Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
Hasan tıraş bıçaklarınım 1-2-3-4 numaralı dört tar ve huzur ve zevk içinde tıraş olacaksın:ız. Hasan tıraş bıçağı kadar mükemmel bir tıraş bıçağı dünyanın hi olmasının da ihtimali yoktur. Piyasada kazandığı muvaffakiyetten dolayı herkes Hasan Beyi hararetle tebri Hasan müstahzaratına dahildir. Hasan Ecza deposu. HİKÂYE Bu Sütunda Hergin Nakleden: Firdevs İsmail A Onun Resmi —e0 Te Me'iha hanım biraz dinlendik- ten sonra karşısına oturan müte- bessim, yaşına rağmen şık, beyaz sakalh Mehmet Beye tekrar am- latmağa başladı. Mehmet Bey, acele çağrıldı- ğını Ööğrenince — derhal Meliha hanımın evine gitmiş, karşısına oturarak genç kadının itirafını alâkayla, otuz sene — evvel bu d annesinin itiraflarını din- leciği gibi dinliyordu. O, ku ailenin çok eski, çok emin bir alırdı. — Nerde rnldık, M Bey? Ğ ehmet —ri elbiseli adamda, — Evet. Fakat bir kadış:ımî:..i;- erkeğe sırrını ifşa etmesinin pek kolay olmıyacağını siz de bilirsi- niz. Velev ki bu erkek ailenin bütün sırrına âşina pek eski bir dostu olsa da; hatta kadın onun elinde büyüse bile.. Evet o, hiç fanımadığım gri elbiseli adam bana musallat oldu. İk günler dikkat etmiyordum. —Erkeklere karşı ne kadar ciddi davrandığımı bilirsiniz.. Otuz yaşıma kadar evlenmememe gsebep te bu idi, Eğer benden yirmi yaş büyük olan Kerimle karşılaşmasaydım bu ahlâkımla evlenmek için daha çok bekleyecektim. Söylediğim gibi ilk günler bu gri elbiseli adamın — takiplerine ehemmiyet vermiyordum. Fakat ayağımı so- kağa atar atmaz köşenin başında, yahut bindiğim tramvayda karşı- laştığım bu adamla meşgul o- mamak kabil değildi. Eir gün ona dikkatle baktım; kırk yaşında kadar, şık, göze çarpan hiç bir kusuru yok; tertemiz, tüysüz bir yüz, sağlam dişler. Gözleri uyuyan bir kedi gözüne benziyordu. Bu adam bana âşık mı idi? Vehme kapılmayan pratik bir kadın olduğum için bu ihtimalden de sıyrıldım ve kendi kendime hırs- lanm.axa başladım. Biz kadınlar istediğiniz bir şeyin içyüzünü gör- meye muvaffak olamazsak sab- 2?:: tükenir, aczimizden kendi- kam olmadığını î;;m îl; rast geldiğim yerde arkam dl.? yordum. Fakat G.Hlnndı:ı Sara ayni alâkayla takipte devam N yordu. Gezme saatlarını de'?dı. rerek izimi kay ğimi zan- nettim. Beyhude; hangi saatte ç- karsam çıkayım onu köşe başın- da beni beklerken buluyorum. İki gün evden çıkmadım, üçüncü gün bir otomobil getirtlim, beş kilo- Metre sonra otomobilden inerken onun da biraz ilerde otomobilden İndiğini hayretle gördüm, ne yap- malı idim? Nihayet bir gün mak- sormaya karar vererek evden çıktım, beni hergün bek- Wğîklıode durdum. Mehmet KA d, KdkA e slini Gi Si L yi olduğu gibi anlatmalıyım. O- nu görmeyince müteessir oldum, O anda bir çocuğun elime sıkış- tırdığı ilâna göz gezdrdim. Bu, müzayede ile tablo satışı ilânm- daki bir is'm beyn mde şimşekler çaktırdı, gözlerimi kararttı ve bir karartı içinde yalnız Suadın ha- yalini görebildim. On beş sene evvel evimize gelip giden bu genç ressamı siz de tanırsınız. — Evet, hatırlıyorum. — Bir otomobil kazasına kurban git- mişti. — Ben ozaman on sekiz yaşın- | da iken Suat yirmi beşinde idi. Hiç kimsenin, hattâ kendimizin bile haberi olmadan — aramızda teessüs eden hissi bir rabıta az zamanda zararsız, sessiz bir aşk halini aldı. Daha doğrusu o yaşın çılgın ve taşkın — çocuklukları. Şimdi bizi alâkadar eden nokta: Bütün ressamlar gibi Suatta por- tremi yapmak vesilesile aramız- daki rabıtanın ilerlemesine çalıştı. Beş altı defa poz için atelyesine - bu resmi | gittim. Aymım olan bana hediye etmesi için beyhude yere günlerce yalvardım, Nihayet bir gün Suat otcmobil kazasile birdenbire aramızdan ebediyen çekildi. İşte bu ilânda ayın yirmi yecisinde muayyen bir saatte bir çok tablolarla beraber Suadım “onun resmi ,, ismindeki tablo- sunu da satılacağı haber verii- yordu. “ 0,, benden başka kimse olamazdı. Gözlerim ilânda, zihnim on beş sene evvelki uzak mazisile karma karışık — birkaç dakika olduğum yerde hareketsiz kaldım. İlerlemiye hazırlanırken bir iki adım ilerde gri elbiseli adam gözüme ilişti. Onun da elin- de ayni ilân vardı. Yürümeye takatim — kalmamıştı, bir taksi Şağırdım, elimdeki ilânı katladım, Çantama koyarken onunda elin- deki ilânı katlayıp yeleğinin ce- bh_'e koyduğunu fark ettim. Böy- lelikle ©, tablolar müzayede sa- o'â'l:ndîl bana randevu vermiş Bam hayatımızda öyle meş'um dakikalar olur ki insan öyni va- manda birçok mühim hâdiselerle karşılaşır... O gün müzayedeye benimle gitmesi için Kerime çok yalvardım. Siz de bilirsiniz ki re- sim sergisi ona esnemekten başka bir zevk vermez. Gittiğimiz zaman müzayede başlamıştı. Suadın tab- losunu görmek için çevrilen göz- lerim “Onun,, gözlerile karşılaştı. resme im zaman oda döndü, resme derin bir dik- katle baktı, “Onun rezmi ö ismindeki bu —tablo benim tasvirim olduğu —halde bugün on altı sene sonra ihtimal bir kişi bile onu bana benzetemezdi. Küçük bir minyatür için münazaa bittikten sonra salondaki kala- balığın dikkatini — celp için müzayede memuru iki defa: -“Merhum - ressam Suat Beyin AM am') H DDT e B —SON POSTA ARI Galatasarayın Gü- zel Bir Teşebbüsü Fenerbahçe kuruluşunun 26 ıncı yıldönümünü kutlulama şen- liklerinde hazır bulunmak üzere gelen ecnebi sporculer dün mem- leketlerine hareket etmişlerdir. Haber aldığımıza göre, önümüz- deki ay başında şehrimiz yeni | bazı spor tezahürlerine sahne olacaktır. Çünkü bu tarihlerde on altı kadar beynelmilel Dekat- lon atleti Sofyaya geleceklerdir. Galatasaray kulübü bu atletlerle ve bir kısım Yunan atletlerile tem- muzun GÖ ve 8 inde Taksim stad- yomunda karşılaşmalar yapmak üzere mutabık kalmıştır. Bu mü- nasebetle kuvvetli- bir Avrupa futbol takımının gelmesi de muh- temeldir. Dünya Kupası Almanya İle İtalya Finalde Karşılaşacaklar Roma, 4 (A A.) — Dünya kupası maçlarının yarım son mü- sabakaları neticeleri şunlardır: İtalya- Avusturya 1-0 (İtalya galip ) Almanya- Çekoslovakya 3- 1 (Almanya galip) Buna nazaran 10 haziran ta- rihinde ve Roma'da yapılacak final müsabakasına Almanya ve İtalya milif takımları iştirak ede- cektir. —- — —— bi hiddetle bana dönerek: * İstanbul ikinci iflâs memur- luğundan: Müflis bir şirkete ait o.uUp beyoğlunda Aznavur pasajda mevcut kumaş ve kadife alacaklıların verdikleri karar üzerine hergün saat dokuzdan akşam saat on dokuza kadar pazarlıkla satılacaktır. İsteyen- lerin 6 Haziran 934 Çarşamba günün- den itibaren mezkür pasajda hazır bulunmaları ilân olunur. (182) eserlerinin en güzeli “Onun resmi,, diye bağırdı. Uyuklıyan Kerime döndüm, müzayededeki tabloyu işaret ederek arttırmasını rica et- ettim. Ö resme bir göç attı. Son- ra bana baktı. Tabift on beş sene evvelki beni tanımamakta haklı idi. Müzayede başladı: Fiat der hal yüz liraya çıktı. Arttırması için dirseğimle Kerime dokundum; zoraki “ yüz beş ,, dedi. O daki- kaya kadar susan gri elbiseli adam Kerimin arttırmasile hare- kete geldi, yüksek sesle “yüz elli,, dedi. Herkes ona bakıyordu. Ko- cama — cesaret vermek — için bileğini tutuyordum; nihayet on lira —daha arttırabildi - Fiat gittikçe yükseliyordu. İki — yüz, iki yüz elli, iki yüz yetmiş, üç yüz.. Bu rakam üstünde kacamın bile- hiç iri olmadı. Son bir de- fa harekete getirmek için yaptı- ğım teşebbüs neticesiz kaldığı gi M Grer DSN Molk a Ü Mhl öaa Va AŞ otkmsat ği Şeka |. DA a *H - v Ş z borfheredı eei ef Y '.,_. 4 gae bi —: Ç , " '& Ç BU e — S Gi KB Y v PAR ü eee ” 0 ünaş e €7 L n 'V v Mi H Dad aa A SÜÜ a) Sayfa 11 Eserleri Maarif Vekâleti akşam kız san'at mektebinin senelik talebe sergisi, Şehzadebaşındaki binada açılmıştır. Sergide (2500) muhtelif eser teşhir edilmektedir. Bunların içinde muvaffak olmuş, birçok kadın ve erkek elbiseleri, şapkalar, çantalar vesaire vardır. Burada sergiden bir köşe ve sergiyi hazırlıyan hanım kızlarımızı görüyorsunuz. İstanbulLiman Şirketinden: Liman Şirketi Kömür işlerinde kullanılan kazan, oluk; kürek, küfe ve kalas gibi malzemesden işe yarayacak olanları mübayaa edeceğinden yedlerinde bu gibi alât ve edevatı olup ta satmak istiyenlerin nihayet 7/6/934 Perşembe günü akşamına ka.dzgr Galata'da Yolcu salonu karşısında Liman Şirketi işçiler müfettişli- ğine müracaat etmeleri ilân olunur. Telefon: 40122 — Müdiriyet —g-' (168) _İstanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden: 30 Mayıs 934 tarihinde neşrolunan tayyare resmi hakkındaki 2459 No. lı kanunla beher gramofon plâğına on kurüş resim vazolunduğundan kanunun neşrinden itibaren yirmi dört saat zar- fında fabrikalarda ve mağazalarda bulunan pilâklar için 'sahiplerinin bulundukları mahal varidat idarelerine birer beyammame vermeleri muvakkat birinci madde ahkâmından olduğu ilân olunur. “2981,, yüz lira böyle bir tabloya... Sen çıldırdın mı.,, Dedi. Müzayede me- muru son rakkamı üç defa tek- rarladı. Salonda herkes son mü- zayede ile alâkadardı. Nihayet “onun resmi,, gri elbiseli adama ihale olundu. Müzayede bittiği için herkes giderken ben de sa- londan çıktım; Kerim kâbustan kurtulan bir adam memnuniyetile beni takip ediyordu. Diğer bir salonü geçerken gri elbiseli ada- mı kasaya çek verirken gördüm. Bir bahane ile adresini öğrenmek için biraz durdum. Oda bana işittirmek —için — yüksek — sesle: “Beyoğlu istiklâl caddesi N. 15,, Dedi. Zihnimde hak olan bu adresi ertesi sabah kalkar kalkmaz der- hal hatırladım. Bilirmisiniz ki; biz kadınların hayatlarında — bazan müphem bir kuvvet öyle vazih hükümler verir ki... — Evet, anlıyorum. Hükmeden o kuüvvet sizi istiklâl caddesine Flle e Ati | a I —Bu arzunun önüne geçeme- dim. Düşünün: İsmini bilmediğim, sesini ilk defa işittiğim bir ada mın evine gitmek bir çılgınlıktan başka birşey değildi. Beni uzun zamandanberi tanıyan bir arka- daş samimimiyetile karşıladı. Du- varda asılı bir resmi işaret ede- rek: * Eğer zevciniz arttırmakta devam etseydi bütün servetimi bu resim için fedaya hazırdım,, dedi ve on sekiz yaşımın tasviri önüne de gençliğimi yaşamak fırsatını bulmak için evine gittiğimi söy- lediğime inanmadı. Haklı idi, Çünkü bir daha gitmemiye karar verdiğim onun evinden çıkarken bir jiletle zavallı Suadın tablosunu baştan başa kestim. Meliha Hamım kısa bir süküt- tan sonra bir cıgara yakarak hi- kâyesini bitirdi: — Ne maksatla beni takip ettiğini anlıyamadığım bu adamın evine bir daha ayak basmamiya - - R — SAN'ATİN GAYESİDİR. gayet keskin ve gayet hassas taraflarını ayrı ayrı istimal ederek yirmi defa kullanmakla hem iktisat hem de rahat çbir tarafında olmadığı gibi bundan daha mükemmel bir bıçağın k ediyor. Avrupada daima birinciliği diplomalarla tasdik olunan ı L ği ralmı z FN