14 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POSTA SÖON İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Tefrika No. 4 Nasıl doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Abdülhamit, Damat Paşaya Büyük İh- sanlar Vadedıyor, Geriye Çağırıyordu Demek kibu imtiyazları alacak- lar, sonra da frenklerden birine şatacaklar.. Ben, bunlara razı olmadım ve olamazdım.. Bize, bunlar için darıldı. Hatta bir gün, İzzet Paşa ile de fena halde kavga etti Bizden ve sizden yüz bu'amayınca bir şey yapmak ve bizi korkutmak is- tedi, Bakalım ne yapacak. Allah, encamını havsevliye... Fakat,. gelrr »mişti, Dama! Mahmut Paşa ile ( Suk tan zade )lerin kaybolduğu gü- nün ertesi günü Çanakkale Muta- sarrıflığından gelen telgraftat (Dün akşam İstanbuldan hareket eden ve bu sabah Ça- nakkaleden geçen Fransız ban- dıralı ( Kongo ) vapurunda Fram- mz konsolosunun da iştirakile ya- pılan ariz ve amik taharriyatta aranılan eşhasa müşabih * kimse bulunamadığı maruzdur ferman | Denildiği halde, iki gün sonra verilen bir jurnalda; (İşbu kânunuevvl ayının on dokuzuncu günü Damat Mahmut Paşa ile mahdumlarının Kresine kumpanyasına mensup Georgie wapurile Marsilya'ya müteveccihen hareket ettikleri maruzdur,. ) Diye mühim bir ihbarda bu- lunoluyordu. Bu haber, sarayda bir bomba gibi patlamış, birçok hafiyelerin gözünü de faltaşı gibi açmıştı. Çünkü; şimdi önlerinde, bol bol ikbal ve ihsan getirecek yepyeni ve beyecanlı bir Ffaaliyet sahası açılmıştı. Buna binaen, derhal her taraftan tahkikat başladı ve ne- ticede şu malümat toplandı: Damat Mahmut Paşa ile oğul- ları, Üsküdar iskelesine geldikleri zaman,. Paşanın (bendei hususl) si olan Şevket Beyi orada hazır bulmuşlar. Ayrı ayrı kayıklara binerek Galataya çıkmışlar. Ken- dilerini kimseye — göstermemiye çalışarak Mehmetalipaşa hanında İtalya — tebeasından komisyoncu ( Mösyö Salvador ) un yazıhane- sine girmişler. Salvador, (beynek milel büyük işletme komisyoncusu Mösyö Memon) nun buradaki ajanı ve Damat Paşanın da eski bir dostu imiş. Paşa, Avrupaya firar edeceğini Salvadora anlatmış ve muavenet talep etmiş. Salvador bu talebi memnuniyetle kabul ederek derhal Paşaya(500 lira ver- m:ş. Aynli zamanda güzel de bir plân tertip etmiş... Bu plân mucibince paşa ile mahtumları birer birer İtalya bandıralı bir (romorköre) aakledilmiş. O gece voe ertesi gün, romorkörde kalmışlar. Daha ertesi günü akşama doğru, Sirkeci önünden hareket edecek olan Georgie vapurunu İimandan ç- karmak üzere romorkör vapura yanaşmış. Vapurun kaptanı, Sal- vador tarafından satın alındığı için, paşa ile mahtumları kolayca vapura atlamış... Vapur, akşam ezanı vakti hareket etmiş. Sa- bahleyin erkenden — Çanakkale önüne gelmiş. Mutasarrıf, vapı- run taharrisi için Fransız konso- losuna baber göndermiş. Fakat konsolos işin encamı — hayır Prons Sabahatlin B. — Ben, yalnız dün sabah ge- çecek vapurun taharrisi için emir aldım. Hergün geçecek vapurla- rı da arıyacak değilim ya... Deye cevap vermiş, firariler de bu suretle kolayca, boğazdan geçmiş... Her türlü vesaite müracaatla toplanan bu malümat, Abdülha- midi büyük — bir telâşa sevket- mişti. Alelâde — şahısların bile Avrupaya firarından büyük bir teessür duyan Abdülhamit, üzerle- rinde (hanedanı saltanat) etiketi taşıyan ve bahusus, biri euiştesi ikisi de hemşirezadesi olan üç şahsın, bu suretle bareketinden hasıl olacak neticeyi düşünüyor, vaziyeti, pek vahim buluyordu. Derhal ( Marsilya ) konsolo- suna telgraf — çekildi. Paşa ile mahdumlarını vapurdan - istikbal etmesi, kendilerine ( selâmı şa- hane )nia — tebligi ile beraber, Marsilyadan ileri gitmiyerek ilk vapurla avdet ettikleri takdirde Ümit edemiyecekleri — derecede ihsan ve oltaf ile mukabele göre- ceklerinin kendilerine temin edil- mesi ) bildirildi. Fakat, beş gün sonra konsolos müstacel telgraf- la cevap verdi. ( Tebliğ olunan iradatı şaha- meye ve tarafı kemteranemden mebzulen — sarfolunan teminat ve istirbamata rağmen Mahmut paşa ile mabdamlarının — iknat kabil olamıyarak, şimdi Parise müte- veccihen hareket eden ekis; resle mahalli mezküre azimet ettikleri maruzdur. ferman... ) * Bu cevaptan derin bir yels ve tesessür duyan Abdülhamit, şim- di bütün Ümidini ( Paris sefiri Münir Bey ) e raptetmişti.. Münir Beyi bizzat elinde — yetiştiren hünkâr, anun zekâsını ve bahu- sus böyle nazik meseleleri büyük bir dirayetle hal ve idare etmek kudret ve kabiliyetini düşünüyor biraz müsterih oluyordu. Buna binaen, başkâtip Tahsin Paşa vasıtasile — Münir Beye şu mealde bir telgraf çektirdi: ( İstanbuldan firar eden'damat Mahmut paşanın Parise müte- veccihen hareket ettiği İstihbar olunmuştur. Müş wünileyh, hanedanı saltanata mensup olduğu için şu suretle hareketi gerek nezidi şa- hanede ve gerek bilcümle azayı hanedan arasında pek büyük te- essürü mucip olmuştur, Alelhusus hemşirel şehriyari Seniha Sultan Hz. bu vaziyetten pek mütcessirdir. Bir taraftan, zevci — muhteremelerinin, — diğer taraftan da #sevgili evlâtlarının gaybubet ve iftirakile müteellim ve dilhun olmaktadırlar. Pariste bir saat bile kalmıyarak derhal avdetlerini arzu — buyuruyorlar. Müşarünileyb hazeralının Pariste ikametleri birçok — dedikoduyu mucip olacağı gibi orada bulunan (erbabı fesat) tarafından da iğfal olunarak kendilerinin amali na- lâyikaya alet ittihaz edilmeleri de muhtemeldir. Damat Mahmut Paşa gibi (şerefi sbriyet) e nail olmuş bir zatın, böyle yakışıksız eFale tesaddisi (zatı şahaneyi) de pek bihuzur. etmektedir. Derhal kendilerine —müracaatla ( selâmi selâmet encamı hazreti şehriyari) nin tebliği ve icap eden vesaya- da bulunularak hemen İstanbula avdetlerinin temin ve tesrüi, mü- sellem olan dirayet ve kiyaseti celilelerinden muntazırdır E£.) Münir Bey, ( Yıldız Mektebi ) nin en Öön saflarında yetişmiş bir diplomat olmakla beraber, biçbir zaman hiçbir işte telâş göster- mez; hattâ en büyük hâdiseler karşısında bile alay etmekten vazgeçmez bir adamdı. Buna binaen bu telgrafı alır almar, katiyen — telâşlanmadı. Bilakis ağır davrandı. O gün ve © geceyi tahkikatla geçirdi. Damat paşa ile mahdumlarının hangi etele misafir olduklarını ve otelde ne gibi bir vaziyet aldıklarını öğrendi. Mahmut paşa, İstanbulda iken M. Salvadordan aldığı talimat mucibince hareket etmiş; Parise gelir gelmez (Palâş dö opera) da- ki (Grand otel) e inmişti. Bu otel, Paris'in muhteşem otellerinden biri idi... Münir Bey, İstanbuldan telgraf aldığının ertesi günü öğ- leye doğru otele gitti. Ziyaret makandile geldiğine dair puşaya haber gönderdi. Damat paşa, umüm! salona inmeyi azametine yediremiyerek Münir Beyi husust dairesinde kabul etti. Bu daire gayet mükellef tanzim edilmiş küçük bir salonla bir iki küçük odadan mürekkepti. Münir Bey, bu küçük salona girdiği zaman, oldukça komik bir sahne ile karşılaşt. Damat Mahmut paşa, salonun Üst köşe- sine konulmuş muhteşem bir kol- tukta azametle oturuyor. Koltu- ğun iki tarafında da, redingotları yukarıdâh aşağıya kadar sımsıkı ilikli olan oğulları ayakta divan duruyorlardı. Mabza — bürmet — celbetmek maksadile Mahmut paşanın böyle | testral bir poz almasını rağmen, | Münir Bey işi teklifsizliğe vurdu: ( Arkası vat | akşam saat kstrabul Belediyesi 21,30 da ŞehirTiyatrosu | KAT ARL INKD NAKD Y Besteliyon Cemal Reşit Umuma “3 haltedanberi oyı makta Oaa - öperi #0a haftanıdar. > Künunuerrel 14 Sanayi Âleminde İhtilâl Yapan Bir Keşif ( Baştarafı | inci sayfada ) ve bpişasta çıkarmaktayım. İlk madde olarak kullandığımız ağaç çok ucuz olduğu için yaptığımız şeker de fevkalâde ucuza mal olmaktadır. Bunun haricinde yine ağaçtan gayet saf bir nevi alkol istihsal ediyoruz ki mükemmelen içilebilir. Yakında, bu vadide te- sis edeceğimiz sanayi ile 400000 İııiı Alman amelesine iş bulmuş olacağır. Ayni usul ile ağaçtan yiyecek ve yumurta akı istihsal etmek kabil oluyor. Şimdi Man- haym - Raynav da yepyeni esar lara müsteniden vöcuda getirdiğim fabrikada bu işleri yapacağız. Tesis etiiğimiz makinalarla odun adamakıllı ezildikten soura mayi haline getirilmekte, sonra bu ma« yi başka makinalarla kristalleş tirilmektedir.,, Beledıyelerımız Telâşta ( Baştarafı £ inct! eaylada ) mekte, bu işi salâhiyeti haricinde görmektedir. Maamafih tenevvür etmek için Mıntaka Sanayi Mü- dürlüğüne müracaat ettiği gibi dün (de İktısat Vekâletine tebk grafla müracaat etmiştir. Na Olacak? Görünlüşe göre vaziyet şudur: İktısat Vekâleti kanunun tatbiki için önümüzde kalan on altı gün içinde nizamnameyi bütün şehir- lere dağıtsa bile darphanenin veya hususl müesseselerin yapa» eakları ölçüleri bu müddet zar- fında muayene ettirip bütün memlekete dağıtması çok güç nlıcılıtır Belki de kanımın tab bikini bir iki ay tehir için müzeyyl bir madde kabul edilmesi icap edecektir. Bir Nokta Daha.. Ölçü — ve tartı şekli meselesi de düşünülecek bir noktadır. Filhakika bunların yeknesak bir tipte olması lâzım- dır. Halbuki bu tip henüz tesbit edilmemiştir. Cias cins, şekil ölçü ve tartı aletleri yapıl: mıştır. Halbuki nizamnamede ve darphaneanin yapacağı nümunede bunların yalnız biri seçilirse di- ğerini yapan ve yaptıranların mutazarrır olacakları aşikârdır. aletlerinin Türkiye Dünyanın Her Tarafile Konuşmıya Başladı (Baştarafı 1 nol sayfdaa ) rinden geçen ve Avrupayı Cenubi Amerikaya rapteden kablo vası- tasile yapıldı. Şehrimizdeki telefon merkerzi Avrupa şebirlerile de konuşmayı temin etmiye muvaffak olmuştur. Artık Sofya ve Atina ile kolay- lıkla konuşulabilmektedir. Son defa Berlin ve Cenevre ile mü- teaddit defalar - telefonla görü- şüldü. Bu mükülemeler adeta şehir dahilinde yapılan telefon muhavereleri kadar vazıh ve kuvvetli idl Otomatik - telefon merkezi bu vadide çalışmalarına devam etmektedir. dırdı. Medeni Türkiyenin idare ve irfan merkezi olan şehrimizin, medeni dünya ile olan rabıtalarını Bir Adam Ann esini| İzmirde Nekad;r Balta İle Öldürdü ( Baştaarfı 1 inci sayfada) Bu feci ve kanlı cinayeti işliyen bedbaht adam Deniz liden — mahfuzen İzmire geti- rilmiştir. — Katil Ahmet — Çal- da iyi tanınmış bir köy çocuğu- dur. Kendisin'n bu cinayeti yap- mazdan — evvel delirdiği söylen- mektedir. Cinayeli — işledikten sonra dilinde tutukluk olmuştur. Ahmet İzmir memleket has- tanesinin mahkümlar koğuşunda nezaret altına alınmıştır. — Adnan Hayvan Kesildi İzmir ( Husus! ) — Son bir ay zarfında — şehrimizda 7281 baş hayvan kesilmiştir.. Bu hesaba göce günde nüfus başına 24 gram et isabet etmektedir, İzmir'de Öldürülen Küpekler İzmir ( Hususi ) — Teşrinisani ayı içerisinde Belediyece şehirde 726 köpek öldürüştür. — — BİR MiLLET UYANIYOR Rejisöir: ERTUĞRUL MUHSİN Tamamen Türkçe sözlü muazzam milli film YENİ KOPYA - İLÂVE EDİLEN YENİ SAHNELER - YENİ DÜNYA HAVADİSLERİ GAZETESİ MELEK VE ELHAMHASînomahnım iraesi kazandığı misilsiz ve görülmemiş rağbet Üzerine Pazartesi gününe kadar temdit edilmiştir. Pazrtesi akşamı: MATA HARİ GRETA GARBO RAMON NOVARRO İstanbul yine büyük bir gün yaşayacak| Yarın akşam MAJİK'te RİGHARD TAUBER BİR AŞK NA ,HESM“ elerli hai ha arı 1 b devkulldı Aşitecekeinl: M SĞTTAADUN LA n li ddd nt

Bu sayıdan diğer sayfalar: