15 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

15 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bakalım — Doktoer kocamın üç gündür kulağı işitmez. oldağ — Ne söyledisiz de işitmedi. — Ne süyledimse hiçbirini! — Birkere de, bu sene kışlık rop, kışlık manto almaktan vaz- geçlim deseniz bir tecrübe daha olur. Bakalım İşitecek mi İşitme- yecek mi? , Gideceğim Bizim İmset hergün Radyo sa- tan mağazalardan birine gidiyor. Saatlerce kalıp radyolara bakıyor. Bu halı merak edip sordum: — Radyo mu alacaksın? — Yok canım dedi, radyo fi- lân alacak değilim, radyo alan €eş dostu öğreniyorum, canım rad- yo dinlemek istediği zaman evle- rine gideceğim! Şimdi Taksitle eşya alan hanıme- fendi çocuğu için aldığı çocuk arabasının son taksitini vermiye gtmiş, mağazanın sahibi sordu: — Çocuğunuz — nasıldır. hanı- mefendi.. — Teşekkür — ederim şimdi askerliğini yapıyor! Öğret Kılıbık koca gece yarısı eve girerken bir hırsız da çaldığı eşya İle evden çıkıyordu. Kılıbık koca kızmadı. Bağırmadı, polis çağır- & iyidir, madı; Yalnız sordu: Rica ederim, dedi, bana da öğret karım uyanmadan eve nasıl girebildin? Yardım Muallim, — talebenin — yaptığı vazifeye göz gerzdirdikten sonra: — Yine — vazilenizi babanız yaptı değil mi? — Evet amma muallim Bey © yalnız. başına yapamadı, ben yardım ettim! * saRMRANA aç Sözler — < ON POŞTA dl_!crlnd teşrin 15 — ——— D Yok Seyret ı il;lı:;:ıd:ı.ımek— Hağe” öi Güzel Fıkralar çy_ e kıymış, lokanta- l Ben on da: ç i ö |kikada Bünrla: da biftek yiyor- Ödersiniz nip giyiriyorum. Senin — giyinmen tam yarım saat sÜürüyor. — Kababhat benim değil ki hanımefendi. Siz ÜN e e be Kü DD — Kocanızla ben seaclerce sılan arkadaşağı ettim.. — Harpte beraber miydiniz ? — Hayır, mektepte hirsız ro'is oynardık ! metçiniz var am- ma ben giyinir- ken beni giydi- hizmet- ren bir çim yok! du.. Bir dostu onu görünce le- kaniaya — girdi, hasis sordu:; — Biftekten hoşlanır mısın? — Pek çok! — Öyle ise karşıma otur da ben yerken sey- ret| Fıkra Beyetendi, uşağına: — Posta kutasına at diye sana verdiğim mektubun Üzerine on iki buçuk kuruşluk - bir pul giyinirken — sizi giydiren bir hiz- yep.ştaırmayı unutmadınya?! | ı Akı! | betmek için sizde bir knııw — Unutmadım efendim amma, varmış.. | — Yüzdeki buruşukları kay- 1 on iki buçuk kuruşluk pul kalma- — Bu ixce ropla nasıl sokağa çıktın, soğuk alacaksın ! — Var Hanımefendi a y er G : — Tuhaf şey hiç insan i toptan ıılıı':yımıı,e perıI:::d'o mıştı. Yirmi beş kuruşluk - bir | bir rop iİY:' ydü ç“’i"k y:l: satıyoruz. pulun yarısını kesip yapıştırdım! '. mı ? Diyemem Yaşlı bir ka- Ne dın — geçiyordu. Yapayım Yanımdaki — ar- kadaşım kolumu — Balık ye- dürttü: dim doktor, ba- — Naal, dedi, hk — zehirliymiş :ıokıın. | !"?lllldl zehirlendim, ne "—ml.(':ndiıinı YARAYIND mi? Diyemem, suratıma - tokadı yapıştırır. — Babam bu köşkü yaptırdığı zaman ben küçücük bir çocuktum. — Köşkün âsarıatikadan olduğu belli Hanımefendi ! Fıkralar Acaba Meşhur doktor an'atıyordu: — Ben müşterilerimin saye- sizde yaşarım, Doktor olmayan söze karıştı: »— Acaba bu cümlenin zıttı da doğrua olabilir mi? — Hemen va- siyetnamenizi| Günlündenine n DA gğ SĞ eee eÜ ee Ğ e G ĞÜİÜL ee eĞ eee eee ea ee T müşteriye: — Peşin elli liraya yaparım taksile olursa altmış lira! — Taksit şartlarınız nedir? — Elli lirasını peşin ver.siniz; geri kalanını da altı ayda öder- siniz! Kaş Yaparken Kumaşçı ” yaşlı müşteriye ku- maşını methediyordu: — Böyle kumaş hiçbir. yerde bulamazsınız; yıkayın yıkayın giyin Allah uzun ömürler versin; ölün- ceye kadar kullanabilirsiniz. Tam bir sene garanti veririm. Fena — Üzst katımızda oturan karı koca her akşam kavga ediyorlar. — Ne fena şey, hiç çekilmez. — Fenalık bu kadarla kalsa bir şey değil, asıl fenası Kürtçe kavga ediyorlar. Biribirlerine ne söylediklerini anlıyamıyoruz! Istırap Kadın hastaydı, doktor ame- liyat yapılacak dedi; kadının ko- cası sordu: — Karımı ameliyat ederseniz çok ıstırap çekecek ml doktor. — Evet maatteessüf çok fazla çekecek. Üç gün hiç konuşma- ması VAzım. J Buhran Küçük Doğanın kumbarasına bir beş kuruş koydum.. Doğanın babası Doğana: — Bak, dedi, senin kumba- rana beş kuruş koydular, bunun için ne demek lâzım.. Doğan yüzünü buruşturdu: — Buhran daha bitmemiş! KAARARARARARARARARARARARAM le elbise —diken terzi * kelpreri çok temizdir. — Keşsi bu u sürdim.. — İyi o'urdu, be'e bir salname olsaydın ? — Bir salname mi? — Evet her sene değişirdir ! ben de bir kitap olsaycım, SA seeeesserLLARLAS KALAREAEBELELEECELALAECALELEKEA ASA LALARAA AAA LAŞ R LA AŞ GA AAASSS SAA SA ŞA GA Beea eee AAA aA BAA AAA AAA Br banım 6ö lüyordu. — Çok çırkin insanlar vardır ki Korktum — Karım pi — Hakkınız var Hanımefı yano — çalarken niçin alkışlama- diniz. — Tekrar çal- S MA Pa Var daima gözünün önünde — Nişan'ınız çirkin değil am- | zayıfamış görüyorum. ma, çok soğuk. - Â üniz.. — Öye amma, nişanlımın A yen S0 0 keckocamen bir kaloriferli apar- tıma 1 ver. A — Coktor ben çok hastayım, aysaya bakınca kendimi on kat — Neden? — Bir kere de onu muayene ederdim. sassesaa e' Kızdırmak İçin Komşum radyosunu açtığı za* man Parazit yaptırıyordu. — Bu gürültü de ne, dedim, hoşuna mı gidiyor? — Etraftaki komşuları kızdır" mak için böyle yapıyorum! Lokantada — Gerson, kı- vırcık salata is- tecimdi hâlâ ge- tirmedin! — Biraz sa- e cs | kapain deliğinden a okşpr ı vwup odaya $İrCİŞHİ yörmedim ! ue . rum, Ööyle zannediyorum ki karşımda, göz'erimin önünde sen varsın.. SEVGİDEN AĞZIM YANDI Ümit verdi bütün yaz Sonra etti binbir. naz Yaraladı gönlümü Şimdi neç söylesem az Yalvardım - kâr etmedi Param polum yetmedi Tosafmzca düşmüşüm Hiç nıîı!ııue! etmedi Süzük sözük hakarak Geçü bergür yakarak Baktım güzel yüzüne Pencereden sarkarak aKi ai aei ö LA T ei SA mıya — başlama- bırlı olunuz efen- sından kork- dim — kavırtiyo- L — Sevgili kar.cığın, bu mektubu - yazarken hep “seni düşüzüyo- —| ) Gönül çok vade kandı Bakışı fırsat sandı Hulâsa bak azirim Sevgiden ağıım yandı lli ü Çati ada ae ö öeian ee fi Bi B M. ULVİ mu? Şarkı söyleyen artiste beniti tarafımdan rica ediniz biraz dahâ

Bu sayıdan diğer sayfalar: