12 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

12 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No: 28 Vakit geçtikçe kaydıkuyudu, esteği kösteği bırakır, işi azışbr- dıkça azıştırır, tali ayi de aradan kaydırır, kadılığa işi düşenlerle gekişe çekişe pazarlık eder, bir tarafı şukadara bağlayıp paraları xebe attıklan sonra karşı taraf baskın çıkdı mı, fırıldak gibi dö- nüp torba torba mecidiyeler, kese kese Hiraları küplerine yerleştirirdi. Firavun kadı'nın yalnız o yere batası huyu firavundu. Şekli cüs- Besi, gösterişi taban tabana zıd- diydi. Kısacık bir boy; derisi kemiğine yapışık bir vöcut; elma kadar kafa- da çiçek borzuğu bir surat .Blr avuç leblebi at, hepsi Üstünde kalsın. Maymununki gibi biribirine yakın, değirmi — değirmi, boncuk gibi gözler. —Yelpaze gibi — açılmış, göğüs tahtasına kadar sarkmış kırçıl bir sakal. İç iç basan, yampiri yampiri yürüyen, eğri bacaklar.. Hulâsa, mendeburun, ik'ansesenin biri.. Bu kadar para canlı olanın ne derece tutumla ve eli sıkı olacağı aşikârdır. Küplü Kadı da oön paraya taklak atar, gişeyi dışından yalar, dişinden tırmağından arttırır, küp Üstüne küp kordu. Ciıgarası çubuğu, kahvesi yoktu. Bazı emsali gibi afyon mafyon da yutmazdı, Ynkarıda geçtiği gibi, Kadı Efendi dört beş kere İânet hal- kasını boşynuna dolamış, fakat bir hanımile iki sene bile beraber Kadı Ef. Evlenme Sevdasına Düşmüştü yaşayamamıştı; hiç çocuğu da olmamıştı. Hatunlar, helâllarının çinge- nece hasisliğinden dâd bir feryat Wki, kas kas kavrulmuşular, ikisi senesi İçinde cenneti boylamış, geri kalanlar da: ( Nikâhımız helâl, canımız azat!) diyerek yakayı kurtarmışlardı. Kadı Efendi yine evlenme sevdasına düşüyor Küplü Kadı, 1290 - senesinde yine mazuliyetle Istanbula gelmişti. Elliyi çoktan aşmış, saçı sakalı ağartmıştı. Bermutat — Gidiş — müdihü hemşerisinin ocağına düştü. Bu sefer, Rumeli cihetini İsti. yordu. Kavalanın methüsenasını, nhalisinin zenginliğini, aksatasının uyarsızlığını işitmişti. ( Mahraç ) payesini ( Bilâdı hamse mevleye- ti )ne terfi ettirerek, dördüncü mecidisini Üçüncüye tebdil kıldr rarak, muazzezen ve mükerremen Kavala kadılığına kotdu. Rumeliye ilk defa ayak bası- yordu. Bu taraflarda daha namil şanı — yayılmamıştı. İç yüzünü bilen yoktu. Yükünü tutacağı kadar tuttu- gu, binlerce liralık bir adam ol duğu için artık ufak tefek par- mak oynatmalara yan çiziyor, iraptan mahalli olmiyan paraya | tenezzül etmiyor, bele muhrurlarla — biç emiş kamış olmiyor, gözlünden vurulacak bir turna buldu mu İşi tek başına kendi beceriveriyordu. Kaç senedir dünya evinden wzak, şeriat emrinden cüda, av- retten, kaşık düşmanından mah- rum... Bu gidiş ta bekey — böyle devam edecek. — Bu dâğıderanu açmiya hacet kalmadan, — etraftakiler Imdada Yetiştiler. Bidayet mahkemesi te- müddeiumumi, — kaymakam Sermet Muhtar Yazanı TÜ SERR ASA TOMBUL MİRASYEDİ 12- 9. 984 Beyoğlu Caddeikebirinin o zamanki hali 'muıvlnî. Meiyetindeki kadılık kâtibi, mahallenin yaşlı başlıları, imam efendi, müezzin efendi, kapıları yapmıya başladıları — Hazret, sen nâibüşşer'işerif- sin. Sana akıl öğretmek, haşâ ve ve kellâ, haddimiz değil. Şeriatca izdivaca — rağbetin — ahsenliğini, ademi rağbetin ise ekbahlığını sen bizden âlâ bilirsin; fakat aflına mağrüren — yine dilimizi futamıyoruz... Böyle sittin sene bekâr oturulur mu? Vallahi seyyi- esi vardır, allahın emrine şirk koşmaktır... Saça, sakâla ne ba- kıyorsun a hazret?.. Sen hiç de fazla yaşlı değilsin; elyevm genç sayılırsın; zira maşallah zindesin. Evlen be birader; sana münasip birint bulalım; istediğinden âlâ- Bihls. — Seyyibesini de — değil, bakiresini.... Kadılığa işi düşen kocakarılar da fitili almıştı: — Vallahi Kadı efendiciğim, bir yaşımıza daha girdik. Aysl seni çoluk çocuk sahibi biliyor- dük, —meğersa bekâr — mişsin... Kuzum allahını seversen Kadı efendi, böyle papas gibi oturulur Foner - Beşiktaş Maçı İstanbul Mıntakam Futbol heyeti Relsliğinden: 1933-1934 gilt final ma- çi aşağıda yazılı şekilde 14/9/1934 Cuma günü yapılacaktır: | Fenerbahçe stadı: Saha komiseri Necmi Bey, Saat 16 da Beşiktaş - Fenerbahçe Hakem: Sadi Bey; Yan hakemleri Şazi ve Hulit Galip Beyler. Bir Hava Müsabakası Cezayir, V1 (A.A.) — Varşovadan başlıyan beynelmilel tayyare Şallene- ehallengel devrine Iştirak eden tayya- recilerin hepsi buraya gelmişlerdir. Fakat yarış harlei kalanların miktarı epidir. Bügün öğle üstü biskra ve Tunusa hareket edi'ecektir, | Yüzme Rekoru I Londra, 11 (A. A.) — Japonyalı Matmazel Hidko Maehata, kadınlar | 200 metre kulaç yarışında 3 dakika | 2 saniye 4/5 ile yeni bir dünya rekoru [ tesis atmiştir. Yine kendisine alt olan eaki rekor ? saniye 3/5 daha fazla idi, Geri Kalan Deniz Gezintisi Haliç İdman yurdu Riyasetinden : 14/9'934 tarihinde icrası mukarrer deniz gezintimiz esbabı. mücbire tah- tında 21/9/934 tarihine talik edilmiş- | tir. Malüm olmak üzere beyan olunur. | Hacı Fidan morhumua haleli 1 fci sımf SÜNNETÇIİ EMIN Terkattiğim sski kabinem ve isim müşabeheti — dolayısile — muhtorem müşterilerimin yanılmamusı için yevi adresime dikkat : Beşiktaş: Benzin osü yanında Erip B.apartumanı Tel Kabine 44395 ev 40601 mu? Üst tarafını geçtik, günah değil mi a gözüm? Kos koca şeriat kadısısın, kimi alamazsın?.. Kavalada, — erkekli kadınlı paçalar sıvanmış, herkes Kadı Efendiye temiz âüt emmiş, eteği belinde, Hanım hamımcık bir hanım aramaya koyulmuştu. Zinnün Ef, artık işi gücü bir tarafa bırakmış, hergün, her saat, seyyibe, bâkire sağlık ak madan, kadınlık, güzellik tarifi dinlemeden, bu —esnalarda da dudaklarını yalaya yalaya yut- kunmadan tahammülü tüketiyor, bangisini tercih edeceğini han- isini nikâhlayacağını bir türlü estiremiyordu" Uzatmayalım, bu İşte de tur- nayı gözünden vurdu; şöyle bi- rini sağlık aldır Toy, körpe, daha on beşi içinde fındık kurdu gibi bir kız- cağız. Bildiremi gör, onü — göre medim deme.. Bıngıl, bıngıl, yu- muk; tenini sorsan kar gibi.. bir içim su.. Dârı dünyada A lahından başka kimseciği de yok. Ne ana var, ne baba, ne soy sop; çöpsüz Üzüm, ( Arkası var ) VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ , İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefonı 22925 İzmir Sür'at Yolu SAKAR YA vapunu Her Perşembe süna saat 16 da Galata rıhtımiından kalker. Doğru İzmire gider. Bu vüpur HER PAZAR günü saat 16 da İzmirden kallap doğru İstanbula gelir. Bilâmum İzmir yolcularına * 40 tonzilât, Karabiga Yolu Her CUMARTESi, ÇARŞANB günleri saat 20 de Toöphane rihti- imandan bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte mutat iskelelere uğrar. İZMİT YOLU Cuma, Pazar, Salı, Çarşamba, günleri bir vapur aaat Oda, Top- hane rıltımından kalkar, Tepebaşı Belediye Bahçesinde 13-8-34 Perşembe — akçamı sant 18 - 20, şehir bandosu, 21,30 « 24 oaz, muzik, duna, Adalar Revüsü, Lüküs Hayat, Üç vaat Gper retlerinden — baletler, Por Güntten Periler ybek, Duhuliye: 5- kahveı 15 Yaloua e Bursaya Rakip Orhangazi Ucuzluk Rekorunu Kırdı ( Baştarâfı 1 incl sayfada ) ve Yalovanın şöhretile rekabete hazırlanmakta... Orbangazili bir zat bize bu rekabet —meselesi hakkında de- miştir ki: — Çok yakın bir zamanda bir gün gelecek bütün Istanbulun gözleri bize-Şevrilecektir. Orhane gazi, bugün Bursa va Yalova yolu Üzerinde Istanbula en yakın ve harikulâde verimli bir yerdir. Havasmın, toprağının tereddüt etmeden — harikulâde — denilecek görülmemiş güzelliği, çok yakın zamanda gerok Bursaya, gerek Yalcvaya kendilerinden asla aşağı kalmıyacak bir rakip hazılıyacak- tır. Orhangazililer esasen şimdiden hazırlanıyorlar. Yeni ve mükem- mel büyük çiftliklerin temellerini atıyoruz. Belediyemiz — emsalsiz sularımız ayarında bol bir elektrik meselesile meşgul. Geçen hafta yeni parkımızda Gazi heykelini açtık. Orbangazinin — bu rekabete hazırlanışı belki İstanbullulara bir masal gibi gelir. Halbuki bu yer, yakın zamanda namzet olduğ şöhrete lâyıktır. Havasının, memba sularının, bol akar sularının, İznik gölünün, manzaralarının letafeti emsalsizdir. Bizde ihtiyar bir adam veya bir kadın en kızgın güneşin altında yaya, tam iki saat yürüyebilir, asla yorgunluk hisset- meden! Zira kızgın güneşte bile daima kesilmeyen serin bir rüzgür eser, Bir ( Yeniköy) Ümüz var ki halk arasında bu köye hava- sındaki — harikulâdelikten — do- layı (Veremliler köyü) de derler. Civardan bütün ağır veremlileri | bu köye getirirler. Memba suları- mız okadar soğuk ve lezzetlidir ki karpuz, kavun, hıyar ve yemiş gibi şeyler bu suların kumlarına gömülüp birkaç dakika bırakılın ca âdeta buz tutar ve soğuklu- ğundan yenmiyecek hale gelir, Yerliler buna (dondurma) tabir ederler.. Orhangazinin sulak toprağının verimi görülmemiş derecededir. Yol üzerine tesadüfen atılmış kar- puz ve domates çekirdeği orada yetişken bir tarlanın doğması için kâfidir. Orhangazi binlik şişe boyunda patlıcanı, gax tenekesi boyunda karpuz ve ayva büyük- Kiğünde geftali yetiştirir.. Bu sene İstanbuldan bazı ai- leler yazlığa geldiler: 6 kişilik bir #ilenin haftalık sebze ve soğukluk masrafını yalnız (50) kutuşla gö- rebildiğini bizzat gördüler! Orhangazi istikbalin çok rağ- bet göreceği bir yaz şehri ola- caktır. Bugün kurulan Zekeriya» bey Nümune Çiftliği gibi mükem- mel çiftlikler de istikbale birer İşarettir. Ş İki tavuskuşunun — garip sergüzeşti İşte bu — Zekeriyabey çiftliğinde vukua gelmiştir: Zekeriybey çifliğine birl dişi, biri erkek iki tavuskuşu getirt- miştir. Fakat günün birinde tavus- kuşları — birdenbire — çiftlikten uçmuş, civar ormanlara kaçiniş- lardır. Hayvanlar çiflik adamları tarafından aranmış, fakat bir türlü bulunamamıştır. Halbuki bazı köylüler ormanda tavuskuş- larına ras gelmişler, ne alduğunu anlamadıkları hayvan- ları evvelâ silâhla avlamak İste- mişler, fakat sonra öldürmiye kıyamamışlar, canlı - tutabilmek için saatlerce uğraşmışlardır. Köylüler hayvanları tuttuktan sonra (Hiç görülmemiş ikl hindi yakaladık!) diye bütün köylülere bu garip hayvanları göstermişler, bunu haber alan safdil köylüler ıAhır zaman hbindileri)ni görmiye oşmuşlar, Orhangazi köylerinde bu hâdise büyük bir uyandırmıştır. Köylüler bu görüle memiş hindileri kıyamet alâmeti addetmişlerdir! Neden sonra çiflik (Kıyamet kuşlarının) macerasını haber almış ve dilber tavusları güçlükle köylü- lerin elinden kıırluıî:llnw. LM Şehir Tiyatrosunda ( Baştarafı 1 inci sayfada ) rivayete göre Ankara Belıdlyl:ıgı anlaşıp orada çalışacakmış. u ııl'lıı:ı iken işitiliyor ki aristler- den Hüseyin Kemal ve Hadi Bey- lerle Şaziye ve Halide hanımlar Riza Beyle anla: ve mıdıld ıııı'ııhlnı mll:ıhmf'udı karar vermişler. Bu artistler, tıpkı Istanbul Şe- hir Tiyatrosu gibi Ankara Şehir Hyatrosunun esasını ve nüvesini kuracaklarmış. Vasfi Rıza Bey ise, Ankarada temsiller başlar başlamaz kendilerine iltihak va- dinde Bin belâ ile vücut verilebilen Şehir Tiyatrosunun bu suretle bir fnbilâle gitmesine gönül razı ol« muyor. Onun içindir. ki bütün bunların hakikat olmaktan ziyade dedikodu safhasında kalmasını te« menni ediyoruz. Bu akşam saat 9 da “Roma Aleşler içinde,, Hilminin büyük yıldızı MELEK CLAUDET COLBERT sineması yeni sinema mevsimine — başlıyor! tarafından nefis bir surette tamsil edilen : BAR ŞARKICISI Fransızca sözlüdür. DiKKAT: Yeni tenzilâtlı fiyatlar: Dühuliye: 30, Birinci balkon SO, Hususi 70. Telefon :(21;:)08 — Bu akşam : UNİTED ARTİST'in SARAY (Eski Glarya ) sineması zel ve büyük filmi ve meşhur yıldız DOUĞLAS Fi NKS'ın temalli muhteşemi ASRi ROBENSON h vval ve müstehzi DOUGLAS, bu ı:q-l:“";::.:ı::l. .Cîxk e:ntll;.yıl .':llmr olarak Robenson'un teri macerasını yaşatıyor. İlâveten ı Z E V C E M Mümesellleri: LAUREL ve HARODY Seanalar 1 3 - 5S - 7 ve 9 da, Fiyatlarda mühim tenzilât ı 30 ve 50, Lüks balkon 70 «

Bu sayıdan diğer sayfalar: