14 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Mart Siyaset Âlemi İntihar Eden Meşhur Kibrit Kıralı Paris 13 — Paris'te intihar etmiş olan kibrit kıralı ve 30.000 milyon sahibi Kröger, 1881 tari- hinde İsveç'in ufak bir şehri olan Calmar'da doğmuş idi. Ba- bası ve büyük babası, bu şehirde kibrit fabrikatörü idiler. Müteveffa, mektep tahsilini bitirir bitirmez Stokholm mühen- dis mektebine girmiş ve mezuni- yet imtihanını 1899 da geçirmiştir. 1900 de henüz — diplomasını eline yeni almış olan mühendis, New-York'a müteveccihen vapu- ra binmiştir. Cebinde ancak 100 dolar ka- dar parası var idi. Hiçbir zaman yese kapılma- mış olan Kröger, — mühendislik hizmeti bulamadığından Şikago- ya gitmiş ve piyanko — bayiliği yapmıştır. Biraz sonra Meksikaya gitmiş ve orada köprüler inşa etmiştir. 1902 #senesinde — Nevyorkta © zamanın en yüksek binaların- dan birini inşa etmiştir. Müteveffa, süratle çelik inşa- at mütehassıslarının en ileri ge- da, Kanadada, Hindistanda, Ce- mubt Afrikada, Buildin ve Grat- te - Ciels denilen muazzam bina- lar yapmıştır. 1911 senesinde Kröger, zen- gin sayılabilecek kadar servet sabibi olmuştur. O tarihte İsveçte ( Och et Toll, Socite Kröger ) lsmindeki inşaat şirketini tesis etmiştir. Bu şirket, gayet süratle inkişaf etmiştir. Cebinde 100 dolar - olduğu halde Nevyorka gelmiş olan kü- gük mühendis, Stokholmu yeni baştan inşa ederek muazzam bir şebir haline getirmiştir. 1913 senesinde yapı yapıcı olmaktan başka birşey istemiyen bu adam — muvaffakıyetinin en parlak devrini idrak ediyordu. Fakat kendisinin iş adamı olmak itibarile malik olduğu deha, onu daha ileriye gitmiye sevkediyordu. Meşhur (Foecrenade Taendes- tuck ) konsorsinmunun kontrolunu ele geçirdikten pekaz bir müddet sonra birçok İsveç fabrikalarını tesis otti. O zaman rakip şirketlerle çe- tin bir mücadele başladı. İsveçli iş adamı, bu mücade- EDEB! TEFRİKAMIZ : 57 ÖlenKibritKıralıNasılServet Yapmıştı SON POSTA Hindistanda Çarp Hindistanda Şiddetli Çarpışmalar Ysni Delhi 13 — Son derece galeyan halinde bulunan Müslü- man ahali, polise karşı birçok taarruzlarda — bulunmuştur. Bir polis —memuru hançerlenmiştir. Ahali, bir cami civarında muha- fız vazifesini gören polisleri taşa tutmuştur. Camide bulunan bütün halk tevkif edilmiştir. Almanlar Çinde Fabrikalar Açıyorlar Berlin 13 — Çinde demir Jmalâtı fabrikalarının inşası için Almanya sanayi mümessillerile yapılan müzakere devam etmek- tedir. - Çin hükümetinin teminat ola- rak on senede (20) milyon dolar tediyesini kabul ettiği, bugün için yüzde 7,5 faiz vereceği ve hazine bonoları çıkaracağı bi- lüriliyor. a— — > lelerde galebe çaldı. Bütün ra- kiplerini mağlüp etti. Kibrit trös- Lünü vücude getlirdi. Müteveffa gerek harp esna- sında ve gerek harpten sonra muamelâtını genişletmekten bir an hâli kalmadı. Krögerin ber yer- de menfaatleri vardı, saymakla tükenmez birçok sınal İşlere ka- rıştı, Atlas Okyanusunun tröst- çülerini andıran büyük bir sevet senyörü oldu. Haiz olduğu “Kr- ral unvanını, mağrurane taşı- yordu., “Svenska Tandstisks ,, Kibrit Şirketi dünyanın bütün memleketlerine yerleşti. Bütün memleketlerde şubeler açtı, her tarafta hükümran olmıya başladı. Fransada(1927)senesinde kibrit inhisarının Kröger şirketine dev- redilmesi mevzuu bahsoldu, fakat bu, olmadı. Birkaç sene zarfında küçük İsveçli mühendis “ Kibrit Napol- yonu ,, kesildi. Kröger, Lejion Donör nişanından başka Çin, Letonya ve Fenlandiya hükümet- lerinin nişanlarını da hâmildir. AÇLIK <<<0 — Mlüellifi: Knut Hamsan Karanlık koyulaştı, bir mu- mum olsa makalemin sonunu ge- eöleyin yazamaz mıydım ? Başım aydınlanmıştı, fikirler eskisi gibi #idip geliyorlardı ve hususl bir Mtırabim — yoktüş açlığımı - bile birkaç saat evvelki kadar kuv- vetli — hissetmiyordum, — sabaha kadar dayanbilirdim. Belki de bir dükküna uğrıyarak vaziyetimi * anlattıktan sonra veresiye bir Mmum ulabilirdim. Bir dükkândan beni pekâlâ tanıyorlardı, balim vaktim — yerinde iken —oradan ekmek alırdım. itibarıma güvene- Mütercimi: P. $. rek bir mum #slabileceğime hiç şüphe yoktu. Ve epey zaman- danberi ilk defa olarak elbisemi fırçalamıya, ceketimin üstüne dü- şen saç kıllarını toplamıya başla- dim, karanlıkta nekadar müm- künse, Arkasından el yordamile merdivenden indim. Sokağa çıikmca aklıma geldi ki bir ekmek istemek belki daha muvafıktır. Tereddüde — düştüm, durdum ve düşünmiye başladım. | kiçbir zaman | ,, cevabını verdim. Maa- lesef hiç bir gida kabul edecek Nihayet köndü kendime-" keE 5. he £ el ĞÜĞÜ —— SAALAMAbli mda Son zamanda zehirli gazlerin artık gelecek mubarebelerde tesirsiz bir silâh olduğu bakkında bir kanaat yer etmiye başladı. Bunun sebebi de, Çin « Japon müsellâh ihtilâfında gaz kullanılmamıs olmazıdır. Halbuki, orada gaz kullanılmaması, kasten iktiyar edilmiş bir barekettir. Resmimiz bu #ilâha milletlerin büyük bir ehemmiye verdiğini gösterir. Muhtelif dev- letler, son zamanda, bilhassa bu zehirli gaz Istihsalâtını arttırmiş, ona karşı tabaffurz çarelerini de tekemmül ettirmişlerdir. Fransada Kadınlar Ve İntihap Bahsi Paris, 13 — M. Memel tara- fından verilip ikinci defa reye müracaaât usulünü ilga, kadınların intihabata iştirakini kabul eden, intihaba iştiraki mecburi kılan ve Meb'usan Meclisi tarafından kabul edilip Âyan tarafından reddedilen kanun lâyihasına mu- kabil hazırlanan projeyi umum! intihap encümeni 5 rey ekseri- yetle kabul etmiştir. ingiliz Donanması Napolide Napoli 13 — İngilterenin ak- deniz filosu başkumandanı Sir Şefild'in refakatinde erkânı har- biye reisi Sir Bayley olduğu hal- de Tirenyen — denizinin — cenup mıntakası . bahri kumavdamı ami- ral Nikastroyu ziyaret etmiştir. © da Kıraliçe Elizabet xzırblısma giderek — iadei ziyaret etmiştir. Sir Şefild askeri merasimle kar- şılanmıştır. Mısırda Bir Nevi Dimağ Hastalığı Kahire, 13 — Resmen bildi- rildiğine göre Kahirede, yukarı ve aşağı Mısırda salgin halinde bir dimağ hastalığı zuhur etmiştir. halde değildim; hayaletler, hissi- kablelvukular, manasız - fikirlerle ayni hikâyeler baş göslerecekti. Makalem bir türlü bitmiyecekti, halbuki beni bir daha unutmasına meydan bırakmadan gidip Kom- mandörü bulmak Jâzımdı. “Kat'i- yen hiçbir. zaman!, dedim ve mum almıya karar verdim. Dükkâna girdim. Tezgühın yanıbaşında bir ka- dın duruyor ve öteberi alıyordu; yanında muhtelif kâğıtlara sarıl- mış birçok paketler vardı, beni tamıyan ve müşteri olduğumu bilen dükkâncı kadını bıraktı, hiçbir merasime lüzum görmeden gazste kâğdına bir ekmek sardı ve Sana uzalik — Hayır... Bu gece için yal- nız bir. mum, K Ç Loid Corcun Mühim Bir Makalesi Berlin 13 — Börsen Kurler, M. Loit Corcun Çin- Japon ihti- lâfı hakkındaki bir makalesini neşretmektedir. Sabık iliz Nazırı, büyük devletleri ve hattı lııre"l'reti h'âl memleketlerin kendi silâhlarının kuvvetine istinat etmek mecbu- riyetinde — bulundukları harpten evvelki vaziyet içinde bulundu- ğumuzu gösteren Cemiyeti Ak- vamı şiddetle tenkit etmektedir. Mumaileyh diyor ki: Çin nazarında büyük devlet- lerin nüfuzu mühim surette tena- kus etmiştir. Harp, Çin milletini zaptırapt altına almıştır. Şimdi bu millet gayet muntazam bir organizm haline gelebilir. M. Loit Corç netice olarak diyor kiz Bu hal, bu memleket için büyük bir terakki demektir, fa- kat bunun %aponyı için manası ne olacaktır -— TAKVİM —— / PAZARTESİ J $1Gün (4- Mart - 932 — Kasıml Arabi Rum? $ « Zillade - 1359 29 -Şubat- saal - 1348| Vakit |Exant | V. !l Vakit Güneş |1, M | Akşam Öğle | 6 9 Jiz 23)| Yalsı Kdndi ( 9. 29f1s. | Tansak İlü. 204 Bunu çok tevazula ve mülâ- yemetle söyledim. Canını sıkma- mak ve veresiye bir mum almak şansım elden kaçırmamak - için. Cevabım onu gafil avladı, ilk defa olarak ben ondan ekmekten başka bir şey İstiyordum. — Ah, pekâlâ, öyle ise biraz bekliyeceksiniz dedi, ve kadına hizmet etmiye başladı. Kadın alacağım aldı, borcunu ödedi, beş kuronluk bir kâğıt verdi, birkaç borzukluk inde et- tler, ve gitti. Şimdi yalmzız, dükkâncı ve ben. Söyledi: — Ha, evet, bir mum. sum paketi yırtarak bir tanesini benim için ayırdı. O bana baktı, ben ona bak- Ve bi Ezani |V. & || — 18 W SIjıs, ı İşte Çalışan Kızlar Boyanabilirler Mi Bu sualin cevabını verebilmek için kendi kendimize ikinci bir sual — daha sormaklığımız lâzım- gelir: Hangi kadınlar boyanır? Bo- yanmak ayıp mıdır? Zaman ile telâkkiler değişl- yor. Evvelce boyanmak yalnmız sahneye çıkan, kendilerini satan kadınlara yakışırdı. Ev kadını onlar gibi süslenip tuvalet yapa- mazdı. Ev kadınının tuvaleti sa- de olmak gerekti. Halbuki evvelâ sahnede baş- hyan tuvalet tedricen — hayata indi. Her kadınım güzel tarafla« rını daha bariz bir şekilde gö termek, kusurlarını örtmek için tuvalet yapmak, boyanmak ve şık giyinmek hbakkı kabul edildi. Bugün hangimizin annesi, karısı ve kız kardeşi boyanmıyor? O halde işte çalışan kadım- dan bu hakkını nasıl alabiliriz? Ona tuvalet yapmamasını, boyan- mamasını nasıl söyliyebiliriz? Bilâkis hayata giren kadın etrafına bürmet ve muhabbet telkin etmiye mecburdur. Saçı başı dağnık, yüzü gözü tuvalet« sız, Üstü başı perişan bir kız bize hürmet ve muhabbet telkin etmez. Ciddiyet ve vekardan ayrılmamak, bir sahne artistinin boyanmadaki ifratına varmamak şartile işte çalışan kadın tuvale- tine, boyanmasına, üstüne başına itina etmek mecburiyetindedir. Bankalarda, umum? müesse. selerde çalışan Türk - kızlarile, gayri müslim kızlar arasında bu itibarla büyük bir fark görürsü. nüz. Gayri müslim kızlar fevkas Mde itina ile giyinir ve vekar ile boyanır, süslenirler, Giyinişlerinde ufak bir kusur — göremezsiniz. Halbuki bizim kızların ekserisi evdeki kıyafetlerile gelir, bazan saçlarına tarak vurmıya bile lü- zum görmezler. İşi hayabı, İnsam —umumun, içine atar. Halk içine ev lâüba- liliğile çıkamayız. İşte çalışan kızlarıma giyiniş- lerinde, tuvaletlerinde biraz daha tinalı,biraz daha temiz ve biraz daha vakur ve cidd! olmalarını tavsiye ederim. HANIMTEYZE tım, istidam dilimin ucuna geldi, fakat söyliyemedim. Birdenbire : ron kuron sayımya başlamış... Beş kuron, kadının beş kuronu üzerine bana bozuklukları iade etti: — Buyurunuz, dedi. Bir saniye bu paraya baka- kaldım : Öyle hissediyordum ki ortada bir yanlışlık vardı, düşün- medim, biç birşey düşünmedim, yalnız gözlerimin önünde yayılan ve parlıyan bu servet karşısında vecde gelmiştim. Makine gibi ayı aldım. Tar y ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: