4 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sovyet Rusya Milletler Cemiye- tine Girerken... Eylülde toplanacak olan; Cemiyetl Akvam umumi hayeti Sovyet Rusya- Mit cemiyetö girmesi — meselesini tetkik k ve ağlebi ihtimal; bu girme arzusunu — tasvip — edecektir. Sovyet Rusyanın Cenevreye - dahil Olmasını — ve — Milletler — meclisinde mevki almasını İsteyen başlıca hü- kömet Fransadir. Bu işi, Almanya etrafında çevirmek kararında bulun- düğü husumet çenberini tamamlamak için ve Sovyat Rusya İle Alma aralarının — açılmasından İsi rek yapmaktadır. İngil alya. nın daha evvel muvafakatlerini aldığı için, bu üç devlet, müştereken, diğör aza nerdinde bir nevi diplomatik anket yapmakta ve Soyyet Rusyanın Cenövreye girmesine muhalefet et- Memeleri tömin olunmak İstenmek- tedir. Dünyada mevcut ve Sovyet Rusyaya müteveccih düşmanlık cere- yanını başlıca — körükleyen — devlet İıılnın olduğu için, onun, bu mesa- lede oynadığı rolün mahiyetini mak pek kolay olmiyor. Diğer taraf- tan gözümüze çarpan bir nokta da Şudur: Sovyet Rusya hükümeti, ötedenberl Cenevre meclisini, büyük devletlerin #linde oyuncak telâkki edegelmiş ve Akvam Cemiyetinin — hiçbir zaman #ddiyetine İnanmamış bir devlettir, Bu noktadan, eski kanaatlerini bir târafa bırakarak bu teşekkülün içine Bıı-ıh İstemdsini anlamak güçtür. aha doğrusu, bir Japon tecavüzü karşısında hudutlarının emniyetini bu surötle zaman altına aldırmak istediği anlaşılıyor. Fransanın gayreti — ise, böyle bir tecavüz kargısında Cemiyetl Akvamın — müzaharet — göslermdel vadine mukabil Sovyöt — Rusyanın Almanyaya karşı döşmanlığını temin etmiye matuftur. Bu hâdise, politikanın yaman birşey olduğunu ve dün serde- dileni bugün nasıl kabul ettizdiğini göstermek itibarilâ karakterini bize anlatmış oluyor. — Süreyya Kampana Yangını Bucnos Ayres, 3 (A.A.) — Kam- üna — şehrindekl — yangının şiddetl flediği için halk gel dönmiye lamıştır. * Buönos Ayres, 3 (A, A.) — Kam- Panadaki yangın, kümllen #öndürül. Müştür. 4-9- 934 Biraz sonra grup grup ar- kadaşlar masalara dağıldılar, isti- Yenler masaları birleştiriyor. Arzu #denler iki kişilik küçük masaları beğendikleri bir çamın altına, aha tenha bir köşeye çekiyorlardı. Leylâ, Saniha Hulya, Reşit ve :;hı dört arkadaşları sekiz kişilik masa yaptılar. Hulyanın ağa- beysi bir L:kıd.ı çıl’qan Şeş'ki Bey de'bu grupa girmişti Yemek uzun sürdü. — f()lh:lkuöhıh kurulan bu kır sofrala: rer neş”, kaynağı olmuıtı:.. y ahkala Masaları dolaşan sörler onlara bir istekleri olup olmadığını sor« dukları halde cevap alamıyorlardı. Mektepte biribirlerine yaptık. ları bütün şakaları tekrar etmek için fırsatı ele geçiren yaramazlar Mmasaları biribirine katıyor, Uzüm tanelerini masadan masaya fırla- tiyor, lâkırdıya tutup yemeklerine Avuçla tuz atıyor, beyaz örtünün Üzerine karabiberle — isimlerinin llk harflerini yazıyorlardı. Yemekten sonra kursaklarını faşıyamıyacak kadar yemlenmiş 'Vuklır gibi kafaları düşük, Aşk Gençle rindir Musolini Ve Sosyalistler Duce, Anlaşma Teklifinde Bulunmamış 3 (A A.) Stbfanl ajansı, M. Musolini'ni: mensuplarını teşebbüsünde Telgraf gazetesinin verdiği haberlerin tamamile esassız olduğunu bildiriyor. Moskovada İtalyan Askeri Heyeti 3 (ALA.) — Buraya takonun riyasetinde bir heyet gölmiştir. Almanyada Evlenmeler İlk Üç Ayda 138 bin İzdivaç Berlin, 3 (A.A.) — Bu senenin llk Üç ayında Almanyada 138,438 eve lenme olmuştur. Geçen sene ayni aylarda 94.688 çift evlemişik Yine Ayni müddette ölüm vakam 28,240 azalmış, doğanlar da — 62,343 — çoğal- miştir. Şarki Çin Şimendiferinde Moskova, 3 (Taw ajansından) — Mançuko hükümetinin Çin şark de- miryolları Üzerinde Sovyet Rusyâya ait ailâh ve mühimmat naklini ya- sak etmiye karar verdiğine dair bazı İn meşriyatı tama- mesızdır. Çünkü bu demiryol- şimdiye kadar Sovyet alt ankeri eşya aela nakle- dilmemiş olduğu gibi bugün de âdil- memektedir. Bu yol üzerinde ancak talyan aske Japon kumandanlığı Mançuko hüküs | metl mühimmat nakliyatında bulun- maktadırlar. Fransada Kasırga Birçok Hasarlara Sebep Oldu Tuluz (Fransa'da) 3 — Dün bura« da, sahası çok geniş olan şiddetli bir. kamrga çıkmış, bütün cenup vilâyetleri zarar görmüştür. Bağlar ve bahçelerden hayır kalmâamıştır. İki Slü vardır. Burhan Cahit serildiler. * Bu — eğlenceli — kır gezintisi Reşidin çok hoşuna gitti. Arka- daşlarının arasında heylâyı daha iyi gördü. Cenç kızı bütün arka- daşları seviyorlardı. Ve onun ince, çok nazik halleri herkesi kendine ısındırıyordu. Yemek — rehaveti sonra oyun faslı başladı. Koca kızlar mektepte yaptıkları çocuk oyunlarını — güle eğlene tekrar ettiler. İkindi üzeri Avusturyalı rahi- beler bir klüfe üzüm daha yolla- dılar. Bu tam zamanında gelmişti. Beş dakika içinde yağma edildi, Ve nihayet avdet başladı. Adanın karşı sahile uğrayan akşam postasına girerlerken hepsi sallanıyordu. Üst baş, yüz göz karma karı- şıktı. Lekelenmemiş — elbise, yır- tılmamış çorap, toz toprak olma- mış saç baş kalmamıştı. Akşamın alaca karanlığında ayrılırken bugünün verdiği neş'e ve sevgi ile bol bol öpüştüler, Konuşmak buluşmak sözleri, and. ları araşında — evlerine dağıldılar. Reşit çok eğlendiği bugünün dizleri yorgun çimenlerin İstüne İ akşamı Leylâyı evine kadar gö- B geçtikten | (Uzak Şarkta Şiddetli Gü- rültüler Devam Ediyor Japonya Bir Beyanname Neşretti Göçen harpte, Şanghay önünde Japan mltralyözleri Londra — (Deyli Herald) gazeteş! yazıyor; * Şarki Çin demiryolları meselesi- me ait münakaşalar esnasında Mor n ve Tokyodan yapılan kar- ili Japonyanın arasını bir. kat açmıştır. Japonya Harbiye dairesi, Rusların Mançukoda tahrikât yaptığına dair bir. böyanname meşretmiştir. Beyannamede zikri geçen vak'alardan Vılııı şunlardır: | Jarının Sövyet gizli poll tarafından dağa kaldırılması, 2 — Sovyet askert tayyarelerinin Mançuko toprakları üzerinde uçuşlar yapımaları, * -in ajanları 3 — Amur nehri Üzerinde İşleyen Mançuko gemllerine Sovyet muhafız- ları tarafından ateş edilmesi. Harlciye Nezaretinin Salâhiyettar bir mümessill Japonya hükümetinin Sövyet ittihadına umum! Ihtar mahi- yetinde bir mota vermesinin muhte« mel olduğundan bahsetmiş ise de bu | hususta hentiz kat'? bir karar yı Bu verdiği cevapı Sovyet vatandaşlarının türdü. Fakat onunla yalnız kal- mak arzusu © kadar kuvvetli idi ki kapıdan ayrılamadı: — Yengemi göreyim: Bugünlün raporunu vereyim de içi rahat olsun. Dedi. Bulduğu bahane Leylânın da hoşuna gitti : Z Ğyle ya, dedi. Sen benim davetlimsin. Rapor vermek hakkı bana ait değil mi? hemen gidip kardeşine seni teslim | | | | yengeme, elmeli; — Alın işte Reşidi tamam kırk sekir genç kızın elinden kurtarıp getirdim. Demeliyim. Reşit cevap vermeden Leylâ | devam etii: — Bak ne hata ettik, keşki | Türkânı da alsaydık. Vah yazık, | kızcağız eğlenirdi. Vallahi şimdi | kendimden utanıyorum. Hiç bu ı fırsat kaçırılır mı? Peki senin neye laklına gelmedi Reşit. unutur mu hiç? Maamafih kahahat benim, Şimdi haber alırsa kızcağız gücenecek amma hakkı var. Reşit dudağını büktü: — Adaya gittiğimizi söyleme- yiz canım ne çıkar, Bir gün de onunla beraber gezeriz, Konuşa konuşa salona kadar girmişlerdi. Leylâ ayakta duracak halde değiîığ. Annesi — Reşitle konuşurken odasına çıktı. Temizlendi. Elbise değişti. Biraz ferahladı. şağıya İndiği zaman Reşit hâlâ oturuyordu. Yemek vakti gelmişti. Melek Hanım kalfaya yardım 1 — Mançuko sakinlerinden bazı- | İnsan kardeşini alışma — gergitini tehlikeye koyan jıpoıyı'nıı IŞarki Çin demiryolların« dakl aşırı fanliyetinin tafsilâtinı mu- kabil neşriyatla ortaya koyması ol muştur. Tas ajansının verdiği malü- mata göre, Harbin pollsi, Memleketin uzak köşelerindeki Sovyet memur- larının — zarur! ihtiyaçlarım taşıyan trenlerin geçmesine maul olmuştur. Harbinde Japon kontrolu altında bulunan matbuatta çıkan bir haberi Moskovanın İzvtstin gazetcsl mektedir. Bu haberde Stel Sovyet konsolosunun Progranişnaya- daki Japon askeri heyeti aleyhine bir baskın tertibatı almakta olduğundan bahsediliyordu. İzvestin, bu haberin memleketteki haydutlukla Sovyet konsolosluğunu =kıhr göstermek istiyen menfur yalan olduğunu bildiriyor. Harbin'- deki Sovyet konsolosu, Şarkt Çin demiryollarında çalışan ve Mançuko hükümeti tarı lan tevkif edilen 54 Rus amelesinin serbert — bırakılmalari için resmen müracaatta bulunmuş- turen Sovyetler Cenevreye Gidiyorlar Parla, 3 (A.A ) — Deyli Telgrat muhabirinden: — Sovyetlerin — Cemi- yetl Akvama iltihakı hakkında baş- hca büyük devletler arasında tam bir i#İİAF hamıl olmuştur. etmek için yemek odasına geçtiği zaman Reşit ayağa kalktı: — Leylâ, biraz piyano çalar mısın? Bu akşam canım muüsiki istiyor. — Alaturka bir şey mi? — Tabii tabii. Leylâ tabureye oturdu, Reşit yapına gelmişti. Eğildi: — Bugün çok neş'eliyim Leylâ. Seni bırakmak istemiyorum. Genç kıiz. cevap vermeden, parmakları tuşlar tzerinde gezin- meye başladı. Hicaz bir şarkıya girmek için dolaşıyordu. Birdenbire — saçları — karıştı. Omuz başında Reşidin nefeslerini duydü: — Leylâ. — Reşit. Bu kelimelere - birşey - ilâve edemediler. Yalnız Reşidin alev alev yanan dudakları, genç kızın omuzuna kadar- sokuldu ve çe- kildi. * Hasibe Hanım gece yarısına doğru - kapıya sakulan anahtarıa tıkırtısile gözlerini açtı. Taşlığa doğru kulak kabartarak: — Geldi. Dedi. Ve ayağa kalktı. Ana oğul kapıda karşılaştılar. Hasibe Hanım akşamdanberi birikeb bhıncına bir yol açmak İster gibi onu baştan aşağı süz- dü. Sonra dudaklarını - büzerek: — Maşallah —maşallah! dedi. Doğruuı kırkbir kere maşallah. Lâfhmızı can kulağile dinlemişsin.. Gönül Işlerı' Genç Kız, Genç Erkek Münasebeti .. “Bir müddet evvel bir arka- daş vasıtasile çok iyi kalpli bir gençle tanıştım. Aramızda bir kardeş münasebetini aşmıyan bir alâkadan başka hiç bir şey yok.;, Bana bu satırlarla başlıyan mektubu gönderen genç kız, kar- şısına çıkan erkekle münasebet- lerinin bu şeklini biraz gayritabii bulmakta, bu kardeş alâkasının arkasında gizli bir muhabbetin mevcut olup olamıyacağını merak etmektedir. Mümkündür. Bu asır da erkek- lerin azim ekseriyeti karşılarında hoşlanacakları, bir genç kız veya bir genç kadın görünce evvelâ meşru veya gayrimeşru bir şekil- de, ondan İstifade mümkün olup- olamıyacağını düşünürler. Bazıları iptidai muaşeret — kaldelerinden haberdar değildirler, hislerini der- hal açığa vururlar. Bazıları ise kurnazdırlar, münasip — zamanı beklerler, Fakat bunun haricinde, genç kızla veya genç kadınla sırf arkadaş olarak — konuşanlar da vardır. Sizinkinin bu son iki sınıf- tan hangisine dahil olduğunu nasıl tayin etmeli? Bunu anlamak için eniyi mevki de olan yine sizsiniz. Yalnız, bir genç kızla genç erke- gin arasında arkadaşlık rabitası- nin basit ve seyrek şekli aşmasını tabii bulmam, tehlikeli sayarım, Bakınız sizi bile şimdiden meraka sevketmiştir. x Güzle Hanımat: Kendisine açıkça sorunuz, müs- bet cevap verirse derhal nikâh isteyiniz. Nışanla kalmıya taraftar U HANIMTEYZE Hindistanda Kargaşalık Madras, ( distan'da ) 8 — Dün akşam vukubulan bir kavga esnasın« da bir müslüman bıçak darbeslle öl. dürülmüş, 10 Himan ve Üç Hindu ağır surette yaralanmışlardır. aferin. Böyle olmalı İşte. Reşit kaç akşamdır alıştığı bu paparalara ehemmiyet vermiyordu. — Vaz geç şimdi numara yap- maktan anne, dedi. Yarın konu- şuruz. İşte, ben yemek yedim, yatacağım. Hasibe Hanım masanın ucunda bir peçete ile ayrılmış küçük sof- raya şöyle bir göz attı. — Öyleya, dedi. Gündüz gö- rünmezsin, gece yemeğe — gel- mezsin, bari uykunuda dişarıda uyu ayol.. Karnını nerede doyu- ruüyorsan git oraya. Önüne sofra çıkardıkları gibi altına da bir şilte Bererler elbet. Biz burada akşama kadar mutfaklarda sürü- nelim, Oğlumuz şunu sever bunu canı çeker diye ocak başlarında yanıp kavrulalım.. O alsın başını itsin, gece yarıları eve gelince e: — Benim karnım tok! Desin! Doğrusu İyi evlâtlik.. İyi kar- deşlik. Zıvı_üı Türkân — bugün yine ağabeyim beni Kalamışa Gtürecek diye bekledi. Durdu. (’ıvnıcık ne bilsin ki ağabeyisi kirk haramiler gibi gece yarısı olmadan kapıdan içeri adımını atmaz. Bu böyle gilmez amma... Hasibe Hanım nutkuna devam edecekti. Ş Fakat Reşit kalpağını duvar- daki eski ınıgı yı:l .ılm;::ı levhasının çivisine & österişli ıılıçrj yarım çarkla döndü, ap, rap asker adımlarile merdi. venleri çıktı. ( Arkam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: