30 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Faydalı Haberler 196 Saat Havada Uçan Kadınlar Kadın tayyareciler arasında dünya uçma mukavemet rekorunu kırmıya teşebbüs eden iki Ame- rikalı kadın tayyareci, bu teşeb- büslerinde muvaffak olmuşlardır. Havada benzin ve yiyecek almak svretile mükemmel bir mukave- met tecrübesine girişen bu kadın tayyarecilerin biri Frans Marsalis diğeri Luiz Tadendir. Havada 196 saat kalıp uçımak suretile kendilerinden evvelki rekoru kır- mışlardır. Bu rekor ten ibaretti. Yangının Çaresi Bulunuyor Lilden bildiriliyor: Suzan Bije leminde hukuk. merzunu bir genç kız tarafından — şayanı — dikkat bir ihtiram tecrübesi yapılmış ve mükemmel surette muvaffak olmuştur. Bu ihtira, yangına karşı son derce mukavemet eden bir maddedir. Tecrübeyi yapmak için Matmazel Süzan Bije hususi sı- rette yaptırılmış ve bu maddeye batırılmış elbiseyi giymiş, büyük bir pamük yığınının üzerine ben- zin dökmüş, ortasına oturmuş ve pamuğa ateş vermiştir. Yangından sonra genç - kız sağ ve salim olarak elbise için- den çıkmıştır. Bu genç kız, bu elbiseyi, yangın meticesi yanan tayyareciler için İcat etmiştir. Şimdi de suya batmaz bir elbise- nin tetkiki ile — meşguldür. İlk tecrübelerini bundan birkaç sene evvel yaparken, Matmazel Bije | vahim surette yanmıştı. Bir Hilkat Garibesi Hilkatin bazı garip tezahürle- Ti vardır. Tek elli veya Üç ayak- lı insan ve bhayvanlara tesadüf olunur. Bu mahlükların vücutla- yında görülen arıza, — teşekkül galetinden ibaret olmakla bera- ber Ffennl surette izah etmek mümkün değildir. Yine bazı insanlar vardır ki bitişiktirler ve ilk bitişik İnsan Siyamda görül- düğü için bu gibi mahlüklara, erkek iseler “Siyamlı kardeşler,, , kız iseler “ Siyamlı hemşireler ,, derler. Fakat bu bitişik ikizlerden birinin erkek, diğerinin kız o dukları görülmemiştir. Bunların ikisi de ya erkek, ya kırzdırlar. Geçenlerde, böyle bir bılkat garibesi, Amerikada şimendiferle seyahat ediyormuş. İki — vücut bir olduğu için bir şimendifer bileti almış, kontrol memuru aksilik çıkarımış; iki bilet iste- miş. Mesele büyümüş. -Şimen- difer kumpanyası — memurunun moktai nazar benimsemiş, iş mahkemeye intikal etmiş. Hâkim flk defa karşılaştığı. bu garip hukuk meselesini halletmekte bir hayli güçlük çekmiş; nihayet demiş ki: “Bu iki vücut, alt kısımda bitişiktir. — Fakat üst — kısımda ayrıdır. Yani iki baş sa ir, Şu halde, yemek yerken iki kişi olarak muamele görecektir. Şu halde servis noktasından iki ayrı issan addedilen bu bir insanın iki bilet alması mantık! ve kum- panya haklıdır.,, 122,5 saat- | SON POSTA Buyuk < Zafer Gü i üşman Varlı ile Türkün lerınde Ordusu 30 Agustosta Büt Demir Çemberı Arasında Sıkışıp Kalmıştı Türke bir va- tan kazandıran, yeni bir Türkiye yaratan - büyük zaferin — mesut yıldönümündeyiz. | 26 Ağustos 922 | de başlıyan Türk i taarruzu, 30 Ağus- | tosta — muazzam | bir zafer şeklin- de tecelli etmiş- t. Kahraman Türk ordusu, şi- malden cenuba kadar uzanan bütün cephe uzunluğunca düş- man hatlarını amansız ve safsız bir ham- | le ile taramış, 11 Eylüle kadar sı- gışan kısa müd- | det içinde Gar- bi — Anadoluyu düşman — istilâ- sından - tertemiz Büyük Başkumandan 26 Agus- © fecrinde tarihi taarruz emrini verdiği zaman vaziyet şöyle idi: Düşmanın en can alacak ye- rinde, Afyon cenubu — Dumlu- pınar cenubu . hizasında, düşma- nin iki fırkasına karşı, tam 12 Türk fırkası toplanmış ve taar- ruza hazır bir vaziyet almıştı. ( Afyon ) şarkından, Eskişehir | şarkına kadar uzanan cephedeki sekiz düşman fırkasına karşı da, ceman 5 fırkamız, düşmana ta- arruz ederek karşısındaki düşma- mı cephesine Lağlamak, ve müm- kün olduğu kadar çok kuvveti Üzerlerine çekmek, bu süretle asıl taarruzu yapan birinci ordu- nun haraketini - kolaylaştırmak Üzere hazır olmuş bulunüyordu. 26 Ağustos akşamında düş- ma Afyon cephesi tamamen yar miş bulunuyordu. Ertesi gün 27 mğustosta düşman, Türk sav- leti karşısında daha fazla ta- hammül etmek imkânını kendi- sinde göremedi ve ordumuz Afyon Karahisarı istirdat etti. Yunan Baş- kumandanı en müşkül dakikalarını yaşıyor, (Afyon) ile (Domlupınar) arasında şaşırmış bir variyette bocalayıp duruyor ve ordusuna emrini bile geçiremiyordu. Artık düşman safları arasında müthiş bir panik başlamak Üzere idi. Tam taarruzun en kızgın bir da- | kikasında, Yunan Başkumandanı Altıntaş mıntakasında cephe alan ikinci ordumuzun ileri hatlarile karşılaştı. Esasen diğer — cephelerden ilerliyen müfrezelerimiz de plânlı bir muhasara hareketi takip edi- yorlardı. 26 Ağustostanberi tam manasile Türk taarruz orduları lehine inkişaf eden kahramanca savletimiz. 30 Agustos sabahı en feyizli semeresini — gösterdi. 30 Ağustos fecrinde, güneş ilk aşıklarını saçarken düşman ordusu bütün varlığile Türk or- dusunun demir çemberi içinde sıkışıp kalmış, Dumlupınar İstas- yonu, Çalköyü ve Muratdağı arasında düşman bitkin bir vazi- yette tünemişti in- etmişti. *vazi ESKİŞENİR Büyük taarruzun genis cephesini g” steren harita Büyük Gazi İstiklâ! Mücadelesi günlerinde Artık Türk —— ordüusü - için kat't? zafer tahakkuk etmişti. Tam bu sırada Gazi Başkumandan Aslıhanlar ilerisinde muharebeyi idare sahasına gelmişti. 30 Ağus- tos sabahı düşman ordusu son bir. üÜmitle bir cüret daha göstermek istedi, Ricat etmek için Uşak - İzmir istikametindeki — Bazan — yolunu zorladı. Fakat bu cüret düşman or- dusuna çok pahalıya — maloldu. Tam bu sırada mütbiş bir Türk ateşi — başladı. Düşman — için bu ateşe mukavemet — etmek imkânsızdı ve öyle oldu. Ve düşman saflarında, tarihin kay- detmediği bir panik, mütbiş bir bozgun başladı. Düşmanın bu bozgununu kabraman Türk ordu- sunun muhasara harakeli takip etti. Piyadelerimiz, bütün yorgun- luklarına rağmen, tarihin kay- detmediği büyük bir fedakârlıkla İlerliyordu. * 30 Ağustos Ööğleden sonra tam saat üçte düşmanın bu cep- hedeki ordusu tamamen ihata edilmişti. Türk ordusunun bu muvaffakıyetli — hareketi — artık kat'i zaferi temin etmişti. Düş- manın bütün varlığı ordumuzun eline düşmüş, başkumandanından İçerek boş mevzileri doldurması İcap son neferine ka- dar hepsi edilmişti. Esir Yunan Baş k uman damı Jeneral Trikopi- sin bizzat yaz dığı — hatıra sa- tırları Türk kah- ramanlığını tes- lim etmek itiba- rile çok şayanı dikkattir. Jena- esir edilen ordusu ral Trikopis di- | yor ki: * — Ordu- muz çok kuvvetli vaziyette idi. Bir sabah.. 30 Ağus- | tos sabahı, Türk ordusu — birden- bire hücuma kalktı. Askerle- rime tam bir emniyetim vardı. | İlk defa Türk ordusunun — top- larına karşı bü- | yük bir kahkaha atmıştım. Fa- kat çok geçmeden vaziyet de- Kişti. İleri mevzide ve tepede bu- lunan askerlerimiz bir an düş- üü tarak “ateşi altında kaldı. Türk topları saatler geçtikçe coşuyor ve mevzilerimi mahve- diliyordu. Askerlerimiz ilk dakikalarda muharebeye karşı büyük bir he- | yecan gösteriyorlardı. Fakat çok geçmeden bu heyecan bir tees- sür oldu. İleri bozulmuş ve Türk ordusu ceni- bumuza doğru sarkmıya başla- mıştı. Bu vaziyet karşısında ileri k- taatımızın durmiıyacağı Aşikardı. Fakat biraz daha mukavemet etmek lâzımdı. Lâkin askerlerimizin — kuvvei maneviyeleri bir anda kırıldı. 'Türkün topu, tüfeği mütemadi- yen ateş yağdırıyordu. İleri mevzidekiler birdenbire ricate başladılar. Mevzii paniğe ehemmiyet vermek doğru değil- dir. Derhal emirler verildi. Firara başlıyan askeri durdur- mak için borular şiddetle çalındı: — Dikkat... Dur! Bu müthiş dakikada kimse kimseyi görmüyor, hatta işitml- yordu. Firar eden askerler boruya ehemmiyet vermiyorlardı. Ne olac- caktı? İkinci defa çalınan boru- lar muharebe meydanında yanik yanık akisler yaptı. Boruyu mü- teakip sol cenahtaki —mevzide bulunan ve cesurane bir şekilde ateşe devam eden kıtaatımız bir denbire ateşi kesti, — Ne oluyordu? Niçin ateş kesilmişti? Süratle giden emir rabitleri derhal vaziyet hakkında malümat vermişlerdi: — Ateş eden kıt'alarımız bo- rulardan “Ateş kes!, kumadasını anlamışlar.. Bunun — İçin ateşi mevzi İhtiyat kıt'aların harekete ge- Viki kişi düştü, bilekleri | Herhangi bir | almak icap etti. | Adlt kâmilen | | tiyacını kesmişler.. Bu vaziyet çok Fecidi. Ağustos” 9 ğ l Kari Mektuptarı _l İ Bir Eczahaneden Şıkayet 'Ediliyor Cuma günü Sarıyere kadar bir aile gezinlisi yaptık. Neş'e içinde gezip koşarken içimizden sıyrıldı. tehlikenin önüne geçmek maksadile sihbi tedbir Eczahbaneye gi- dildi. Eczacı birar tentürdiyot, biraz da — vazelin sürdü, sonra gazlibezle sardı. Öyle eminim ki iki pansıman için sarfedilen ec- zanın fiati 25 kuruştan fazla de- ğildir. Fakat çok şayanı hayret- tir ki eczacı 150 kuruş istedi ve ilâve etti: “ Bereket versin ki yaranız hafif. Yoksa bu kadarla kurtulamazdınız!., Ecrzacının talebi ve hele şu sözleri hepimizi fena halde kız- dırdı.. Fakat “başa gelmiş. Çare yok,, tesellisile bir lira verdik ve çıkıp gittik. Lütfen İstanbul Belediyesinin veya Sıhhat Müdi- riyetinin nazari dikkatini celbedi- niz. Bu mesele ile alâkadar ob sunlar ve eczahanenin fazla para alıp almadığını tespit etsinler, Eğer alınan para fazla ise ceza- landırsınlar. c (İmza mahfuzdür ) Bir Macera Hakkında Geçenlerde bir deniz macera- St yapıldığını yazmıştınız. Bu hâdi- se ile alâkadar olan bir arkada- şım ve ben zan altına alınmıştık, tahkikat — neticesinde bu hâdise ile suçlu olmadığım ta- hakkuk etmiştir, vaziyetin efkârı umumiyeye arzını rica eylerim. İstanbul terzi mektebi talebesinden? Bedi Pendik İstasyonunda Neden Su Yoktur ? Pendikte İstasyonda bir büfe vardır. Sıcakların en müthiş za- manlarında bile burada su satı- maz. Ancak kapalı şişe su ile gazoz satılmaktadır. Halk su ih- nasıl temin edecektir ? Soura şehrin her tarafında 60 paraya satılan — simitler burada 100 paraya satılmaktadır. Belediye Reisinin nazarı dik- katini celbederim. Ekrem ' Cevaplarımız ı Gebza Güzeller mahallesinde 42 nu- marada Neş'et Baye: Bu mevru etrafında kâfi mik- tarda neşriyat yapılmıştır. Yazı- nızdan ilerde istifade edilecektir. d Konya Muallim oğlu Yusuf Beyes Bu hususta gazetelere ilân vermek en kolay bir çaredir. c )| AA YY ediyordu. Bu İşler yapılmak - için uğraşıldı. Fakat cenuptan sarkan düşman kıt'aları mevzilerini tah- kim —ederken düşmanın şimal kıt'aları da ilerliyorlardı.,, İşte, düşman Başkumandanı Jeneral Trikopisin dediği gibi, Türk ordusunun bu kahramanca ilerileyen hareketi 30 Ağustostan sonra biç durmadan devam etti ve bu hız memleketi istilâdan kurtardı. Bu zaferi yaratan Gazi Baş- kumandana, — kumandanlarımıza ve şanlı Mehmetçiklere minnent ve şükranl.. Mektebinde İlyaa

Bu sayıdan diğer sayfalar: