-— AFVİ —-——————-—ı—,—.ı—— — AA 6i € İ İ CA GY n “_ İ KK W ç “100 Sayfâ' ” ÇANAKKALE İngiltere Hükümeti tarafından Gazi Hz ne hediye edilen eserin tercümesi, Yazan : Ceneral Oglander : | Lort Kiçner Boğazlara Taarruz Fikrinde Şıddetle İsrar Edıyor Ertesi gün Mister Çorçil, Lort Kiçnere harici istihkâmlar düşün- ceye kadar boğazlarda bütün do- nanma kuvvetinin tahşidini muvafıkx görmediğini bildirdi. Çanakkaleye yaprlacak hücumla beraber İsken- derona da asker çıkarılmasını tavsiye ediyordu. Bu suretle bir muvaffakıyetsizlik halinde teşeb- büse bir bombardıman veya nü- mayiş süsü vermek — mümkün olacaktı. Bahriye Nezareti Çanakkale taarruzuna 15 şubatta başlamak istiyordu. Avstralya — kuvvetle- ri henün yetiştirilmiş değildi. Sü- veyş taarruzuna karşı da Mlısır kıtaatının yerlerini terketmeleri İşzımdır. An ve berri, bahri harekâtın birlikte yapılmasına taraftar olan Lort Fisher gündengüne bu yeni projeye muhalefet ediyordu. Onun bu tehalüfü , teşebbüsünün muvaffak olmıyacağından dolayı değildi. Fakat buraya o kadar çok kuvvet tahşidi lâzımgelecekti ki, artık Adriyatikte hiçbir hareket yapmak mümkün olmıyacaktı. İşte 28 kânunusanide harp meclisi toplandığı zaman vaziyet böyle idi. Bu içtimada verilen karar o kadar mühimdi ki, burada müza- kerat zaptından bazı parçalar nakletmek faydadan hâlt değildir. Bahriye Nezareti tarafından son içtimadanberi Amiral Kar- denin plânı hakkında alınan tedbirler ve Fransızlarla - yapılan tertibat uzun — uzadıya izah edildikten sonra, Mister Çorçil harp meclisinin az çok tehlike arzeden bu teşebbüse | ehemmiyet verip vermediğini so- ruyor. Başvekil ile görüşen Lort Fisher Baltık denizi projesinin daha mühim olduğunda ısrar edi- yor. Fakat başvekil, alınan ted- birlere nazaran artık bu meseleyi muallâkta bırakmanın mümkün olmadığını söylüyor. Lort Kiçne- rin boğazlara taarruzun çok mühim olduğu fikrinde bulunu- Burada elde edilecek mu- valfakiyetin yeni bir ordu ile ç. .p cephesinde temin edilecek muvaffakiyete muadil olduğunu söylüyor. Mister Balfour bundan daha mühim bir teşebbüs olamıyaca- ğını söylüyor. Sir Edvar Grey bu teşebbüsün Bulgaristan ve Balkan — meselesini — kökünden halledeceği mütaleasında bulu- nuyor. Mister Çorçil bu teşeb- büsün üç hafta, nihayet bir ayda neticeleneceğini söylüyor, ve lâzım | olan gemilerin de Çanakkaleye hareket ettiklerini bildiriyor. Lort Fisher son kararın alın- mak Üüzere olduğunu anlayınca, yerinden kalkıyor, istifa etmek istiyor. Lord Kiçner derhal onu pencere kenarına çekiyor ve is- tifa etmemesini tavsiye ediyor. | Oda istifadan vazgeçiyor ve harekâtın Başamirallik tarafından idare edilmesi tekarrür ediyor. O gün geç vakit harp mecli- sinin ikinci bir içtima yapması kararlaşıyor. İki içtima arasında Mister Çorçil Lort Fisheri görü- yer, ve harekâtın kumandasını | :_ı ÖL — dernhte etmiye onü ikha ediyor. kumandayı deruhte ettiği tebşir olunuyor. İş artık tatbikat sahasına ge- çiyordu. Mümkün olduğu kadar kısa bir zamandâ taarruza geçil- mesi mukarrerdi. 28 Kânunusani içtimaında ve- rilen karar, Çanakkale harbi hak- kında atılan ilk tarihi adımdır. Diplomasinin — gösterdiği — lüzu- ma binaen İngiliz donanması Pati Li araşlırma, bu bütün 1 — Comiyvetimiz Âkdeniz gençleri ve münevverleri için ha- &A zırlamıştır; ayni zamanda seya- AĞ) hat; GĞ mizin iştiraklerini teminen - tatil &İ yamanına tesadüf ettirilmiştir. 2— Seyyalılar (Atinanıü, Nilin, Rodosun) bedil güzellikleri içinde on beş gün geçirecektir. Adaluar ve Âkdenizin serin ve sâf havasile bütün bir senenin yorgüunluklarını dinlendireceklerdir. 3 — Seyyahlar, Yunan, Misir tarihlerinin zenginlikleri, derinlik- leri içinde asırların hayatını id- rak edecekler, beşeri tekümülün seyrini zevkle temaşa eyleyeklerdir. 4 — Seyahate 20 temmuz çarşamba günü başlanacaklır. sevahatini 2 inci "” ” ” 8 üncü- » ” 1 — Soyabate iştirak edecek | zevat bilet bedeliyle hüviyet cüz- fını aşağıdaki adrese sürotiyle biletini almalıdır. edeceklerin — mahalli musaddak — memaliki seyahat bevannamesiyle birlikte üç kıt'a fotoğraf, hüviyet cüzdanı ve | biletbedelini Türk Maarif Cemiyeti İzmir mümessilliğine göndermeleri | lüzemdır. 3 — Harcket günü 20-7-932 Bilet satliş ve Akşam içtimanda Lort Fisherin. | D adliyecilerimizle muallimleri- | dadı ve küçük kıt'ada üç İntoğra- | tevdi etmak | BÜYÜK AKDENİZ SEYAHATİ Türk Maarif Cemiyeti İzmir mümessilliğinin tertip ettiği A Atina, İskenderiye, Kahire, Rodos büyük (f Türk | üçüncü | havi büyük | vapuru ile yapiılacaktır. | run her nevi di Fiatler f inci mevkiazimet ve avdet yemekli 90 lira y Yataklı v Toplu gezinti ve ikametlerde seyyahinin temini menfaat ve istirahatları için lâzım gelen tertibat alınmıştır. Seyahate İşllrık Şartları : Ç ne kadar 2 Taşra vilâyetlerden iştirak | zabıtasınca İf ecnebiyeye | | pasaport muamelâtının ikmal ' met | müracaa' Türk Maarif Cemiyeti İzmir mümessilliği : Bankası karşisıtdu. Çanakkaleda bir keşif kolunun toplu ateşi bir neferin yardımı olmaksızın, harbin — başlangıcında — müşkül görünen bir teşebbüse girişiyor- Şimdi bu teşebbüs harbin başlangıcında olduğundan daha güçtü. Almanlar altı aydanberi Boğazların müdafaa vasıtalarını ikmal etmişlerdi. Torpil tarlaları da günden güne çoğalıyordu. LArkası var| Seyahat mükemmel B ikinci ve -'_'_'j"..' kamaraları Ş bir yolcu Eğ .“-'r'ri_. lü!x'— VOo ve — birinci, nevki yatakit konforu ve hususi 5 — Seyahat canasında vapu- meşrubat ve mekiü- f üt mevcut gayet ehven fiatli bü- ve san'atkârlardan B seyyahların Vesi mürekkep yüksek örkestrası ' ömirlerine hazır bulunacaktır. Cemiyetimiz; her hangi bir pös- fta vaptru ile 300 liradan aşağı yapılması imkânı olmiyan bu seya- B hati tertip ederken herkesin ko- Olaylıkla iştirak edebilmesini temiu maksadile azami fedakârlık yapa- | rak bilet ücretlerini asgari bir hadda indirmiştir . Pazaport ve »| vize masraf- ları dahildir. yemeksiz 50 30 J çarşamba günü olduğuna nazaran edi- lebilmesi için seyalate iştirak ede- cok zevatın 1047932 pauzar günil- müracnatları lâzımdır . Bu tarihten sonra Mmüracaat edecek p zevat için münferit pasaport mua- melesi yapılmak zarureti hasıl ola- cağından pasaport ve vize masral- lari kendilerine ait olacaklır. 4 — İşbu soyahate İstanbuldan iştirak edecok zevatın İzmire auzi- ve nvdetleri nisil - ücretle temin edilerektir. yeri : İzmirde Solânik 'Telefon * 3911 nlxâvn Bu Sütunda Hergün Yazan: Hayrettfn Ziya KİRAZ Dün yine bağlara gitmiştim. Sık ağaçlar arasında yılankavi kıvrılan dereyi takip ederek dal- gin, yürüyordum. Şapkamın ke- narına: pat, diye düşen bir cisim beni hulyamdan uyandırdı. Bak- tım, ayaklarımın dibinde ham bir kiraz duruyordu. Böyle bir ham kirar düşemezdi. Bunu mutlaka birisi atmıştı, arandım etrafıma bakındım, hiçbir şey göremedim. —Ertesi gün, daha ertesi gün yine ayni yoldan ge- çerken ayni yerde — şapkamın üstüne ham bir kiraz düşüyordu. Bunu kim atıyordu? Bu bir ço- cuğun muzipliği mi idi ? Bir hafta bu hâl böyle de- vam etti. Geçen gün ayni yer- den geçerken olgun bir kiraz burnumun Üüstüne düştü. Artık çıldıracaktım. Ağaca doğru ba- ğırdım : — Eh, yeter artık... Benim bu isyanım gevrek bir genç kız kahkahasının arasında boğuldu. Sallanan yeşil dallar arasından bir çift iri siyah göz gülerek bana bakıyordu. Bakıştık. Konuştuk. Gülüştük. Ertesi gün yine gittim. Bu sefer bir kiraz yağmuruna tutul- dum. Her tarafımız kiraz dolu idi. O kirazı bana verecekmiş gibi yapıyor, birdenbire ağzına atıyordu. Kirazlarla tek mi çift mi oynuyorduk. Tek diyorum, elini açtığı zaman avucunun içini bomboş görüyordum. Onun her hareketi neşe ve muziplikle dolu- idi. Öyle çılgın Ööyle haşarı bir kızdı ki.. Kiraz vakti geçiyordu. Tek bir kiraz yememiştim. Ben İtiraz istedikçe, o: — Sabırsızlanma... Dur ba- kalım, dün bir bugün iki... Az- cık sabırlı ol. Elbet bu kirazlar- dan sana da vereceğim diyordu. Ben ısrar ediyor: — Ne vakit diye soruyor- dum. O gevrek bir kahkaha - salı- veriyor: — Kimbilir, belki yarın, bel- ki yarından da yakın!.. — di- yordu. $ Ağaçla bir hizadaki duvarın üstüne abandı. Bu suretle bana oldukça yakın bulunuyordu. Ne o bir şey söylüyor ne ben. Biri- birimize bakıyoruz, yalnız gözle- rimiz konuşuyor. — Kirazlar ne kadar seyrek- leşti. — Yani kiraz mı istiyorsun. Neden telâş ediyorsun. Vereceğiz dedik ya... — Nasıl —telâş — etmiyeyim; günler geçiyor. — Eilbette günler geçiyor. Bu sana teessür mü verdi? Nasıl gençsin bilmem ki? Bak bana kuş gibi daldan dala sıçrıyorum. Sen de benim gibi neşeli olsana. Cevap vermiyorum. — Anladım; ne derdin var Bu kadar kiraz bollu- | ğunda bana bir kiraz bile vermedi. | kıın bilir. Her gönülde bir aslan yatar derler. Değil mi? Of niçin cevap vermiyorsun. Kiraz verme- dim diye öyle mi? Al öyle ise. Dudaklarının arasında tuttuğu kirazı bana doğru uzatıyor. Ah bu ne kadar haşarı, ne kadar cana yakın bir kız. Kirazı dudaklarım- la almak istiyorum. Katıla katıla gülüyor ve dudaklarıma bir fiske konduruyor. — O nasıl iş; yüz verdik di- ye bu kadarı da olur mu ya. — Fakat dudaklarini uzatan sen değil misin? bana Duruyor. Yüzünü bir pembe- lik kapladı. Dalgın gözlerle yü- züme bakıyor ve yorgun bir ses- le mukabele ediyor: — Bendim, Lâkin bilmem neden ve nasıl. Dün sokaktan ge* çerken gördüğüm bir genci her- kesin ayıp telâkki ettiği çılgınca hareketlerle karşılıyorum. Söyle- yiniz, beni ayıplıyor musunuz? Kabahat mi bu. İnsan kalbinin emirlerine boyun eğerse kabahat mi işler ? Boğazımda düğümlenip yut- kunımaşlığım bir şey var. bir — Son sözlerini daha söyler misin ? Sözün mecrasını değiştirdi. — Gürüyor musun az evvol kuşlar gibi cıvıldarken şimdi ne- kadar mahzunum. İnsanların dakk kasi dakikasına uymuyor. Peki haydi ben dertliyim; senin neu var ? — Kimsesizlikten boynu bi- kük kalmıştım. Fakat kirazın ilk fiskesini yedikten sonra büsbütün garip düştüm. Ne olur tekrar et beni seviyor musun? — Demek sen şimdi vermedim diye - kızdın. Ne yazık ki bu kirazdan yiyemiyeceksin de. — Neden? — Onu anlatmak bir mesele. Kirazın bu gördüğün rengi gün olup solacak; kiraz vakti geçiyor: — Anlamadım. — Kiraz vaktini geçirdi. Hay- di dur:ma, belki görürler. — Kirazımı ver. — Onu başka bağdan alacak- gın sen, (Arkası var) SON POSTA Halk Siyasi, Havadis gazetesi : Yevmi, vö idara : 'Telefon —İstanbul - 202039 Posta kutusu: İstanbul - T4i Telgraf: İstanbul SON POSTA ABONE FİATİ İstanbul: Eski Zaptiye Çatalçoşme sokağı 25 bi _"I*Ü RKIY*E __Elt_l_ü_,_, 1400 K —1 Sene — 2700 Er- T50 > 6 Ây 1400 * 400 » ğ 3 800 * ö0 » ı * Bm z Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan — mes'uliyet alınmat ğ tevap için mektuplara Ğ kuruşluk : Pul ilâvesi Jâzımdır . kiraz — D" eee dle Adros değiıtirilııiosl (20) kuruttur ğ