16 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

16 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pT Ş e 16 Teşrinisani Dünya Hâdiseleri Yeni Bir Robenson Krüzoe Sanliyağo ( Şili ) — Majellan boğazından yüzlerce mil mesafede ve Atlas Okyanusunun ortalarında "“Rinka,, isminde bir ada vardır. Yolu tesadüfen bu taraflara dü- şetf Toloza isimli bir Fransız ge- misi, su almak için adaya bir sandal göndermiştir. Karaya çıkan babriyeliler, bu adada, Üzerini keçi derilerile örtmüş, yarı vahşi bir Bir ateş başında et pişirmekte olan bu adam konuşmak bilme- diği veya unuttuğu için kendisine sorulan suallerin hiçbirine cevap verememiştir. Aslen İskandinav- yalı olduğu zannediliyor. İşaretle gemiye davet edilmiş, fakat bu işareti gören yarı vahşi adam bacaklarını omuzlıyarak adanın içlerine firar etmiştir. Bir Eski Alacak Hikâyesi Paris — Birnci ticaret mah- kemesi, harp sonu ihtilâllerinin doğura geldiği garip davalardan birine daha sahne olmuştur. Me- #ele şudür: Rus Çarı İkinci Ni- kolanın Amcası Gran Dük Pol ile zevcesi 1913 senesinde Parise gelerek sarayları için mobilye salın almışlardır. Bir sene sonra muharebe patlamış, derken Rus- yada ihtilââ kopmuş ve Gran Pol dük öldürülmüştür. Karısı da iki kızı ile beraber parise gek miştir. Mobilyeyi satan tacir, pren- sese müracaat ederek mobilyenin bedeli olmak üzere 26 bin lira istemiştir. Prens bu paranın 16 bin lira- sıni vermiş, mütebakisini de bir müddet sonra vereceğini vadet- miştir. Bu arada Sovyet Hükü- meti bu eşyayı zaptederek milli mal addettiği için prenses hak- kinı alamamış, bundan dolayıda mobilyecinin parasını vermemiştir. Tacir, şimdi, birinci ticaret mah- kemesinde açtığı dava ile bu parayı istemektedir. Prenses de elinden ahınan bir malm parasını veremiyeceğini söylemektedir. Mahkeme, prenses aleyhine hü- küm vermiştir. Çünkü malı teslim ettiği için bedelinin de ödenmesi kendisine ait bulunmaktadır. İspanya Güzellik Kıraliçesi Madrit— İspanyanın 1933 gü- zellik kıraliçesi intihap edilmiş- tir. Gelecek senenin yeni kırali- çesinin adı Senorita Luiza Perez Figucradır, henüz yirmi yaşın- dadır. Yeni Bir Fransız Balonu adama tesadüf etmişlerdir. Paris — Framz donanması İçin yeni inşa olunan 15 bin metre mikabı hacmindeki balo- nun — tecrübeleri muvaffakiyetle yapılmıştır. Balonun tecrübeleri yapılırken idaresini pilot Dedru- tel deruhde etmiştir. Beraberinde on iki tayfa bulunuyordu. Balon, bavada kırk dakika kalmış, icab * manevraları yaptıktan sonra *'e gurette yere inmiştir. Çanla Ve l_'l_e SÖON POSTA — ir Fransız Şehrî Korku n İçindedir yeca ' Normandiya Vaporunuâ Denize İndi- rileceği Gün Garip Cinayetler Oldu | ! Be- Fransızlar, bütün dünya deniz ticaret filolarına karşı meydan okuma kabilinden ortaya bir eser attılar : 75 bin tonluk Normandiya gemisi. Bu gemi, çok sür'atli, çok lüks olacaktır. Ta ki hacmi gibi bu meziyetlerile de diğer rakip- lerine faik olsun. Gemiye, evvelâ, bugün işlemekte bulunan İl dö Frans vapurile ayni sistemde ya- pılmasından dolayı Süper İl dö Frans ismini vermeyi düşündüler. Sonra vazgeçliler. Reisicümhur Dumer dediler. Evvelce de kay- dettiğimiz gibi Dumer kelimesi İngilizce fena bir manaya gelir. Bu gemi Amerikaya sefer yapa- cağı için ismi muvafık görülmedi. Büyük bir Fransız mıntakasının ismi verildi. Normandiya, Normandiya vapuru, bundan birkaç hafta evvel Sen Nazarda Gemi, İşte bu kızak Üzerinden kayarak sulara dalmıştır. denize indirildi. Bu münasebetle birtakım —merasim yapıld. Bu arada, Sen Nazar şehrini telâşa düşüren birtakım — vak'alar oldu ki Normandiyanın denize indiri- mesi gibi mes'ut bir hâdiseden halkı şeamet duyacak kadar he- yecanlandırdı. Bu hâdiseleri kısaca kayde- delim: Mösyö Arsen Bomon Fransız Şimal Şimendifer Kumpanyası Fen Memurudur. Eski bir bahri- yelidir. Bir denizçi olmak müna- sebetile Normandiyanın denize Indirilmesi merasiminde bulunmak istemiş, Sen Nazara gitmiş. Otel- lerde yer bulamamış. Eskiden Mot Pike Harp gemisinde çalıştığı için eski arkadaşlarına bir gece misafir olabileceğini düşünmüş. Rıhtımdaki bu gemiye teveccüh etmiş. Ondan sonra kendisinden bir haber alınamamış. Bir hafta sonra Alber isminde bir balıkçı tarafından cesedi bulunmuş. Cüz- danında 940 frank varmiş. Yani bütün parası. x Mösyö Jakop Orlean şimen- difer idaresinda — çalışmaktadır. Sen Nazer de oturur. Bir gün beşle sekiz arasında Tokomotif- lerden birinde vazife almış, sonra on dakika istirahat için Tokomo- tiften ayrılmış bir daha görün- memiş. Aranılmış taranılmış, bir netişe çıkmamış. Ertesi sabah, Davit isimli bir amele rıhtım da gezerken deniz üzerinde iki tane tahta ters çevrilmiş ayakkabı görmüş. Kanca takılmış, meğer ayakkabılar M. Jakopa aitmiş ve henüz ayaklarında imiş. Cesedi de beraber çıkmış. * Morsel Bodken Fransız Mot Pike harp gemisinde tayfadır. Normandiya — gemisinin — denize indirilme merasiminde bulunmak üzere izin almış, bir daha gemiye avdet etmemiş. Firar etliği zan- nolunarak zabıtaya baber verilk- Mahalleler Arasında Haliç ve nınmış semt ve mahallelerini 'M.n".. bunların hususiyet. lerini, tarihte bıraktıkları iz. leri, bugünkü deri ve ihtiyaç- larını tespit etti. Mahalleler Arasında Yedi dağ üstüne kurulan güzel İstanbulun sadık bir aynası olacuktır. MAHALLELER ARASINDA Lezzetle takip edeceğinize şüphemiz olmıyan bu letkik yazılarını birkaç güne kadar neşredeceğiz. * Indirilirken miş. Zabıta bir taraftan araya dursun, Sen Nazerli iki balıkçı firar ettiği zan- nolunan bahriyelinin cese- dini limandan çıkarmışlar. * Şarl Lardo altmışlık bir ihtiyardır. —Ameledir. Evi denize yakındır. Bir akşam, söprüntü — tenekesini — dökmek Üzere sahile inmiştir. Elinde iki teneke — vardır. Biraz ötedeki rıltımda da iki genç kız dolaş- maktadır. Birdenbire, — kulakla- rına bir feryat çerpmıştır: “— İmdat, ölüyorum! Genç kızlar, hemen civardaki kahveyi koşup hâdiseyi haber vermişler, — müşterilerden — ikisi sahile fırlamış ve ihtiyar Şarl Lardoyu yari yarı ölü bir halde güçlükle denizden çıharmışlar. Verdiği ifade şudur: *— Tenekelerden birini deni- ze döktüm, öbürünü dökerkeri arkamdan biri itti ve “haydi sen de beraber, dedi. Bu adamın geldiğini duymadığım gibi yüzünü de görmedim..,, buna mukabil genç kızlar ve kahveden koşup gelenler sahilde kimseyi görmediklerini söylemiş- lerdir, * Madam Marya Haşner Çekos- lovakyalı genç bir kadındır. Bir Fıransızla evlenmiştir. Sen Nazen- “deki kayın validesini görmüye gelmiş, akşam Üzeri çarşıya git- mek Ürere çıkmış, bir daha gö- rünmemiştir. * Fransanın Sen Nazer şehri, bir hafta içine sıkışan yukarıya sıraladığımız — esrarengiz hâdise- lerden dolayı heyecan içg'n_deığig.' Hiç kimse, vakit biraz geciktiği Üsküdarda Fakirlere Yapılan Yardım Üsküdarda Ahmediyede Ev- | kafın imaretinde hergün 250 fa- | kire sıcak yemek tevzi edilmek- tedir. Fakat fakirlerin çoğu ek- I mek alacak para bulamadıkların- verilen yemeği — ekmeksiz yemektedirler. Bunlara birer parça da ekmek vermek kabil olursa yapılan ha- yır daha faideli olacaktır. İ Üsküdar Çavuş deresinde: Hikmet Rasim Kılavuzluk | Karadeniz Ve' Çanakkale Boğazlarında İki Muamele Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekâleti, Boğazlarda kılavuzluk hakkında yeni bir karar almıştır. Bu karara nazaran Karadeniz Boğazındaki fenerlerden itibaren Kavaklar hizasına kadar kılavuz- suz gelen gemilerin ayni vaziyette Büyü'.dere önlerine kadar da gelebilecekleri beyan olunarak bu gemilerin Büyükderede sıhhi muayeneleri — yapıldıktan — sonra içlerine — kılavuz — bindirilmeleri lâzlmgelmektedir. Sisli, fırtınalı ve arızalı havalar bundan müs- tesnadır. Buna mukabil gerek transit olsun, gerek rıhtım ve şamandıralara — bağlanmak — için akkale boğazından gelen mçî.i.ede durıu:ğııı geçeceg; b'zr;'ıî; geuıilıd de ayni surette yukariki arardan istisna edilmişlerdir. Bu münasebetle alâkadarlar tarafından bize gönderilen bazı mektuplarda bu kararın değişti- rilmesi ricasını ileri sürerek şu mülâhazayı kaydediyorlar: Büyükdereye kadar gelen ge- miler, Boğazın Üçte birini geç- mişler demektir. Bu itibar ile, bu hal, ondan sonra da kılavuz almamalarına alışmaları neticesi doğabilir ki, memleket hesabına bir ziyan olur. beher gemi için 10 lira kılavuz üÜcreti feda edilmiş olduktan başka iki boğaz arasında, muamele noktasından ayrılık hasıl eder ki mantıki o maz. Bunun, ayrıca bu yüzden geçinen klaâvuz ailelerine indir- diği darbeyi de hesap edersek, zarar, iki misli olur. Alâkadar makamdan kararın geri alınması tekrar rica olunmaktadır. Piyango Çıktı Fakat Hediyesini Alamadım Konya Gençler Birliğinin ha- ziranda keşide edilen eşya piyan- osunun 64575 numaralı biletini Büıçı Ziraat Bankasından satın almıştım. Bu bilete isabet vaki olduğunu — öğrendim. — Hediyesi gönderilmedi. — Nazarı dikkati celbederim. Düzce O, Z. -—7t zaman, tek başına sahile veya rıktım Üzerine çıkmak cesaretini bulamıyor. Arka arkaya kaydedile bu vak'aların bir veya iki tanesini, büyük bir hüsnü niyetle, kaza eseri addedenler varsa da ihtiyar Şareonun başından geçen macera ve naklettikleri vak'a, şehir içinde, başıboş gezen bir deli veya mü- vazenesi bozuk bir katilin bulun- duğunu gösteriyor. Tabil, vaktile Almanyaya, genç kız ve kadım lara musallat olan ve sonraya- kalanan ve idam edilen Düssek dorf canisi gibi., Sen Nazer'deki vak'aları örten sırcı meydana çı- karmak için Paris zabıtası, mahir polis hafiyelerinden — birkaçını oraya göndermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: