14 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

TaNI VA ’& Ş — Nafile uğraşıyorsunuz. Balıklar «izden kaçarlar. — Neye, iusan gördükleri için mi?. — Hayır, Fak balığı gördüklerini zannettikleri için!.. seaen ee se e cere v e rer ee Den GY BTRME ARGa AAA İ _J[Avcılırı Nasihat İ imdi tam mevsimidir. rlarda istediğiniz kadar av- hanabilirsiniz. Yalnız şehirde bıldırcın avına çıkarken dikkat edin. Her kuşun eti yenmerz.. ü x Dağda bir tavşan görürseniz, dikkatle bakın!. Büyük olsun, ki nafile yere — vurmaya kal yın!.. Kıymeti yoktur, diye söylemiyorum.. Nişan alıp vura- bilmeniz güçtür de.. * Gözlerinizi güneşten tozdan muhafaza etmesi için, vapur du- manı gözlük takmanız iyi bir şeyse de; fena tarafı da vardır. Koskoca mandayı insana küçü- cük tarla faresi gibi gösterüp vurdurmak ihtimali vardır... * ocuğunuzun mektep kıtapla- muçbnqgukıld.ığımı zamanlarda dikkatle okuyun: orada av hay- vanlarının resimleri vardır. Böyle apmazsanız; bir mecliste bir Lrt avcılığı hikâyesi icad edip anlattığımız. zaman münasebetsi- — Kurt ne biçim hayvandır?. Diye sorarsa, cevap veremez- * Kendi köpeğinizi yanlışlıkla Wurursanız: — Ben vurdum!.. Demeyiniz, sizi/ ayıplarlar.. — Köpeğim intihar etti: Dersiniz.. * Ava giderken tüfeğinizi evde tmutsanız ebemmiyeti yoktur, yal- nız para çantanızı unutmayın av- dan eli boş dönmemeniz için pa- Fa tüfekten ziyade işinize yarar.. »x» Gibi.. Çekti beni kendine Bir puhü gözü gibi Bekledim onu gene Ben kulp öksüzü gibi O gün aldattın beni, Neden aiğlattın beni? Nihayet sattın beni, Yüzünün süsü gibil ——— Kapısında kul oldum, Oradan da kovuldum! O açarken, ben soldum Hazanın yüzü gibi Birer ateş sansam da; Süzlerini, yansam da Tutarım hafızamda, Peygamber sözü gibi! Hizmetçi Seçilirken Genç — kadın, müstahdimin ida- rehanesine müra- etmişti. Kendisine müna- sip bir iş isti- yordu. İdareha- müdürü caat nenin sordu: —Elinizden ne iş gelir.. — Hiçbir — iş gelmer.. — Gayet iyi, kibar bir yerden becerikli, elinden her iş gelir bir hizmetçi arıyor- lardı oraya sizi gönderirim!. Ben şairim bu kameti mevzunu doğrusu Sevmem desem de belki yalan söylerim sana — Mizah sayfası okuyucuları, bana © kadar dikkatle bakmayınız? Nişan- hm yanımda, kışkanacak!.. " Memur amirinden izin istedi.. — Evleneceğim, bu - sebeple bir gün izin İstiyorum.. — Ben bir gün izin veririm bu kolay fakat sana kız veren adamın aklına şaşıyorum. Söyle bakalım aldığın kızın babası hangi budaladır. — Kızınızla evleniyorum efen- dim!.. M, K. Havva da Âdemi bir zamanlaş böyle aldatmıştı.. k I — Doktor, midemde öyle bir ağrı var ki, sanki bir aşağı bir yukarı inip çıkıyormuş gibi olu- yor.. — Sakın bir yoyo olmayasınız. İtlâs Oğlu babasına sordu: — Baba iflâs neye derler? — Anlatayım oğlum: bir tüc- car bütün varını yoğunu panto- hanunun ceplerine doldurur, eski ceketini de alacaklılarına bırakıp iderse ©o tüccara iflâs etmiş erler. Fena Küçük Doğan aynaya baktı: — Anne, benim ağzım niye yutmuş “küçük? — Fena mı çocuğum!.. — Fena ya anüe, iki pasta birden ağzıma siğmıyor.. Gramofon Suphi Beylerin kapısı çahndı. — Suphi Bey, beni gönder- diler bu akşamlık gramofonunuzu istiyorlar.. — Ov, âlâ bu akşam sizin evde dans edecekler değil mi? — Hayır efendim, bir gece olsun uyumak ri, etindeler.. X tepte İlkmektebin ilk sınıfına giden ço- cuğa — alfabeyi öğretiyorlardı. Muallim tahtaya yazdı: — Bu A dır.. Çocuk bir tür- lü harfin şeklini Ööğre nemiyor du; kendi yaşındaki arkadaşları sor- dular: — Canım biz öğrendik sen neye — öğrenmi- yorsun., — Ben de öğ- rendim mma öğrendiğimi söy- lemiyorum. Ar- kadan B yi Cyi daha bütün harf- leri birer birer öğretmek — isti- yecekler! harf — Neron zevki için Romayı yak- mış; ben plâjda bir kaç kişinin kalbini yakmışım çok mu?.. İtiraf Hırsızı yakaladılar.. karakola | götürdüler; — Ben çalmadım! Diye yemin etti.. — Sen çaldın! — Ben çalmadım!.. — Parmak 'izinden anlaşıldı sen çaldın.. — Ben çalmadım parmak izimden belli olamaz.. ellerimde © zaman eldiven vardı.. UA a üüÜ | günde üç defa sabah, öğle, akşı /— ——— —— Ay denize dalıyor, Gözüm yolda kalıyor; Bön genlümü vermesem, Kizlar gelip çahyor.. Kazlar, kazlar, a kızlar, Bakın bep içim sızlar; Kalbimi çalmışsınız, Geri verin hırsızlar! — Bir terzi kadınla evlenmiştir tam üç sene beraber yaşadik!.. — Üç senede kimbilir dikmiştir.. — Bir tek şey; ocağıma incirl üze nele | Papağan hak Z B Papağan konuşuyordu: — Me me me mer ha ha hah ba ba baba be bebe bey ee e; fe fe ie fendi: Papağanın sahibi koltukların kabarttı.. — Na na na na nasıl gü gi güzel ko ko ko konuşuyor mu? Be be be ben ko ko konuşma yı ööĞö öğrettim. İş karıştı Doktor hastasına bir tavsiyedı nduü: — Günde bir öğünden başkı yemek yemiyeceksiniz. Reçete yazdı: — Bir toz yazdım bu toıudJ a yemeklerinden — yarımşar — saa sonra alacaksınız!. Kendim alırım Bir mutekit her gece yataca ğt zaman ellerini açıp Allah; dua ederdim. — Aman yarabbim ben sanı ne para ne pul ver, derim! Yal nız yerlerini öğret kendim gidiş alırım!.. Yanlış söyledin Suphi Bey çok fazla içmişti tramvaya bindi. Cebinden - bi: yirmi beş kuruş çıkardı, tam kondoktora uzatacağı vakit yirm beşlik elinden düştü.. Kondoktor — efendi düştü al! Kondoktor kızdı: — AÂz ye de bir uşak tut. Suphi Bey cevap verdi: — Yanlış söyledin kondoktor efendi az içte yere eğil, diye- cektin! yere —a —e Maniler Yaptığınız haş mu ya! Vaktim yok uğraşmıya; Sarışın, kumral, esmer Olmuşsunuz kumpanya, Soydunuz beni aha, Ne istersiniz. daha, Yakalasam sizi ben, Hapsederim nikâhal Mizehçı