7 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

7 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pi Hergün 4 Yirminci Asrın Bazı Akideleri Karanlık Mıdır? 8. yi. Yirminci! asrm bugün içinde çırpındığı buhran, bazı memle “ ketlerde makine ve teknik hak kında garip bir bedbini doğur- muştur. Bu şekilde £ düşünen memleketlerden biri de Fransadır. Geçen gün, bu hususta Tan gaze- tesi, Lücyen Romyo imzasile şa- | yanı dikkat bir bent neşretti, Bu zat bendinde şunları söy- lüyordu: “ Amerika ve Almanya sibi tekniğin maharet ve muvaffaki- yeti, fikirleri heyecana getiren yerlerde iktisadi ve malt işlerin idaresinde mütemadi hatalar irti- kâp edilmiştir. Makinenin, taylo- rizm ve standardizasyonun cn çok | inkişafa mazhar olduğu o memle- ketlerdedir . ki: mevcut refahın devam şartları hakkında en az İhtiyatkârlık gösterilmiştir. ,, Diğer bir Fransız gazetesi İse, vaziyeti şöyle ifade ediyor: “ On dokuzuncu asr, eski Mmederiyetlere (o faik © olduğunu zannettiği bir makine me'cniye- doğmasını ve çiçeklenmesini ,gördü. Bu medeniyetin diğerlerine Faik olduğunu zannediyordu. Çünki geçmiş zamanın hiçbir vakit gör- mediği birçok maddi varlıkları çok miktarda ve ucuzca istihsal ediyordu. B.ıdan dolayıdır ki tek» niğin (o terakkisinden, © tatbiki fenlerin inkişafından ve konforun daha vâsi bir şekilde tevzi olu- nabiln esinden sarhoş oldü. Yirminci asır, böylece, katets mesi İizimgelen mesafenin üçte birine gelir gelmez makineleşme krine saplandı. Şimdi, biraz da bp, ki surette anlıyor >. vi hâkimi değil, esirler Falizt kanaat, onu, çocukluğunda öğr- rendiği o kiymetlerin o nisbetini wlaha sevketmemiştir. e Ameri- kan refahının indirası da kâfi bir ders olmamışlır. Hatta bu ders, © derece ispat etmeyici bir mahi- yet arzetmiş olacak ki komünizm zimamdarları, her vasılaya müra- cnat ederek diğer bir kıt'ada uful eden makine ilâhını kendi memleketlerinde yükseltmiye uğ- raşmaktadırlar, Denilebilir ki ; fennin elde et- tiği zaferler, yine fennin doğma» sını ve devam etmesini temin eden esas şartları unutturmak- tadır. Çalışıp düşünebilmek için, bir- çok büyük fen adamları, ayni geraitin tahakkukuna ihtiyaç duy- muşlar o ve ihtiyaç (o duyarlar. Bugün moda olan bir tabiri kullanmış olmak için diyebiliriz ay muayyen bir mubite muhtaçtırlar. Medeni etler, vası- ye muhafaza olunabilirler albuki muasır teknik sarh , muvakkati daimi, tefal esas gibi telâkki ettirici bir tesir husule getirmiştir. Makine, kendi kendine kâfi değildir. O, ne kendisinin vücü- dünün hikmeti, ne de gayesidir. Medeniyetin esasları, dün ne idiyse bugün de odur: Yani ihtiyat sermaye, serma- p maddi ve manevi emniyet, rici ve'dahili sükünu uzun müde det temin edici ba hürriyet, em zıt olmı- müvazeneli tedbirler, ihtiyata riayetkâr bir idare, r diğe: Fakat büyük babalarımızdan Şımz bu emanetleri aynen muhafaza edebildiğimizi iddia eyliyebilir miyiz? angi asırda, müthiş sermaye ve azim miktar- da insan hayatının görülmüştür 7 mahvedildiği — (Devamı 13 üncü sayfada) bugünkü gibi bir sulli siyaseti, , Bu hayati esaslar olmadan | r teferruatın kıymeti yoktur. | — Giriştiğimiz işlerin vereceği neticeleri dikkatle hesap etmek meç- buriyetinde o olduğumuzu © unutmı- yalım, Pp | 2— Neticesi hesap edilmeden ya- pılan işlerin daima zarar verdiğine dair binlerce misal zikretmek müm- kündür. SON TELGRAF HABERLERİ Müzakere Kesiliyor 3 — Azim, başlanılan işi bitir- ba mekten ibarettir. İrade, azmin mes- nedidir, , Alman Başvekili: “Artık Ümidim Kalmadı,, Cevabını Verdi Lozan, 7( AA.) —5Sala- caklı devletin mümessillerinin iç- timaı esnasında M. Makdonald, bir itilâf | istihsali için Omüm- kün olan herşeyi yapmalarını murahhaslardan rica etmiştir. M. Bonne, Fransa namına, Fransız heyetinin azami uzlaşma hissiyatını ibraz etmiş bulündu- ğunu beyan etmiştir. Lozn 7 —(AA, ) — Röyter Ajansının oLozandâki o muhabiri mahsusu Büyük Britanya, Fransa, Heyecanlı Bir Almanya aponya murahhas- Ma di iz eğ eniden toplanarak bir saat de- Sn dar bir mms sonra hiçbi, i tesviye sizin ma talik etmiş bulunduklarını haber vermektedir. ransız ve Alman mahafilinde bedbini hâkim olmakta ise de İngiltere murahbbasları itilâfa vu- sul için henüz ümitlerini muhafaza etmektedirler, Londra, 7 (A.A) — M. Fon ie Yü mümessillerine arı söylemiştir. “Çok ümidim yok ve buna çok müteessifim. Paris 7 (A.A.) — Tan gaze tesi, son Alman tekliflerinin gayri kabilikabul e luğunu, bir sk yanlışlığı teşkil e ve buşu- sile siyasi bir Ma olduğunu yazmakta ve ve M. Fon Papenin pazarlık teşebbüsleri karşısında M. Heriyonun göstereceği mukave- mette bütün Fransanın da birlikte bulunduğunu ilâve eylemektedir. Muhakeme Sevgilisini Öldüren İngiliz Güzeli Beraet Kararı Aldı Londra, 7 (A.A.) — Dostunu öldürmekle maz- Dun Barney, mahkemede kanı tamamen çekilmiş, ihtilâçlı tehemlere mahsus mahallin kenarına âdeta düş- memek için sımsıkı tutunmuş bir v ünerek heyeti adulün iki saat. sonra kendi hakkında vermiş bulunduğu bearet kararını dinlemiştir. €snasında heyecanlı ve elemli bir ses işitilmiş ve maznunun validesi mahkeme salonunda ağır bir sukutla bayılıp düşmüştür. Hemen bir doktor bulmak mecburiyeti hasıl bir şey anlamaz gör lik bir ME ali Kararın tefhimi olmuştur. Beraat haberi, bidayet mahkemesi civarlarında bulunan binlerce insandan müteşekkil kitle arasın- da ağızdan ağıza yayılmıştır. Zabıta sıkı bir inzibat tesis etmiş bulunmasına rağmen bir aralık âdeta sıkıntıya düşmüştür, Mersinde Müthiş Bir İnfilâk Mersin 6 — Mısır bandıralı Ramses vapurunda müthiş bir infilâk: oldu. Çarkçıbaşı parçalan- du. İki çarkçı da yaralandı. İnfilâk ambarın alt tarafında» ki gazlerin iştiali neticesinde vuku bulmuştur. Adliye tarafın- dan tahkikat yapılmaktadır. um a “Sayfiye olmasile maruf olan ISTER İSTER İNA Marmara denizindeki adalarda mevsim sonunda en iyi bakımlı eşeklere bermutat mükâfat verilmiştir. Eşekler çehresi bozuk ve bir halde müt- vaziyette ve hiç- ren Barney mes Bu kadın Liber Mis Barney | Bir Tayyare | Gündenberi Havada Yol Alıyor Londra, 6 (A.A.)— Amerika- dan devriâlem seyahati yapmak üzere dün hareket eden Marttern ile Grffinj râkip oldukları tayyareakşam üzeri İrlânda üze- rinden geçmiştir. İstanbul yakınında kanaat getirdik.,, İNAN, İSTER tabancanın kazara atmış aldığıni, çıkan sevgilisini öldürdüğünü söylemiştir. IBir Yıldırım . Ka Z. a m N, İSTER İNANMA Şebrimizdeki Himayel Hayvanat Cemiyetinin sene- | öyle iyi bir vaziyette görülmüşlerdir ki, onların on Mik faaliyet raporundan şu cümleleri aynen aliyoruz: dokuz sene evvel ilk mükâfat verildiği vakitki vaziyet- lerini hatırladıkça Cemiyet başka hiçbir şey yapma- mış olsa bile bu işle mevcudiyetine hak kazandığına /NANMA! Halk beraat kararım alkışlamış ve bilhassa bu heyecanlı meselenin başlıca şahitlerine hüratta bulunmuştur. Mistres Barney, bundan sonra bir otomobille ebeveyninin nezdine götürülmüştür. (Son Posta ) Bütün İngiltereyi heyecana düşü. iy geçenlerde bahsetmiştik. ve çi Evvelâ bir Amerikalı ile evlenmiş ondan boşan- dıktan sonra Çtefens isminde bir erkekle sevişmiştir. Fakat günün birinde bu erkeği öldürmek cürmile tevkif edilmiştir. karşı teza- güzeldir. evvelki gün başlanan muhake- mede sevgilisini öldürdüğü iddiasını kabul etmemiş, | aralarında geçen bir münazaa esnasında keni elindeki kurşunun İki Hayvanı Öldürdü Beypazarı (Hususi) — İki tem- muz akşamı, hava birdenbire bulutlarla örtülmüş, şiddetli gök gürültülerini müteakıp, meyvaları ile maruf Başağaca yıldırım düşe müştür, Yıldırım bir katırla bir merkebe isabet etmiş, her iki hayvan mürt olmuşlardır. / Sözün Kısası Adabı Umumiye Gelecek | Asırda.. l AR * Rıhtımın parmal dayanmış, aşağıda deniz kena- tahta rında cereyan eden esrarengiz. bir vak'ayı alâkaile seyre dalmış işsizlerden mürekkep bir kalabalığını görünce, bir polis memuru bu toplantının sebeb anlamak istemiş, yaklaşmış, iğk lerek bakmış ve görmüşü ki, çır« çıplak > çar resi kenarında çamaşır yıkamaktadır. Polis memuru vazifeşinas bir zatlır. Tereddütsüz merdivenin taş basamaklarını inmiş ve mah- cubiyetinden kızararak bâdisenin kahramanına sormuş: Burada... Tabir caiz ise, ! bu kıyafette ne yapıyorsunuz? — Gömleğimi yıkıyorum. Bir tane olduğu için de... bu kıya fetteyim. Fakat işim bitmek fze- redir, bakınız, suyunu sıkıyorum! — Evet amma yukarda toplas nan halk ta gözlerini kırpıyor. Haydi bakalım, çabuk giyininiz, sizi adabı umumiyeye © muhali hareketinizden dolayı tevkif ede- ceğim | . — Adabı umumiyeye muha- lif olan hareket nedir, lütfen söyler misiniz? Manzaradan müs teessir olanlar varsa, bakmamak» ta serbesttirler, Zaten bu efen- mea bu çriez ilk defa ola- rak mı görmi irler sanırsınız? ih biraz bekleyiniz, göm“ leğimin kuruması lâzım! ç Fakat polis memuru Bye j ve garip çamaşırcı da söyle- ii ıslak göml arkas sına geçirdikten sonra karakolun yolunu tutmuş ! Tabmin edersiniz. ki karakolun odası tevkifhanenin methali - olacaktır. * z Fakat acaba mahkemede ne yapılacak? kadinın müdafaasın deruhde eden avukatın hâkimlere şöyle söyliyeceğini tahayyül edi yorum: — — “Reis Beyefendi; ğ Filhakika müvekkilim çıplak! ağ fakat müzenin bahçesinde duran çıplak heykelleri, resim sergisin de teşhir edilen çıplak tabloları lâjda güneşin ziyası altında Bi serilen çıplak kadın gördükten sonra deniz ken rmda birkaç (dakika © içi çıplak durmanın mabzur teşkil etmiyeceğine zabip olmuştu. 4 Bir defa bu noktayı kaydettikten sonra, tek gömleği olan bir vatandas gın bu gömleğini denizde yıkamı hakkından ne diye mahrum edileç gini anlamak isterim! i Manzarayı halkın da görmüş ok duğu noktasına gelince: Reis beye fendi, bir manzaranın sadece" meccan ni oluşundan dolayı adabı umumiye» ye muhalif görüldüğü iddia ediler bilir mi? 3 Para verebilenlerin sinemada veya barda çıplak kadın görme leri menedilmiyor da paj rın sirf parasız olmalarından do- layı bu manzaradan mahrum kak maları neden isteniliyor? Bu, insafa muvafık mıdır? ş Vakıâ ir ye me kim- selerin köyl çırılçı . zinmeleri menedilmiştir, bunu i beraber bu öyle bir modadır. ki önline miyecektir, ve bu gidişle ( adabı umumiyeye muga- yeret ) kelimesi de eski ası tabiri olacaktır.,, a i Evet, avukatın A ceğini tahayyül eren Kİ kimlerin vereceği cevaba gelinceş. bu hususta herhangi bir tahmine girişmek kadınla beraber benim de mahkemeye gitmemi mucip ola bileceği cihetle müsaadenizle o noktaya temas etmiyet Sözün kısası: Adabı umumk mi li yo. ör çocuklarımız İse muhakkak büsbütün başka türlü anlıyacak- lardır. Volel'den kısmen vi a

Bu sayıdan diğer sayfalar: