24 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

24 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Borçlar Müzakeresi Halledilemedi Paris, 23 — Amerikanın Ber- lin Sefiri ve Reişicümhur Hoverin mütemedi M. Saket'in burayı ziyareti ve bu zatle M. Edge, M. Tardiyö ve Fon Hoş'un bir- Tikte yedikleri akşam — yemeği dolayısile, Entransijan gazetesi bu mülâkattan müspet netice beklenemiyeceğini, çünki bu ziya- ette bir İngiliz mümessilinin bulun- madığını ve böyle bir mümessil bulunmayınca da tamirat ve borç- lar meselesinin konuşulamıyaca- ğinı yazıyor : İngiltere ile muta- bık kalmadıkça Fransanın böyle nazik bir meseleye temas ede- miyeceğini ve her şey tamirat ve umum? hususi barçların halline bağlıdır. Berlin tediyatta bulun- madıkça ve Fransa Vaşingtona borç vermekte devam ettikçe hiçbir itilâf vücuda gelemez de- mektedir. Fransadaki bütün siyasi fırkalar bu hususta mutabıktırlar. Taymis gazetesi, Hoverin 931 senesinde ilân ettiği moratoryom- la ağır bir yük altına girdiğini bununla tamirat ve harp borçla- rının tediyesine nihayet verdiğidi yalnız Alman ve Amerikan me- hafilini nazarı dikkate alarek ha- reket ettiğini yazmaktadır. M. Sa- ket beyanatta bulunarak, Fransız nazırlarına mülâki — olduğundan bahtiyar olduğunu, mülâkatların mevzularınin. umumi! mahiyette olduğunu söylemiştir. Bir gaze- tenin M. Sakete şu suali sor- muştur. — “ Amerika, Avrupa dev- letlerinin Amerikan yardımını he- saba katmaksızın kendi işlerini düzeltmesi lâzımgeldiği kanaatin- de berdevam mıdır? M; Saket cevabında, Ameri- kanın bu noktai nazarı muhafaza Borçlar Meselesi Hâlâ Halledilemedi Hitlerin Gazetesini Kapattılar Çinde Çarpışmalar Berdevam Tokyo, 23 — Gayrimuntazam bir Çin kuvveti Şang Şun cenu- bundaki Tao Şittung demiryolu civarına gelmiş, Çinlileri dağıtmak üzere bir polis müfrezesi gönde- rilmiştir. Şiddetli bir müsademe olmuş, Çinliler 92 ölü, 53 yaralı, Japonlar 5 ölü bir yarelı ver- mişlerdir. Askeri talim ve terbiyesini bitiren yeni esnan erbabı, Ja- ponyaya dönecek olan Japon fır- kası yerine dün Mançuriye gön- derilmiştir. Petumadaki Çin askerlerin- den bin suvari kıyam etmiş Hi- siya şehrinde icrayı hükümet eden başıbozuk kuvvetlere iltihak etmiştiştir. Kirin valisi Harbin- deki Japon kuvvetlerinden tay- yare göndermelerini istemiş ve Çin kuvvetlerine vak'a mahalline gitmelerini emretmiştir. Yeni Mançuri hükümeti, ilân edilmiş olan affı umumiden ka- tillerin, hırsızların ve komünistle- rin istisna —edilmesine karar vermiştir. * Tokyo 23 — Meb'usan Meclisi İmparatorun 3|jemirnamesini tas- vip etmiştir.Bu emirnameler Man- çuri ve Şanghay harekâtı için 79 milyon yenlik bir masraf kabul etmiştir. Meclis, ayni zamanda 67 buçuk milyon yen miktarındaki mütemmim bütçe tahminatını da tasvip etmiştir. ettiğini söylemiştir. Diğer — taraf- Hitlerin Gazetesi tan sefir M. Edge de nutkunda Fransa ile İngilterenin evvelâ kendi aralarında mutabık kalma- ları ve sonra 'diğer devletlerle uyuşmaları icap ettiğini söylemiş ve demiştir. ki: “ — Bizim yapacağımız şey cihan — iktısadiyatının kalkınması lehinde müdahelede bulunmak- tan ibarettir. Şu veya bu mille- tin lebine krediler açmamıza im- kân yoktur. Amerika efkârı umu- miyesi bu hususta kat'i ve sa- |Paris Borsasında Düşlklük Var sarihtir. Yunkers Âciz Hale Geldi Berlin, 23 — Yunkers tedi- yatını tatil etmiştir. Kapatıldı Berlin, 23 — Müfrit Milliyet- perverlerin gazetesi olan Der Folkişe Beobahter gazetesi 5 gün müddetle kapatılmıştır. Gazete, Purusya polisinin yaptığı tahar- riyat dolayısile, Hitlerin, halkı fesada teşvik eden bir beyanna- mesini neşrettiğinden dolayı tatil edilmiştir. Paris 23 — Borsada fiatlar düne nazaren düşmüştür. Fransız rantlar ve gümüş parada tebed- dül yoktur. EDEBI TEFRİKAMIZ : 66 AÇLIK Müellifi: Knut Hamsun 37 numara önünde durduk, arabadan atladım, koşarak mer- divenleri tırmandım, ikinci kata kadar çıktım,)bir çıngırağın ipini yakaladım —ve çektim; içeride çıngırak altı yedi korkunç darbe ile çınladı. Bir hizmetçi kapıyı açtı, dik- kat ettim ki altın küpeleri ve gümüş korsajı - Üstünde siyah düğmeleri vardı. Ürkmüş — bir halde yüzüme baktı. — Kierulf, Kierulf Yohaşimi arıyorum, müsaade buyurulursa, bir yün tüccarı, evet, ta kendisi.. Mütercimi: P. $. Hizmetçi başını salladı: — Burada Kierulf isminde biri oturmuyor, dedi., Yüzüme sabit bakıyordu, çe- kilmiye hazır olarak elini kap- nın topuzuna koydu. Aradığım adamı bulmak için hiç bir zah- mete girmiyordu: Tembel ka- dın, düşünmiye ne kadar lüzum görmezse görmesin, — hakikaten | sorduğum insanı tanıyormuş gibi bir hali vardı. Öfkelendim, arka- mı çevirdim ve merdivenleri ko- şarak indim. ; Çinde, yine bazı mıntakalarda çarpışmalar oluyor. Resmimiz, Çin kuvvetlerinin hücum ettikleri son Japon müstahkem tasisatının vaziyetini gösteriyor. Fransa Sinemaları Kapanıyor Paris 23 — Pariste ve Vilâ- yetlerdeki bütün sinemalar, ağır vergileri protesto — mahiyetinde 22 Marta kapılarını kapayacak- lardır. Hindistanda İktısadi Mücadele Kalküta, 23 — Hint Keneviri Mensucat Cemiyetine dahil atek yeler amelelerinin mesai saatleri- nin 40 saate çıkarılması hakkın- daki itilâfi kabul etmemişlerdir. Cemiyetten ayrılan 5 imalâthane haftada 100 saat çalışmaktadır. x Bombay, 22 — 1,006,000 Ru- pi kıymetinde bir altın hamulesi daha dün — vapurla İngiltereye gönderilmiştir. Amerikadaki Müthiş Kasırga Birmingam 23 ( Amerika ) — Alabamada müthiş bir siklon fır- tinası neticesinde 275 kişi ölmüş- tür. Harap olan küçük Montgo- meri şehrinin yağma edilmemesi için milis kuvvetleri nöbet bek- lemektedir. Yaralan..nların mikta- rı. 2500 kişidir. Bunların ekseri- Si yurtsuz ve melcesiz kalmıştır. Fırtına bilhassa beş eyalette tah- ribat vapmıştır. Zeplin Balonu Yoluna Devam Ediyor Berlin 23 — Dün saat 14 te alınan bir - telgrafta Arkona burnu üzerinde uçmakta olduğu bildirilmiş ve yolcularla mürettebatın seyahatten memnun Fransanın A . . Mali Vaziyeti . . Fena İmiş! Paris 23 — Âyan Meclisi Maliye encüimeni umumi mazbata muharriri M. Abel Gardey, 932 bütçesi —hakkındaki — raporunu bitirmiştir. Mazbata — muharriri, Fransanın gayet mümtaz ve mü- kemmel bir vaziyette olduğuna dair ecnebi — memleketlerdeki şayıaların bilâfina olarak Fran- sanın cihan buhranından muztarip olduğunu göstermektedir. Fransa iktısadi ve mali işlerde bütün görünüşe rağmen parası itibarile de mütessirdir. Mumaileyh 3 senedenberi Fransaya — vaki — olan — altın hbücumunun sebeplerini tetkik et- mekte ve 930 -931 senci maliye- sinin 2 milyar açıkla kapandığını söylemektedir. Şimdiki bütçenin bakiki —açığı 4 milyonu mü- tecavizdir. M. Gardey, varidatın 1 milyar fazla takdir edildiğini, bu buhran devam ettiği takdirde 933 bütçesinin 6 ilâ 7 milyar açık vereceğini söylemiştir. Maz- bata muharriri açığın kapanması için masrafın tenkisini tavsiye etmektedir. Bir Fransiz Deniz Kumpan- yasına Yardım Paris, 23 — Meb'usan Meclisi Maliye Encümeni Trans Atlantik kumpanyasına — muavenet — için 68,748,000 — frank istikraz temini hakkındaki projeyi - reddetmiş, fakat tezgâhlardaki gemilerin in- şasma devam için bu kumpan- yanın — aktedeceği 68 milyon franklık istikraza devletin kefil olmasını kabul etmiştir. Zeplini. | ——— —— göründükleri haber verilmiştir. Balon Cenubi —Amerikaya git- mektedir. l [ Gönül İşleri Kadına İtimat . . J. Caiz Midir? £ .Kıdınluı sorarsanız, erkeklere itimat caiz olmadığını söylerler, Erkeklere sorarsanız, kadınlara itimat edilemiyeceğini iddia eder- ler. Bence bu iki hüküm de indidir. Her toptan verilen hüküm gibi kıymetsizdir. İtimat edilecek erkek vardır, itimat edilmiyecek erkek — vardır. Erkek - vardır ki karısına âşıktır. Bir başkasını sevmiye muhtaç değildir. Yahut erkek - vardır ki maceradan h lanmaz. En büyük saadeti evinde bulur. Bu erkeğin dışarda kendi- sine eğlence aramasına ihtiyaç yoktur. Kadın da, kendisini evine, çocuklarına ve kocasına bağlıyan âmiller baki kaldıkça, daima itimada lâyıktır. Eğer erkeklerin kadınlar, — kadınların — erkekler bakkında verdikleri toptan ye- kün hükme inanmak lâzımgelse, namuslu — aileler -bulunmadığını kabul etmek lâzımgelir. İzmirden A. A. isminde 33 yaşlarında bir zat, kadınlara iti- mat edilemiyeceğini söylüyor ve sırf bu kanaatinden dolayı ev- lenmiyor. Bu zat, dünyanın henüz bir muamma addetmekte de- vam — ettiği kadını anladığ iddia ediyor. O kadar ki, u= bir tahlil ile kadımn ruhunu tahlil edebileceğini zannediyor, Aldanıyorsun oğlum, her ka- dın bildiğin gibi değildir. Eşini bulabilirsen, kadını eve bağla- mak senin elindedir. Kadın sevildikçe, hıyanet edil ihtiyacı tatmin edildikçe evden kaçmaz. Binaenaleyh onu eve bağlamak sizin elinizdedir. Genç- liğinde en hoppa kızı bile, ev- lendikten sonra namuslu bir aile kadını yapmak erkeğin elindedir, Kadın ihanet ediyorsa, kabul ediniz. ki yüzde elli — mes'ulü erkeklerdir. Salim lmıılı*kırie: Evinizde kavğa eksik alma- masının sebebi ikinizin de birbiri» nizi sevmemesidir. İkiniz de biri- birinizi beyenmiyor ve küçük gö- rüyorsunuz. Biribirinizle insanca muamele yapmayı öğrenirseniz kolay anlaşırsınız. HANIM TEYZE -— TAKVİM —— ( PERŞEMBE J 51 Gün 24- Mart - 932 Arabt 16 « Zillade » 1350 Kasıml $ Rumt 11 »Mart- sena- 1349 Arabacıya; — Orada yok! dedim. — Orada yok mu? — Hayır. Lutins sokağında 11 numaraya çekiniz. En kuvvetli helecan içindeydim ve bu araba- cıya da sirayet ettir Adam akıllı inandı ki ortada hayatıma ait bir mesele vardır. ve tereddüt etmeden arabayı yürüttü. Ce- hennemi bir sürüşü vardı. Arabacı oturduğu yerde dö- nerek sordu: — Bu adamın ismi nedir? — Kierulf; yün tüccarı Kierulf. Arabacı da tereddüde mahal olmadığına hükmediyor gibiydi. Sordu; — Bu adamın hep parlak ce- ket giymek âdeti vardı, değil mi? — Nedir bu? diye bağırdım parlak ceket nedir? Deli misiniz? Ben bir çay fıncanı mı arıyorum sanıyorsunuz, Bu parlak ceket beni rahat- şız ediyor ve o adam hakkında icat ettiğim hayali bozuyordu. — Adı nedi dediniz? Kierulf mu? — Elbette, dedim, bunda fevkalâde birşey var mı? İsim bir adamı 'namussuzlaştırmaz. — Kırmızı saçları yok mu? Vallahi, kırmızı saçları olması pek mümkündü. Ve arabacı tarif ederken ben haklı olduğuna hemen kanaat getirdim. Bu zavallı arabacıya karşı minnet duydum ve kendi- sine meçhulü keşfettiğini söyle- dim; tıpkı dediği gibiydi; eğer kırmızı saçları olmiyan böyle bir adam karşımıza çıkarsa, bir hâ- disedir, dedim. — Bu benim birkaç kere gö- türdüğüm adam olacak, — dedi arabacı. Elinde sopa vardı. Bu teferruat, 0 adamı etile, kemiğile gözlerimin önüne getiri- yordu ve söyledim: — Tamam. Hiç kimse bu adamı elinde sopası olmadan görmemiştir. Bundan emin ola- bilirsiniz, tamamile emin olabi- lirsiniz. — Evet, bu benim götürdü- ğgüm adamdır. Aşikâr tanıyo- rum. Ve araba o kadar hızlı gi- diyordu ki atların dört nalından ateş fışkırıyordu. (Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: