AFT TT —— ” KU $ dakalkT G” " Ell mf— bu.” i İ Y Fw * > AL Ni l, BT " 10 Seyfa YA AAA Cefrika No: 52 Başını yazı masasından kab- dırarak sordu: — “Ne yapmak niyetindesin?,, Caresse sözs karıştı: — “Ne yapacak?... Tabii gi- dip Perdita'yı arayacak. Onu öy- le kendi haline mi bırakacağız?,, Sir Geoffrey de genç kızı me- rak etmeyor değildi. Fakat o e- den gelen her şeyin yapıldığına kani bulunmakta — ve vaziyetin daha mühim cihaetlerini düşünü- yordu: — “Bizim yapabileceğimiz hiç bir şey kalmadı. Bundan sonrası polse ait,, dedi ve Laurence'e dönerek ilâve etti: — “Ne yapmak İstiyorsun? Herr Müller tabii böyle bir me- selede alâkadar olduğunu inkâr edecek. Zaten polis bile onun aleyhinde hiç bir ip ucu bulamı- yor... Ondan hiç birşey öğrene- mezsin,,. — “Orasını bilmem..... Belki de Herr Müller'le uyuşabilecek bir zemin bulunur. Artık tehdit- lerinde de muvaffak olamadıkla- rına nazaran Perdita yı daha faz- la alakoymalarına bir sebep göre- miyorum. Maamafih ben Herr Mülr- ler'le görüşmek niyetinde değil- dim. Steele'yi görecektim. Bize şu sırada ondan başka kimse yar- dım edemez. Suikastcilerin giz- lendikleri yeri bilen bir adam varsa o da Steele'dir,,. —"Fakat maattessüf Steelenin bu işe karıştırılmasına da ben müsaade edemem azizim Norton. Sen de pekâlâ biliyorsun ki, o şimdi çok daha mühim işlerle meşgul, Vaktini almamız doğru değil., Bundan maada buradan çıkar çıkmaz (adım adım takip edilmek ihtimall var. Steeleyi “görmeye gittiğini öğrenmelerini istemiyorum; çünkü derhal şüphe- lenecekler.. Çekoslovakya polisi bile Steele'in burada ara sıra iş gören muvakkat bir — uşaktan başka bir şey olduğundan şüphe- lenmiyor. Hakikatı yalnız Janda biliyor. Onun için gitmek hiç muvafık değil. ,, — * Hakkınız var efendim, |fakat burada da elimiz. kolumuz | bağlı gib duramayız yarf.. Kim bilir zavallı kızcağız ne tehlikeler içindedir. ,, —*“ Vaziyet belki de zannet- tiğin kadar korkulu — değildir. Şimdilik elimizden geleni yaptık. 'Şimdi daha mühim bir iş var. Şu telgrafı yeni şifremizle derhal kapatıp gönder. ,, 973 Numaranın Pusulası Laurence öteki odaya geçti ve 973 numaraya, yani Stee e'e — gu tezkereyi jyazdı: — * Mis Waytt buradaki Alman- lar tarafından kaçırılmıştır. Nere- de giz!leyebilirler? ,, Tam saat 5,45 de Stee'le'den şu pusula geldi. 4 “Wenceslaus meydanında, sağ — tarafında bisiklet deposu, solunda — kadın çamaşırı dükkânı olan pa- — Baje griniz. Çamaşır satan dük- — kânın en üst katına çıkınız. Asan- ' Börü e'e geçiriniz. Asansörden ibaşka ancak damdan kaçılabilir, | Tehlike büyüktür. Icabederse ta- P NU VA İ bAS“ lı ın*  el bancanı öldüresiye kullan.,, Laurence bu pusulayı sefire gösterdi ve sordu: “Şimdi ne yapmamı tavsiye edersiniz. Bu işi kendi başımıza- mı halledelim, yoksa polisemi ha- ber verelim?,, — “ Her halde yalnız başına gitmen daha muvafıktır. Herifle- rin gizlendiği yeri öğrendik. Bu Üaresme de otomobile bin- mek istiyordu suretle onlarla müzakereye girişe- bilecek bir zemin, bir sebep bu- lundu demek; çünkü gizlendikle- ri yerin polise İhbar edilmemesi için birçok fedakârlıklar göz önüne alacaklarına şüphe yok... Şimdi saat tam altıya on var. Saat altı bu- çuğa kadar bekliyeceğim, senden | bir haber almazsam derhal polise haber vereceğim. Maamafi ben senin yerinde olsam tabanca çek- mekte acele etmem, Herifleri ma- kul düşünmiye ikna edebilirsen daha İyi olur.,, Sefir cenubi Amerikada bulun- duğu zaman bir çok suikastlara şahit olmuş, tecrübeli bir adamdı. Söylediği Gsözler, ve gösterdiği yol çok doğru İdi. | *ılll & Sefir ayni | SON POSTA OA f"'" b m_!nş'k“l.ınınuıı K 12-6- 1935 zamanda —meselenin diğer bir cihetini de nazarı itibare almakta idi. Suikastçilerin gizli merkezleri hakkında edindikleri malümatın Steele tarafından verildiğini Ço- koslovak polisinin bilmesi hiç de doğru değildi. Bundan mada İngiliz sefaretinin İstihbarat teş- kilâtının, polisin teşkilâtından daha mükemmel olduğundan ve Steele'in göründüğü gibi bir uşaktan başka birşey olduğundan kimsenin şüp- helenmemesini istiyordu. Ozun İçin polise — müracaat lüzum görmeden Perditanın ken- di ellerindeki vesait ile kurtarıl- mâsına teşebbüs edilmesini tercih ediyordu. Laurence, sefirin söylediklerine kat'iyen itiraz etmedi. Ancak: — *“Tabancamı da almayım mı dersiniz? decil. — “Katiyen öyle birşey söyle- medim, İş tabanca patlayacak dereceye gelirse, senin silâhsız olmanı hiç te istemem. Yalnız dikkat et, tabanca oyununa baş- lamakta acele etme.,, ( Ârkası var ) etmeğe | Bir Ğft Bacak 50 Lira! ( Baştarafı 1 inci yüzde ) görmediği bu basit alâkanın, ba- sit şefkatin, basit ikramın keyfile tıkanıyor ; kesiliyor. Adı Hasanmış, — Beşiktaşta simitçilik ederek geçinen Ahmet ismindeki babası ona, — avucuna sadaka koyan yabancılar kadar bile yardım etmi; ormuş. Yatıp kalktığı yeri öğrenmek istedim : — Belli yerim yok| Dedi, Ve anlattı: — Yazın nerede olsa geçiyor. Kışın tünel başındaki saçın üstü sıcacık. Fakat benim ayaklarım tutmıyor ki, ciğer çocuklarla başa- çıkıp da orada barınabileyim! Hasana, bacaklarımı kaybetti- ren kazanın mahiyetini sordum: — Ben, dedi, iki sene evvel Samsundaydım. ÖO zaman annem sağdı. Babam da beraberdi. Ya- şayorduk rahatça... Bir gün annem fena halde sancılanmıştı. Acele doktor JTâzım oldu. — Fırladım evden... Koşa koşa bir kaldırımdan karş.ya geçi:ordum. Bir taşa takılıp yuvarlandım. Tam o sırada köşeyi bızla dönen bir itfaiye oto- mobili, beni bu hale soktu. Küçüğün hazin hikâyesini din- liyen bir masa komşusu mırıl- dandı : — Desenize, itfaiye otomobili | sade yangın değil, bazan böyle hayat ta söndürüyor | — Sana tazminat vermediler mi küçük ? Çocukcağız, hayatını yıkan bu kazanın diyeti olarak elina veri- len paranını m ktarını söyleyi:ce, şaşmamak elimden gelmedi. Me- ğer, biçarenin iki bacağına biçi- len kiymet, yalnız elli liradan ibaretmiş. Hasan : — Onun da hayrım göreme- dim, diyor. Ve boynunu tıpkı avuç açtığı zamanki gibi bükerek ilâve ediyor: — Paranın bir kısmını babam yedi, bir kısmını da çok geçme- den ölen annemin — cenazesine sarfettik | Parınacak yer peylemeğe gi- den küçüğün arkasından, dolu gözle bakarken düşündüklerimi -merak buya- şimdi soruyorum: — Acabâ 'bu, * dipdinç kafalı (l yavrunun yeri de, adında “Darü'- &cze,, denilen diri insanlar me- zarlığı mıdır? Ve bu biçare tipin benzerine sıkça tesadüf edebildi- ğimize göre “Çocukları Esirgeme kurumu,, ndan daha canlı bir şefkat çalışması beklediğimizi söylesek yerinde bir söz söylemiş 'olmaz mıyız? — Selim Tevfik Son Yuanan seçiminde reylerin kullanılmasından bir görünüş Atina Muhabirimizin Mektubu Davullu, Zurnalı Ve Gramofonlu Seçim Metaksasçıların Sandık Başlarında Şi- kâyetleri Bitip Tükenmek Bilmiyordu Atina, 10 ( Hususi muhabiri- mizden ) — Genel seçim dün — gabah güneş doğarken bütün Yunanistanda başladı ve güneş batınca da bitti. Yunanistanın eskidenberi an'- anesi budur. Seçime saat tayinile başlanmaz, güneşin doğması baş- landığına işaret olur. Balması da kapanmasına. Bildiğimiz gibi muhalif deni'en Venizelistler bu seçime parti itibarile girmediler. Böyle olduğu halde seçim faaliyeti, hiç te eski seçimlerden farklı değildi. Yine propaganda merkezleri açıldı ve yerine göre Tradyo, gramofon, dümbelek ve zurnalar sıralandılar, ahaliyi heyecana ve galeyana getirecek sözler söylendi. Hükümete karşı muhalif mev- klini alan Metaksas partisi men- suplarile bükümet partisi mensup- ları arasıcda öyle bir zıddiyet mey- dana gelci ki seçim günü bun- ların biribirlerinin boğazlarına sa- rılacaklarına dair çıkarılan şayia- lara inanmamak mümkün değildi. Fakat dün sabah herkeste bü- yük bir sükünet görülüyordu. Sa- bahleyin erkenden sandık başla- rıma koşanlarda kavga çıkarmak | istidadı bile görünmüyordu. Her- kes seçim dairelerine - gidiyor. Sırası gelince reyini verip gidiy or- du. Ahalinin bu sükünete hükü- metin seçim gününde meyhaneleri, kahvehaneleri kapatmış olmasının | büylik tesiri olsa gerektir. Alkolün tesirile hasmına yumruk savura- cağını zannedenler ekslimişti. Zatı'a ve Âtina askeri garni- zonu büyük faaliyette bulundu. Dün ve bugünan Atinada bir çıt bile olmadı. Süel devriyelerin sıklığı ve sertliği — gözlere batıyordu. Vilâyetlerde de seçim hâdisesiz geçmiştir. Seçimde yolsuzluk gö- ren parliler deegeleri şikâyet için Iç Bakan'ığına ve Müddei- umumiye gidip gelip duruyorlardı. Bu arada Metaksas taraftar- larının şikâyetleri bitip tükenmek 'bilmiyordu. Bu partinin Metaksas kadar önemli adamlarınden Rallis Strates rey sahiplerinin bazıların- da mükerrer hüviyet cüzdanı bu- lunduğunu AÂtina müddeiumumt- sine şikâyet etti. Bu cüzdanların başbakanlık siyas! kaleminden çıktığını iddia ettiler, fakat bu- nun aslı çıkmadı. Yeni Yunan Kamutayının Manzarası Âtina, 11 (Hususi) — Iç ba- kanlığı seçimin son — neticesini gece bir tebliğ ile bildirmiştir. Yesi Kamutay için seçilen 300 saylavdan 253 çü ahali partisine, 34 dü Aahali partisl ile birlikte hükümet cephesini teşkil eden Kondilis partisine, 7 si Metaksas partisine ve altısı da ahali parti- sne mensup müstakillerden iba- rettir. Yeni kamutay 1 temmuzda toplanacaktır. Kabinede Değişiklik Atina, 11 (Hususi) — Kabine- de bazı değişmeler olacağı, Hariciye Bakanlığına Maksimosun getirileceği haber verliliyor. Rejim Meselesi Atina, 11 ( Hususi ) — Cüm- huriyetçilere — göre, son saylav seçimi Yunanistana kralın dönmesi umutlarını boğmuştur. Fakat hü- kümetin, krallık veya cümhuriyet idaresinden birini seçmek husu- sunda eylül içinde halka müracaat edileceği sanılıyor. Hallde Ve Arkadaşları Beşiktaş Suat Park tiyatrosunda 12 Haziran çarşaımba günü akşamı 9 da Bir Avuç Ateş İstanbul Sinci lcra Memur- luğundan! Mehçuzen paraya çevril- mesine karar verilmiş, bir adet Nora markalı solan için radyo ahizesi 17 Haziran 1935 tarihine müsadif pazar- tesi günü saat 8,30 dan İtibaren Beyoğlunda Abanoz sokağında 18 numarada — satılacaktır. Taliplerin memuruna müÜracaat etmeleri ilân olunur. — (12306) Büyük Türk Macar Güreşlerine PARASIZ GİRMEK İÇİN Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı EŞYA PiYANGOSU biletlerinden alınız. 23 Haziran Pazar günü kat'i keşide; Bu iki takımın muhtelit maçında yapılacaktır. (Binlerce kıymetli hediyeleri kazanamıyanlar, aynı hafta içerisinde yapılacak bir serl maçları parasız göreceklerdir. ) Bu maçlarda duhuliye biletl olmıyacaktır. İstanbul 2 inci Wlâs Memur- luğundanı Müfls trikotajcı Filip Niko'ayidis. masasına — müracaatla kayıt olunan alacaklı Ferit Ressamın kaydatilği (1980) liranın 6 mcı sıraya katulüne İflâs Idare Heyetince karar verilerek sıra defteri düzeltildiği ilân olunur. (12316) L