26 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan Sermet Muhlar SÖON POSTA Resimli Büyük Ailli Roman - TOMBUL MİRASYEDİ 26 - V1 - 984 Kambur Nâbi Kendi Kendini Yiyordu.. — Hıfu Paşanın küçük dama- dıniın güzelliğini meth ede ede bitiremezler. Şöyle yakışıklı, böyle civelek, şöyle yozma — derler. Ağda ile younmuş gibi soratlı, baston yutmuş — gibi kametli 0 soğuk nevayı gözünün Önüne gelir, bir de bu Tahsin Beye bak. Hanmlar, kendilerini de, etralı da — unutmuşlur, biribirlerini itiştire — kakıştıra, — kahkahalar kihkihiler «ata ata, aşağıki beyi göklere çıkarıyorlar, odanın - içini yıkıyorlardı. Bolses Tahsin, iki parınağının mrasında kalıp sigarası, gözü ka- pıda, o simin ğerdanı, mermer göğsü, balmumundan dökme gibi kolları, kar gibi ayakları bir daha görmiye can atarken kendi ken- dine ne gelin güveyler olmuyordu. Fazlaya hacet yok, bu eve bir İi kere daha gelse yi İş. Zira taze dul çantada keklik. Şöyle böyle yola gelmek değil, nikâhla varımnıya bile razı olacağı halinden Aşikâr.. İşte © zaman piyangoya kondu Herkesin bir tabiatı vardır ya, Kambur Nabininki de, desturun helâya girdi mi İçeride yıllanmak. Abteshana, geri tarafta oldu- gundan Tahsinin geldiğinden, taş- Hiktaki el şakasından, hammın kahkahalarından haberi yoktu. Elinde havlu, şıpşıp terliklerini yere süre süre taşlığa yeldi. Ki- çük odanın kapısını aralık görünce usulcacık başını uzattı. Tahs'nle gözgöze gelir gelmez tepesinden vurulmuşa dönmüştü. Hiç aldırış etmeyip yürüyecekti, fakat beriki seslendi: — Vay Nabi Efendi azizimiz!. Buyusana İçeri şekerim!.. (Güçbelâ: — Geliyorum azizim! diye bildi. Son derece afallamış, ne diye- ceğini, ne tarafa gideceğini gaşır- miştı. — Ne diye bu çapkının aya- ğinı eve soktuk?.. Ne haltetmeye bu rezili aramıza kariştıkdık?.. Bu arz duşmanı edepsizin mahiyeti cümle alemce — malüml.. diye mırıldanıyor, sanki oracığa mıh- lanmış gibi kımıldanamıyordu. Yukarıdakiler, — itişl — kakışı, hoplamayı zıplamayı bırakmışlar, kampasa başlamışlardı. Mahmurede — öğüt öğüt Östüne: — Arayıp ta — bulamıyacağın şey. Nimet ayağına kadar gelmiş- ken tepecek misin a budala taze?. Ne zamandır usulüm noksan, udum pişkân değil diyip duruyor, kem- dini helâk ediyordun. İşte ustanın âlâsı... Her taze, vezir kızları, gelinleri, — paşa odalıklar - bile erkek ustadan meşk alır. Ne duruyorsun sen de Tahsin Beyden al. Hem dedikoduyu mucip olmarz, hem de gönlünü avutmuş olarsun. Vehbiciğin mi ne diyecek?.. Bak şunun — düşündüğü gşeye.. Tübi güzelim, yavrucuğun anneciğim diye gözünün içine bakayor üstüne titriyor, ufacık bir arzuna karşı nn gelecek, olmaz wm diyecek? Uzatmayalım, bo işe karar verilmiş, yalnız Tombula açmak ciheti ka'mıştı. Nâbiyi hatıra bile getirmiyorlardı. Elin — yanaşma, çanak yalayıcı yangabozu kim oluyordu?.. Daha — lüzimgelirse (Buradan — cehennem oll! ) - deyip 'etmeden kolayı mı var? “fakat Nabi, taşlıkta dona kalmış hal- de, bir- müddet etrafma — bulan- diktan ve (erzel kerata 1.. Namuz- vuz iblisi.. Hable maklök (.) di aa raldan dik tan sonra — kendini toplamış, rzihnini şöyle bir kurca- lamıştı. Vakit gecik trecek — zaman değildi. Bir an evvel teh- likenin önünü ulmak, yan- gin saçağa sarmadan bat- tırmak gerekti. Ne yapıp ne edecek, olaunca Hilkili- ginl, kurnazlığan kullanacak, Vek- biyi de, sanasını da kandirp Tahsinla ayağını evden kestires cekti. Fakat Melek H. daha tetik davranmışlı. Akıl hocaları, bo- yüna : — Karar verilen şey bir ayak evvel yapılmalı, ne olacaksa olup bitmeli. Ben olsam, gün değil da- kika bile geçirtmem; hemen de- Kkanlıya gidip İşi açarım. Gizli kapaklı değil a, ayıp ta hiç değil; saza düşkünüm, —muktedir. bir ustaya ihtiyatım var, bu beyden meşk almak istiyorum derim. Biraz yüzüne güldüm mü, Bir arzusu varsa onü da yerine getirdim mi daha ağız ma açabilir? Peki an- meciğim dedi gittil. Diye ders geçerlerken taze derhal yerinden sıçramıştı. Hemen büyük sandığı açıp o kargacık burgatık dolu mülk #enetlerinden, yazsı konarlara ka- dar taşkın olanını, yani bir okka- koa duruşlusunu çıkarmış, oynar gibi. hopliıya — hopliya, kapıdan dışarı fırlamıştı. Vehbinin odası hâlâ kapalıydı. Valde hanım, usulcacık tokmağı çevirdi; içeri girdi. Oğlu, uyuyor akıldaya akıldaya — #oluk alıyorda. Başacuna geldi. Yavayça: — Vehbil dedi. Duyan kim? — Yavrucuğum! diye tekrar- ladı ve hafifçe dürttü, Yavrucuğu öyle kolay kolay uyanacaklardan değil. EBlüni başına koydu; rmı, çenesini okşadı. Mahdum bey, bu selfer gerindi; — bir iki püfürtü savurdu. Yüzünü görünü oynaterak, tık sık mefas alarak sayıklarmıya başladı; — Arap ağabey, — Abdullah ağabey, ocağına düştüm!. Anam avradım olsun tövbel.. Moruğun mezarı tersine dönsün ki tövbe.. Aman ağabeyciğim, kıyma bana ağabeyciğim!, Çekme çekme sal- dırmayıl. Allah yandım, böğrüm- den vuruldum.. Ulan — Pohlivan, Kâtip neredesiniz, imdada yetişin bel, Birden, — yataktan öyle bir sıçrayış saçramıştı ki tazenin aklı başından gitmişti. Vehbi, gözleri açık hula (yan- dani.. Vuruldum!) diye bağrırken karşısında annesini görünce: — Ocvh kurtuldum. Rüyamış yahul diye haykırmış, Melek H., senedi hemen eline sıkıştırmıştı. — Vah yavrucuğum, ağırlık mı bastı, korkulu rüya mt gördün? yanakla- Küçük Alh hemea masa Başını koşmuş, boş kalan kadebleri doldurmuşta Diye yüzünü —gözünü öpüyor, Şıpıt şipir akan - terlerini — olliyor, senet elinde, sersem sersem ba- kanan oğluma: — Vebbiciğim, diyordu, evve- lisi gece paraca darlığım var demedin m?.. (Arkası war ) Türkiye Güreş Birincilikleri Beşinci Türkiye Güreş müsa- bakaları 3 Birinci Kânun Pazar- tesi günü Bursada Tayyare sine- ması salonlarında başlıyacaktır, Bu müsabakalara” mıntaka birin- cilikleridi nizami şekilde yapıp vaktinde Federasyona bildirmiş olan Ankara, Bursa, Eswekişehir, Istanbul, Konya mıntakaları İşti- rak edeceklerdir. Güreşlere işti- rak wedecek olan kafileler 2 pi- rind kânunda Bursada hazır bu- Tunmuş olacakdardır. * Tatanbül u #porleri kultibü 14 Bi. rincikânun Cuma gücü sat 14 te senelik mümessiller köngresimi — yapa- caktır. Ba kongrede gelenlerin adedi ne olurua olsun, nizamname mudibince karar vermek — selabiyeti — muwcuttur. Mümessillerin kongrede hazır bulun: malacı Tica edilmektedir. * Su aporluri kulubü, #wzü ve dostla- rına mahsus olmuk üzere 18 Bifinçikâe nun Poerşembe alışamı Baat 22 de Pa. rapalanta bir süvare verecektir. Dave- tiyeler külüpten «hnacaktır. A bznülr, 25 (A A) — Türküye yal. ken ve yüzme birincilerine verilmek üzere, denizcilik Federaayooundan bu- raya birçök madutyalar görderilmiştir. HRukuk Fakliltesinde Yani — imtihan — talimatanmesi mutibince, Huluk inde derk senetl ortası yoklama imti- hanlarına başlanmıştır. Bu yokla- malar Kümunusaniye kadar süre- cektir. Olüm (Galatada Ömer Abit hanında zahire ve “fyon taciri Mustafa Arif ve Necmi biraderler - şirketi ortağı, Türkofisten ihfiyat zabit velâli Farük Beyin amcası Nec- mi Bey genç yaşında Ölmlş ve dün Feriköy kabristanma gömlük müştür, Allah rahmet eylesin. —amır a İkinci teşrin 26 Balık, Balık, Balık Fakat Pa- ra Etmi- yor, İngi- lizler De Şikâyetçi Hngiliz gazete- leri bu sene bar bk anan aü tema bir feyiz ve bereket gös- terdiğini — yazıs yorlar, Fakat aynı zamanda da bu feyizli ve bere- ketli — mahsulün tamamen — aha bulamamasından şikâyet ediyorlar. Anlattıklarına göre — muayyen ölçüde balık atan bir küfe geçen yıl 2 İngiliz W- rasına batılıyor- a du. Bu yal mahsul Yazla olunca balıkçılar bir ay evvel fiatı Ford Ve Halılarımız ( Baştarafı 1 inci yüzdü ) Bu zengin siparişe vesile veren hâüdise şöyledir: Ford kumpanyasının Türkiye mümessill geçenlerde bir Türk tezgâhında bir paspas büyük- lüğünde halı — dokutmuş, bunu Amerikadaki — Ford — merke- zine gödermiştir. Ford bunu çok bağenmiş, otomobillerine bu bü- yüklükte Türk halısı koydurmuya karar yermiştir. Şimdiki halde 'Fard mümessili Ho halıcılar ara- sında görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmelerin meticesinde kolayca uyuşulacağı anlaşıldığından yakm- da Amerikaya 2 milyon Miralık halı göndereceğimiz muhakkak görülüyor. Bu sipariş aynizam halılatı için çok Yaydalı bir raklâm olacaktır. — Türkofisn. de bu işte faydalı bir rol . oynaması , beklenmektedir. — » İ Kapalı Duraklar Şehrin bazı somtlerinde, tram- vay duraklarında yapılacak üstü kapalı sığınacak yerlerin projesi- vi Nafın Vekâleti tetkik ve tasdik etmiştir. Projeler bugün- lerde şirkete verilecek ve şirket inşaata başlayacaktır. anda Türk Fakat balık yine elde kaldı ve fiat ta bu defa yarım İngiliz lirasına düştü. Yukarıda gördüğü- nüz resim (Yarmut) Hmanında — alınmıştır. Konserve için ay- rilra balıkların İstif — edildiğini ı göstermektedir. Denizcilik Programı Verilen malümata göre, yeni ha« zırlamımakta olan bey yıllık deniz programı birçok belli başlı esasları taşımaktadır. Bu ezaslar urasında, gelecek yıldan itibaren, Demiz yolları idaresinin diş kabotajda wapurculuk şirketinin de İç kabotajda Çalışması meselesi vardır.. Bu iş katileştiği takdirde, her iki müessesemin gemileri mütrilrceak ve yeni bir teşkilâtlan dirma vaziyeti olacıktır. Bu progranım tatbiki için önümüz. deki Haziranda bütçeye ayrı tahsisat konulscaktır. Diğer bakıundan, önümüzdeki yıl için Devlet Deniz yolları ve vapuscu- Buk şirketi arasında yapılacak hat ayrılman işi aybaşında toplunacak bir komlsyonca kararlıştırilacaktır. İktinat Vekâleti Deniz yolları müs- teşarı Sadullah Bey, şehrimize çalmiş, dün Döniz #icaret müdürlüğünde meşgul olmuştur. Eski Fransız *Tiyatrosunda Akşam saat 20 de “BU BİR RÜYA, Operet 3 perde Yazanı Solma Muhtar 'Ba Çarşamba akşamı? BÜYÜK GALA OLARAK SUMER (t Artitik) SİNEMASI Zamanımızın Karuso'su manille anılan JOSEPH — SCHMİDT ve ı.ııılılı komik SZOKE SZAKALL tarafından temsil edilen İLKBAHAR ŞARKISI filmini takdim ediyor, Filmin büyük kıymetine rağmen fiyatlarda hiçbir zammiyat tur. — Yerlerinizi yoktur. ırırFıo evvellen X JURNAL aldırınız. — Telefon : 42851 Önümüzdeki Perşembe akşamı TÜRK Sinemasmde OKRAİINA l Sovyet prodüksiyonunun bir şaheseri

Bu sayıdan diğer sayfalar: