20 Mayıs 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Mayıs 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Faşist Hareketi Mi ? ( Baştarafı 1 inci sayfada ) vermiş, bu hususta hükümete de müracaat edilmişti. Bu teşebbüs üzerine sel cenah parlilerinden çütçilerle komünisilerin mukabil bir hareket teşebbüsünde bulun- dukları ve hattâ gizliden gizliye bazırlandıkları hissedilmeye baş- landı. M. Çankof, sol partilerin bu hazırlıklarının — “ Milli hareket ,, partisine karşı tevcih edilmiş olduğunu anlayınca derhal hü- kümete müracaat ederek “ Milli hareket,, kongresinin her türlü tecavüzlerden sıyanet edilmesini, aksi tadirde partiye mensup bü- | lanan Milli muhafız teşkilâtının harekete geçirileceğini bildirmiştir. Gerek milli hareket partisinin kararı, gerekse çiftçilerin mütte- bit ve kuvvetli bir kütle halinde birleşmeleri, efkârı — umumiyeyi, bir ihtilâl arifesinde bulunulduğu korkusile heyecana uğaratmıştır. Milli hareket partisine - müte- kait Jenerallerden bir çoğu da- hildir. Mütekait zabitler de milli harekek yartisinde © him bir yekün tutmaktadır. Şayet milli hareketin kongresi, kabine buhranı üzerine başka bir zamana — bırakılmıyacak — olursa, sinirlerin çok gergin olduğu şu günlerde bir takım kanlı hâdise- lere intizar — edilebilir.. Çünkü milli hareket partisi, maksada varmak için kat'i tesirli adımlar atmak kararındadır. Diğer taraf- tan Milli muhafız teşkilâtı lise- lere kadar sirayet, etmiştir. Bugün Bulgaristanda lise talebelerinden bir çoğı Milli muhafız teşkilâtına mensuptur. Bu teşkilât mensup- ları müsellâh bir vaziyette ve eller daima tetikte gezdikleri için teşkilâta mensup talebeler de bıçak ve tabanca taşımaktadırlar. — » Rüşvet Tahkikatı ( Baştarafı 1 inci sayfada ) mutvini Hıfzı Bey yapmaktadır. Müddeiumumilik — dün komiser vwekili Hıfam Beyin de ifadesine Müracaat etmiştir. Hıfzı Bey va- zifesi yeni olduğu için eşki za- manlara ait sorulan suallere ce- vap veremiyeceğini — söylemiştir. Bunun Üzerine Müddeinmur il!'k eski komiser Fuat Beyin din!:- nilmesini kırırlışhrm-.hr. Fuat Bey bugün dinlenecektir. Müd- deiumumilik - gelen talimatname hakkında çok ketum davranmak- tadır. Fuat Beyden sonra daha bazı kimselerin de — ifadelerinin Davetler Mektebin'n Müsameresi Bu sene ilk mezunlarını vermekte olan Yeni Nesil mektebi talebeleri tarafından evvelki gün İstanbul kız lisesi konferana ve merasim salonun- da mükemel bir müramere veri'mi Müsamerede yuva sımıfı - tal tarafından gösterilen çok güzel d © lar ve monologlardan mada İstiklâl piyesi ve Meşhedi komdedisi çok muvaffakıyetli — bir — sürette — temsil edilmiştir. Yedi yüzü mütecaviz davetliler Para Dağıtğnlar: SON POSTA Piyango Gişeleri “Kırk Dokuz Bin Beş Yüz On Dokuz.. Tuh Be!,, Zavallı Kapıcı.. Masanın Üstünde 20 — Bin Lirayı Görünce Benzi Sapsarı Kesildi — Kırk doküz. - bin, kırk dokuz bin, kırk dokuz bin dört yüz, kırk dokuz bin beş yüz on- du... Tuh bel Gördün mü şansı | sen?. İki numara eksik! — Deme bel, Kaç bin lira?. — İki binl. Hay Allah kahret- sini. İki numara ulan, ne olurdu ayağın kırılaydı da, iki numara sabırlanaydın a mendebur!. — Seninki kaç? — Kırk dokuz bin beş yüz on yedil. Yarabbi 49519 alıyor!. Zaten talih olaydı, dünyaya gelmezdik yal Ayın on biri.. Eminönü mey- danının etrafındaki gişeler hınca- hınç.. Meraklı başlar, camekân- lara asılı numara İlevhalarında.. Kısık kısık çıkan : — Ah, tühl. Vay canına, | yok bel Gördün mü olanı!. sesleri | gürültü oldu. arasında halk gittikçe doluyor. Bileti olan da, olmıyan da nu- maraları araştırıyor, Bu sırada gişe içinde bir Zır zir öten - tele- gişe memuru ko- fondan sonra, | nuşmiya başladı: — Aloo vuy, vuy! Kaman!., Ke?. Senk mil katr san senkantı | ön?.. Se vrel. Jö kompril. Vıyl, Dakor! Bon şansl.. Bunu gözlüklü memur, mik- rofonu yerine —astıktan sonra, ellerini uğuşturdu ve karşısındaki matmazele musevice bir şeyler söyledi. Matmazel yerinden şöyle bir zıpladı, defterler karıştırıldı. İsimler, numaralar not edildi ve nihayet dükkânın önüne beyaz bir kartona yazılı şöyle bir levha asıldı: Gişemizin bir muvatlakiyeti daha 200 bin İimalık büyük ikramiye gişemizden bilet alan Sıraservilerde apurtıman kapıcın Ahmet Efendiye isabet etmiştir. Levha asılır asılmaz - başlar, | bir mıknatısla çekilir gibi döndü tarafından bütün numaralar şiddetle | alleşlanmıştır. İstiklâl piyesinde Küçük — Kadri Ferih Beylerle Güner Hanım İngilizce piyeste Güner ve Güher Hanımlar, Enver Efendi, Halim Eefendi, Leylâ Hanım çok muüvaffak - olmuşlar ve Mütenddit defalar alLışlanınışlardır. Gülhane müsamereleri Gülhane — hactahanesinden: Bugün saat 16 buçukta Gülhanede müsamerei tıbbiye vardır. Arzu eden tabip beylerin teşrifleri rica — olunur. Yerli Mallar Sergisi İstanbul Milli Sanayi Birli- ginden: Bu sede altıncı yerli mallar vergisi 18 Temmuz 934 çarçamba günü sant 16 da açılacak ve 5 Ağustos 934 Parar günü saat 24 te kupanacaktır. Sergiye iştirak etmek istiyenlerin #eüracaatleri ilân oluuuz. î ve ufak haset sayhaları koptu. Kişenin çığırtkan, ufak çocuğu bağırıyordu : — Yordum, yörmedin deme- yiniz!, Dun kapici Amet efendi edi, büyüön — apartuman — sayibi oldu!.. Bu sırada kalabalık arasında biri sıyrılarak çocuğa yanaşlı : — Nerede usta?. Bize 6 lira çıkmış!, Şunu alıverelim!. Çocuk — adamcağızı aşağıya süzdü: — Usta Amet Efendiyi yetir- meye yitti!. Dedi.. Kalâbahğa sokulmuştu: — Ayol bugün ayın on biri baştan ihtiyar bir kadın dı ve birdenbire elini tutan bayie doğru silkindi: — More cit zevklenma benim- lani. More vellahi komisere ede- ceğim seni şikâyetl.. More zevk- lenmen fakirlen!.. Bayi bin dereden su getiriyor, ihtiyarı temin etmeye çalışıyordu. Nihayet, Ahmet Efendi yola geldi ve yavaş yavaş gişeye doğru yürüdü. Kalabalığın gözleri açılmıştı. İtişip kakışanlar gittikçe Arna- Piyango çekildiği günler gişelerin önü höp böyledir İmişi. Ne olursunuz, şu benim bilete de bir bakıversenize! Açık gözlerden biri yanaştı: — Ver biletini 'de bakayim anacığım!. Çıkarsa bize de bir şey verirsin elbette! — Aaa, elbette ayol.. verme- yenin gözüne, dizinel!... İhtiyar kadın bileti uzatırken, efendiden biri atildı: — Valide, biletini elinde tut!, Müşterek talilerini paylaşan üç bektiyar Kimseye vern e Sonra arada sır olur. gideri. Açıkgözün kibirine dokunmuştu: — Haramdan mal mı kaçırı- yorsun Abil yavaş gell.. Bu sırada köprüden hızla ge- len bir otomobil, tam gişenin önünde durdu.. kalabalık bir an- da dalgalandı ve ikiye ayrıldı: — Geldi, geldi! nah işte şu! bak 200 bin lirayı alan adaml, Hakikaten otomobil dürur dur- maz — kapı açıldı. ve — bayi bir solukta dışarı fırladı. Elini içeriye uzatarak seslendi: — Gel Ahmet Efendi, gel!.. Nah şimdi paralarını vereceğim!.. Otomobilden pos bıyıklı, iriyarı, zayıf uzun boylu biri çıktı., aptal aptal, şaşkın şaşkın etrafa bakın- vudun etrafını alıyor, dört taraf- tan sesler mırıltılar duyuluyordu. Ahmet Efendi şaşırmıştı.. Bir türlü kendisine böyle havadan | para verileceğine inanmıyordu. Nihayet bayi kasşadan, tamam yirmi deste banknot çıkardı ve vervis sıraları Üstüne koydu : — Nah Ahmet Efendi.. İşte 20 bin liran |. Ahmet Efendi bir bayie, bir de paralara baktı ve yine kızdı; — Cidin be alay etmen be- nimla!.. Dedi, Yürümek istedi.. Etraftan bir kahkahadır kop- muştu: — Olur şey değil! — Paraları almıyor bel, — Gözü tok zavallının!, — Deli midir, budala mıdır nedir ?.. Bayi Arnavudun — kolundan tutmuş, çekiyor, inatçı ihtiyarı kandırmıya çalışıyordu. — Yahu, sen benden bilet almadın mı?, İşte o bilete bu paralar çıktı.. Bunlar hepsi senin | Âl git !. İşte o kadar.. Ahmet Efendi yine birkaç saniye tereddüt etti. Yine bir bayie, bir paralara, bir bir paralara baktı. — Yutkun: du. — Gözlerini — kırpıştırdı — ve birdenbire sapsarı kesildi.. Eli- ni bir desteye uzattı. Gözlerini kaldırdı. Yine bayie baktı. Des- teyi yavaş yavaş cebine koydu ve rahat bir nefes aldı: “Oh, ba- yi parayı geri almadı..,, Sonra para destelerini acele acele kaparak ceketin, şalvarının yan ceplerine, iç ceplerine - dol- durdu ve etrafına şaşkın şaşkın bakındı. Eminönü meydanına doğ- ru yürümek isterken bayi yine kolundan tuttu.. — Seni evine götüreyim Ah- met — Efendi. yollarda — paranı düşürür, bir şey yaparsın! Kalabalık bu deşte deste banknot muamelesinin bitmesile derin bir nefes almıştı.. İçlerin- den biri mihayet — dayanamadı bayie, | M: 20 | n Bize Gönderiniz * * Size Tabiatınızı Söyliyelim Resminizi kupan İle — gönderiniz Kupon diğer sayfamızdadır. Resminirzi 33 Edirne: Muhar* rem Efendi: — Elint& ayağına — çabuk — V8 açıkgözdür Ohttil yerden boş gelmefi iş çakarır, yalaız kolt tuklamak — lâzımdır. Aksilikten hoşlanmaf, teşvik ve teşçi görüt 66 atılgan ve cürelk kâr ohm. & 34 Eskişehir: M. S. Bey: (Resminin derelni istemiyor ) Şık ve kibar giyinir, en çok ıl; ettiği şey, elbisesidir. Daima resmi lisanla ve hürmetkâr bir edâ ile- konur şur, Her şeye karışmaz, yalnız. ka ve sevgi mevzularına lâkayt kalmeli istemerz - 35 Tekirdağı Mor- di Behar Efendi: İşin- de — olduğu — kadar diğer işlerde de mu- vaffak olucu teşebe büslerde bulunur, ala- yı, şakası boldur. Çok söyler, aldanmamağza çalışır, Menfaatlerin- den kolaylıkla fera- ga odemez. (Selend: )""Köyür.;' | de Yenilikler ( Baştarafı 4 üncü sayfada ) içinde değil, köylerinde de göres bilirsiniz. — İşte size bir selendi nahiyesi ki, mektebini küçük, eski, ihtiyaca gayri kâfi bulmuş? tur, yenisini istemektedir. Fakat hükümetten — tahsisat alabilmek zamana mutavakıftır. O vaktd kadar ne olacak? Muhitte senelerdenberi tanın* mış ve sevilmiş bir aile çıkıyor! — Biz yaparız, Bu, eşraftan Kırkağaçlı oğullat rıdır (*); derhal teşebhüse geçiyor- lar, içlerinden Hacı Mehmet, Ali ve Musa Beylerin iştirakile bir köy komisyonu yapıyorlar — ve hemen yeni mektebin temelini size bir vak'a ki, bu har valide Maarif aşkının derecesini göstermiye kâfidiy, Az sonra, bu aileden nazik ve münevver bir genci göreceğimi bu, İbrahim Beydir. Kendisi ve — kardeşleri İzmirde okumuşlardır; )'İ | fakat işte bir cümleleri: — Kâfi değil, bütün hemşeh* rilerimizi okutmak lâzım; hepsinl İzmire götüremeyiz, İzmirin maas — rifini buraya getireceğiz. * Yalnız Akh'sarda bir endişe © var, haklı bir endişe var: — Bütçe mecburiyeti dolayı- sile, yahut ta Maarif Vekilinin gibi muallim adedinin kifaye sebebile bu sene memleketimizin muhtelif kır sımlarına bir kısım mektepler eksilecektir. Bu ziyaa oğrayacak* ların arsında Akhisarın da ismi geçmektedir. Acaba doğru mu? Eğer bu tahakkuk — ederse, Akhisar hissedecektir. P) Kırkağaçli ailesi — ötedenberi memlekette nüfuzile tanınmış ve idart€ işlerinde ön safta bulunmuştur. ** detçe Selendi'de birçok yenilikleritl vücüde gelmesine, nahiyenin ilerleme- sine sebep olmuşlardır. uzun bir " Of ,, çekti: — Of, ofl. Hey Allahım © 20 bin lira ile ben neler yapmaz* dım bel. Herif dünyanın farkındâ değil! Genç bir adam gülerek mırık dandı: — Zenginin kesesi, züğürdül çenesini yorar a paşacığım!.. — * Siceüüi l cidden büyük bir acı | Nitee © kim idare başında bulundukları müde —

Bu sayıdan diğer sayfalar: