11 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

11 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa | Memleket Manzaraları Masrafını Kazan- cina Uyduran Bir Şehir Halkı Bolu coğrafi vaziyeti itibarile cok şayanı tetkiktir. Ne soğuk vene de sıcak olan mutedil bir mıntakanın soğuk kısmına girmiş olan vilâyetin hudutları dahilinde senenin dört mevsimi tamamen hükmünü — icra eder. Merkezi vilâyet denizden (50) kilometre içerde ye — denizden ( 850) metre yüksektedir. Etrafı uçsuz bucaksız ormanlarla — çevrilmiş olan bu güzel vilâyette bilhassa batı rüzgârı pek çok eser. Bola vilâyeti eski (Haver Yanopolis ) şehri kadimi üzerine kurulmuştur... Bu eski gelımı bügünkü Bolu — şehrinin duğu yerin altında kaldığına Hç çan vilâyetin Tmdiğü seml gökeşlen <hi Haver Yanopolis Lhı birçok eski )uereı çıka- rılabileceği umulu, Bolu arazisi âığlıkhr ancak nehirlerin vadilerinde güzel ova- ları ve verimli tarlaları vardır. Aladağ Bolu'nun cenup cihetin- den Ankara'nın hududunu - teşkil ederek Bolu ovasına kadar etek- lerini uzattığı gibi Ayas dağı da Bolu'nun Garp - hududundan başlıyarak — Bolu Canik - vadisi boyuncı deniz kenarına kadar dzgı dı Bolu -yadisine kadar uzanarak Ayas ve Aladağile bir saçayak teşkil eder. Bu dağların birçoğu orman- larla örtülü olup vasi mikyasta keresta — istih edilmektedir. Nehirlerin kenarlarında birçok hezarlar vardır. Buradaki nehir sularının akış- lâarı ekseriyetle cenuptan şimale mevcut doğrudur. Mevkinin dağlık ve ormanlık olması itibrile de - sular kızlı akar. en az müteessir olan bir şehri- mizdir. Bunun birinci derecedeki âmili halk fıtraten muktesttir. Koca — vilâyette işliyen birkaç firının ekmek o kadar mahduttur ki ancak memur- lar tarafından almır... Ahali ek- meğini ekseriyetle evlerdeki fırın- larda yapar. Bolu ahalisi fanta- ziye dökülmemiş daima iradile masrafını tevazün ettirme siyaseti Bolu, ı, dar sokakları ve dereli tepeli aldırımlarile iptiadi bir şehir manzarası arzediyor... Şehrin alt kısmındaki belediye bahçesinin etrafı tahta parmak- hklarla kuşatılmış... Burası hüyü- cek bir ü'ırbeyı andırıyor... Bütün bunlara rağmen birkaç sene ev- velki ziyaretime nazaran ıelırr dahilinde belediyenin lııı.ı yeni- likler zapmıya çalıştığı da gözden kaçmıyor... Meselâ: Eskiden yanan hükümet ko- nağının yerine —kırk bin lira sarfolünarak yeniden bir hükü- met konağı yapılmış. Bolunun en mürtefi bir noktasında Hızırlık denilen mahalle kurulan Halk Fırkası binasın da çok — güzeldir. Hüökümet konağı vilâyet devairi- nin adliye de dahil oldu*u halde bütün şuabatını ihtiva etmekte olduğundan uzak köylerden ge- len köylüler burada işlerini çok kelaylıkla görmektedirler. Bolunun — takriben bir saat kadar ötesinde kükürtlü ve çe- likli ılıcaları vardır. Bundan dört yıl evvel bu hamamlardan birinin :g olan methal kısmı yanmıştı. vc asri bir şı:kılde yapılmıştır. Mehmet Enver SON POSTA 35 Asırlık Bir Kale Maarif Vekâleti Diyarıbekir Kalesinin Muhafazası İçın Emır Verdi ÜND vstos 11 bu yanan kısım yeniden | Diyarıbekir, € bırakmışlardır. .Di- (Hususi) — 3500 j © — yarıbekir en son- senelik — mazisi © ra Şah İsmail Sa ;:Zd Diyarıl ğe:; İ fevinin eline geç- kümdarları tara- © =.|'yıh Iııiı':- fından yapılmış B Yavuz Selim ta- birkaç kere Rum * rafındanfraptolu- İm peratorlarının narak Türk haki-« eline geçmiş, en miyeti altına gir- sonra Postihinos miştir. Diyarıbekir tarafından yapı- kalesinin muhiti lan kale ve istih- 8 kilometredir. kâmlarla ılunı.l Tarihi Diyarıbekir kalemı Sur asırların geç- ve tevsi ıdıl:gu iyarıbekir | mücahitlere kale kapılarını aç- | mesile harap olmuş, Dq*va&ı— hicretin 11 inci se müslü- | mıştır. Sur dahilinde vukubulan | din kapıları cihetleri yıktı: ğ manlar tarafından Halit bin Veli- | muharebede şehit olan bu mücahit ıtmhh kadar devam din oğlu Süleyman kumandasında- fakat bu surun en kıymetli ki mücahitler vasıtasile fethedil- miştir. Süleyman buraya bir su deliğinden ekmeğini ı.lıııyı ıılıı bir köpeğin delâletile girmiş ve iç kaledeki cami ittisalinde met- fundur. Diyarıbekirde sırasile Ab- basiler, Mogollar, Karakoyunlu, Akkoyunlu devletleri hüküm sür- müşler ve burada bir çok eserler fsarı atikadan olduğu nazarı dik- kate alınarak Maarif Vekâleti muhafaza edilmesi için emir ver- miştir. Belediye surun muhafazası için birkaç -bekçi tayin etmiştir. Avcılar Bayram VYapıyorİar Bor'da Şarapçılık İlerlıyor Adapazarı — Avcıları Adapazarı ( Hususi ) — Şehrimiz avcıları birle- şerek büyük ç..—ıı bir gün eğlenilmiştir. sini Yaraladılar Kızılcahamam (Hususi) — Aşağı Karaveren köyünden — Mustafa oğlu Yunus ile Mehmet oğlu Rıza arasında kavga çıkmış, kavgaya Yunusun babası Mus- tafa ile kardeşi Osman da iştirak ederek Rızayı sol kolundan - ve bögründen yaralamışlardır. Rıza'nın hayatı tehlikede ol- duğundan hastaneye kaldırılmı tır. Kavgacılar yakalanarak Aıı liyeye teslim edilmişlerdir. Adıyaman Kaymakamlığı Adıyaman, (Hususi) — Koçalı nahiye müdürü Adnan Bey kııı- mız kaymakam vekilliğine ta odihıı ve vazifesine bııl.ıııııtır Antalya Yenı Baştan Yapılıyor Antalya, (Hu - susi) — Antalya- nın imarı faaliye- ti devam etmek- tedir. Evkaf idaresi yeni akarlar yaptırmakta, be- | lediye yeni cad- | deler açmakta- dır. Evkaf tarafından şehrin muh- telif mahallerinde mağaza ve ti- bir bayram tertip etmişlerdir. Bayra- ma bütün avcılar iştirak ıhnııluzl'] Bayram ’ı'ıl- nasebetile yıpılıı büyük avda avlanan hayvanlarla mesiresinde — bir ziyafet çekilmiş ve tam | Ber Hükümet Konağı Bor ( Hususi tesis Belediye ete 15 93 kuruşa ııtı.lıılıhdır ıııtiı Hemen her evde tezgâh vardır. Şimdi de d“.ı:d:ıuyeı verilmekte, yeni fabrikalar Burıhhıyılpdıı:ııüı Canlı ko- Hılıcüçoküı'lı- Kızılcahamam'da Kaç Sevaptan Bir Baba İle İki Oğlu Biri-| Girme Günaha... Malatya (Hıuuıı)—l(ıvıklıbıg mahallesinde oturan Hatuş H. ile Ayşe isimli komşusu arasında î.ç dikmek meselesinden kavga mış, Fahri Ef. isminde diğer bır komşu da araya girerek bunları barıştırmak — istemiştir. Fakat bu müdahale kendi zara- rına olmuş, Hatuş kızmış, Fahri Efendiyi ağzından ve burnundan ağır surette yaralamıştır. Hatuş tevkif edilmiş, Fahri Ef. hasta- neye kaldırılmıştır. Muallim Maaşları verilecek Maarif — Vekâleti — muallim maaşlarının tediyesi için Malatya Hüsüst Mühasebe İdaresine 18 bin lira istikraz yapmıştır. Antalga'da yeni yapılan cadde ve çarşı carethane olarak 43 bina yap- tarılmıştır Kadırlı’de Kadın Yüzünden Bir Cinayet Oldu Adana (Hususi) — Kadirlide kallenci köyünde bir adam öldü- rülmüştür: Kerim oğlu Alinin kızı Server ismindeki kadın ayni köyden Ük- kâş oğlu Ali tarafından kaçırı-- mıya teşebbüs edilmiştir. Kadinin kocası - dilsiz. Reşit bu teşebbüse kurşunla mukabele etmiş ve Aliyi — öldürmüştür. Katil Reşit derhal yakalanmıştır. Adapazarında Koza Satışı Adapazarı (Hususi ) — Kasa- bamızda koza satışı nihayet bul- muş, şimdiye kadar 137 bin kilo koza satıldığı anlaşılmıştır. Buna halkın da ilâve edilecek olursa — şehrin imarına nekadar fazla ehemmiyet verildiği — anla- şılır. Şehirde — su tesisatına ihtiyaç vardır, Beldiye bu hususta teşeb- l büslere girişmiştir. yaptırdığı 59 bina HTT DıIlerın Menşei Hakkında Dil Camiyetine gelen yüz bini ııku:ı derleme fişinden altmış bin rının tetkiki neticesinde çok dîHute değer, fakat şimdiye kadar göze çarpmamış bir kaide- nin farkıma vardım. Kaidenin esası şudur: Dillerin menşeinde muayyen seslerden müteşekkil heceler mus ayyen manalara tekabül etmek- tedir. Türkçenin başka dillerle olan yakınlığını ilmi bir surette ispat için bence bizim dilimizde meb- zalen müşahede ettiğim bu (fone« tiko-semantik) ses-çem |") mua« delesinin diğer dillerde de ayni tarzda tezahürlerini göstermek en müsbet vasıtadır. Bulduğum bu ses - çem esası, üdeta bir cebir. muadelesi gibi ikl taraflıdır. Ve her ses tarafına bir mana tarafı tekabül etmektedir. Tezimi daha etraflıca anlatabilmek için bu ses - çem muâdelesine uyan miyarlardan bir tekini ele alalım. Bu birinci muadele şöyle formüle edilebilir: Damak sesi * vokal ses 4 dü« dak sesi (boşluk, örtmek, kaplas mak korumak, Bunların — şekil ve aletleri mefhumları) Damak sesi: K, kalın K, H, KH, barflerine tekabül eden seslerdir. Vokal ses: Bütün sadalı harflerin eösleridir. Dudak sesi: B, P, M, F, V rinden İbarettir. Şimdi bir damak harfi * bir su- dah harf 4 bir dudak harfinden mü. rekkep bir. esasla - başlıyan - birçok kelimeler alalım, bunların ifade ettik. leri menalar itibarile aralarında bir müşareket bulunduğunu tetkik — netis cesinde anlarız. Bu müşterek mana esasız İçi boşluk — mefhumu, — bir şgeyi kaplamak mefhumu, kavramak, saklamak, tutmak gibi biribirile müs masebeti aşikâr olan mefhumlardan başlar. Bu ses formülünün en bariz harfi (k) dır. Kap, kacak - İçi boşluk mefbumu Kapı - Örtmek mefhumu, Kovuk « İd boşluk mefhumu. Kamış - içi boşe luk ve inhina mefhumu. Kapamak, kavramak, kof, kapak, kaval, kaburga, kafa, gemi köpük, küf kelimeleri hep bu müşterek mana mefhumları dairesi içindedirler. Anadoludan derlenen kelimelerden de misaller alalım: Kavuz - İçi boş tane, buğday ka- buğu, Kavsıra - Örülü sepet, Kavlak « Kabuğu yüzülmüş, Kavşak - Kuru meyva kabuğu, Kavşırmak « Etrafını çevirmek, — Kauzamak - Muhafaza sesle. etmek. Kebe, kepenek - Giyecek şeyler, Kevse - bardak, Kevsirt - sepet, Kapsağ - kapı. Kapsak - sepet, Kap- turga - oluk, ve saire gibi. Bu prensibi Japoacaya tadijk edelime Kaba - kavak ( çok kalın kabuklu ele duğu için bü lemi taşır). Kabau - kaplamak, kapak (örtmek mefhumu), Kaban - sandık Çiçi boşluk mefhumu) , Kabi - küf (kaplayır -lllı'lu gelir ki fareça zülf manasına olan ham ve türkçe kamış ayai metbum« dan neşet eder. Kam, gam - Hilâl ".Mlı,ı da kama Kam, gari, ham - Taprak tencere hap - kuyu, kap (etrafını çeviren) hap, hab, hup, hub, kazmak, çökmek, hub - elbise (örtmek mefhumu). Bunun gibi pek çok misaller bu- labilirir. Arapçada da bu esasa uy- | gun kelimeler — bulabiliriz. Kabza, kabız, hapis, kafes, kaftan, aba, ku- maş, kabir ve saire, Ahmat Cevat (varlık) TP Çemi: Türkçe maha demektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: