25 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

25 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALKIN GÖZO HALKIN KULAĞI HALKİN-DİLİ Sene 3 —'Noa âm Yazı işleri telefene: İstanbul — 20203 « CUMARTESİ — İstikbâl Mutlaka Bizimdir! M Ankara, 25 (Hususl) — Hak kevlerinin kuruluşunun ilk yıl dö- nümü dün burada Halkevinde Büyük merasim ve heyecanlı te- zahüratla tes'it edild. Dün ayni zsamanda — memleketin — muhtelif köşelerinde 21 Halkevi daha'açık dı. Buradaki merasimde B. M. M. Reisi Kâzım Paşa ile Vekillar, mebuslar, sefirler, bükümet er- kânı ve çok kalabalık bir halk kütlesi hazır bulundu. Merasime İstiklâl marşı ile başlandı. Müte- akiben Başvekil İsmet Paşa ile Halkevleri Umumt reisi Necip Ali Bey birer nutuk — söylediler, Necip Ali B. uzun nutkunda Halkevlerinin hakik! mahiyetine ve Türkün tarihi varlığına, bugün- kü inkilâp Türkiyesinin — hüvi- yetine, derin esaslar dahilinde nin Terakki Hamlesi Çok Kudretlidir,, y — e - P | l t İstanbul Halkevinde dünkü tezahürata iştirak edenler temas ederek alâka ile dinlendi. | larda memleketin içtimal ve ikti- Başvekil İsmet Paşa 'nutkuna, | sadi mevzularının halk tarafından Halkevlerinin yüksek gayelerini | açıkça görüşüldüğünü, halkevleri- anlatmak suretile başladılar, hals | ne karşı gösterilen rağbet ve alâ- kevlerinin halkın toplanma ve açık | kanın sevinçle karşılanacak bir konuşma yerleri olduğunu, bura- ( Deovamı 8 inci sayfada ) Genç Kızı Kaçıran Aktör'ün Cürüm Ortakları Kimlerdir? Madmazel Tina Henüz Bulunamadı Atina, 25 (Hu- nız şu kadar yazalımki milyoner susl ) — Yunan kızın — kaçırılması plânını aktör zabıtası çok müş- Papa, kendi çalıştığı kumpanya- kül bir mevkide ya mensup bazı arkadaşlarile bir- kalmıştır. Arı likte bazırlamış, onların yardım- Iır:ıll'ı:' birk.:ç. larından istifade etmiştir. Firar cepheden sıklaş- yardımcıları arasında bu kumpans tırıldığı — halde yaya mensup olmayan, fakat ak- törlerle sıki fiki ahpaplık — tesis etmiş olan başka kimselerin de bulunduğa kuvvetle söylenmekte- dir. Diğer taraftan M. Şor bu işin hükümet nezdinde takibini avu- katı Mustafa Âdil Beye havale etmiştir. Mustafa Âdil B. Mile Tina'nın Atinaya kaçtığının henüz resmen Matmazel Tina ile aktör Papa'yı — bulmak, şu da- kikaya — kadar * mümkün — olma- mıştır. Zabıta en uzak ihtimallere bile ebemmiyet | verdiği halde kat' neticeye varamı- yor. En kuvvetli ; kı: hrimizde gizlenmiş olm, k,ııık. firarile- ihs:ıımıh de gözden uzak lııt:: rin henüz Ati- mamasını söylemekte ve bir ga- na'da — olduğu zete muharririnin bu firar hâdi mor ke zin de dir. sesinden daha evvel — malümat Fakat Avrupaya Oturanlar Madam Givelli, M, Papas, sahibi bulanduğunu da ilâva et- geçmiş olınaları ayakta duran M. Galati mektedir. T ihtimali de göz önünde tutu- | tahkikat hitama erdikten sonra Dün Mile Tina'nın bir sahte- maktadır. neşredebilmek mevkiindeyiz. Yal- ( Devami 11 inci — sayfada ) Istanbulda... Atinadan bugün aldığımız gu telgrafı yazdıktan sonra hâdisenin tehrimizdeki akislerine geçelim, Evvelâ şunu aöyliyelim ki Mat- mazel Tinanın annesi Madam Şor dün sabah tayyare İle şehrimiz- den Atinaya hareket etmiştir. Madam Şor orada kızının araşti- Tılması meselesile alâkadar ola- Türk Çinisi Çalınmış! Cami Ve Türbelerdeki Eşsiz Çinileri Gizlice Söküp Avrupaya Kaçırmışlar taktır. Sabık müzeler müdürü Halil | rılmış ve orada yöz binlerce lira- Dün de haber vermiştik ki | Bey, üzerinde büyük bir ehemmi- ya satılmıştır. Halil Bey bu ya- yetle durulmak — lâzımgelen ve tam manasile esrarengiz bir ma- hiyeti haiz bulunan bir mesele ortaya altmıştır. Halil Beyin çok sarih bir şekilde anlattığına göre saraylarda ve camilerde bulunan kıymetli Türk çinileri, memleke- timize gelen bazı ecnebiler tara- fından çaldırılmış, Avrupaya aşı- man soygunculuk hakkında Şu malümatı vermektedir: * — Türkiye'de bulunan bir Fransız konsolos'u 17 ci asırda İznik ve Kütahya'da yapılan kıy- metli Türk çinilerinden beş yüz parçalık bir kolleksiyonu Parls müzesine satmıştır ki bu kollek- ( Devamı 10 uncu sayfada ) Aktör Papa genç kızı kaçırmak Meselesinde yalnız değildir, bu İşte başka arkadaşları da ken- disine yardım etmiştir. - Yardım edenlerin hüviyetleri ında ortada birçok ı'h-ıt dolaşmaktadır. Fakat bu isimleri ancak bu yoldaki 25 Şubat Başvekil Paşa Diyor Ki: “Türk Milleti- ae — a teeyyüt etmediğini, bu itibarla genç Yarım Milyon Kıymetinde 1933 — eee — G e a e B ——— — — — — — — — zz mi—7—aaee z a İdare iyleri telefemi İstanbul — 20203 osta Finti $ kuruş Bugünün Meselelerinden Şüphesiz Ki Her Meslek Hörmetî_ Ş_a_yandır Fakat Mes’ulî);:t Meselesine Gelince... Rüştü Beyl saat sekiz buçukta Cerrahpaşanın tertemiz koğuşla- rini dolaşırken buldum. Kendisine ziyaretimdeki mak- sadımı söylediğim zaman değerli doktor riyasız bir tevazula: — Vallahi, dedi, söyliyecek- lerimin içinde diğer meslektaşla- rınkilere ilâve edecek bir cihet kalmamış... Bir günlük hayatımın nasıl geçtiğine gelince; bunda da diğer yazdıklarınızdan başka bir nokta yok. Bu sözlerine rağmen muhte- rem doktor kendisine refakat etmekliğimi reddetmemek neza- ketini gösterdi. Cerrahpaşanın bütün koğuş- larını birer birer dolaşmak, hem, meselâ bir yerdeki tükürük hok- kasının yerinde olmamasına, me- selâ bir yatak çarşafının hafif lekesine varasıya kadar dikkat ederek, her hastanın derdini, şi- kâyetini dinliyerek dolaşmak bir haylı yorucu.. Bütün dikkatime rağmen gö- züme ilişmiyen en ufak yolsuz- lukcuklardan hiçbiri muhterem sertabibin nazarını atlatamıyordu. Bu yorucu teftiş bittikten sonra muhterem doktorun din- lenmiye vakit ve fırsat bulacağını zannediyordum. Tahminimde yanılmışım, Ser- tababet odasına geldiğimiz zaman kapının önü vesika ekmeği dağ- tılan yerlerden daha kalabalıktı. Hastahaneye yatmak İstiyen- ler, hastalarını görmek için mü- saade almak istiyenler ne bile- yim, türlü türlü dilekleri olan İhtiyat hazırlamıştır. Yarın Başlıyor Anket Muharririt Naci Sadullah Doktor Rüştü Bey çeşit çeşit Insanlar vardı. Bunlar bittiği zaman saat biri geçiyordu. Yemekten sonra, doktorun be- lediyede hastaneye ait işleri takip etmesi saat Üçe kadar türdü, Nihayet saat üç buçukta Aksaraydaki evinde (idik. k- torun bekliyen hastaları olmadığı için kendisile konuşmuya başlıya- bildim. İlk sualim duktorluğun diğer — mesleklerle — muküyete edilip edilemiyeceği — hakkında idi. Rüştü Bey: — Efendim, dedi, her meslek şerefli ve hörmete — şayandır. Kıymet noktai nazarından değil, fakat — müntesiplerine — yüklediği hayat! tehlikeler, büyük mes'uli- yetler, hududu olmiyan yıprâtıcı çalışma cihetinden hekimlik diğer mesleklerin biçbirisile ölçüye ge- lemerz. ( Devamı 10 uncu sayfada ) Zabiti Yakın devrin bütün heyecanlı sahnelerini ya- tiyat Zabitlerinin tallmgâh hayatı,ve bugln yüksek makamlarını :zgıl eden birçok maruf çehrelerın ihtiyat zabit talimgâ- hındaki hayatları. On iki bin ihtiyat zabiti ken- dilerini bu romanda göreceklerdir. Yazan: Burhan Cahit Romanın muharriri, “ Cephe gerisi ,, nın müellifi Burhan Cahit Bey arkadaşımızdır. Burhan Cahit Bey bu romanı gazetemiz için romanı-

Bu sayıdan diğer sayfalar: