18 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

18 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTTİHAT » TERAKKI — Her hakkı mahfuzdur — Beşinci »Ziya Sekir: Kısım No, 31 Nasıl Doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. 18 -8- 884 — Nasıl Öldü? Kaymakam Enver Bey, Bir Gün İçinde Paşa Ansak, artık harp - bi Vaktile, bir maksadı vatanperverane ile der'uhde ettiğim vazife de hita- ma ermiştir. Zaten İstifa elmeyi düşünüyordum. Onun için bu m:- sele hakkında fikir ve mütalâa €Yanına lüzum görmiyorum. Demişti. Fakat bu sözleri söy- lerken paşanın hal ve tavrunda derin bir teessür hissedilmişti. Ha- ll Beyle Talât Bey, paşanın bu tecssürünü Harbiye Nezaretinden ayrılmak istemediğine atfetmişler, maksatlarını izah etmek — iste- mişlerdi. İzzet Paşa buna da lüzum görmemiş : — Ne Harbiye Nezaretinde ve ne de Başkumandanlık vekâ- letinde zerre kadar gözüm yok. Ancak beni teessüre sevkeden bir korkudan ibarettir. Hissedi- yorum ki Harbiye Nezaretino Enver Bey getirilecektir. Şayet böyle bir şey vukubulursa o zaman zuhur edecek mahzırlar... İzzet Paşa sözünü ikmal ede- memişti, Çünkü kapi açılmış, odadan içeri başka misafirler girmişti. Bu mülâkatın ertesi günü İzzet Paşa istifanamesini vermişti. Fakat bu İstifa, ancak üç gün sonra kabul edilmişti. * Enver Bey, henüz ( Kayma- kam ) dı. Harbiye Nazırı olnbil- mesi için Paşa olması lâzımdı.. Buna da derhal bir çare bulun- tmiş.! du. ( Bingazi ) ve (Balkan) harp- | lerindeki hizmetlerine mükâfaten kıdemine altı sene zam edildi. | Birkaç saat süren resmi bir mu- ameleden sonra Enver Bev (Mir- liva) hğa terfi etmiş. (Enver Paşa) namını alıvermişti. Daba bir gün evvel Enver Beyi Kaymakam üniformasile gö- rehler; ertesi günü resmi tebliğ- lerde (EnverPaşa ismile karşıla- şınca büyük bir hayret göster- mişler : — İşte, Abdülhamit devrin- dede zadegân güruhu — böyle terfi ederlerdi. Bu yaşta.. Bir gün evvel, Kaymakam., Bir. gün sonra, Mirliva.. çok iyi, vallahi... Şu halde Meşruliyeti müteakip tasfiyeye tabi tutulan (Paşazade) Paşaların ne kabahati vardı?.. Demekten men'inefs edeme- mişlerdi... Ayni zamanda, sene- lerce huduttan hududa sürünen.. Bütün ihtilâl ve harp sahalarında kıymetli kanlarını damla damla döken.. Fakat buna mukabil, yüzbaşılıktan bile ileri geçemiyen bir çok cevherli zabitler de kalp- lerinde derin bir acı ve inkisar hissetmişlerdi. Merkezi umumi, kendi maksa- dinı temin —etmek için Enver Paşayı ( fevkalâde bir kararla ) Harbiye Nezareti makamına yük- seltmişti. Fakat cemiyetin kıymeti halk nazarında iskata sebebi- en Maneviyesini de bir kademe daha yet vermişti. — Meşrutiyetin küvvetli umdelerinden biri olan ( müsavat ). ayaklar altında çiğ- Benmişti. Orduda kıdemile, liya- katile, ihraz ettiği — rütbeleri ( bihakkin iktisap ) etmiş olan.. Ve hattâ, İttihat ve Terakki l | Akın akın gelen muhacirler Tstanbul caddelerini doldaruyorlar? Cemiyetine canüyürekten merbut bulunan liva ve ferik paşalar eksik değildi. Onun için, hakları çiğneyen bu keyfi muamele dola- yisile yalnız halk arasında değil, orduda da cemiyete ve bilhasa Enver Beyin şahsına kargı bir hoşnutsuzluk hissedildi. Hükümetin idare kuvvetlerini tamamen gençleştirmeye ve ken- dilerince en emin ellere tevdi etmiye — karar veren İttihat ve Terakki erkânı, halkın haletiruhi- yesini pek iyi biliyör; efkâr ve hissiyatı umumiyeye — ehemmiyet vermiye lüzüum - bile görmüyordu. Netekim Enver Paşanım Harbiye Nazırı olduğunun ertesi günü, İstan- bul muhafızı miralay Cemal Beyin de kıdemine üç sene zammedilmiş (Cemal Paşa) unvanile, vekâleten Nafıa Nazırlığı makamına geçiril- mişti. Mamafih Cemal Paşanın aldığı bu yaziyet, hükümetin o günlerde takip ettiği bir siyaset için elzemdi, (Arkası var) » Fabrika ve Müesseselere Uzun müddet muhtelif fabrikalarda Başmuhasip, büro gefi ve maliyeda Hesap mütehaasıalığı vapmış olan ve muhtelif muhasebe usüllerine vükıf, kazanç, muamele vergisi, Ticaret ve Teşviki sanayl Kanunları ahkâmına tevfikan muhasebe defterleri, istatletik cetvelleri, maliyet fiatleri, ambar teşkilâtı tanzim ve tesbitinde tecrübe görmüş, İlsan üşina bir genç sınal ve ticari müesseselerde daimi veya haflanın muayyen zamanlarına inhisar etmek Üzere İş BON kabul eder. SERVİS VE KUVVETLİ REFERANS Adres: Bahçekapı Celâlbey Han No. 16 ( Telefon 21028 ) Eskişehir Hava Mektebi Kuman- danlığından: Hava Mektebine kayt ve kabul için mukaddema verilen müddet birinci teşrin 934 sonuna kadar uzatılmıştır. Taliplerin evvelce ilân edilen şeraite göre İulşemmnl ettire- cekleri evrakı bu tarihe kadar Mektebe göndermeleri lüzumu ilân “4840,, olunur. — İstanbul Ziraat Karyesi Mevkil Ayazma İstasyon civarı Küçükyalı Köy civarı Üsküdar caddesi İstasyon civarı Pendik Kartal Maltepe Üsküdar caddesi Kesimoğlu Çavuşoğlu dere Kısiklı Meşeli Ayazmı Başlamış Kilise arkas Çavuşoğlu dere Meşeli Ayazma Başıbüyük Kartal Pendik Kartal Cinsi Bostan 4/32 HS Arsa 'Tarla halindel/2 hisse Tarla arsa halinde Arsa 100/1 Tö hisse Tarla " " ” 1/2 hisse Arsa Tarla 4/5 hisse " Bankasından: | ÖL ZZZ | Operet Kokteyl Büyük Operet Bu güzel ilân bizi Tepebaşı bahçesine koşturdu. Lüküs Hayat tan daha iyi birşey göreceğimizi zannediyorduk. Gözlerimiz kapalı Pardenin Üzerinde, ha açıldı, ha açılacak diye bekledik. Nihayet saat yirmi biri yirmi geçe Gönk çaldı. Perde açıldı, Kokteyli gör- dük: Meğer Kokteyl opereti “Ha- yat Lüküs ,,ten başka birşey de- gilmiş. “ Hayat Lüküs,, te nemi? Basit birşey “ Lüküs Hayat ,, 1n altı Üstüne getirilmişi, * Moliğre'in Bonrgeois gentilhomme komedisinde bir M. Jourdain var- dır. M. Jourdain bir Markize ilânr aşk edeceklir. Söyliyeceği cüm- Teyi hazırlamıştır. “ Güzel Markixz, sizin güzel gözlerinizin aşkı beni öldürüyor., Bir âlime sorar: Bu cümleyi daha başka türlü söylemiye imkân var mıdır? — Vardır.. Güzel markiz aşkı beni öldürüyor, sizin güzel göz- lernizin! Yahut, sizin güzel göz- lerinizin aşkı beni öldürüyor gü- zel Markiz!.. Yahut ...... M. Jourdain tekrar sorar: — Bunların en iyisi hangisidir? — Sizin söylediğiniz: Güzel Heybelide Deniz Yarışları Yazanı Ekrem Reşit Besteliyen: Cemal Reşit Markiz, sizin güzel gözlerinizin aşkı beni öldürüyor,. » *“Lüküs Hayat ,,ta altı üstüne getirilince pek iyi olmamış. As- hnda daha iyi idi. Kokteyl ( ope- reti değil içkisi ) yapmanın güç- lüğü içkileri birbirine karıştırmak- ta değil, çalkalamaktadır. Ekrem Reşit Beyle Cemal Reşit Bey operetleri birbirine belki iyi ka- rıştırmışlar amma iyi çalkıyama- mışlar, bu yüzden biraz tadı kaç- mış amma zarar yok yine içile- biliyor. * Lüküs Hayattan parçalar ahn- mış üç saatten de bazı kısımlar ilâve edilmiş Kokteyl vücuda ge- miş.. Öperetten ziyada Revüye benziyor. Lüküs Hayatı, Üç San'i oynuyanlar oynıyorlar, Fazla birşe ilâve etmiye lüzum yok, Lüküs Hayatı, Üç Saati nasıl oynadılarsa bunu da öyle oynadılar. Yalnız aralarında — Vasfi Rıza eksikti. Hastalık, yahut buna benzer baş- ka bir sebeple onu sahnede gör- memiş olsaydık eksikliğini hisset- tiğimizi söylerdik, amma şimdi söylemiyoruz. İsmet Hulüsi » Adaları güzelleştirme comiyeti tarafından tertip edilen demiz yarışları Haye * beliada plâj'nda yapılmıştır. Yarışlara birçok kulüplerin kadın ve erkek yü- zücüleri ve kürekçileri iştirak etmiştir. Yarışlar çok g sel olmuştur. Resmi- mizde yarışlara iştirak eden kâdın yü: Miktarı M. 2 2755 1232 585 590 229 151 275 34 172 9186 9186 7344 9186 5508 3672 22479 3672 2754 138 2295 2756 Kıymeti Muhammenesi 100 1100 100 200 30 200 400 100 300 300 300 250 300 200 100 200 200 100 300 TÜ n 80 , " Yüzde yedi buçuk pey akçeleri ve ihale bedelleri nakten veya gayrimübadil bonosile ödenmek üzere yukarıda yazılı gayrimenkuller şartnamesine tevfikan pazarlıkla satılacaklır. İhaleleri 20/8/934 Pazartesi günü saat on beşte yapılacaktır. Taliplerin pey ekçelerini mezkür saate kadar yatırmaları lâzımdır. Belediye rusumile senei haliye vergisi müşteriye aittir. *4263,, zücülerden bir grup görülmektedir, Boğaz Koruları Elden Gidiyor ( Baş tarafı 1 inci sayfada ) Bu mütecavüz eller, — içinde yetmiş iki çeşit çam ağacı bulu- — nan Beykoz kasrının bahçesine de tecavüze başlamışlardır. — İskele tarafındaki birkaç çam kesilmiştir. Tokat — köşkü — yamaçlarındaki — ağaçlar da birer, birer eksiliyor. — Bunun daha garibi, Mısırlı Mehmet Ali Paşanın Osmanlı hükümdar- larına bir hediyesi olan Beykoz kasrının — bir odasına - içindeki Bökçi koç'yerleştirmiştir. Zarif aynalarda kendilerini gören bu koçlar, karşılarında başka mah- lüklar varmış gibi bu aynaları toslamış ve parça parça etmişe | lerdir. Kasrın ve Fransadan naklolunan üç aslan heykelinin de ayni akibete uğra- >Dr. ibrahim Zati Cağaloğlu : Mahmudiye — caddesi , Ç:tılçrıme sokağı No $ Hergün öğleden sonca hastalarını kabul eder. avlusunda —duran —

Bu sayıdan diğer sayfalar: