12 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

12 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir İdare Bahsi Kooperatif İdaresi —a Bir İstizaha Cevap Akhisar tütüncüler - bankası Kırkağaç şubesi müdürü Ali İr- fan Beyden aldığımız mektubu - ihtiva ettiği istizah ve cevapları- nım diğer müteşebbisleri de alâ- kadar edecek umum! mahiyette olması itibarile - aynen dercedi- yoruz. “ Veoktup « * Kooperatif idaresi hakkın- daki çok değerli yazılarınızı dik- kat ve alâka ile takip ediyoruz. Makaleleriniz, burada bir İstihlâk kooperatifi teşkili için bir müd- dettenberi beslemekte olduğumuz fikri tenmiye etti. Teşekktüirler ederiz. “Biz şu esas dahilinde bir istihlâk kooperatifi teşkil etmek istiyoruz : “1 — Beher hisse 5 Türk l- rası olacak; “2— Şimdilik bakkaliye üze- rine işliyecek; *“3— Memur, zürra, işçi ol mak üzere şimdilik 200 hissedarı bulunacak; *4— Sermayesi, her ay bir hisse yazılmak suretile dört ayda bir tahsil olunacak 4000 liradır. “ Müteşebbislerde iki fikir vardır. Biri, birinci ayda tahsil edilecek 1000 lira ile hemen işe başlamak; diğeri, dört ay sabredip s#ermayenin tamamı olan 4000 lirayı tahsil ettikten sonra faali yete geçmektir. Bunların hangisi muvafıktır ? “ Bu esasları nazarı dikkate alarak yapacağımız esas nizam- mamemizin ana hatlarını bize ta- rif etmek veya bu maksadı istih- daf eden herhangi bir teşekkü- lün mevcut nizamnamelerinden bir nüshasını göndermek, velhasıl bizi bu hususta tenvir ve irşat * Gerçi müsolsel — makale- lerinizden istifade — etmekte lsek te biran — evvel — fili- yat sahasına geçebilmemiz için makalelerinizin sonuna kadar bek- lememize imkân yoktur, Lütufla- rınızı intizardayız. Bilvesile kalbit ve samimi hürmetlerimizi...., Cevabım Teşebbüsünüzü hararetle teb- rik eder,muvaflfakıyetinizi dilerim. Birinci suallere ait mütaleam şudur: On bin nüfuslu bir kasa- bada (200) hissedarı, yani da- imi müşterisi olacak bir bakka- liye işine 1000 lira ile başlana- maz. Kooperatiflerin ihtiyacatını velev kısmen olsun İstanbuldan, yahut civar piyasa merkezlerin- den tedarik edeceğinize göre, azami bir hafta içinde çeşitleri- niz kırılır, yerini dolduruncaya kadar malsız kalırsınız. Bahusus başlangıçta © 1000 liranın bir kısmı da mağaza ki- tesisatı iptidaiyeye rasına, ve edevata — verileceğinden — emtia tedarikine — belki — yarısı — bile kalmaz. Maamafih siz şirketinizin resmi müsaadesini istihsal edinciye ka- dar aradan zaten bir müddet geçmesi zarureli vardır. Bunun için iptida koaperatifinizin teşkiline —ait mukaveleyi ak- teder, kanuni muamelelere başlarsınız; sonra mezuniyet alın- ca mağazanızı açarsınız. O vakte kadar da kâfi miktarda bir ser- maye toplanmış olur. Diğer su- allerinizin cevabı: “ kooperatifler nasıl teşkil edilir?,, mevzuuna girer. Bunu da - sizi intizarda bırakmamak için - gelecek maka- leden itibaren tetkika başlarız. y Ahmet Ekrem BEYAZIT MEYDANINDA “Yalan Yok, Hile Yok, Aldatma Yok, Son Pişmanlık Fayda Vermez!,, Yaşlıca Bir Kadın, Suratı Boyalı Bir Paskalın Şaklabanlığını Görünce Yüreği Garipsedi, Ağlamıya Başladı... ’q'. şmınxanmımuâ, ST FOLİSTEUrIKEr D , EHATIRRINIZ, BSRADANR AWnıZ Beyazıttaki sıra dükkâların hepel şimdi tayyare piyangu bileti satıyor Bu ses, ancak boğazlanan bir insanın hançere- sinden çıkar: — İmda...t! Ey ümmeti Mu- hammet imda,..t!.. Eyvahlar ol sun, demek gü- pegündüz Beva- zıt meydanında bir — cinayet ?. Halk, dehşet içinde sesin yek diği tarafa doğ- ru koşuyor. Ben de koş- tum. Caml sıra- sındaki caddenir iki tarafı bınca- —© hınç dolu... Fakat * meydanda ne ölen var, ne de öldüren.. Bu feryat bir piyango bayfinin dükkânından geliyor. Anladmızya, maksat hal- kı toplayıp satış yapmak... Altı kadar piyango bayii, herbirinin kapısı önünde bir ç- gırtkan, — ortalığı — velveleye ve- riyorlar: — Hepinizin, bütün milletin imdadına yetişiyoruz! Çaresizlik- ten bunalanlar bize gelsin!.. İm- da...tI, İmdat... Dükkânların önünde, — gelip geçenleri meşgul etmek için ne- ler yok, neler... Havada biribirini kovalıyan tayyarler.. suda kendi kendine yüzen kuğu kuaşları.. camı ayağile vurarak müşteri çağıran mankenler.. dümbelek, tırampet, boru, klârnet, xzurna çalanlar... Sağınızda çıplak ayaklı birisi bağırıyor: — Hasköyde polis Tevfik Efendiye yirmi bin lira verdik! Solunuzdaki dükkândan biraz sonra şu ses geliyor: — Beylerbeyinde Ahmet Beye on bin Jira verdik! Daha ilerdeki gişede başka numara. Yaşlı bir kadını kolla- rından kıskıvrak yakalamış, halka teşhir ediyorlar. — 200 bin lira kazanan sa- raylı hanım, işte buradal Mevhum saraylı hanım, yerin- de tirtir. tepiniyor, bu cendere- den kurtulmak istiyor amma bü- tün gayreti boşuna — gidiyor. Anlaşılan, zavallıyı birkaç kuruş Sokak ortasında bilet alışı verişi önünde İçin, kapının ikamete memur etmişler. Beyazıttaki piyango bayileri, doğrusu büyük feragat sahibi adamlar... İşte bir çığırtkan hay-! kırıyor : — Efendiler... Biz başkaları gibi kesemizi doldurmıya çalışmı- yoruz. Gayemiz Türk milletini zengin etmek! Yaşasın Türk milleti Türkler zengin olsun, biz bununla » iftihar ederiz... Akşam — nevalesi ile koynu koltuğu dolu bir aile babasını yolundan çeviriyorlar: — Nereye gidiyorwm> Efendi.. Kısmet ayağına geldi.. 30 bin lra, nah yura- cıkta... Uzat elini al... Karşılıkli mü- çım eden eski 'avukpazarı şa- irleri gibi, gişe- den gişeye ma- nalı lâf atmalar: — Aldanan bir kere aldanır!, — Aç tavuk kendini arpa ambarında — sa- nirl.. — Aklın var- sa bir bilet te sen al! — Parayı ka- zandıran —Ümidi İstikbal... Başında bir tayyare timsali, beyazlar — giydirilmiş bir — kız ortada — dolaşıyor. — Göğsünde çapraz yazı ile şu —rakam varı 200,000 |.. Taliin ta kendisi imiş gibi kııd:ı bir ıı;:ııı.:. bir eda ki olur şey değil... birisi soruyor: - %Akpm saz yok galiba.. Muhatabı, ellerini ovuşturuyor: — Sorma Hacı Efendi... Ya- sak ettiler sazı... Baksana elimiz bi üzde kaldı.. öi)r(“l::ı:nk bir dükkânın önündeyiz. Herifin biri, başı hotozlu, suratı allıklı bir yapma bebeği kucağına almış ninni söylüyor: - — Piyangodan bilet almış ninniı.., Delikanlıların gönlünü çalmış hiİnni... Sonra, durup durup etrafına bakınıyor: — Bu da böyle bi gız iştel.. Kırlan da kırlan... Haspa da haspa... Falınıza- bakı visin mi? trafına lüzumu kadar kalaba- lık toplanınca hemen maksada geçiyor: — Tali gapını çaldı. Farhına yamadım demeyin! Bu sefer eline uzun gagalı bir kuş alarak gösteriyor: — Aha devlet guşu bul.. Bi goöndu mu başına gayri yohsulluk yoh... Efendi oğlum, bidene bi- İet alman mı?... Bir gişenin — önünde de bir dolap koymuşlar. Dolap durma- dan dönüyor; çığırtkan durma- dan bağırıyor: — Yalan yok.. Hile yok! Al- datmaca yok! Son pişmanlık fay- da vermez.. Yaşlı bir kadın, suratı boyalı bir paskalın, halkı başına topla- Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler (Dünkü nüshadan mabat) Birer kitap alacak Sıvas Askerlik dairesinde Mirslay Reşat Bey kızı Ayten, Aksaray Car- Tahpaşa caddesi numara 46 Asım, Kadıköy Ikbaliye Telkafer sokak nu- mara 4 Bedriye, Boyazıt Altınaı mok- tep talebesinden 240 Makbule, Konya Arslantaş sokak numara 9 Şekip, Adana Kuyalıbağ mahallesinde numar TA 2L Mehmet Mahir, İzmir Kokaryalı Tramvay caddesi 1190 numarada Ha- tim Bahtiyar, Galata Musevi Erkek Tisesl talebesinden Simanto Halkon, Eskişehir İstasiyon oaddesi numara 181 PFethiyo Hilmi, Ankara Divası mühasobat Gürüp — murakıplerinden Ibsan Bey oğlu Rıdvan, Cağaloğlu Ceridehano sokak numara 17 Meral; Ayvalık İtimat Gsabun fabrikasında Mevlüde, Ankara Tuz inhisarı Leva- gim momüuru Hayri Bey oğlu Mühittin, İzmir Karantine İskele caddesi 6 nu* marada Şehim, Ankara Yenişehirde Selânik —caddesinde 55 numarada Şikran Hanım ve Beyler. Birer adet kart alacaklar : Aksaray Millet saddesi numara 130 Hayri, Elâziz Müddelumum! Etem Bey oğlu Abit, Aydın Tabaklı mahallesin- de Kulaksız xade Mehmet Efendi oğlu 'Talât, Edirno Emniyet mağazasında Salvaltor Geron, Sultanuhmet Nalilbent caddesi numara 90 Hayrünnisa, Çatabk ta Kırtasiyeci- Abdullah Efendi kızı İsmnot, Cerrahpaşa OCamişerif sokak 14' Semih Hüseyin, İstanbul Altıncı İlk* mektep talebesinden 76 Komal, Sul- tanabmet Kapuağası sokak 46 numa- rada Naile, İstanbul 49 uncu İlkmek», top dördüncü eımiflan 187 Sıdıka, Boyoğlu 12 inoi mektep talebesinden 119 Nuri, Salihli Altınordu İlkmekte- bi talebesinden 417 Cemil, Konya Kapu camli altında Kenan zade Mehe met, Şehremini Tatlıkuyu hastahane caddesinde 161 numarada Müuammer Salâhattin, Adana Eski İstasiyon end- desi demirci Hüseyin ustadan Asaf, Zonguldak Namıkkomal mektebi ikinci ftan Si1Z Sabahat Cavit, Ankara ede — mahalletinde — Kavaklı mda 19 numurada Saliha, Uzun- köprü — Tayyare Cemiyeti — kâtibi Ahmet Efendi kızı Kamer, Ankara Muktim mahallesi numara 73 Akİil, Muğla birinci dağ alayı levazım mü- dürü oğlu Cahit, Uşak terzi Rıza Nedim Ef. vasıtasile Orban Fubri, Ödemiş esnaf ve ahali bankası müdü- rTü Kemal Bey vasıtaşile Alp Aslan, Manlsa Gazi İlkmektebi dördüncü sı- mitan 264 Şahap Ramiz, Edirne ü erefeli cami karşısında berber Halit, stanbul posta kutasa 260 Ali Tuza, İsmlr ikinci Karantine Maısırlı cadde- sinde 199 Fahri, Manisa Uzunçarşıda * çivici Murat Bey oğlu Neodet, Düzce merkez eczahanesinde Sinan, Adana doktor Naci Boy oğlu Salahi, Göünen ikinci mektep tılıheı!ndıım Orhan Kadri, Edirne kel 1 gevki ver he A SeTeğ ee ae B lll kotdüktoru İsmail Bey oğlu Ali Rik- met, Ankara Devlet Demiryolları Muhasebe dairesinde Bahri Bey kızı Nebile, Muğla askerlik şubesi hesap memuru Yusuf Bey oğlu Halit, İzmir şekercilerde No. 8 Talât, Edirne Fov- zipaşa mektebi dördüncü Bsınıftab 110 Hüseyin, Üsküdar İhaaniye Orta g0- kak No. 08 Mahido Hanım vo Beyler. —— M mak için yaptığı maskaralıklara bakarken yüreği garipsedi, baş- ladı, hüngür hüngür ağlamıya.. — Ne ağlıyorsun Hamm? Diye sordular. Bir kat daha coştu: — Ah, ah.. Hep ekmek pa- rası için değil mi bunlar.. Zavallı- nn içi kim bilir nasıl kan ağlar.. Paskal, bu coşkun merhamet karşısında kırmızı burnunu gös- tererek gülüyor: — Ağlama valdeceğim.. biz burada herkesi sevindiriyoruz. İçeri , bir bilet al güle oynuya git!... gir, Kalabalık !=r yhıyıtışınu. ezberlenmiş sözleri karşılıklı tek- rara başladılar : — Cibalide börekçi Mehmet Efendiye 40 bin lira verdik! — Koca Mustafa Paşada yet- mişlik Ayşe Hanıma 25 bin lira verdik! Ve halk, akın akın, dönen fırıldakların, ağlayıp gülen be- beklerin, camı ayağile vuran mankenlerin, havada — dolaşan tayyarelerin, suda yüzen kuğu kuşlarının seyrine koşuyor Xof

Bu sayıdan diğer sayfalar: