30 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

30 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Haziran Siyaset ÂAlemi Fransada Dahili Hava Çok Gergin Bir müddettenberi — Fraı siyasasında çok sıkıntılı Bu sıkıntı, memleketin genel elkârı- mia ikiye ayrılmasından İleri geliyor. Bir tarafta, komünistlerden başlıya- rak radikal sosyalletlere kadar giden ve içine sosyalistleri de alan beraber- lik cephesi; Öbür tarafta, — fikirleri az çak parçalanmış, fakat bu beraber- lik cepbesinin teşekkülü —karşısında birleşmiye yeltenen muhafozakârlar. Bunlar, mutedil cümhuriyetçilerden tulunuz da akeyon fransezel kraliyet- çilere kadar uzanıp giden bir koldur. Bunlar da aralarında anlaşamıyorlarsa da, nihayet, umumi prensip etrafında bir beraberlik meydana — getirmek gayretini güdüyorlar. Fransız genel efkârının böyle ikiye ayrılması yalnız bu sıkıntıyı doğuran Azall değildir. Bu Amil, iki tarafın kendi pren- siplerine körü körüne inanmaları ve ancak bu prensipler sayesinde mem- leketin kurtulabileceğine hman etme- leridir. Bundan dolayıdırki her iki taraf, bir iç mücadele için baş dön- dürücü bir faaliyetle çalışıyorlar, her iki taraf silâhlıdır. Otomobil ve kam- onları vardır. İcabında, tıpkı, cep- ııyn gitmek Üzere silâh altına çağ- rdan aakerler gibi seferber edilebili- yorlar ve. Bu arada müthiş bir münakaşadır gidiyor. Öyle bir müna- kaşa ki, bir memleketin evlâdı. olan bu issanları, biribirlerinin yüzlerine tebessümle ve tahammülle bakmaya imkân bırakmıyor, Bu gidişle Fransa, korkunç bir dahili harbe doğru yollanımış görlü- nüyor. — Süreyya 13 Devlet Uluslar Kurumunu Daha Kuvvetlendirmek İstiyorlar Cenevre, 29 (AA.) — On üş der- 6t komitesi tarafından, Uluslar Ku- rumu andlaşmasını, arsıulusal tecavüz- lere karşı daha tesirli bir hale koymak yolunu araşlırmıya memur edilen hbukukçular, — işlerini — bitirmişlerdir. Bunlar, konsey — tarafından tedbir almak gerekdiği takdirde, İlgili taraf- ların da bu işte oy verip vermiyeceği hususunda uyuşamamışlardır. Eksper- ler meselenin ekonomik — yüzlerini görden geçirmek Üzere, gelecek hafta toplanacaklardır. No: 12 30/ 6 / 35 zî- !l — Her halde bu tesadilf fikrini çelmiş olacak. Fikrinde samimi ise bu izdivaç Gülseven için bir kazançtır. Şu şartla kâ mralarındaki yaş farkımı görme- meli, Emin Tosun Bey her halde otuz beşlik bir adamdır. Annem bana baktı. — Hâli tavrı uygun değil. D>- ha genç görünmek istiyor deği.: mi? Sadi Ziya Bey tastik etti: — Dedim ya neş'eli huvarda bir adamdır. Evlenmiye karar vermişse bu, muhakkak artık ha- yatını değiştireceğine delâlet eder. Şimdi Gülseven için düşünelim. Emin Tosun Beyi gördü, konuş- tu. Ömrünü bağlıyacağı tnsan hak- kında sözü, sohbeti, görünlüşü ile de bir fikir edinmek mlüm- kündür. Farzedelimki Emin To- sun Bey zengin, beklâr ve evlem miye karar vermiş bir adame dır. Bu vaziyeti ile mes'ut olmak imkânı var mıdır? Annemin başı yine bana çev- rildi. Hk defa söze karıştım! Fransızların İngilizlerden Memnuniyetsiz- liği Berdevam Paris, 29 (A. A.) — Lüval - Edân görüşmelerini tefsir eden Teme ge- zetesi, 3 gubat tarihli Lomdra deyimle nin bütün moktalarını birden sonuç- lamak lüzumunu ileri sürüp diyor kiş * Fransanın emaiyeti için ea çok gereken kara silâhları meselesi eğer aynı zamanda halledilmez, eğer İtalyâ ile Orta Avrupayı ilgilendiren Tuna andlaşması bir hakikat olmaz ve eğer herhangi bir doğu andlaşması yapılmaz da Avrupanın bu bölgesinde siyasal karışıklık hâd ve sürekli bir halde kalırsa, Lokarno andlaşmasına ekli bir hava andlaşması yapmak ve tatbik etmek neye yarar? . Debate gazetesi de, İngilterenin Londra deyimi siyasasından ayrılmış olduğunu söyledikten sonra, — şunu yazıyor; “Bugünklü günde İngiltere, emniye- finin genel surette düzen altına alım- masına İüzum görmeksizin vö kara silâhları möselesi yalaır bizl ilgilen- diriyomuş gibi, bu meseleyi, Frnsanım Almanya ile doğrudan doğruya hal- letmesini tavsiye ederek, me bahasına olursa o'sun bir hava aodlaşması yapmak istiyor gibi görünmektedir. Almanyanın, bu durumdan istifade etmek istemesini bekleyebiliriz. Fon Ribbentrop'un gölgesi tan yerimizde görünmiyo başlamıştır.,, Habeş Hakkında İtalya, İsteklerinde Israr Ediyor Roma, 29 (A AŞ — Gazeteler, İtalyanın Habeşistandan yanma olan, görüş noktasını teyit etmekle bara- ber, İtalya - Fransa ve İngiltere iş birliğinin, Strerada çizilen gidişe göre genişletmek imkünı olduğunu yam- yorlar. Yabancı büsin, Avrupa meselele- rinle bir uzlaşmaya varılmış olduğu- mu kaydetmökle beraber Mussolininin Habeş işinde #ayak dirediğini haber vermektodirler. * Sirakuza, ( İtalya ) 29 ( A. A.) — Sabanda tümeninla bin erle kırk beş subaydan iberet iki piyade taburn Primçipeza: Covanna vapurile doğru Alrikaya gitmişlerdir. Ü A — Ben artık evlenmekte sevgi Beklemiyorum Sadi Bey. Yeter- ki hayatıma karışacak adam be- na hörmet etsin. — Bunu anlamak - İstiyorum. Emin Tosun Beyle birkaç kere görüştüm. Vekili olduğum bir meb'asla sıkı dostlukdarı - vardır. Gerek kendi görüşüm, gerek başkalarından işitişim şuk! Emin Tosun Bey nazik, terbiyeli bir adamdır. Herkes onun bir sohbet arkadaşı ve eli açık bir hovarda olduğunu söyler. Sadi Ziya Bey gülerek ilâve etti: — Yalnız böyle bekârlıkları uzun sürmüş iİnsanları çekip çe- virmek biraz müşküldür. Gülüse- ven yaşına rağmen evini İdare etmiye mecburdur. Çok kadınla, ve bahusus kurnaz, Fattan ka- dınlarla düşüp kalkmış bir adamı ev erkeği yapmak kolay değildir. Bunu göze almalıdır. Sadi Ziya Bey öyle bir şey söyledi ki bu benim gururumu büsbütün kamçıladı, O ele avaca sığmaz dedikleri erkek bugün -—SON POSTA | Siyasal Bir Düello Parisin Yeni Ve Eski Belediye Reisleri Cevaplarım Düello Ettiler. Eskisi Yaralandı 1 Jan Kiyap Parls, 29 ( A. A.) — Jan Kiyap, ( Chiappe ) (yeni Paris belediye reisi ve eski Parls polis müdürü) ile Piyer Godin ( eski Parla belediye reisi ) arasındaki düello bu sabah özel bir bahçede yapılmıştır. Godin sağ kalça- #ından hafif yaralanmıştır. Bu dücllonun sebebi, gazötelörden birinde Godin imzasile çıkan ve eski polis dürektörü tarafından — kendisi için bir hakaret sayılan bir — açık mektuptur . İtalyaya Karşı... İsviçre, Faşist Düşmanla- rını Himaye Etmiyor Cenevre, 29 (A. A.) — İtalyaya karşı — faaliyette —bulunmak — Özere İaviçrede — toplanacak — olan — Faşist düşmanları kongresini, Federal kurul yasak etmeye karar vermiştir. Amerikada Gürültülü Bir Grev Galena ( Amerika ) 29 ( AA) — Galena'da kurgun ve çinko madenle- rinde grevciler hâdise çıkarmışlar ve Kansas'dan İkl müfreze asker yönde- rilmiştir. Maden ocaklarından birini |(Bir Fransız Amiralı Sofyada korumaya memur iki nefer dünden beri gçirketin —bürosunda grevciler tarafından kuşatılmış bulunmaktadır. Grevoller binaya ateş etmekte, asker- ler ise bunların arkasındaki seyirel. leri yaralamıamak için kargılık aleş açmaktan çekimektedirler. Yunanistan 45 Tayyare Alıyor Atina 29 (Hususi) — Büyük erkâ- mıharbiye dairesinde Başbakan Çal- darisin de iştiraki ile büyük erkân: harbiye — reisi, —Harbiye — Namırı, Müsteşarı, Birinci ordu kumandanmı bir toplantı yapmışlar, memleketin harp — kuüvvetlerinin — birleştirilmesi, zabitlerin terfil işlerini konuşmuşlar- dir. Yüksek harp mec'isi — teşkil için de bir. karamame yapılmıştır. Yunanistan şimdilik 45 tayyare ala- caktır. Alınacak tayyarelerin sistemi erkânıharl afından tayin edi- lecektir. Fransız Meclisi... Yıllık Tatiline Başladı Paris, 29 (ALA ) — Parlâmento- nun bu yıla mahsus normal toplantısı bu sabah saat 3,90 da — sonuna ermiştir. Kurul dağılmazdan önce Lüval okuduğu diyevinde gunları — söyle- miştir: 1 — Hükümet frangın selâmelini we ekonomik kalkınmayı sağlamak dölenindedir. ( Azmindedir ). K R;mG—d lüııan demokratik ru: saydıracaktır. B. Lâval, hiçbir kişinin ve hiçbir yurtdaş — topluluğunun — egemenliği eline alamıyacağı prensibini hatırlat- mıştır. * Parla, 29 (A. A.) — Müzakerelerin uzayıp gideceğini gören Lüval, say- lavlar kurulunun dün akşam müzake- reye başladığı farzla süel tahsisat 21.000.000, — Hava 44170,270 ve Sömürgelör Bakanlığı için de 8,799,000 frank istenmekte Idi. Sofya, 29 (A. A.) — Fransanın doğu filosu komutanı Amiral Rivet Varnadan buraya gelmiş ve Kral ve Krallçe tarafından kabul edilmiştir. Kral, Amiralın şerefina bir şölen vermiştir. | alırsını.. Fakat mevcut Gönül İş Okuyucuların Suallerine “İki sene evvel bir kızı olan dul bir kadınla tanıştım, İki sene bir arada yaşadık. Kimsem ol- madığı için kızına evlât gibi baktım. Fakat kız yetişip serpi- lince annesi onu bana vermek hevesine kapiıldı. Yalnız kadın çok geçimsiz, Hergün kavga edi- yoruz. Kızını da şımartıyor. Kız- da terbiyeden eser yok. Bir hafta evvel evden ayrıldım. Şimdi ka- din haber gönderiyor. İstediğimi yapacağını — söylüyor. Barışa- yım mı? Ankara R. R. Kadınla geçinemiyeceğiniz an- laşılıyor. Birleşip de ne olacak. Kızla evlenecekseniz resmen ev- lenir, kadını da eve o — süretle şeklin sizi kurtaracağını sanmıyorum, * Çatalcada Musmmer Cemil Dinç- Mademki — sevdiğinizin ciddi ve namuslu bir kız olduğuna ka- nisiniz, o halde neden konuşup görüşmeyi düşünüyor da, kızı resmen İstemeğe teşebbüs etmi- yorsunuz? » Ş. Coşkun Gönül Kızım küçük yaşta yanlış bir yol tutmuşsun. Daha bu yaşta insan birkaç erkek sevemex. Hat- tâ bir erkeği bile sevebileceği şüphelidir. Şen ve meş'eli tablati- niz güzel Amma erkeklerin kirli tırnaklarile bunu soldurmalarına imkân verme. Bötün genç kızlık meziyetlerini kendine sakla. Er- keklerle arkadaşlık etme. Çap- elabileceğin | kinhik seni piçmen bir yola götürebilir. * Karamanda Cemal Savaşçını Neye iş bu hale geldikten sonra evlenmeğe kalkışmıyorsu- nuz? artık amcalarınız filan sizi evlenmekten — alıkoyamarzlar. taraf razı oli sonra ortada düşünülecek bir şey kalmaz. Der- hal evli bbüs ediniz. evlenmeğe teşe! T ——— —— adımdan sonra onu elde tutmak için yapacağım mücadele her halde onun sersemce iİnanışlarını ve bu inamşların acısını unuttu- racak. — Ben kendime güvenirim, dedim, Onun tecrübesi — varsa benim de gençliğim var. Bu cevabım Sadi Ziya Beyin hoşuna gitti. Güldü, güldü. Annem sordu: — Emin Tosun Bey yarın bizden kat'i cevap bekliyor. Ne diyeceğiz şimdi. Sadi Ziya Bey bana baktı: — Kızımız kendine güvendik- ten sonra mesele yok, Dedi. Ben resmi şartları bizim menfaatimize olarak yazar muameleyi yaptırı- rım. Bence her ihtimali önceden düşünmek Jâzımdır. Böyle iki taraf arasında yaş farkı çok olan evlen melerde hususi bir. takım kayıtlar koymak vsuldendir. Me- selâ Ççocuk olmadan ayrılmak Hâzımgeldiği — takdirde — erkeğin muayyen bir tazminat vermesi falan gibi. Bunlar ilk günlerin se- vinci ve teklifliiği arasında pek hatıra gelmez. İsterseniz bu ci- hetleri bana bırakın. Ben Emin Tosun Beyle yarın kendim görü- " Kasta I benden cevap bekliyor. Bu ilk — Ne dersin? Gibi yüzüme baktır — Hay hay, dedim. Bizim umum? vekilimiz, baba dostumuz olduğunuzu söylerseniz daha iyi olur. Sadi Ziya Bey gitti. Yalnız kaldığımız zaman anm- nem kendi kendine konuşur gibi: — Kısmet, diye mırıldandı. Hayırlısı ne İse o olsun. Sonra bana döndü: — Bu Emin Tosun Bey için çok zengin diyorlar. Dudaklarımı büktüm: — Ben hiçbir zaman zengin koca düşünmedim. Onorlu, duy- gülüu bir erkek fakir de olsa bence iyi bir kocadır. Annem Nalli severdi.. Onu erkek evlât gibi benimsemişti. Bu hadiseler ona Nailin bu ya- kınlığını hâlâ unutturamıyordu. Şimdi: — Hey çocuk, insan sevdiği- ne bu işi eder mi? Bu cahbillik değil saygısızlık! Atıldım: — Hayır anne, ne cahillik ne de saygısızlık, bu, tamamlle ahlâk- sızlıktır. Ben bir erkeğin gönül heyeçanına kapılıp karısıni, hattâ nişanlısını aldatmasını mazur gö- rürüm. Fakat para için sevgisini çiğneyean erkeği affetmem. Çok memnunum ki o, bunu daha evlen- meden yaptı. Geri dönmek im- kânı olan bir yolda yalnız kalabi- lirim. Sevgisinin en genç çağında bunu yapan adam evlendikten, yıllar geçtikten, ateşi söndükten sonra neler yapmaz. Annem içini çekti: — Haklısın kızım. Tanrı bah- tını güldürsün de ne yandan gük dürürse güldürsün. * Pazartesi günü artık benim Emin Tosun Beye teleton etmeme hacet kalmamıştı. Avukat Sadi Ziya Bey onunla ailemiz namma görüşecekti. O gün bir tarafa çıkmadım. Henüz yemeğe oturmamıştık, kapı — çalındı, bir telgraf, ben açtım : Kadıköy Bahariye caddesi 14 doktor Aziz Bay evi Gülseven Hanzım: “Vekllinizle her noktada muta- bık kaldık, yarın saat onda sizde buluşacağız, saygılar. Emin Tosun Yüksek sesle okuduğum — tek grafı annem dinlemişti, yüzüme baktı: — Kısmet böyle imiş, dedi. tesadüfün, tâlün önünde ne durur, Yarın bizde buluşacaklarmış. Bari biraz hazırlık yapalım. Başımı salladım: ( Arkesı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: