12 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

12 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|İtHafinda BirDelz Muallim Sayfası Her Hafta Perşembe Günleri Neşredilir. iıîiğfler Cemiyetinde Bir Anket Türkiyemizin de Milletler Ce- miyetine gireceği bakkında son günlerde gelen bir telgraf, kari- lerimizin gözünden kaçmamıştır. Milletler Cemiyetine girersek ne kazanırız, girmezsek ne kaybede- riz? Bu mesele mevzuumuzdan hariçtir. Yalnız Milletler Cemiye- tine mensup olanlar devletlerin maarif nezaretlerine, cemiyetin, beynelmilel fi vi kooperasyonu komsiyonunca çönderilen anketi burada zikretmek istiyoruz. Bu anketin gayesi, Milletler Cemiyetinde aza bulunan devlet- lerin Maarif nezaretlerince, Mi letler Cemiyeti ve umuml! sulh bakkında Muallim mekteplerinde tedrisat Ay:uıhp yapılmadığını, yapılan tedrisatın ne netice ver-« diğini, bu tedrisatta ne gibi tadi- lât yapılmak lâzımgeldiğini anla- maktan ibaretlir. Bu komsiyon evvelce de buna mümasil anket- ler yapmış - ve ravorlar — almıştı. Bu seferki ankete cevap verilir- ken, evvelce raporlarda mezkür olan meselelerden bahsedilmeme- tini talep etmiştir. Anketin suallerinden bazıları- ni nakletmeği faideli bulduk: & ) Milletler Cemiyeti, doğru- dan doğruya bir tedrisin mevzüu olmuş mudur? b ) Bu tedris, hususi bir der- 66 mevzu mudur, yoksa diğer derslere ( tarih, coğrafya, yurt- bilgisi — felsefe, v. s.) merbut mudar? €) Programlarda, bu tedri- Bat usüllerine dair hususl ders- ler var mıdır? Bu tedrisi yapacak olan mu- allimtler, bususi bir hazırlık gör- müşler midir? d) Müstakbel muallimler, ders Benesi zarfında veya nihayetinde, ister tatbik halinde, isterse ni- hai bir imtihan çerçevesi dahi- Hinde, mi'letler cemiyetini mev« ktu ittihaz eden tecrübe dersleri yermekle mükellef tutulmuş mu- dur? © ) Milletler Cemiyetine dair tedrisat, mezuniyet imtihanlarına mütcallik — mevzular içinde var mıdır ? £) Mektep idaresi, imtihan- larda elde edilen tecrübe ve ne- ticelere göre Milletler Cemiyeti tedrisatın muhtelif usullerindeki faide ve mabzurlara dair müna- kaşaları temin etmiş midir? g) Yapılan tecrübelere, tat- bik olunan usullerin tenkidi mu- kayesesine — dair raporlar elde edilebilir mi? Anketin ikinci Ffaslında şu sualler var: a) Müstakbel ilkmektep mu- allimlerinin, beynelmilel çalışına 'lıürıkhıl. beynelmilel meselelerin hallinde en saim bir yol olarak telâkki etimelerine yarıyacak ter« biyevi tedbirler nazarı dikkate alınmış midir ? b) Muallimler, — beynelmilel terbiyevi cereyanların ve mües- seselerin tetkikine birkaç saat 'hasrederek, ecnebi memleketle- rinde ikameti, mübadeleyi, bey- ,melmilel kongreleri V. S. kolay- |hatarak, milletler — cemiyetine müteallik — bir mesele — üze- gine — yazılmış en iİyi eseri mükâfatlandırmak için müsaba- kalar açarak talebenin beynelmi- hel çalışma iştirakine olan alâka- MUALLİM Çocukların sıh- hatleri, dişlerinin sağlamlığile — öl- çülür, Onun için garp mek teplerin de çocukların — diş bıf zıssı hhası na çok ehemmiyet için ayrıca dersler verilir. Çocuk- larda dişleri temizleme itiyadı tesis edilir. Bu resimde bir Fransız mektebinde çocuklara toplu bir halde ve- rilen diş temizleme dersini görüyoruz. Siz de mektebinizde bu usulü takip edebilirsiniz. Evlerde ailelerin ihmal ettiği bu dersi, siz mek- tepte verirseniz, yavrularınıza en büyük iyiliği etmiş olursunuz. nt uyandırmayı veya arttırmayı düşünmüşler midir? €) Müstakbel ilk ve orta- mektep — muallimleri — arasında, ders saatleri haricinde, husust toplantılar teshil edilmiş midir? d) Milletler arasında - itilâf zihniyetini talebelerinde inkişaf ettirmek için müstakbel muallim- lere ilerdeki muallimlikleri esna- sında istifade edecekleri terbiyevi vasıtalar gösterilmiş midir. Diğer sualleri yazmıya lözum görmüyoruz. Bu suallerden enlaşı- lyor ki Milletler Cemiyeti, bey- neylmilel — mesal iştirakine çok ehemmiyet — vermiş — görünüyor. Hakikat bütün milletlerin, tam bir itilâf dahilinde yaşamaları, aralarındaki ihtilâfları sulhan hal- letmeleri, Dünyanın refah ve inti- zamı namıma temenniye şayandır. Çocuklara bu fikirleri vermek, fakat ihtiyati kayıtlardan hiçbir vakit ayrılmamak muvafıktır., Biz henüz milletler cemiyetine Elrmedik. ne vakit gireceğimizi de ilmiyoruz. Girsek te, girmesek te hükümetimizin şimdiye kadar ge- rek komşularile, gerek diğer dev- letlerle iyi münasebetler tesis et- mekle ve sulhüselâmet — içinde yaşamağa azmettiği görülüyor. Binaenaleyh beynelmilel me- sai — iştirakini iyi — bulmamak imkânsızdır. Fakat unutmamalı ki bu, milletlerin her vakit vatanla- rını her şeyden — fazla sev- melerine bütün milletler tarafından — silâhlar — büsbütün kaldırılıncıya — kadar - askerliğe kıymet vermelerine ve icap edince yatan için ölmeği göze aldırma- larına mâni değildir. İyi bir va- tanperver, ayni zamanda iyi bir insaniyetperver - olabilir. Bu Sayfada: Yeni terbiye cereyanları - Büyük ter- biyecilerin hayati - Türkiyede yeni nazariyelerla — tatbikatı - Muallimlerin dertleri- Yeni tecrübeler — vesnire, l İmtihan Devresinde Bazı Mühim Meseleler Mezuniyet İmtihanları Mı, Yoksa Kabul İmtihanları Mı Daha Muvafıktır? ÖOnümüzdeki haziran başla- rında, bütün derecelerdeki mek- teplerin imtihanları başlıyacaktır. İlk, — örtamekteplerin, — liselerin son sınıfları mezuniyet imtihan- larınını geçireceklerdir. Diğer sınıflar, sene zarfında adıkları notların vasatisile sınıf geçerler; fakat mezuniyet İmti- hanına tabi olan son - sınflar, mümeyyiz huzurunda fahrir! ve şifahi imtihan olurlar. Orta — mekteplerle — liselerde mezuniyet imtihanları grüp gru- ptur; yani her dersten üç se- nelik tahsil semeresi aranır. Ço- cuk Üç senede aldığı bilgilerin derecesini, bu imtihanlarda gör- terir. Tahriri imtihanların güçlüğü şüpheden varestedir ; fakat kala- balık sınıflarda bu imtihan bazı göna mühim mahzurları daidir. Mezuniyet — imtihanları — mı, yoksa kabul imtihanları mı daha muvafıktır ? Bu cihet te düşü- nülmiye lâyıktır. Mezuniyet imti- hanları çocuğun kendi muallimi buzurunda vukubulur. Kabul im- tihanları müsabaka lâzımgeldiği zaman yapılır. Yoksa ortamektep mezunlarının İiselere, lise mezun- larının da darülfünun ile yüksek ımhepluı kabul — edilmemesi mevzubahs değildir. Mektebin kad- rosu mnuayyen talebe almayı isti- zam eder de, bu miktardan fazla müracaat vaki olursa, o vakit müsabaka imtihanı yapılır. Bu da hemen hemen İeyli mekteplere münhasırdır. Bizce, mezüniyet imtihanları yerine kabul imtihanları ikame etmek daha muvafıktır. Kemiyet değil do keyfiyet — düşünülürse, kabul imtihanı yapmaktan başka iyi bir çare yoktur. Meselâ bazı faktiltelerin kadrosu yoktur; mü- racaat eden yüzlerce talebeyi elindeki —mezuniyet şehadetna- mesine göre, sinesine kabul eder. Bu halde ayni fakülteye devam eden talebe arasında, ekseriya kabiliyet ve vukuf tecanüsü bu- kanmaz. Onun içindir. ki, bu türlü fakültelerde iyi yetişmiş talebeye nadiren tesadüf olunur. Herhalde —imtihan sistemini tadil ve ıslah etmiye şiddetle ihtiyaç vardır, Filhakika her sis- temin kendine göre faideleri ve mahzurları vardır; bunlardan faydası en çok, mahzuru en az olanı seçmiye çalışmak Vâzımıdır. Yoksa bize kemiyet verir, Key- fiyet vermez. İrfana Muhtacız Memleketimizin — bir — ziraat memleketi olduğunu her vakit söyler dururuz. Bazıları bunu inkâr eder; Anadolu şehirlerinin ziraate salih olmadığını ortaya sürerler. Bunun sebebi, onların memleketi hakkile bilmemeleridir. Anadolu baştan başa ziraatla geçinir. — Köylümüzün — yegâne meşgalesi ziraattir. Bu memleket, bir sanayi memleketi olmak içia yüzlerce sene ve milyonlarca para ister. Memurluk, askerlik gibi meslekler de, mahdut kad- roları haizdir. İmparatorluk deve rinde bu kadro çok genişti; Ru- melide, Yemende, Hicazda, Suriye de, Irakta, Trablusgarpte ordular beslemiye, memurlar bulundurmıya mecbur idik. Bütün bu kadrolar ekseriyetle ana vatanın evlâtlarile dolduruluyordu. Fakat artık bu devirden, bir daha avdet etme- mek Üzere çok, pek çok uzak- tayız. Binaenaleyh memleketin - bir ziraat memlekti olduğunu kabul ederek gençlerimize bu sahada bir kadro hazırlamayı düşünme- Byiz. Yurdumuz, bugün pek iptk dal bir ziraat memleketi ise, bizim bimmetimizle, en kudretli ve müreffeh bir ziraat memleketi olmak istidadından mahrum de- ğildir. Bu toprak, zengin mahsu- lünü vermek için bilen kafalar, sarsılmaz iradeler istiyor. Bune lara nurlu bir milliyet idealini de zammettiniz mi, vatanı bir ma« mure yapacak vasıtaları bulmuş olursunuz. Halbuki ziraat — meselesinde çok geriyiz, çok acemiyiz. Top- raktan yetiştiğimiz ve toprağa btağlı olduğumuz halde, toprağe karşı lâzımı kadar alâka göster- memekliğimiz ne acınacak şeydir. L.öy mektebinde yetişen çocuk bile, biraz okur yazar oldu mu, şehre koşmağı, memur olmağı emel ediniyor. Sanki memurluk, ( sâyı akal ) kanununun - tatbik sahasıdır. Dairede birkaç saat olurma ve birkaç satır yazı yazma, bütün saadet tılısımlarının anahtarıdır. Hele memurluğun verdiği amirlik tavrı bize pek cazip geliyor. Halbuki, memurluk, bir kere kadroya tabidir ve o kadro artık pek dardır. Hatta mümkün oldu- gu kadar da daraltılması lâzımdır. Memleketin, müstehlik — sınıfını değil, müstahsil sınıfını arttırmıya şiddetle ihtiyacı vardır. En iyi istihsal ise, ziral istihsaldir. Mekteplerimizde çocuklarımıza bu fikri vermek için de bilfül ziraat yaparak onu sevdirmek lâzamdır. Köylerde, kasabalarda, hatta birçok şehirlerde mektep- lerin hayat bilgisi derslerini daha çok, zirat işlere tahsis etmeleri çok muvafıktır. Tabiatin sine- sinde, hayat bilgisine ait vasıta- lar pek çoktur. Toprak, su ve hava - eski fizikçilerin dört unsu- rundan bu Üçü - ziraatin Üç mü- bim rüknü olduğu gibi, beşerli bilgilerimizin çoğunun da esasıdır. lZ irat |

Bu sayıdan diğer sayfalar: