadar Ankaraya gıdcj:cklı:. erilen malümata göre Âğrı b e disesinden sonra İran ve .Tflrkıye hududunun yeniden tetkiki hıılş- kındaki müzakereler, Hüknmf:hn noktai nazarına muvafık şekilde geticelenmiştir. ——— Lodos Fırtınası — — Dün gece yarısından sonra şid detli bir lodos fırtınası çıkmış, fakat sabaha karşı şiddetini kay- betmiştir. Bu sebeple vapur sefer- leri bariz bir intizamsızlık göster- memiştir. daha mü- | Bey birkaç | 1 — Sun'i işık muhteril Steinetz yazın kirda kamp kurmuştu. Bir gün i bir yıldırım düştü ve Steinetzin ça- dırıni yaktı. 2 — Steinetz çadırına dönüp yıl- dinmin tahribatımı - tetkik ederken: eşyanın tuz gibi parça parça oldu- günu gördü. Günlerce bu parçaları biribirine ekliyerek aynayı yaptı ve sun') ışığı bu sayede keşfetti. Çünkü senelerdenberi bunun üzerinde tecrübe yapıyordu. 3 — Steinete önüne çıkan tesa- düften istifade — etmişti. Fakat -bu tesadüften iİstifade için hazırlanmış bulunuyordu. Hayatta hepimizin önü- | ne böyle tesadüfler çıkar, fakat on- dan yalnız evvelce hazırlanmış olan- lar istifade eder. | diklerini bilirsiniz. Fakat, 1 GÜNÜN TELGRAF HABERLERİ| Bir- | |’ Seksenlik Bir İhtiyarın lşlediği Cinayet /Bir Genç Kız, Kendisini Dağa Kaldıran Haydutlara Muka- vemet Etti. Ölümden_Egrkmıyarâ Namusunu Kurtardı... Devrekâni ( Hususi ) — Göre kazasına tâbi Mızrap köyünde Çakır oğlu —İzzet isminde iki karılı seksenlik — bir - ihtiyarın işlediği kanlı — bir marifet, bu mıntaka — halkımı — derin — bir hayret ve biddete — düşürmüş- tür. Hâdise şöyle olmuştur : Bu adam, Devrekâniye — ya- rım saat mesafedeki Kasaplar köyü — zenginlerinden Beyaz oğlu Kavas Hasan — Ağanın on altı yaşındaki Şehri Ha- nima gönül vermiştir. Genç kızla evlenmek — için babasına müracaat etmiş ise de Hasan Ağa, aklını kaybettiği Gazi Hz. Balkan Murahhas Ve Gazetecilerini Kabul Edecekler Ankara, 25 (Hususit — Şeh- rimize gelen haberlere göre Bal- kan konferansı murahhaslarile misafir gazeteciler bugün İstan- buldan hareket edecekler, yarın buraya geleceklerdir. : Murahhaslar ve gazeteciler Gazi Hz. tarafından kabul edile- cekler, ayrıca Hariciye Vekili tarafından da bir ziyafet verile- cektir. Yeni Bütça Hazirlıkları Ankara, 25 (Hususi) — Yeni 932 bütçesinin tetkikatına bugün Vekiller Heyetinde başlanacaktır. Bütçede tasarrufun (6) milyozdan fazla olmıyacağı kaydedilmekte- dir. İktısadi — dertlerimizi lüzümu anlaşıldı. Bunun üzerine kooperatifçiliğe ehemmiyet verilmesi esas itibarile kabul olundu. Ziraat Bankası bazı yerlerde kredi koo- peratifleri açtı. Darülfünundü teşkil edildi. eı.kŞiıııdl de mekteplerde bir kooperatif teşkilâtı yapılması düşünülüyor. balledecek — çareler aranırken kooperatiflere ehemmiyat verme' Kooperatif anlaşılan — ihtiyara lâzimgelen cevabı. vermiş, başından — sav- mıştır. Fakat o, hem kaçırdığı lıenv kadına hemde yuvarlak servete karşı hirsını bir — türlü söndürememiş, —Abaza Mustafa adlı eski yüz bir sene mah- kümlarından Aaffe uğramış bir adamla anlaşmıştır. Mustafa, İzxzet ve — Mustafa- Ünin tedarik ettiği iki haydut Kasaplar köyüne — gelmiş ve tesadüfen —harmanda — işçilere | nezaret eden Şehri Hanımı zorla — beraberlerine uzaklaşmışlardır. İhtiyar İzzet, Genç kıza te- | Yunanistan Ve Kıbrıs - İsyanı M. Venîieloı. Son Hare- ket Hakkında Beyanatta Bulundu '. | ——— [ Atina, 24 (A:A) — M. Veni- İ | zelos Kıbrıs adasındaki hâdise İll:;ındı Etnos gazetesi muha- birine beyanatta bulunarak İn- giltere ile Yunanistan arasında bir | lesi mevcu t olmadığı- Kıbrıs mesel ben bölümeti - ile kadar hukukunu - talep ollara müracaat et- Kıbrislilar arasın- hasebile halkın son günlerde ve —. polis j | | karşı müsellâh hü- j kavvetlerinn vemet bareketlerin. t nı, fakat şimdiye için kanunl y' miş bulunan daki llıtillf. olduklarını söyledik- ga balaam a ketlerin Büyük hükümetinin müsamaha- ket hişlerini rencide ten sonra Britanya kârane harel almış ve | | cavüzde — bulunmak — için her çareye baş vurmuş, hatta bi- | çareyi mühtelif yerlerinden ya- lrılııııışn da — namuskâr — kizin eğilmez mukavemeti önünde ricat Ş etmiye mecbur olmuştur. Bunun üzerine haydutlar, genç kızı bir köy evine hapsetmişlerdir. Hâdiseyi haber alan babası hü- kümete müracaat etmiş ve Göre kaymakamliğı harekete geçerek | genç kız mahpus bulunduğu ev- den kurtarılmıştır. tafa ile ihtiyar âşık -tutulmuş- lardır. Diğer ikisi aranmaktadır. Faruk | Hariciye Vekili Ankarada Vekiller Ve Meb'uslar Tarafından Karşılandı Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. dün akşam ekspresle Anka- rayaya gitmiş, istasyonda hükü- met erkânı tarafından teşyi edil- miştir. Alman ve Japon sefirleri de Ankaraya gitmişlerdir. Ankara, 25 (Hususi) — Hari- ciye Vekili Tevfik Rüştü Bey | bugünkü trenle geldi. İstasyonda Vekillerle meb'uslar, sefirler ve diğer erkân tarafından hararetle | istikbal edildi. etmiş bulunduğunu ilâye eylı tir. M. Venizelos hareket :ı= vik ve mürettiplerinin bu tarzın vukuunu İstemediklerini, Işi uzağa götürmelerinden dolayı nefislerin- den mümanaat kuvvetini de gös- teremediklerini de söyliyerek tecz- | sür hisseylediğini beyan etmiştir. <— —— ——— — — İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Bütün — bu Cemiyeti talebe arasında faaliyetler, — kooperatifçiliğin yanlış anlaşıldığını ve yanlış istikamette gidil- diğini — göstermektedir. köylüyü borçlandırmaktan başka bir fayda vermez. Darülfünun ve mektep kooperatif teşkilâtının Ise iktıisaden manasi yoktur. Ma-« sallarda olduğu gibi, zannettiğimiz bu İşte, bir de arkamiza bakı- yoruz. ki, bir karımca boyu yol almışız. Bu çalışma tarzı ile bizde kooperatifçiliğin | muvaffak olacağına, arlık, Kredi - kooperatifleri hayli yürüdüğümüzü İSTER İNAN, İSTER İNANMA! | sından, © çağırılırlar; * Bunlı Şakilerden elebaşı Abaza Mus- ! EC LNi eriği Sözün Kısası Tatlı TaR. Su Türkleri P. $. Kimlere “tatlı su frengi,, de- yine Şişli ve Beyoğlu muhitinde bir | tip insan daha var ki, beğenir ve izin verirseniz, ben de bunlara *tatlı su türkü,, demek istiyorum. Geçenlerde, Beyoğlunda, bir | ecnebi öldü. Bizim tatlı sa frenk- lerinin hepsi bu zate muhteşem bir cenaze alayı yaptılar. Hatta büyük caddede bazi dükkânlar matem İşareti olarak siyahlara büründüler, kara yas bağladı- lar. Cenaze alayında bir sürü tatlı su türkü de vardı. Bu biçim Türklerin hiçbirini Ziya Gök Alpın, yahut onun kadar ehemmiyetli başka bir milli insa- nın tabutu arkasında göremezsi- niz; fakat ecnebi şirketlerinden birinin müdürü, ölmek şöyle dur- sun, hafifçe nezle olsa, bütün o tatlısu türkleri telâşa düşerler, hatır sormya giderler ve arka- telefon telefon Üstüne, hastanın vaziyeti hakkında malü- mat isterler. Tatlı su türkleri için bütün Türkiye Şişliden Tünele kadardır ve Türkiyenin ilerlemesi, kurtul- ması demek, büyük bir yabancı devletin himayesi altına girmesi demektir. Onların dilinin pele- sengi şudur: *“Bu millet adam olmaz.., Avrapa,Türkiyede, yalnız tatlı su Türklerini tanır. — Sefaretha- nelerde verilen balolara, ziyafet- lere, müsamerelere yalnız bunlar arasında edebiyatla meşgul olanlar ve türkçe yazdıkları kitapların yü- züne bakan — olmadığı — halde, j Fransızca tercümelerile Avrupa nazarında “büyük türk edibi ,, | geçinenler - vardır. İngiliz sefaretinde verilen son müsamerelerin güzel tarafı, Türk yetimlerine yardımsa, çirkin tara- fi da bu tatlı su türklerile çevril- miş olmasıdır. a Türkiyede yaşıyan ecnebiler bilmelidirler ki, hakikt Türklerle göz göze gelmek için bu zibidi ve kalp Türklerden yüzlerini çe- virmedikçe, bizim hoşumuza git- mek için yapacakları her hare- ket, üzerimizde, sıcak bir çeliğin Gstünden geçen soğuk bir hava tesiri bırakacaktır. Manisa Konferansı Fırka Umumti Kâtibi Mü- nevverlere Cevap Verdi Manisa, 25 (Hususi) — Halk Fırkası Umum! Kâtibi Recep B, | evvelki gün mıntaka münevverle- rini topliyarak - ihtiyaçlarımı gor- muş, suallere cevaplar vermiştir. Avukat Sabri B. meb'usların | fntihap dalrelerile icap ettiği dere- cede alâkadar olmadıklarını ve her | intihap devresinden iki namzet gös- terilmesinin daha iyi olacağını söylemiş, Recep Bey de Avrupa- da fırkaların bir namzet göster- diklerini, esasen memleketin yük- sek menfeatlerinin bunu icap ettirdiği şeklinde cevap vermiştir. Bu arada spor ihtiyaçları, koope- ratifler hakkında da izahat ver- miş ve sonra Kütahyaya hare- ket etmistir. Merhum — Ziya Gök Alp Bugün merhum Ziya Gök Alp Beyin ölümünün yedinci yıldönü- müdür. ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: