11 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

11 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M. Roozvelt Gün Amerika büyük bir tecrübe yapı- Bu tecrübe neticesinde ya, yeni dünya kapitalizmi başka bir çığıra girip kendini kurtaracak, yahut bü- Yük bir felâketle karşılaşacaktır. Yas pılan tecrübenin büyük ehemmiyetini sezen yüz binlerce Amerikalı, daha şimdiden, Cümhur Reisi Roozvelte müracaat edip tatbikini düşündüğü Çlln için muvafakatlerini bildirdiler. 'alanız iş verenlerden muvafık cevap gönderenlerin adedi, on gün evvel 700 bini bulmuştu. Şu hal, vaziyetin ne derece t'—_ıih ve çetin olduğunu göstermiye kâfi- dir. Bu müönasebetle şunu da kaydet- mek lâzımdır ki yeni plânın tatbiki €ğer muvaffakiyet temin — edecek olursa, bunu, — bizzak e Rooxzvelt'in şahsi tesirinde bulmak icap ader. Çünkü bu zat, bir teknisyen olmak itibarile eski Cümhur Reisi M. Hooverle kıyas edilemez bir fiklr akat M. Roozveltin ena faikiyeti şahsen çok sevimli olu- şundadır. Amerikanın Londra konfe- nderdiği murahhas M. Cordeli Hull, Londrada kendisini fena bir. mevkie düşüren Reisicümbhura muğber olmuş ve istifa etmek kasti- le Vaşingtona dönmüştü. O zaman, hâdiseyi kaydeden — gazeteler — h. Roozvelt İisterse M. Cordell'in istifa edeceğini, aksi takdirde verdiği en kı:ıu karara "'mî ..';;*'""'"“.' yel etiremiyeceğini lemişlerdi. M Gördeli "ei geldi, M. Rooz- n ve istifa etmiyeceğini Devlet işlerinin Idaresinde şahsi tesir ve nüfuzun ehemmiyetini, bu hâdise bir defa oluyor. — Süreyya rTansına daha — göstermiş Almanyanın Verdiği Teminat Roma, 10 — Bir tebliğe göre, Alman hükümeti geçen — cumartesi İtalyan sefirine verdiği teminata gö- re radyo propagandası ile tayyare | hareketlerinin menedileceğini bildir- miştir. Fakat hükümet, tethiş hare- ketlerinden mes'uliyeti üzerine al- mamaktadır. Alman hükümeti bütün hâdizelere bir mihayet verilmeşi lüzu- muna kanidir. Viyana, 10 — Alman hükümetinin Avusturya - Alman — münasebetlerini gerginleştiren hâdiselerin bir daha olmaması için ölinden yapacağına dair İtalyan elçisine temi- nat verdiği tarihten birkaç gün son- ra Hitlerci propagandacılardan Ha- Avusturya ıl'thııdo Münih tel. merkeri — vamtasile yeni bir P"E anda mücadelesi açmıştır. bu mücadelenin cuma gü- Bü de devam edeceğini bildirmiştir. Avusturya efkân umumiyesi Berlin Geçtikçe Tesirini Gösteriyor | Fakat diğer taraltan Londrada Hintliler İ dügünüz eğlence, Hint ıslahat komitesi tarafından verilen bir gardenpartiye Lizbon, 10 — Büyük hava seferin- den dönen İtalyan filosu kumandanı Jeneral Balbo, İtalya Başvekili Muso- lini ile anlaştıkdan sonra Cumartesi günü hareket edeceğini söylemiştir. Çünkü Balbo, yolda kazaya uğrayıp ölen tayyarecinin cesedini sının seyahatin ehemmiyetini aralta- miyacağını, Atlas denizini 24 tayyare ile geçtiğini söylemiş ve demiştir ki: - Lizbona 23 tayyare ile geldik. Bu iyi bir neticedir. Amerika- İktısadi Ve Mali Mücadele İçinde Vaşington, 10 — Milli kalkınma teşkilâti umum müdürü M. Hug Jon-, | son, Reisicümhura verdikleri teahhüde | rı=eı uı_inâuı alenen b_mı ı=— karılmasıcı emretmiştir. bü Reisicömhur M. Ruzvelt, başlıca mahsul fiyatlarının wvasatisinin 1910 - 914 seneleri yükseldiği ka- naatindedir. Rıhi:ümhur, ın:t ::;:; lerinin yükselmesine nazarı pahlılığının hafif - bir miktarda yükı- seldiğine bilhassa nazarı: cel- betmiştir. Reisicümhar şimdi bütün dikkatini * dizginli para ,, meselesine çevirmiştir. Hükümeti nezdinde siyasi teşebbür- lerde bulunduğunun ertesi günü baş gösteren bu — vak'aya dikkati — çek- mel! h Te A AA Burhan Ahmet Reşit başını salladı: — Hayır. Hayalimde mem- leketime ait birçok şeyler vardır. Fakat kendim için yalnız tesadüf- ler hâkim olabilir. — Bir erkek memleketini sev- melidir. Sizi çok haklı bulurüm. Yalnız bir nokta var. İnkılâp geçiren memleketlerde siyasi ha- yat pek normal değildir. Tehlike doludur. Çok eyi fikirler bezan en hareketlerin kurbanı olur. Öyle değil mi? — Haklısınız. Siyasi inkılâp- larda fikir ve kanaatlere aman yoktur. Bunu bilirim. Fakat Ben muayyen kanaatleri yalnız fikir sahasında y ve yerleştir- mek isterim. 'Bilirim ki en temiz, en yaşatıcı fikirler ham cemiyet- ler üzerinde aksi tesir y= Bunları hazmettirmek için vetli bir el lâzımdr. , Genç kız bir fikir arkadaşı gibi ona sokuldu: sistemi — Gazeteciliğin bu hillhum rağmen heyecanlıdır Edebi Koman ae c n eee Cahit — Şüphe yok! Geri telkinlerin tesirinde yaşayan halkı ileri. fikir- lere sürüklemek kolay değildir. ve ben bizim memleket için bu sistemi pek faydalı bulmuyorum. Bize kuvvetli ve halk tabakaları- nın sevgisini hak etmiş bir başın hareketi lâzım. — Zaten ileri hareketler daima böyle olmuştur. Siyasi ve içtimai inkılâplarda daima umumi seviye- den ayrılmış büyük başların rolü vardır. Bismark, Kawr, Napoleon, Petro ve saire hep büyük hâdi- selerin kahramanları değil mi? Ahmet Reşit genç kızın höylo neş'eli bir gecesinde onun dima- ğgını politikanın bu karışık köşe- lerinde yormak istemiyordu. Lâkırdıyı değiştirdi: — Demek İsveçi özlediniz. Öyle mi? — Özledim. Memleketimi se- verim. Sonra annem babam bana çok düşkündürler.. Resme okadar hevesim olmasaydı kabil değil beni bırakmazlardı. aya getirmek için icap eden tedabiri bizzat alacaktır. Jeneral Balbo,beyanatta buluna- rak, bir tayyarecinin kazaya uğrama- | Jeneral Balbo, Fransız tayyare- cilerinden Kodos ile Rossinin kırdık- ları vekordan takdirle bahsetmiş ve: — Bu uçuş için bir İtalyan tayya- recisi müracaat etseydi bu teşebbüsü fazla cesurane bulduğum için müsa- ade etemezdim! Demiştir. Balboya göre Skaglia'nın uğradığı kazanın başlıca sebepleri, deniz istasi- yonunun tertibatının eksik olmasından- dır, Jeneral bu hususta demiştir ki: — Bu ağır deniz tayyarelerini kul- Tanmak — şaka değildir. Açoreslere birkaç kilometrelik sakin suyu olan bir istasyon lâzımdır. Kübada Kanlı Hâdiseler Oluyor Nevyork, 10 — Kübadaki parti«- ler arasında ihtilâf grevlerle netlce. lenmiş ve kanlı hâdiselere vesile ol- muştur. Bunuün Üzerine Reisicâmhuru M. Ruzveltin hakemli- ği istenmiş, bu bakemlikte kabul edilmemiştir. Nevyork, 10 — Polis otomobilleri Havananın sokaklarında devriye gez- mekte ve kapalı dükkânlara mitral- yozla ateş etmektedirler. Ekmekcile- rin grevi dolayısile fakir halk 48 saat aç kalmıştır. Yağmadan korkulmak- tadir. Halk ve Liberal fırkaların hâlâ Reisicümhur Makadoyu tutmakta ol- dukları bildirilmektedir. Kübadaki bu hâdiseler İngilir ve Amerikan | 3iT aa Z İngilterede Bahçe Eğlenceleri Hindistanda halkın bir kısmı kıyamda, Şimalde Hindülaria İngilizler arasında harp var. Gandi tekrar bapse atıldı. gilir Lortlarının verdikleri _[ımırülı—rdc eğleniyorlar, Bu resimde gör- Jeneral Balbo Atlas Okyanosunu. Nasıl Geçtiğini Anlatıyor Filonun kazaya uğrıyan tayyare- lerinden birisinin sakatlığının ebem- miyetsiz olduğu öğrenilmiştir. Bu şimdiden tamir edilmiş bulunmaktadır. Paris, 10 — Pari Suvar garzetesi İtalyan hava filosunun Atlas Okya- mosunu aşmak süretile kazandığı muvaffakıyetin bütün dünyada takdirle karşılanacağını yazmıştır. Figaro gazetesi de diyor ki: İtalyan hava filosunun Atlas Ok- yanosunu bir defa daha aşıp geçmesi dünyanın her tarafında İtalyan nüfu- zunu pek çok arttırmıştır. Fransızlar Hi!lorcilari;—'l'aar- ruzuna Karşı Tedbir Alıyorlar Paris, 10 — Bir müddet evvel Hit- lerciler Fransız hududuna geçerek, Mulhuzdaki sakin halka karşı meydan okumuşlardı. Bu kabil taarruzlara kerler, Himing, Kembs, ve Şalampta karargâh — kurmuşlardır. Ren nehri boyunca müdafaa tertibatı yapmakla meşguldür. İspanyol sefirlerini harekete sefirler protestoda bulunmuşlardır. M. Ruzvelt, birtelgraf göndererek ihtarda bulunmuş, Makado için “kuv- vete müracaat etmeden Kübayı ida- re edemiyorsa iktidar mevi len çekilsin!,, demiştir. Sevda Yolunda Yorulan Adam! “Aşk —oyunlarına on beş yaşımda başlamıştım. Bu macera tam yedi sene sürdü. Her sınıf- tan birçok kadınlar, kızlar —tanı dım, Esmer, sarışm, kumral! Bun- lardan birçoklarını aldattım, bir- çokları da beni ağlattılar. Sabah- lara kadar uyumadığım geceler olduğu gibi kıskançlık yüzünden de garip ihtarlar tehditler karşı- sında kaldığım da çok oldu. “ Son olarak bir dul kadınla bu kadın beni öyle bağladı ki ne olduğumu bu hanımefen- diyi başka Bbir beyin yanında g&dnııı. Bu hal beni bu büyük ertten kurtardı. Tabiidir ki kalp- te bıraktığı hatıraları unutmak pek kolay olmadı, sonra bu hayattan çekildim. Tam iki sene- den beri, sakin, herkesten uzak bir hayat yaşıyordum. Fakat bu hayata da bıktım. Bazı öyle gece- lerim oluyoru ki artık böyle her- kesten uzak, yalmız yaşıyamıya- cağımı anlıyorum. Kalbimin yine sevmek ve sevilmek ihtiyacile çarptığımı — hissediyorum. Fakat korkuyorum, geçirmiş olduğum günleri gözümün önünde canlan- dırıyorum da bugün ıstıraplar çekecek, üzülecek daha bir takım buna benzer hallere tahammül edebilecek kadar kendimde bir kuvvet duymuyorum. Düşünüyo- rum, böyle de yalmız yaşıyabile- ceğimi zannetmiyorum. Buna siz ne dersiniz? Hangi yolu tercih edeyim?,, Ankara: As, Kemal HANIMTEYZE — (Paris) € — geldiğinizden memnun - değil misiniz ? — (Paris) eski bir san'at merkezi. İnsan ne tarafa başını çevirse san'at tarihinin bir eserile 40 «—aaa karşılaşıyor. Onun için çok isti- fade ettim. — Evet! — Sonra, bilmem.. Paris her- halde fana bir şehir değil, Eğle- niyoruz değil mi ? Son kelimeyi söylerken genç kızın gözleri gülüyordu. Ahmet Reşit cevap verdi: — Pariste size tesadüf edi- şim benim için taliin bir cilvesi oldu. Bana bhiçbir şey aratmı- yorsunuz. — Bunu bir — iltifat diye söy- lemiyorsunuz. Onun için çok te- şekkür ederim,.. Fakat kadehiniz hâlâ dolu.... Ahmet Reşit bu sefer şaşır- madı. Buzluktan şişeyi çıkardı. Ağır ağır genç kızın kadehini de doldurau. — Bakın ben sihirbazlık yap- madım. Gözünüzün önünde dok- durdum. — Amma kabahat bende mi, Konuşurken — okadar — dalgınsı- nız ki, —"Bi.r küçük nokta, konuşur- ken değil, dinlerken! Gretta çılgın gibi gülüyordu. — O halde ben anlatayım ve siz daima dinleyin. — Sababa kadar. — Mukavemet edemezsin. — Yılbaşına kadar. Genç kız cıva gibi kaynayı- verdi: — Ne diyorsun Reşit. — Bütün ömrümce. Artık ikisi de çılgın gibi gü- lüyorlardı. Lokanta tenhalaştı. Garsonlar seyrekleşti. Ve paravanla ayrılmış servis üzerindeki saat ağır — Tebrik ederim. Her yaşı- nıza böyle neş'e ve içinde kavuşursunuz. — Çok teşekkür ederim Re- şit. Beni böyle bir gecemde, ya- bancı bir memlekette yalnız bı- rakmadın, bana bir aile sıcaklığı ile dostluk gösterdin. Bunu asla unutmayacağım. Ahmet Reşit yavaşça cebin- den ufak kutuyu çıkardı. Uzattı ; — Bu gecemizin küçük bir hatırası.. arkadaşlık ve dostluk hatırası. Genç kıiz $i — Bu ne? S,. hayretle ba- Nibayet korka korka elini Ahmet Reşit ala alay etti: -uıa.ı:rııs yaşına girdi- bakışlarda saadete kanmış B'ı. kadınların TERALECAR yumuşak sü- Dişlerinin arasından - iki üç kelime döküldü: — Reşit, beni iyi mıştın Teşekkür :deı'imn.ı SA Ve boya yerleri ta, fi- Tuze, zümrüt ve yakutla donanmış paleti sevinçten titreyen parmak- lıyile göğsüne, elbisesinin üzerine iliştirdi. Genç kız birdenbire mıişti. Sesinde bile bir vardı. Ahmet Reşidin gözlerina bile tesadüf etmekten korkar gibi karanfiller, güllerle oynuyarak yavaş yavaş söze başladı: ( Arkam var ) S Hğeee dd eee İRacader, Ğ e ie

Bu sayıdan diğer sayfalar: