3 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sı'yaset Âlemi Dünya Sulhü Ve Fransız Tezleri Bir Alman membamdan #zan mühim bir haber, Fransız efkârını ve onunla beraber müttefiki bulunan küçük itilâf devletlerini hayrette bıraktı 'ıATıınAn membamdan sızan haber di di a S':îi;ıı!'ıuıı bahsinde bütün dev- letlerin müsavi hak sahibi oldukları esasını müdafaa eden Alman noktai « de kabul etmiştir. uzunboylu - tetkik nazarını İngi lngiliz harici; ettiği bu İddianın hukukan reddine | | matik bir plân tatbik etmektedir. | Alman ordusunun tensiki hakkın- imkân bulunamıyacağına kanldir. lagilterenin böyle bir esası kabul etmesindeki tehlikeyi anlıyan Fran- sızlar şimdi telkinlere başlamı; Diyorlar kit Almanların bu İ kabul etmek, nihayetsiz. müşküllere yol açacaktır. Bir defa kara allâh- ları bahsinde Almanya tatmin edi- Hince aıra deniz silâhlarına gelecek | ve ©o sahada da tir. — Bunu meselesi ır. Halbuki Ingillere, birkaç ay eyvel Lozanda aktett kleri bir itilâfnamede Aurupa- nin istikbalini alâkadar eden her- hangi bir meselede, biribirile müşa- vere etmeden noktai — nazarlarını açığa vurmamıya karar vermişlerdi. Son şenelerin müsamahakâr — tecrü- müsavat İstenecek- beleri Almanyanın doymaz bir bırs | sahibi bulunduğunu İspat etmiştir. Fransa şu kanaattedir. ki — Cünya sulhü evvel, Ahir iki kuvyete istinat edebilir: Fransız nıdııııı. Tngiliz do- nanması.. Hındıstanda İngiliz Ordusu Londra — Parlâmentoda bil- dirildiği veçhile İngiltere hükü- meti, Hint komitesi ile Hindista- nn hizmetinde bulunan İngiliz ordusuna tahsis edilmiş olan as- keri masarifte Hindistanın hisse- sinin ne olduğunu tayin etmiye memur — bir mahkeme karar vermiştir. Bu mahkemeye — Avustralya sabık başmüddeiumumisi Sir Ro- bert Garan riyaset edecek ve mahkeme İngiltere hükümeti ta- rafından tayin edilecek iki aza ile Hint hükümetinin tayin ede- ceği iki azadan mürekkep olacak ve eylül iptidasında Londrada toplanacaktır. Amerikada Haydutların Bir Soygunu Nevyork, 2 — Müsellâh 6 şahıs, dün öğleden sonra Brok- lin'de Benson and Hust Nasyo- nal Bank müessesesine taarruz etmişler ve nakit olarak 6000 kıçmışlardır. TLFR[KA NUMARASI 56 ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat romanı Bundan başka bu muharebeler| rine karşı daha aksi hareket- hiç te bir kin ve garaz hissile yapılamazdı; kavgalarımız daima güzcilikle biterdi. Okumak bana kolay geliyor- du. Büyük babam bana daha fazla dikkat ve itina etmiye başlamıştı. Sık sık dayağa müs- tahak olduğumu kendim de tak- dir ettiğim halde şimdi beni nadiren dövüyordu. Büyüyüp kuvvotlendikçe bü- Yük babamın arzu ve kanaatle- tesisine | v eelisinde | İ yıudı ıçlını.ılınıı.ı bışlıvncnkhr | hafilinde Almanya Blöf Mü Yapıyor". SON POSTA Fransız Kabınesı, Son Alman Teklifine Karşı Soğukkanlı Davranıyor Paris, 2 ( Husust ) — En iyi haber almakla maruf siyasi me- | hafilden tereşşüh eden malümata göre, Almanya. Versay Muahe- desini parçalamak azmile siste- daki Alman notası hükümet me- icap eden ciddiyetle karşılanmakla beraber vaziyetin içyüzünü — bilenler, — hükümetin herhangi bir blöf karşısında tem- kinli hareketini bozmıyacağı ka- naatindedir. Bununla — beraber ortada, bilhassa resmi mehafilde sinir bozan bir hava meşhut olmaktadır. Gazetelerin neşriyat ve mü- talealarına bakılırsa ortada bir Alman - Fradsız. meselesinden ziyade Versay Muahedesine imza atanları alâkadar eden bir vazi- yet mevcuttur. Bazı yazeteler ve bilhassa sağ cenah matbuatı Al- manyayı, gizli membalardan kuv- vet alan bir cür'etkâr vaziyetin- de görmekte, mütalealarında bu noktal nazar üzerinde ısrar et- mektedir. Bununla beraber umu- mi kanaat, efkârı umumiyenin sulbün ihlâlı gibi bir harakete meydan verilmiyeceği — şeklinde tefsirlerde bulunduğu merkezin- dedir. Kabina bu hususta icap- eden müzakerede bulunmuş, Baş- vekil M. Heriyo vaziyet hakkında kabineyi tenvir etmiştir. Alınması lâzımgelen tedbir hakkında kabi- ne azası arasında tam bir itilâf husulü kaydedilmektedir. Fransız Kabinesinde Paris — Dün akşamki kabine harict — veziyet izah olunmuştur. Maliye ve bütçe nazırlar, mali | ıslahat için derpiş edilen proje- leri tavzih etmişlerdir. Kabine meelisi, Stresa'da top- | lanacak olan konferansta mezkür konferansa riyaset eyliyecek olan M. Bennet ile hariciye nezareti ticari itilâflar dairesi müdürü M. Kalonu Fransayı temsile memur etmiştir. Meclis bundan sonra mesaili cariyenin itlmamı ile meşgul olb- ; muğtur. Beynelmilel Konferanslar Madrit 2 — Beynelmilel tel graf ve telsiz telefon konferansı 5 eylülde Madrit teki âyan sara- Türkçeye Çeviren: Muvaffak ler yapmıya başlamıştım ve o da beni dövecek yerde tekdir et- mekle iktifa ediyordu. Evvelce bana atılan dayakla- rın haksız olduğu fikrinde idim ve bunu bir kere yüzüne karşı söyledim. Çeneme hafifçe vurarak başımi yukarı kaldırdı va gözle- rini kırpıştırarak dedi ki: — Neeece?, Sonra “ha ha hal,, diye ha- fifçe güldü. | meselesile meşgul olacaktır. |Hicazdaki | bir muahede imzalanmıştı. Şimdi | Mekkeda yapılmışlır. Bu muahe- Tahdidi Tezlihat konferanaları, sulh ve müsalemet teraneleri milletlerin harp hazırlıkları yapmasına mani olamıyor. Burada gördüğünüz resim bu nokta- dan çok manidardır. Resimde, son hafta zarfında İngilterede yapılan bir tank manevrasını görüyorsunuz Avam Kamarasmda | Ottava Konferansına Ait 'Meseleler Müzakere Mevzuu Olacak Londra, 2 — Parlâmentonun | küşadı için tesbit edilen 27 teş- | rinievvel tarihinden birkaç gün evvel toplanması muhtemeldir. Bu arada M. Mac Donald, gelecek hafta Londraya avdeti Fransanin Siyaseti Knhl" (Hususi) — Gaeçenler- | de Fransa hükümeti ile Hicaz Kıralı arasında on bir maddelik Fransa hükümeti mandateri bu- uğu Suriye ve Lübnan hükü- etleri nam ve hesabına Hicazla | (17) maddelik bir muahede daha hazırlamış ve imzalanma merasimi deye göre Suriye ve Lübnan hü- kümetleri gibi Hicaz hükümeti de yekdiğerinin topraklarile kat'iyye alâkadar olmıyacaklar ve daimat| bır sulh hılınde buluıııuklırdır —Seni zındık unıl Nekadar dayağa müstahak olduğunu mi- nakaşa etmiye nasıl cesaret edi- yorsun? | Bunu benden başka kim bi- lebilir? Haydi defol şuradan!. Buna rağmen hemen omuzla- rımdan tuttu ve gözlerimin içine dikkatle bakarak sordu: — Söyle bakayım bunu mas- karalık olsun diye mi yapıyorsun, yoksa temiz kalpliliğinden mi? — Bilmiyorum! — Bilmiyor musun? O halde sana şunu söyliyeyim ki, hilekâr- hk çok daha iyidir. Temiz kalp- | lilik budalalıktan başka bir şey değildir. Anladın mı? Koyun da temiz kalplidir. Bunları iyi hat rında tut! Şimdi git, dolaş biraz! Biraz sonra artık Tevretı he- | sına Avam Kamarasının — içtimaı için tesbit olunan tarihten mu- kaddem toplanmıya davet edik- mesindeki maksat Ottava itilâf. larından mütehassıl — kanunların uzun bir zaman muallâkta bıra- kılmaksızın kabul ve tasvip edil- | meleri maksadına müptenidir. İsviçrede Maaşlardan |Kesiliyor Bern, 2 — Salahiyettar Fede- ral Meclisi Encümeni, Federal memurların tahsisatlarından yüz- de 10 ve aile sahibi memurla- rın tahsisatlarından yüzde beşten yüzde altıya kadar tenzilât icra- dair olan projeyi tasvip | eylemiştir. Tayyaseci Mollison Sydney, 1 — ( Yeni İskoçya ) Tayyareci Mollison doktorlar ken- disine lâakal bir ay istirahat tav- siye etmiş olduklarından dolnyı Atlas Okyıııusu seyahati proje- sinden kat'iyyen vazgeçmiye ka- rar vermiştir. celıyebılıyordum Yıııa ekıınyeî— le akşam üstü çaydan sonra | meşgul oluyorduk. Her defasında bütün bir sureyi kafasını gözünü yararak baştan başa okumak mecburiyetindeydim. Bu benim için hiç te eğlen- celi olmuyordu. Okunan parçayı anlamak ta mevzubahs değildi. Ve bunun için onu Tevrattan ayırıp başka şeylerle meşgul etmiye uğ- raşıyordum. Baban benim bu oku- ma temrinlerime kulak vermiyerek zihni bir düşenceye takılr ve | sert bir çehro göstererek durak- lardı. O zaman: “ Büyük baba- cığım ! , diye başlardım. — Ne var? — Ne olur birşey anlatınız ! — Ah haylaz. Sen okuma- hsın ! lÇocuk!uk maz * 19 yaşındayım. Şimdiye ka- dar hiçbir kadın veya kızla ko- nuşmadım. Son zamanlarda (M.) isminde bir kızı sevdim. Onun da bana karşı olan sevgi ve merbu- tiyeti o derece kuvvetli idi ki bunun önüne hiçbir kuvvetin geçemiyeceği muhakkaktı. bir tahsille müstakbel or- duya iltihak edeceğim bir anda onun yüzünden inkisarı hayale uğradım. İstikbalimi mahvettim. 9 ay mütemadiyen beraber kendi evlerinde kaldım. Temadi eden bu zamanlar içerisinde tedricen soğuduğumu hissettim. Esasen ebeveynim bu işin olması taraftarı olmadığı halde onlardan ayrıldım. Yaptığım cehaletin ne derece ileri olduğunu son zamanlarda idrak ettimse de, sevgi ve merbutiye- timi yenemedim, herşeye onu ter- dh ettim. Fakat devam eden bu ikluk — nihayet — biribirimizi rı at bırakmadı ayrıldık. Elyevm kalbimden sevgisi si- linmiyen.. fakat — istikbalim ve ebeveyin rabıtalarının kat'ına sebep olan bu kıza karşi ne türlü hare- ket edeceğimi bilemiyorum. Beni bu hususta tenvir et. C. Fayyar Gayet müphem konuşuyorsu- nuz. Niçin ayrıldınız. Niçin sevmek istemiyorsunuz, izah etmiyorsu- nuz. Sevmekle çocukluk ettinizse, şimdi de ayrılmakla ikinci bir ço- cuklük — vapmak — istiyorsunuz galibal HANIMTEYZE -— TAKVİM —— CUMARTESİ EYLÜL - 932 kır 121 Rumt T- Ağus! |90 Gün- 3 Arabt 30 Rebllllahar. 1351 va- 1348 * PEzaal | vası 1046 |3 28 18 41 B. 3312 M Ü Yatsı (1 35 | 20 27 B İZİIS. 58) İasak (8 5U3 43 Günez Öğle Tcimdi Macaristanda Servet Vergisi Alınmıyacak Budapeşte, 2 (A.A.) — Bir- çok protestolar muvacehesinde hükümet, servetin zahiri eşkâline göre resim vazetmek emirname- sini tatbikten vazgeçmiştir. Nim- resmi bir nota, bu emirnamenin neşri hususunun Maliye Nazırının gaybubetinde — irlikâp edilmiş, teknik bir hata olduğunu izah e'mckledır Dıye holnurdımr ve sanki bir uykudan uyanıyormuş gibi göz- lerini uğuştururdu. — Hikâyeyi seviyorsijit amma ya Tevratı.. Allah ıslah 'etsin !, Fakat onun da Tevratı baş- tanbaşa — ezbere — bildiği halde hikâye anlatmağı daha çok sev- diğinden — şüpheleniyordum. Her akşam yatmadan evvel büyük babam bir nezir ifa ediyormuş gibi, kilisede mukaddes kitabın yirmi kısmından birini okuyan hafızlar gibi yüksek sesle okurdu. Ben ona okadar israrla rica ederdim ki nihayet yumşar ve istediğim olurdu: — Pek 4lâ.. Tevrat nihayet daima senin yanında kalacaktır, Beni ise Allah yakında huzuruna çekeceki, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: