7 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir İdare Bahsi Kooperatif İdaresi —— İstihlâk — kooperalifleri ıdare heyetlerini teşkil eden azalar ekseriya bir meslek, bir iş sahi- bidirler. Bütün vakitlerini mües- sesenin idaresine hasredemezler. Bunun için ilk yapılacak şey işin ehemmiyet ve iktızasına göre muntazam, fakat israfsız bir teş- kilât vücude getirmektir. Sonra da onun umuml! faa- liyetini yakından ve mütemadi bir. kontrola tâbi tutmak icap eder. Teşkilâta gelince: Orta bir istihlâk kooperatifinin — müstah- demin kadrosu; | müdür, 1 mu- hasebeci, 1 veznedar, 1 mağaza #miri, | ambar memuru, lüzumu | kadar tezgâhtar ve muavin me- | bekçilerden | İş büyüdükçe bu | | cinayetten murlar, — hamallar, ibaret olur. teşkilât tevsi edilir. Şimdi kadroyu canlandıralım. Başta bir müdür intihabı mese- lesi gelir. Evet, tam manasile bir meseledir! Garip değil midir? İktısadi bir cihazı idare etmek kurulu bir makineyi işletmekten güç olduğu halde meslekten olmıyanlar ma- kinistliğe yeltenmezler amma, bir şirketin direksiyonuna el atmak- tan çekinmezler. Maksadımız. her türlü şahsi emellerden âzade olduğu bu tetkiklerimizi çok samimi, açık bir düşünüşle ifade edeceğiz. Şirketlerimizin idaresini kendi hap ederken sahabet hislerine mağlüp olmamalıyız. Yani ehliyet aramalız. Bir müdürün ehliye- tini teşkil edecek evsaf nedir? Bu suale cevaben, geçen ma- kalede çizdiğimiz krokiyi iş sa- hasında tatbik edecek kabiliyeti haiz olmaktır; denilebilir. Bu da: — namus, — haysiyet, zekâ, tecrübe, malümat, azim ve is- tidat — sahibi; ciddi, — intizam- perver, müteşebbis, durbin, faal, mütehammil ve iradesine hâkim, yani tabir caizse biraz da diplo- mat olmıya mütevakkıftır! İtiraf edeyim ki bu kadar meziyeti nefsinde cemetmiş bir zatla müddeti hayatımda henüz teşerrüf etmiş değilim! Namus ve haysiyet ile tecrübe veya malümattan biri müstesna olmak Üzere diğer meziyetleri artık tesadüfün İlütfuna terket- mek icap eyler. Daha ameli bir ifade ile namuslu — bir iş adamı,, ararız. Bunn ya ticaret &leminden yetişmiş münevver meslek sahip- leri, yahut iktısadi bir mücsse- senin müstakillen (idaresine işti- rak etmiş zevat arasında bula- biliriz. Kooperatiflerimiz tedricen arttıkça meslek görgüsile yetişmiş idare a(Lım'.ı.ımıın da yazifesinin gösterdiği ifasında ddeten Kaoperatiflerin muteber | tek bir adamdır, | inanınız ki doğ- için | çoğala- | takdirde | nes'ul ve | SON Yü lerce Vak'anın Faılı Roje Sarrier Canlı Bir İstatistik Olduğunu İddıa Ediyor! On seneden- beri Fransada ya- pılan yüzlerce ci- nayetten hemen bepsinin — katili dersem — elbette inanmazsınız. Ha- kikati halde de böyle birşey mümkün — değil- dir. Fakat buna mukabil: On seneden- beri — Fransada yapılan yüzlerce he- men hepsini kıs- men Üzerine alan bir adam mev- cuttur, — dersem rudur. Bilmem hatırlıyacak mıemız?: Geçen nisan ayının son — haftala- rında yazdığım bir mektupta Fransanın Fresn hapishanesinde cereyan eden bir vakayı anlat- miştim: “Roje Şarrier adını taşıyan bir adam bir cinayet neticesinde müecbbet — kalebentliğe mahküm | olmuştu, cezasını çekmek Üzere | | Fransızların ne tevdi eyleyeceğimiz zatı inti- | cenubi Amerikada malik oldukları Güyan müstemli- kesine gönderilecekti. Fakat bu adamın zevcesi Jorjet kocasının yabancı bir muhitte zindana atıl- masını istemiyordu, tahakkuk etmek Bzere olan bu hakikatin önüne geçmiye karar verdi ve bir gün zi- yaret bahanesile hapishaneye gitti. Beş el revolver ile kocasını tehlikeli surette yaraladı, yaralı hareket etmek — üzere olan makhümlara mahsus husus! vapura bindirmek kabil değildi. Roje Şarrier hastaneye götü- rüldü ve mahkümlara mabsus vapur. senede ancak iki sefer yaptığı için (âakal altı ay daha Fransada kaldı ,, demiştim Hâdisenin, bu, o zaman nak- lettiğim ilk safhasıdır. İkinci saf- hasına gelince: Mahkümun zevcesi — Porpot hareketini müteakıp tutulmuşta, mahkemeye — verilmişti ve işi uzatmak için zevci tarafıadan da aleyhine bir dava açılmıştı. Muhakeme dün yapıldı, kadın sorulan suale cevaben ne söylese beğenirsiniz? adamı — Bililtizam yaptım, zevcimin masum olduğunu biliyordum, ma- | sumiyetinin burada kalmasile is- pat edilebileceğini — zannediyor- dum. Bu maksadı temin için ken- disini yaraladım.,, Dedi. hayatında ilk galiba mahkeme heyeti- kadının etti: Sa- | taşıdığı | l Paris Camiinde Bir İvlüslııere l Fransanın Afrikada — müstamere işlerini idare edenler orada hayır işlerine yardım için biraz para top- lamak istemişler, bunun İçin Pariste bir müsamere tertibine karar ver- mişler, ve toplanma yeri olarak ta Paris camiini seçmişlerdir. Dercettiğimiz üç resimde gördü- günüz hokkabazlıklar, orada, camlin arka tarafındaki havluda yapılmıştır! g. N rildi. Fakat iş bu noktada bit- miştir, zannetmeyiniz: Kürek mahkümu Roje Şarries davanın hitamını bu müteakıp için iki ay hapsine hüküm ve ı Güyana nakledilecek haydutlara i — tar md.n açılınış dı. anın de sukuluna olan |mah A,uı vapurun müstakbel seferine kaldığım — düsün- Guyana Geç Gıtmek İçın Bir Çare! müş, ve — bir müddet daha Fransada kalma- yı temin etmek Üzere yeni bir plân tertip et- miştir. Bu plân mucibince heri- fin yaptığı ilk iş Müddeiumu- miliğe bir istida vermek — olmuş- tur. Bu istida- sında : * Ben haydu tların içinde ya- şamış olmak iti- barile on sene- den beri Fran- sada yapılan ve failleri — meçhul Z kalan bütün ci- nıyet lerin katillerini bılı)onııı. Adalete hizmet etmek için söy- lemek — istiyorum, — lütfen beni dinleyiniz ,, demiştir. Müddeiumumi virdiği pek — iyi mahküm adamın — çe- manevranın — söbebini bilmekle — beraber vapurunun hareke | tine daha bir ay olduğu için kendisini müstacelen dinlemekte bir mahzur görmemiştir: Müddeiumumi — On seneden- beri failleri bulunamıyan bütün vak'aları bildiğinizi iddia ediyor- sunuz öyle mi? — Evet! Müddeiumumi — Pekâlâ, dos- ye buradadır, birer birer tetkik edelim! 922 senesinde (Sen) neh- rinde bir. kadın cesedi muştu, hüviyeti tesbit edileme- mişti, kimdir biliyor musunuz? — Eve, adı Sesil Serierdir. Marsilyada ( Kanabier ) de otu- rurdu, Parise gezmek için gel- mişti. — Kaç numarada ? — Orasını bilmiyorum ! Anladınız ya, artık siz gidi- niz de Marsilyada ( Kanabier ) caddesinde numarası malüm ol- miyan bir evde (10) sene evvel Seslil Serier isminde bir kadının oturmuş olup olmadığını tahkik ediniz! Bittabi zamana muhtaç ! Binaenaley ikinci meseleye ge- çelim | Müddeiumumi — Dört sene evvel Pariste —Alma — köprüsü civarında bir çuval içinde kanlı bir kadın elbisesi bulunmuştu, kime Bit olduğunu biliyor musunuz ? — Evet, biliyorum, fakat şim- di iİsmi hatırıma gelmiyor, cina- yete kurban giden bir kızcağız- dır, müsaade ederseniz bu gece düşüneyim, yarımna kadar mutla- ka hatırlarım! Müddeiumum! haydudu haplı- haneye iade etmiştir, ağlebi ihti- mal bir daha da çağırmayacaktır. Maamafih herifi taniyanların iddialarına göre ergeç bu adam- dan bir defa daha bahsedilmesi imkân haricinde değildir. bulun- | | İkmekteplerde Kari Mektupları I 'İskenderon Ve Antakyadaki |Türkler Millet Meclisinde sabık Adli- ye Vekili Mahmut Esat Beyin İskenderon, ve Antakya hakkın- daki sözleri bütün bizleri çok müteheyyiç etti. enderon ve — Antakyayı unutamıyacağız“ cümlelerini oku- duk, bir daha okuduk, heyeca- nımızı zaptedemedik ve “yaşasın,, diye haykırdık.., Esasen İskenderon mülteciler- denim. Dört sene evvel ana va- tana iltica etlim. Bizi bir mektep hademesi bile yapmıyorlar, her işte ecnebi ve | arapları — kullanıyorlar. Yüksek mektep mezunu Türkler bile iş bulamıyorlar. Türkler ya odunculuk yapıyor- lar veya bahçelerinde yetiştirdik- leri sebzeleri gsatarak geçinmiye çalışıyarlar. Son zamanlarda Tür- kiyeden firar eden birkaç haini vatan Antakya İisesine muallim tayin edildil Türklerin başı- na belâ kes Hainler şapka giyen talebenin numamaralarını kırıyorlar. Anlakya ve İskende- rondaki Türklerin ıstırabımı mem- lekete anlatınız ve bizi kurtarınız. Halil 'Tarih Kongresi 'Münasebetile Bugünlerde — Ankarada top- lanan tarih kongresi her halde memlekete büyük faideler temin edecek, bilhassa tarih hocalarının yürüyecekleri yolu müspet şekil- de tayin ve tespit edecektir. Yalnız bu koöngre lise, muak lim mektebi ve darülfünun ho- calarına hasredilmiştir. Halbukl ı dersi okutule duğuna göre v t ayrıca ilkmekı tep hocaları i e bir köngre akı tetmelidir. Bilhassa ilkmektep ho- caları bu bususta irşada çok muhtaç bir vaziyettedirler. Yeni nesli yetiştiren ve yeni mnesle ilk terbiyeyi veren ilkmek- tep hocalarının böyle bir kogre- den büyük istifadeler temin ede- d zannediyorum, Belki adedi fuılıın olan ilkmektep hocalarını | bir araya toplamak biraz müşkül | netice olacaktır amma, alınacak taydalı karşısında bu müşkülât iktiham edilebilir, efendim. Aksarayı A. Hilmi Toz Mevsimi Tor mevsimi yine başladı. Sokaklarımızdaki tozdan bulutlar her tarafı kap'adı. Apartıman- ların Üçüncü — katındaki — pen- cereleri bile —açamıyoruz. Şu bizim sokaklar da bir gün sulansa tozsuz bir nefes alsak ne olur. Cihangili bir kariniz Cevaplarımız $. S. Beye: Vekâlet bu hususta çok titiz davranmaktadır. Bu — imtihanlar her halde iyi netice verecektir. * Tireboluda Mustafa Asımn Beye Yazınızı, mektubun — intişar ettiği gazeteye gönderiniz. Tav- zihinizi. o gazetede yapmanız Tâzımdır. Nevin Hanıma : Sorduğunuz plâkların hepsli burada doldurulmaktadır. Maruf gramofon markalarının şehrimizde fabrikaları vardır. * İncboluda Ali Beye: Mahallin en büyük memuruna müracaat ederek vazi- mülkiye vati anlatırsınız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: