13 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

13 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Islah Lâzım! Yozan: Belkis Halim Bugün terbiyeden anladığımız manalardan biri de çocuğu cemi- yet hayatına uydurmak, hazırla- mak ve bunun için de çocukta bir takım itiyatlar husule getir- mektir. Mektebin vazifesi çocuğa kör körüne kaideleri ezberletmek ve bir. hoca ile talebe arasında bir malümat alış verişi yıîmık değildir. Mektepte odanın köşe- sindeki sırasına ve yahut evde masasının başına ' çekilerek göz- lerini kit: kaldırmıyan talebe ideal talebe tipi olmaktan çoktan çıkmıştır. |Bugünkü cemiyete lâ- zım olan ayaklı kütüpane tipinde insan değildir. Ayaksızlar bu ihtiyacı kâfi derecede temin et- mektedir. Eğer çocuk mektepte öğrendiklerini kendinin bir par- Çası yapabilmiş, onları temessül edebilmiş, benimsiyebilmiş bir I:g- Hime ile itiyat haline geljrcbıhmı ise yetişmiş veya yetişmiye baş- lamış demektir. ünkü mektep bu işi başarabilmekten çok uzak- tır. O çocuklar telıı'ınîl:l etmiş inkişafını yapmış gibi düşünür. ıâuııuıı !ç:ı evvelâ iyi kötü bir bina tedarik eder. — Ço- cukların teneffüse nasıl inip çıka- cağını hangi gün — hangi saat dersleri okuyacağını tayin etmek için bir müdür alır, çocuklara muhtelif malâmatı nakledebilecek Muallimler değil, malümatlı adam- lar toplar, Her odaya sıralarla 'aber bir de yazı tahtası koyar. Ve her çocuğa bu sıraların birin- d? yer verir. Muallim gelir Hin- distan'dan, Mısırdan, ı.:uı_hedeıı Müvellidülmadan daha binbir şey- den bahseder. Binbir şey anlatır. Bu anlatılan şeylerin hiç eksiksiz falebe tarafından tekrarlanması, iade edilmesi lâzımdır. Bu geri verme işini muvaffakiyetle yapamı- yan talebe affedilmez. Hatta bazan gazetelerde okuduğumuza — naza- ran dayak bile yer. Zil çalar ders- ten çılıhr. Babçede koridorda beş on dakika kol kola gezilir. Zil çalar. Derso girilir. Müfredat Programının bitmesi lâzım. Ak- Şam çocuk ya evine ya mektep te hocasının — anlattıklarını - iade etmek üzere öğrenmiye çalışır. Ve böylelikle er, haftalar ve sene geçer. ş:ılıiıııı kafasında -üç dört kitabın satırları - sınıf atlar ve mektepten çıkar. N Bunun haricinde arada bir Müsamere verîü;_. _bO__ıımagntçl:ill'- mekte gribirine a Derslerden ı:ın alınır, mütalealar- dan kesilir hattâ geHe::CG yı_-ıîı:_ ve Ayşe, Fatına, N, [i: ı:lîıııneıeyi hazırlarlar. On $ gün veya bir haftalık yor- gunlük neticesi iki Üç lcıv:l yar rımyamalak bir müsamere hazir- lar. Bazan onlar da çekilir. İşi eline alan muallim yalnız kalır. Bu yeknasak ders .:n= mektep hayatının yeği Sikliği bundan ibaret kalır. Ara sıra bu ittiradı bozmak isteyen talebelere tesadüf edilir. Deı'ıııl hazırlamaz, mektebe geç gelir. Kaidelere riayet etmez, bu “ylı;bı- maz talebedir. Zira bizim e yarama: kaideye — muhalefet olarak .. O zaman bu ta- lebe tescillerile, tevbihlerle ih- tarlarla cezalanır. : Böyle bir m:lâıptı tıle= ndi; ız başına îrkııi:ek'.qh:m yalniz başına arasıra bir müsamere e maktan ibarettir. Mektepten çı- kıp ta hayata atıldığı zaman da yine yalnız başına kalır. Ya bir muallim olur evden mektebe mektepten eve ıeliı_'. ya memur olur evinden memuri- yetine memuriyetinden evine gi- der. Faaliyet kuvveli inkişaf et- memiştir. Müteşebbis değildir. Atlas Okyanusunu ilk defa tek başına küçük bir tayyare ile geçen Amerikalı Lindberg bir ilkmektep mezunudur. Darülfünun tahsili yok- tur. Fakat bu, onun dünyanın en maruf siması olmasına mani olama- Ameli Earhart isminde bir kadın tayyareci olduğunu elbet bilirsiniz. Bu kadın tek başına Amerikadan O da ilkmektep mezunudur, fakat bugün dünyanın en meşbur kadınıdır. W Tahsil kâfi DeğilEğ membaları bunlardır. Cemiyet deni- len kül, onu teşkil eden fertlerin bu yükselişleril yükselir. Beynelmilel bir sima olmak - için aranan — vasıf yalnız — tahsil — de- || Sevinelim ! mıiştir. Avrupaya uçan kadın - tayyarecidir. l SON ;TELGRAF HABERLERİ Hasarat Tespit Edildi Zonguldak Ve Civarında Sellerin gildir. Yaptığı Zarar Pek Fazladır Zongouldak,13(Hususi) — Selin yaptığı tahriba- tın dehşeti sular çekildikten sonra ınlıııîımqtıı-. Muhtelif şirketlere ait 300 ton kömürü su gö- türmüştür. Bir kilometre demiryolu kumlar altında kalmıştır. Belediye köprüsünün yarısı, maden ida- resi köprüsünün tamamı yıkılmıştır. Kilimli ve Beycuma nahiyelerinin bütün köyle- leriade mahsulât harap olmuş, bir sığırı su götür- müştür. Ereğlide Kızlarderesinin - köprüsü yıkılmış; Bir Mektep Tayyaresi iki yangına, iki ölüme Avusturya İle Tica- menfezleri tkanmış, taşan seller şoseyi yıkmıştır. Taşviran nahiyesi köylerinde dörtyüz dönüm kadar mahsül harap olmuştur. Kozlu şimendifer yolundada hasarat vardır. 26 yolu sel basmıştır. Tefenni kö- yünde mektebi ve karakolu sel götürmüştür. Bartın Safraşbol yolunun altıncı kilometrosu “çökmüş seller yolu götürmüştür. Amasya nahiyesi köylerinde 300 dönüm mısır mahsulü harap olmuş- tur. Devrekte hayvan zayiatı olmuş, Çaycuma, Devrek arasındaki köprü de yıkılmıştır. y Zelzele Çı_nkırı'dı Halk Heyecan Sözün Kısası Fakat Neye? Ayten | Üç dört yıl evvelkine nazaran l bu sene otomobil ve tramvay ka- zaları hemen hemen hiç denecek kadar azalmış. Belediye istatistik- lerine göre dört sene evvel hemen hemen günde ona yakın tramvay ] ve otomobil kazası oluyormuş. — — Bundan bahseden Âbidin Da- 1 Bir milletin kuvvet ve yükselme | "” Bey biraderimiz : — Çok şükür, oh! Diye ferah- hk alâmetleri gösteriyor ve şöyle bir hüküm yürütüyor : — “ Çok şükür şoförler oto- mobil sürmesini, vatmanlar tram- — | vayidare etmesini öğrendiler. , — Arkadaşımızın elindeki nalbant — çekicini bazan nalına, bazan m- — hına vurayım derken arasıra da ayarını şaşırıp kendi eline, kendi — parmağına — yapıştırdığını — görü- yoruz. , Kendisini böyle sevindiren ne- — tice şoförlerin otomobil kullanma- sebep oldu Peşte, 12 — Bir mektep tay- damma düşerek motör ateş ab mış ve ahır ile yanındaki ev yan- mıştır. - tayyarecilerden ikisi d_e ölmüştür. Kazanın sebebi belli- edgğildir. Yunanistanda Meb'usan meclisi 24 temmuzda açılacak | Atina 12 (Hususij— Hükümet hırkası ile muhalefet fırkaları arasındaki ihtilâflar devam et- mektedir. Liderlerin mülâkatla- rından hâlâ bir netice çıkmamıştır. Müuhtelif meselelerde birtürlü anlaşmak kabil olmamaktadır. Meselâ hürriyetperver — fırkanın lideri M. Metaksas Âyan Mecli- sinin lüzumsuz olduğunu ve der- ret Mukavelesi Ankara, 12 — Hariciye Ve- yaresi Szekes civârında bir ahırın kâleti umumi kâtibi Numan Rifat B. ile Avu.turya maslahatgüzarı M. Bischoff arasında üç buçuk milyon liralık bir Hicari itilâfna- me imzalanmıştır. İtilâfname müvazene esası ve mütekabil Histelere — müstenittir. on gün sonra meriyete Bir Köyde 30 Ev Yandı İzmir, 13 gHuıııg)u — A="ıın Işıklı - köyünde aoğlanların evinde hizmetçi Kizbanın çama- ç'ı_ltı:ıı.deriılkorkııçlı'ııılüse büyümüş ve 30 ev yanmıştır. Bir çocuk boğuldu İçinde Kaldı 13 — 11-12 cesi başlıyan zelzele dün saat Se kadar fasıla ile tekerrür etmiştir. Birçok evlerde hasarat vardır. v Mimar Sinanın şah eseri Ulu camün kubbesi çatlamıştır. Duvar we çatı yıkıntısı pek çoktur. He- yecan içinde kalan halk kırlara dökülmüş ve geceyi kırlarda ge- Ankara, 12 (Hususi) — Bugün şehrimizde saat on dördü 42 ge- çe bir zelzele olmuş, 12 saniye Moskova'da Dört kişinin idamına karar verildi Moskova, 12 — Moskova mah- kemesi, 24 numaralı fabrikanın h_lh mukabil ihtilâle teşvik ile ittiham olunan on iki amelesi hallâğvını istemektedir. gn anlaşılmaktadır. B tina, 13 (Hosusi) — Meb'u- san Meclisinin 24 temmuzda açıl- açılır açılmaz şiddetli münakaşa- — Bir gazetede okuduk: muhtelif semtlerinde bir takım güzel — sular wakıf olduklarından dolayı lâyıkile istifade edilmez bir haldedirler. Belediye yeni sular kanunu mucibince bütün şehir sularına sahip olmaktadır. Yeni vaziyette belediye birkaç yüz bin lira kıymetinde su membaları- na malik bulunmaktadır. Şehir plâmına göre İstanbulun içinde, Avrupa şehirlerinde olduğu gibi bir tek su şe- bekesi bulunacaktır. Ve bu su bütün Ffenni ve sıhhi ça K ininde oturan Ahmet dilmektedir. Hükümet bir kanun- name ile belediye intihabımı gay- İSTER İNAN İSTER İNANMA! hakkında hükmünü vermiştir. Bunun için M. Metaksasın ka- K ğ 4 bineye — girmesi ihtimali ortadan ""ı F, Hlenğial V aa H".n""'"'. tağşiş ile 'ü:": ""lı.ı. "ı"d"'" kalktığı gibi kabinede hrınıycf— iki yaşındaki oğlu Mustafa kuyu- Çetenin reini - baki lli n perret irkayi tesei eden eet | ya dişelek . FoRükauştur. bitlerinden Ockine isminde. biri. Nazlğmei İf veğiei farın başlıyacağı muhakkak adde- | dir. Gerek kendisi ve gerek şeriki cürümlerinden dördü idama, beşi beş sene, biri sekiz sene biri de 18 ay hapse mahküm edilmişler- dir. zamana talik tesisatla temizlenmiş olacaktır. Belediye bütün — suları tevhit edecek ve bir tek boru ile bütün İstanbulda geniş su şebekesi vücuda getirilecektir. O vakit içmek için, yıkanmak için ayrı ayrı sular olmıyacak, sucular, fena suları karıştırarak ihtikâr yapamıyacaklardır. Bu geviş su tesisalını İkmal İçin 6& milyon lira kadar bir paraya ihtiyaç görülmektedir. Şebir plânı yapıldık- lan sonra, tatbiki için her sene aymlacak tahsisata su için de yer verilecektir. İSTER İNAN İSTER sını öğrenmelerinden değil, halkın yürümesini ögrenmesinden — ileri geliyor. Şoförler değişmemiştir, otomo- biller daha sür'atli makinelerdir. Fakat halk düne nazaran bugün sağını, solunu öğrenmiş, otomo- bil sür'atini, tramvay istikametini daha iyi anlamıştır. Ve asıl sevi- nilecek nokta budur. Makine sür'atı hakkında kafa- sında fikir olmıyan bir adamın — karşıdan karşıya geçmesi bir faciadır. Yol istikametinin daima sağım takip etmek lâzım geldiğini -bilmiyen bir adamın ülu orta yürümesi muhakkak bir müsade- medir. Ş Binaenaleyh kazaların azalma- sındaki sebebi şoför veyahut vat- manların sabrü tahammüllerinin — arttığında il halkımızdaki so- kak !e(biyıeğilılı kemalini bulma- sında aramalı ve buna teşekkür etmelidir. Şimdiye kadar kazaya uğrıyan- ların yaş ve seviyelerine ait bir istatistik yapılmış olsa bu facia- ların sırf bu sokak terbiyesinden — mahrumiyet yüzünden olduğu an- — laşılır. l Kazaların — azaldığına bizde — oh diyelim. Fakat Âbidin Daver — Bey gibi vatman ve p“lkl'îl* cezal muamelelerle yıldırıldığına — değil halkımızdaki sokak terbiye- sinin biraz daha kuvvetlendiğine oh. diyelim. a İstanbul Fırınları j Tahdit Ve Tasnif ü Edilecek i Belediye İktısat Müdürlüğü belediye — hudutları i bütün ekmek ve francala 5 arında aynı zamanda ve an- : sızın baskın halinde teftişler yap- , noksan, hileli ve  5 olmıyarak ekmek 'ane —— tesbit etmişti. Bu teftiş bir- — efa ayni şekilde tekrarlan- e hazırlanan netice bir rapor isliğine veril- iştir. İstanbulda ( 198 ) ekmek 5) francala firmi vardır. aldığımıza göre belediye yeye tâbi tutacaktır. Müteaddit teftişlerde hile yap- caktır. Bu suretle hem halk fena ve hileli ekmek yemekten kurtu- ! lacak, hem de n fena keil ç H İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: