November 16, 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

November 16, 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İFALKIN “GÖZÜ HALKINDKULAĞI HALKIN. DİLİ —No BS3l Yazı işleri telefoan: İstanbul — 20203 Para-Sekıntesi Çekilmiyecek Dört Devletle Girişilen MüzakereSonSafhadadır Harice Mal Sataraki 'Parâ: Getirmek İçin Tedbirler Alımıyor Ankara, 16 (Hususi) — Ilm-— Sat Vekâletinin muhtelif hükü- Metlerle giriştiği iktısadi müra- kereler oldukça ilerlemiş, müspet bir safhaya intikal etmiştir. İs- tanbulda bulunan - İhracat Ofis Müdürü Cemal Bey bu müzake- reler dolayısile acele olarak bu- Taya çağrılmıştır. Cemal Bey bu- gün buraya gelmiş olacak ve İktısat Vekili tarafından kabul edilecektir. Alınan mevsuk ha- barlere göre, Avusturya, Maca- ristan, Çekoslovakya ila girişil- miş olan bu müzakereler hükü- Mmetimizin noktal nazarına muva- fik bir şekilde ilerlemiş bulun- maktadır. Yunanistanla yaptığr Mmız müzakereye gelince; bunda Zongudak ütün arlığı- da ihracatımız lehine bir netico hüsil olacaği anlaşılıyor. İlk üç hükümetle yapılacak olan anlaş- malarda geniş mikyasta takas esası hâkinı bulunacaktır. Diğer taraftan verilen malü- mata göre, İktisat Vekâleti ih- racatımızın arttırılması için yeni tedbirler araştırmaktadır. Bu s6- ne ihracat vaziyetimiz. umumiyet itibarile müsait bir cereyan da- hilinde ilerlemektedir. Hariçten memleketimize — para girmesini temin bususunda çok hassas davranılmaktadır. Başlıca ihracat mallarımızın müşterisiz kalmaması için çok muvafık tedbir alınacak ve yeni müşteriler bulmak husu- sunda gayret sarfedilecektir. Ka nı Bir Adama Borçludur Halk Eyi Uzun Mehmet Hakkında Çok Esaslı Tetkikat Yaptı Zonguldak, (Hususl muhabiri- Mizden) — Bir sene kadar olu- Yor, yine bu sütunlarda Zongul- ak kömür havzasının tarihçesi kakkında bir tetkik serisi nep Tetmiştim. Ve o seride, bizde, Madonkömürünün — keşfine — alt Tisraklı hâdiselerle dolu malü- Matı (Son Posta) karilerine anla- ken, Türkiyede madenkömü- Tünü ilk defa olarak Uzun Meb- ::ıl isminde kahraman bir işçinin duğunu da söylemiştim. Bu "h"mın işçinin keşfi neticesin- © karşılaştığı faciaları anlat« ;'n'îlıı. Ve ol'an sıkıntıda bir an allesine yardım yapılma- sını, kömürün bulunduğu günün de bayram günü olarak kabul edilmesini teklif etmiştim. İlk Semere O satırlar, bir İstanbul gaze- tesl olmaktan ziyade bir memle- ket gazetesi olan ( Soü Posta ) hın sütunlarında yer alalı Üç yüz bu kadar gün oldu. Fakat aradan geçen bu üç yüz küsur gün bo- şuna akmadı, ilk defa ortaya atmak şerefine ( Son Pesta ) nın erdiği bu fikir hergün biraz daha genişliyorek — etrafında — hergün umum! bir alâka toplıyarak bü- ( Devamı B uncu sayfada ) ÇARŞAMBA — 16 Teşrinisani 1932 İdare işleri telefonu: İstaabal :ğUZN — eee — eee e ae e a 'Dünya Muharebe Tehlikesi Karşısında Mı Bulunuyor ? Muhtaç Bir Aileye Yardım Edildi İki hafta evvel B nüfuslu bir ailenin günlerdenberi açlıkla pen- çeleşmekte - olduğunu öğrenmiş- tik ve tecssürle kaydetmiştik. Yazımız, h kaç kariimizin gözlerine çarpmış, matbaamıza uğrıyarak bu aileye ufak bir yordunda bulunmak is- tediklerini - söyldiler, Verdikleri ra on liraya baliğ oldu ve dün E: aileye tevdi edildi. Karilerimi- ze teşekkür ederiz. Şehap Yağmurundan Korkmayınız ! Gök kubbesinde şehap yağ- muru iki gecedenberi başlamış bulunmaktadır. Çok tabil bir hâ- diseden başka birşey olmuıyan bu yıldız. yağmurunu cin ve peri masallarına benzetenler nihayet gördüler ki ortada korkulacak bir şey yoktur. Hâdise, sadece yıl- dızlarm uçuşmasından ibarettir. Esasen hâdise her 33 senede bir kere vukubulmaktadır. Bu defaki yağmur yarın bitecektir. İzmirde Tütün Rekoltesi Birkaç gün evvel İzmir muha- birimiz, bu sene tütün rekoltesi- nin az olması dolayısile köylüyoe malını elinden çıkarmakta istical etmemesinin tavsiye edildiği şek- Hnde — bir haberden bahset- mişti. Bu haberde İzmir Ticaret Müdürü Saffet Beyin: —" Mevzuubahis mesele hak- kında müdüriyetin hiçbir malü- matı yoktur.,, şeklinde bir müta- leası mevcut — olacatı. Halbuki yazının diziliş şeklinde başka bir alâkadarın bir cümlesi Saffat Beye ait imiş gibi gösterilmiştir. | Tashih ederiz. r yapmayı geven bir- | Fransa, dünyanın en faz- la silâhlı bir devletidir. Akk manya ile tarihi husumeti ise ötedenberi malümdur, Dünyanın bugünkü vazi- yetine göre, müstakbel muharebenin bu iki devlet ara- sında patlak ve- rerek başla « fazla kuvvet ve- rilen bir ihtimal- dır. Bu noktadam dAhııııı-întıııı hudu- u. gördüğünüz tem- sili şekilde resme- dilmiştir. — Muharrir, Almanların Maru, Fransızların — Oder nehrini muvaffakıyet- le aşabildikleri tak- dirde bifibirinin paye- tahtını zorliyabilecek- leri — kanaatindedir. Oklar ve asker, Fran- sız hududuna — karşı olan bi akını göste- riyori (Aml yaztalOuncu sayfada) KİTAPÇI ’EVKİ BE.XİN SAYESİNDE: Yo-Yo Edirneye Saldırdı Edirne (Husust ) — İstanbuldaki Yo- Yo salgını Edirneye da sirayet etmiş ve derhal on kibar muhitlerden, en kenar mahalle- lere kadar yayılmıştır. Şimdi, büyük küçük, kadın, erkek horkes elinde Yo-Yo ile yürümekte, iş görmekte, bir Yo-Yo merakıdır gitmektedir. Yo-Yo Edirneye nasıl girmiştir? Bü cihet çok entresandır. Bu zararmız oyunu Edirneye kitapçı Şevki Bey getirmiş ve o sirayet ettir- miştir. İstanbul gazetelerini muntazaman takip eden kitapçı Şevki Bey İstanbulda Yo-Yo salgını olduğunu öğrenince derhal İstanbul- dan bir miktar Yo-Yo celbetmiş ve burada satışa çıkarmıştır. Şevki Efendinin getirttiği Yo-Yolar derbal satılmış, bu oyunu gazetelerde okuyup nasıl oynandığını merak eden halk Yoe-Yo gel- diğini öğrenince dükkâna koşmuş, fakat Yo-Yolar satılmaş olduğu için ikinci partinin gelmesine intizaren boş olarak geri dönmüşlerdir. Maamafih Şevki Beyin Ikinci parti Yo-Yoları bu mahrumiyeti tolâfi etmiş, kimsenin eli oyuncaksır kalmamiştır. Şimdi bütüm Edirne Yo-Yo oynamaktadır. Bir parça: h Sandal su alıyordu. | İhtiyar sandalcı şaşırmıştı. Narin t ceketini |! çantasını, atıp yüzmiye hazırlanıyordu. Fakat hiç yüzme bilmiyen (Ayten) gayri ihtiyari haykırmıya başladı. Tam bu sırada duman halinde sis tabakaları arasında bir sandâl başı | , göründü... Bir diğer parça: Nihayet ahbap oldular. Narin için yüzbaşı Faruk sözüne inanılır, açık yürekli bir erkokti, Onunla görüşmek arzusu duyup &a bunü muhtelif vasıtalarla anlatak gençlere benzemiyordu. O kadar ki —e gç kız bu ahbaplıktan annesine | bile bahsetti. Ve onlar, böyle ilk zamanlar iki ış gibir konuşup am laşarak yaşadılar. Yazan: Burhan Cahit Pek Yakında “Son Posta,, Sütunlarında M

Bu sayıdan diğer sayfalar: