25 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

25 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa İüfemleket Manzaranı Çankırı Köylerinde Son Posta Çankırı (Hususi) —Döğe köyü yukarı Döğe ve aşağı Döğe diye iki mahalden ayrılan bu köyün etrafı ormanla muhat olup köyün iki mahallesini bir muhtar idare eder. Köylüler kendilerine yete- cek kadar ziraat yaparlar ve daha fazla odunculukla geçinirler. Bu köy heyeti umumiyesi itibarile çok güzeldir. Ve ahalisi cıvar köylere nazaran mutavassıt bir hayat geçirir. Bu köyde tabii olmakla beraber mahhalli adet ve görünüşlere nazaren istiğrapla karşılanacak bir hususiyet göze çarpmaktadır. Anadolunuu birçok yerlerinde bilhassa bu havalide köylüler umumiyetle yufka ekme- ği yerler bu köyde bu mahalli hususiyetin aksine olarak ahali mayalı fırın ekmeği yemektedir. Köyün — müşterek bir - fırını wardır. Köylüler bu fırında sıra ile — hazırladıkları — hamurlarını pişirmektedirler. Döge köyünü geçtikten sonra otuz. kadar evi olan Kâroğlu köyü gelir. Bu köyün evleri mun- tazamdır ve ahalisi ziraatle meş- guldur. Kâröğlüu köyünden sonra Boduroğlu köyü gelir. Boduroğlu köyü de on beş evli güzel bir köydür. Bu civarda küçük, fakat bol suyu ile mühim bir mevki alan Kızıkköyü vardır. Bu köy onevli- dir. Bu sırada geçtiğim köylerin hepisinde — pınar vardır, fakat Kızıkköyünün etrafındaki köylere nazaran suyu daha boldur. Bura- da köy pınarlarına su çam boru- larla gelir.. bu çam borular mun- tazam çam ağacının oyulmasile yapılır. ve dağdan suyun çıktığı membada bir hazine yapılarak bu borular ta köye kadar tahtelarz döşenir.. köy pınarına su bu suretle akıtılır. Bu çam borular- dan geçerek dağdan gelen su masıl anlatayım. Buz gibi soğuk, şeker gibi tatlıdır. Suya hafif bir de çam kokusu siner. Mehme Enver Tirede Bolluk Ve Ucuzluk Tire (Hususi) — Ege mıntaka- sının pırlantası olan bu yeşil di- yarda her tarafta olduğu gibi sı- cakler başlamış, halk bilhassa memurin bir haftalık yorucu bir meşgaleden sonra dimağımı din- lendirmek - ihtiyacını hissederek maaile yaylalara gitmiye ve cuma tatilini yeşil çamlar altından sızan berrak su başlarında geçir- miye koyulmuşlardır. — Rençber balk ta küçük Menderes kenarın- daki tarlalarına göç ederek şehi- rin boğucu sıcaklarından kurtul- muşlardır. Pazartesi “Tire'nin pazarı,, ol: ması hasebile köylü ve çilçiler haftalık yiyeceklerini tedarik mak- sadile ancak haftanın bir gününü şehirde geçirmektedirler. Bu seneki Arpa buğday mah- salâtı çok iyi verim yapmıştır. Tütün, kendir ve pamuk zeriya- tından da istifade edileceği tah- min olunmaktadır. Pazarda en ziyade nazarı dik- kati celbeden şey bu seneki ka- vun ve karpuz bolluğudur. Araba, kağnı ve deve yükle- rile şehre gelen karpuz müşteri- sizlikten çok ucuzca — satılmakta- dir. Beş kilolük karpuz. iki kw- ruştur. SON POSTA Nezip Kısa Bir Zamanda / Üç Misli Bü Nezip Belediye deiresi Nezip (Hususi) — Nezip ka- zası bundan birkaç sene ev- vel bir nahiye merkezi iken halkın çalışkanlığı ve hükümetin göterdiği yüksek alâka' dolayısile bugün ticaret ve ziraat işlerinde vilâyetin en mühim ve varidatı bol bir kazası haline gelmiştir. Fıstığı, nefis üzümü, ve zey- tini ile münbit ve geniş araziye malik olan bu kasaba 180 adet köye maliktir. Bunlardan başka yalcız kaza hududu — dahilinde (10000) dönüme yakın fıstıklık ve bu kadar da üzüm bağları ve zeytin tarlaları mevcuttur. Kasabada bu sene zeytin mahsulü — yoktur. Fakat bu- na rağmen fıstık ve üzümler pek mebzul olduğu görülmekte- dir. Dahilde iki saat kadar bir mesafeyi ihtiva eden meyva bah- çeleri de çok verimlidir. Diğer vilâyellere nispeten her sene bir ay evvel yetişen bu mahsulâtın civar vilâyetlere yapılan İhracat- tan bu kasabamız çok zengin ol- muş ve her husustaki faaliyetini bir kat daha gevişletmiştir. Topra- Kızılcahamam Sıhhiye Dairesi Kızılcahamam, (Hususi) — Ec- zanesi, reviri ve hükümet dok- torluğu dairelerinin bir arada bu- lunduğu sıhhat idaresi şimdiye ka- dar çok kücük bir binayı işgal etmekte idi. Kasabamız halkından Hüse- yin Ef, bir ay evvel büyük bir bina yaptırmıştır. Sıhhat idaresi geniş olan bu binaya nakledi- miştir. t Kütahya Halkevinde Kütahya, (Hususi) — Halkevi köyecülük şubesi reisliğine Meh- met ve azalıklarına da Germiyan oğlu Ali, çarıkçı Himmet, bahçıvan İdris efendiler seçilmişlerdir. Resimli Yalvaç (Hususi) — Or- tamektep muhit için çok ve- © rimli bir mücssese Iııllnde-( dir. Mektep müdürü Hurşit &z | B. terbiyesi altına verilen genç-y leri her bakımdan mükemmel | bir halde yetiştirmek için el- © den gelen gayreti göstermek- — tedir. Beden terbiyesi mual- limi Besim B. de çocukların gında a yetiştirdiği zeytinden daha uttı Antalya Muhabirimiz yüdü belediyesinin — de gösterdiği faaliyet kayde şayandır. Şehre muntazam bir plân dahilinde ağaç dl:ihektı geniş yoliar açılmak- tadır. Belediye riyaseti tarafından perakende olarak şehirin muhte- K£ kısımlarında icrayı san'et eden kasapların sıhhati umumiye namına toplu bir yerde satış yapmaları karar altına almmış ve bunun Nezip Cümhuriyet llk mektebi sergisi geniş bir istifade temin etmek için kazada beş sabun imalöthanesi açılmış bu sabunlar vilâyette pek çok rağbet görmüştür. Kasabanın maarifi de gün geçlikçe tekâmül etmektedir. Şebir dahilinde tam devreli üç ilkmektep olduğu gibi le- rinin büyük bir Eııuudı y mektepleri — mevcuttur. Kaza Vefat Etti Gazetemi- zin — Antalya muhabiri — İs- mail Seyfi B. kısa bir has- tahğı mütea- kıp vefat ©* miştir. Muhabir.... vazifesini hiç aksatmadan ve daima muhiti- ne faydalı olacak şekilde devam etliren bu arkadaşımızın Antalyayı ve onun tabil ve sınal güzellik- lerini, tenkitlerini gazetemiz vası- temini için de asri dükkânlar inşasına başlanmıştır. Şebrin mezbaha binası ve memurin mahfeli her türlü tak- dirin fevkindedir. Kasabada ay- rıca imar faaliyeti de günden güne ilerilemektedir. Nezip evvel- ce aZami böş yüz haneden ibaret iken bugün iki bin hanelik şirin bir kasaba haline gelmiştir. Elâzizde Sıcak Ve Meyva Bolluğu Elöziz, (Hususi) — — Burada meyvalar iklim ve arazi itibarile geç yetişmektedir. Bu sene vişne pek boldur. ve kilosu 5$ kuruşa sotulmaktadır. Kayısı, erik, ar- mut ve saire gibi meyvalar da çok ucuzdur ve kilosu yüz para- ya, 2 kuruşa satılmaktadır. Kar- puzun kilosu 6 kuruştur. Şehrin sebze ihtiyacı Malatyadan temin edilmektedir. Sıcaklar şiddetini tasile efkârı umumiyeye tanıttır- makta büyük yardımları olmuştur. Ölümü mücibi teessürdür. Aile- sine teessürlerimizi beyan eder, kendisi için de allahın rahmet ve mağfiretini dileriz. Memleket Haberleri rbüz yetişmesi hususunda çok çalışmaktadır. Mektepte canlı bir spor faaliyeti vardır. Mektepte izcilik, futbol ve te- nis şubeleri vardır. Ortamek- tebin senelik pansiyon lcreti 75 liradır. Resimde mektep tale- V eat CC SA beleri ve muallimleri müdürle- ” giile beraber görülmektedir. Ortadaki beden terbiyesi mu- allimi Besim Beyin resmidir. Temmt — üasahate | Ferdiyetçilik — Ve Ideal ğ Narullah Ati Ön dokuzuüncu asır bütün — insiyakların birer hak olduğunu söyliyen hayasızca diyetçiliği, zamanımızı ferde dür man etti. İftiharla söyliyel Harp- sonrası insanları, harp * İı cesi insanlarından daha ağır daha ahlâklıdır. Hayatta gayenin haz ve refah oldı söyliyenlerin birer hakim sa: günlerden — uzaklaşıyoruz. şüphesiz bunda iktisadi garsın! da hizmeti oldu: En kuvvetli # nılan müesseselerin yıkılması denin çörüklüğünü ispat edi ideal kıymetlerin itibarımı etti. Bugün hemen hemen dünya — gençleri refahın, hayatın üstünde gayeler oldnij, inaniyor ve onlara hizmet edi Zamanımızın düne nispetle üstünlüğünü daha kaydedece; istihzadan hoşlanmıyor. Fr: ların bile kitaplarında ve mualarında en ciddi mesel tebessümle anlatan yazılar azaldı. Bugünün insanları açık( dişbilemeği, —yumruk — sıkmağlı hicvi, bakareti alaya tercih yor. Vakıa bir Renan'ın ve aşağı sahalarda, bir An , France'in gülümsemesi de ha batıl kanaatleri baltalıyor, bi çirkinlikleri harap eciyordu. Fğ kat onların darbelerinde, işin İ ne tebessüm de karışlığı içiüi insanın zaaflarını ittiham etmeklt kalmayıp şerefini de rencide elğ bir hâl vardı. Onlar her hat karşısında: «İnsan oğlu daıll" mağrur maymundan böyle budalâr lıklardan başka ne beklenebilir?* der gibi bir tavır takınırlardı. —— Harp - öncesinin reybi müğ fekkirleri herşeyin, bilhassa ğ sanlığın boş bir şey olduğunu ispata yasızca - fer” diyetçilik bunun mahsulü idi? Mademki her ideal boştu, hef müessese ancak nahvetin tecellisi idi, en âkılâne h K her türlü endişeyi, feragat hissiti bırakıp « yaşamak » değil miydif Fakat bu zihniyetin fenalıği ferdiyetçiliğinde değil, hayasız” lığında değil. O hayasızlığa eden zamanımız, acele ile, kabahatlinin de yanında, kabâ* hatsizi de ittiham ediyor. Doğrusil — idealisma ancak fertte bulunati — bir meziyettir. Bir cemiyet daimâ egoisttir. ve — feragati kabul — edemez. ' Andr& Gide: « Ferdin saadetl bürriyette değil, bir vazife kabu* lündedir » diyor ve bu hakikat& ferdiyetçilikle — vüsıl — olduğunu söylüyor. Bu hakikat, ferdiyetçi” liği ittiham edenler için, varılati bir nokta değil, bir mebdedir: Ama onlara uyanlar, kabul ettik* leri vazifeye neyi kurban ede“ cekler, bilinmez. Mademki fert hiçtir, cemiyet herşeydir, hiçiğ kendini feda etmesinden ne çıkı!' Bilâkis şahsımızı, benliğimizi elimirden geldiği kadar incelt” meğe, hususiyetlerimizi « yetiştif” meğe » çalışmalıyız. Ferdiyetçililk şuvrlu bir kahramanlık — dersi olabilir. Ferdiyeti inkâr nihayet cemi” etin kalıplaşmasına, bütün ferte erin biribirine benzemesine, İf” sanların karıncalara dönmesin? sebep olabilir. Karınca cemiyetlerİ de pekâlâ yaşıyor.. Doğru, doğrü ama insanın vazfesi ı:eıııiy'*id sadece devam etlirmek onu büyük ve yeni işlerin ocaği da etmektir. ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: