26 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lı Trakyada Tetkikler | İ | Meriç Nehri Ve Meriçin Manası Edirne ( Husust ) — Geçtiği yerlerde bıraktığı meyillerle Edir- neyi — ve sahilerini ihya eden, | Meriç bir nehir olarak. bilinmekte | ise de namını okutturan sebep ve Amil zannederim ki çoklarımızca bilinememektedir. “Meriç,, esatire | tapan kavimlerce Allahlarım seyrü- | sefer ettiği mukaddes su tanın- makta idi. — Meşhur * Neron », | Meriçe karşı manevi duygalarla | bağlı bulunuyordu. — Zengin bir ilim ifade eden kadim İran mede- niyeti hakikt bir Hsanla okunan | şehnamelerde — ve kadim — İran | lisanında (güç işlere; türlü türlü şeylere; ıstirap ve mihnetlere ) Merç-Meriç denilmektedir. Arap- lar bu kelimeyi ( C ) telâffuzile karma karışık manasında “herci- merc,, okurlar. Birinci kurunun | meşhur simalarından Keybhusrev ordusu Tuna boylarında fütuhata giriştiği — vakitlerde * Trakya ,, kıt'ası bütün âlemi beşeriyette meçhul idi. İran ordusunun hemen hemen sülüsanını cengâver Türkler teşkil ediyordu. Tunadan — göeçen, balkanları aşan İran atlıları ileri harekâtta piştarlığı Türklere vermişlerdi. Bu mühim bir kuvvetti. İssız esrar- engiz yerlerde adeta macera arı- yorlardı. Bu kuvvete aslen Semer- kantli (Şahveri Karahan) namında bir Türk kumanda ediyordu. Tu- mayı geçerken, balkanları aşarken rastgelmedik güçlükler, görme- dikleri şeyler, tahammül etmedik- leri ıstıraplar kalmadığı halde şimdiki Mustafapaşanın üst tara- fında elyevm Mozek namile maş- hur yüksekte karargâh kurmuş- lardı. Su ihtiyaçlarını temin için güçlük çekiliyordu. ( Meriç nehri- nin) görünmesi behemehal keşfe muhtaç bir işti. Zamanın seferi adetlerince harplerde hükümdar, kumandan aileleri de beraber bu- lunurlardı. ( Şahveri Karahan ) karısını da yanında bulunduruyor- du. Su aramak için bizzat keşfe çıkan kumandan o ane kadar hiç görmediği — müşkülâta — rastladı, nehri buldular (Şahveri Karahan) nehre Âbı Meriç dedi. Güçlü ıslıraplı su manasını kastetti. Ne- hirden su ihtiyacı. temin Suyun adı Meriç konuldu. Arap- lar bu kelimeyi ayni manalarda kullanırlar. ( Şahveri Karahanın ) bu astıraplı. yerde bir erkek çocuğu dünyaya geldi. Sergüzeşt- lerine bir hatıra olmak üzere adını ( Meriç ) koydurdu. Mozek karargâhında bir müddet otur- duktan sonra ileri harskâtı yap- tılar. Edrnenin garbında kâin ( Maraş ) mevküne geldiklerinde İran ordusundan bir müfreze geldi. İleri harekâtı tatil ettirdi. Bütün bir seneyi Maraşta geçiren (Şahveri Karahan ) karargâhında doğan çocuklara ( Meriç ) ismini koymak Sdet oldu. ( Serdar Şah Taç) ismindeki İranlı kumandanın dünyaya gelen oğluna ( Maraç ) adı konuldu. Heri harekâlı yapılıp ta tâ Marmaraya kadar dayanan Türk kuvvetleri geçtikleri yerlerin hepsise birden ( Terak âbâdan) ismini koydular, Nehri (Meriç) ve kıt'ayı (Terak âbâdan) olarak haritaya kaydettiren Türkler her fani gibi göçtükten sonra Meriç kelimesi (Maraç - Maraş - Mariçe) şekillerinde ve ( Terak ) kelimesi (Teras) şeklinde tahrife uğratıldı. (Terak âbâdan) meşhur Düâra zamanında ordusunda bulunan 'Türkler tarafından sadeleştirildi. (Ey Türk ) manasına gelmek Üzere ve bu maksatla Terak ke- limesinin ardına ( ya) edatı ni- desim — Hüve — ettiler. — Asırlarca vene sonra, yani milâdı adan Müre SON POSTA — o y> y M Ü fte Trakyada Bağcılığı İle Marufw Verimli Bir Kasabadır Uzunköprü, (Hususi) — Yük- sek bir mevkide kufulmuş — Olan “Mürefte,, bağ- | cılığı ile maruf bir kasabadır. Balkan müuhare- kadar bağcılık çok te- rakki ve tekem- mül etmişti. U- mumf harpte harp manatıkından sa- besine | yıldığına rağmen bağların tekem- mü! — istidatları salim kalmıştır. Havası ve suyu sıhhi ve güzeldir. Etrafının ve Kocaelinin lâtif man- zaralarile süslü olan Mürefte her cihetle şirin bir kasabadır. Müs- tahselâtından üzümleri, “ihlâmur, meyva, yakılacak odunları, yakıl- mış kömürleri İle şöbret kazanan Müreftenin tarihi hatıralarını ta- zeleyen ismi bilhassa anılmıya şayestedir. Mürefte Orhan — zamanında “Osmanlı Türklerinin,, eline geç- mesinden evvel"Gelibolu- Bolayer,, Kıralı Eksamil Galivrenin dilber kızı “Müreftenin,, şiddetli arzusu ; K e l | Üzerine inşa kılınmış mitimini bir kale idi. Kale Cenubu şarkiye mütemayil, denize yakınm bir te- pede idi. Bu bir şato değil, bir ileri karakol kulesi hiç değil. Fakat — ze a biliyetine binaen her türlü güzel manzara» ları gösteren ve cesim kaleler gibi kıymeti harbiyeye yarayacak bir tarzı mimaride yapıldığından oturmak — ve içinde — yaşamak şerâitini haizdi. “ Eksamil Galiv- renia ,,kazı güzel Mürefte, güzelliği nisbetinde ilme, çilre — hevesli hassas ve muharebeye, kahraman- Mürefteden bir manzara lğa candan aşık bir kız idi, Bu meziyetlerile Trakyada şöhret bulmuştu. Bu cihetle babasının kendisine ehemmiyetli bir zaafı vardı. Diğer kızı “Şareleone,,den daha fazla ona meclüp Idi. Mü- refte babası üzerinde bir müessir, bir &mildi. “Gelibolu -Bolayer,, açıldıktan Kıral Eksamil Galivrenin ölümünden sonra civarın tathirine çıkan müfreze kumandanı * Cabi Uygur ,, Bey — Mürefteye uğradı Dış kale — bedenlerinden garbe bakan kulenin fevkalâde metaneti vardı. Kale mahsur kaldığında (Mürefte) bizzat bu kalenin maz- gallarında bulunuyordu. Genç ve ateşpare bir kahraman olan müf- reze kumandanının“sevkulceygşini,, seyreden "Mürefte,,min manzaranın yüksek meziyetine karşı duygu- ve  Kendis n € mekte saadetten başka bir şey göremedi. Kaleyi müdafaadan da vazgeçti. Kalenin teslimini bir hilel harbiye telâkki eden “Cabi Uygur, Bey ihtiyati tedbirlerle beraber karargâha bildirdi. Ka- rargâhtan — muhayyer - bırakıldı. Emniyet tertibatı alan Türk at- hları kaleye girerken halk top- ları de lanmış, Türk kah- ramanlığının gök- lere yükselen sancağı — altında can vermek için canü — gönülden Ihtida etmişlerdi. Bu yüksekliğini zinet- leyen vâkıa: At üzerinde mü- sellâhan meydana çıkan “Mürefte,, kalenin anahtar- larını, kılıcımı “Cabi Uygur Beye,, teslimden sonra toplu halk mü- vacehesinde dil anlatamadığı hal ve duygularını harekâtile ifşa etti: Müfreze kumandanının terkisine atladı. Nişan merasimini tamam- ladı. Kalede ufak bir muhafız kıt'ası bırakıldı. Müfreze ve halk yekdiğerile kaynaştı. Candan bir şevk ve şadlümani içerisinde ka- rargâha geldiler. Mürefte Cabi | Uygur Beyle evlendirildi. Son | arzusu Üzerine bu isim değiştiril- | medi. Hâla Mürefte okunmak- | tadır. Mürefte Kıymetli bir Türk cengâverinden daha Üüst bir ka- | biliyetle kocasının müfrezesinde kocasile yan yana dövüştü. Dağ | kalelerinde yaralandı, hattı harp gerisine çektiler. Koca yayla dağının tam karşısında — öldü, *Gabülisamme ei dasklear:ventn manzaranın | de “Cabiler, ismindeki köyde yatmaktadırlar. “Nesil,, bırakma- mışlardır. Yattıkları yere “Cabi- ler,, denilmesi kahraman Mürefte- nin Cabiye nispetini anlatmak için konulmuş muhtasar ve fakat müfit bir manadır. Mürefte Trak- yanın sevimli bir bir parçasıdır. Vatanın tarihi bir köşesi olduğu için kayda şayan bir beldedir. Kon_bada Ruam Mücadelesi Konya, 25 ( A.A. ) — Ruam mücadelesi çok ehemmiyetli bir surette devam etmektedir. Vilâyet sağlık zabıtası komisyonu fevka- lâde — faaliyet Bugüne kadar muayene edilen hayvanatta bir ruam vak'ası zuhur etmiş ve bu hayvan da itlâf edil- miştir. iki buçuk asır evvel Edirneyi bina | va inşa ettireh Adriyanos lemladöki | Kıralın zamanında Maraç kelimesi tahrif olunmuştur. “ Maraş ,, de- nilmiştir. Şayanı eseftir ki hâlâ Maraş okunur. Keyhusrev - Dârâ zamanlarında bu — bilinmeyen vahşet ve esrarengiz — kıt'ada nehirden ilk su İçenler Türkler- dir. Bu suda atlarınmı sulayan Türklerdir.. Bu suya ad koyan Türklerdir. Onu âlemi başeriyete tanıttıran ve | Meriç nehri | na- mile cihan haritasında okuttur- maya muvaffak olan Türklerdiır. Bu kıt'aya ( Trakya ) ismini veren Türklerdir. Bütün bu delâil altı bin senelik bir tapuyu tesbit etmektedir. Binaenaleyh altı bin senelik bir tarih taposile Türkün malı olan güzel ( Meriç ) Trakya- sile beraber Türk neslinin gayet açık ve gayet meşru mal ve mül- küdür. Türk bukuku inkâra ve sıgacak tehlikelerden pek masundur. Onun masuniyetini tarih temin ve teyit etmiştir. Nureitin Fileri iptale göstermektedir. | Amasya Amasya (Hususi) — Hilâliahmer Cemiyeti bir sünnet düğünü tertip etmiş, 150 fakir ve öksüz çocuğu sünnet ettirmiştir. Sünnet ameli- yesi operatör Tevfik Beyin neza- reti altında bir heyet tarafından yapılmış, sünnetçi İsmail Efen Ereğli Mensucat Fabrikası Ereğli: Konyada ( Hususi ) — Sümer Bank tarafından İnşasına karar verilen büyük mensucat fabrikasının arsa İstimlâk muame- lesi bitmişi 160 bin —metro murabbat arazi banka tarafından satın alınmıştır. Önümüzdeki ilk- baharda fabrikanın temeli atıla- İ caktır. da Büyük Bir Sünnet Düğünü KU Amasya Hilâllahmerinin sünnet ettirdiği yavrular de bir hafta müddetle pansıman- larını yapmıştır. Belediye Reis vekili Osman Bey her çocuğu ayrı ayrı ziyaret ederek hediyeler vermiş, eczacı Ekrem Tevfik Bey de sünnet için lâzımgelen malze- me ve ilâçları teberru etmiştir. ——— —e —— —— — — e Antalyada Portakal Antalya, (Hususi) — Memle- ketimizin başlıca ihracat mahsul- lerinden birl de llmon ve porta- kaldır. Bu sene mahsul geçen seneye nisbetle ar, fakat buna mukabil çok nefistir. Sermaye- darlar burada portakal mubayaa- sına başlamışlardır. Memleket Manzarası Siverekte Bucak Nahiyesi Siverek, (Hususi) — Kasabaya beş, altı saat mesafede bulunan Bucak nahiyesi mevcut nahiyele- rin en büyüğüdür. Fak köyü nahiyenin merkezi- dir. Nahiyeye bağlı 67 köy var« dır. Bu köylerin hepsi de bağlık ve bahçeliktir. Bu köyler kendi Üzüm ve sebze ihtiyaçlarını temin ettikten sonra Siverek'e de sev« kiyat yapmaktadırlar. Köylerde hayvancılık çok Heridir,. Nahiye müdürü Sıtkı Bey köylerin idare: sinde ve hergün bir parça daha tekemmülünde cidden muvaffa- kiyet göstermektedir. Nahiyede Zabıta teşkilâtı çok mükemmeldir. Sıtkı Beyin aldığı tedbirler saye- sinde bir müddet evveline kadar ardi kesilmeyen zabıta vukuatın: dan eser kalmamıştır. Şimdi Bucak nahiyesinde hiçbir vak'a olma- maktadır. Yakında nahiye merkezine bir Cümhuriyet abidesi rekzedilecek, zarif, büyük bir hükümet konağı da yapılacaktır. Yeni Belediye Reis Ve Azaları Güdül ( Hususi ) — Yapılan intihap neticesinde Arif, Hüseyin Avni, Tüfekçi Mehmet, Sofu Mehmet Karaoğlan oğlu Hüseyin, Tayyare Reisi Ali, Sofu oğlu Hasan Hüseyin, Çekirdekçi zade Hasan Hüseyin, Tiryaki zade Mehmet, Hacı Musa zade Meh-» met Boyler asli' azalığa İntihap edilmişlerdir. Bergama ( Hususi ) —Belediya azalığına — seçilenler aralarında yaptıkları bir intihapta Belediye Reisliğine Nafiz, Daimt Encümea azalıklarına Kâmil ve Reşit Bey» leri seçmişlerdir. Tarsus ( Hususi ) — Belediye azaları aralarında yaptıkları inti- hapta Belediye Reisliğine Muvaf- fak Ziya Beyi, encümen azalıke larına da Burhan zade Kemal, Bedevi zade Tevfik ve Ali Rızal beyleri seçmişlerdir. Soma ( Hususi ) — Belediye reisliğine Çoban zade Ahmet B. seçilmiştir. Çoban zade Ahmet Bey Somanın eski belediye reisik dir ve Somaya pek çok hizmet- leri vardır. Ordu, 25 (A.A.) — Dün 19 aza arasında yapılan — belediye relsliği intihabında doktor ibrahim Namık Bey ekseriyetle belediye reisliğine seçilmiştir. Aydın, 25 ( A.A. ) — Aydın belediye reisliğine sabık belediye reisi Naxif Bey ittifakla seçilmiş- Ünyede Biçki Yurdu Ünye ( Hususi ) — Nadide Osman Hanım tarafından açılmış olan Biçki ve Dikiş Yurdu döre düncü sergisini açmıştır. Sergi çok (muvaffak olunmuş eserleri ihtiva etmektedir. Yurt« tan dört sene zarfında altmışı mütecaviz hanım mezun olmuş- tur. Mezun hanımlardan ekserisi hususi terizihaneler açarak hayat- larını kazanmaktadırlar. Balıkesirde Ekmeğin Gıda Kuvveti “ Balıkesir (Hususi) — Sıhhat Müdürlüğü ekmek - işini kat'i sus rette) halletmiştir. Bundan sonra ikinci nevi ekmeğin gluten mik- tarı 8 nispetinden aşağı olmıya- caktır. g.

Bu sayıdan diğer sayfalar: