30 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA a .. DÜNYA MATBUATINDA saraa Yeryüzünde Olup Bitenleri Haritada Ve Saatle Takip Edelim Insanların Ve Devletlerin gün en nzun devresine gir- Hayatlarına Tesir Eden Hâdiseler.. 1936 yılında Şubat 29 güm dür. Bu hâdise dört yılda bir tekerrür eder, tabil şeydir, ne çı- kar? Demeyiniz. Londra gazete- lerinin verdikleri malümata göre meraklı bir Ingiliz bu tabit hâ- diseden pek çok şeyler çıkacağı- ni hesap etmiş ve bu hesabını tetkik ettikten sonra gazetelere vermiştir. Bu meraklı İngilizin doğru rakkamlara dayattığı hesaba gö- re, 1936 yılında Şubat ayının diğer yıllardaki Şubat aylarından bir gün oluşu barzıları için kâr- hıdır, bazıları İçin de xarar ve- recektir. Meselâ aylık, Üç aylık ve se- mnolik hesabile ücret alanlar Uc- retlerinden birer gündeliği kay- bedecekler, buna karşı günde- likle çalışanlar, o yıl, eski yıllara nisbetle Üç yüz altmışta bir fazla kazanacaklardır. Irat ile başla- yanlar birer günllük faliz kaybe- decekler, daimi paso veren nakil vasıtaları du aynı hale düşecek- lerdir: Devletin kurumuna gelince, Tngilterede bu bir günlük fazla- hik için bütçeye 212,000 Ingiliz Hrası eklenecektir. Bu paradan 70,000 lirası orduya,- 104000, li« rası donanmıye 38,000 lira hava kuvvetlerine verilecektir. Mama- fih Ingiliz hükümeti yine ıırıı%; değildir. Zira Şubat ayının gün oluşu Devlet — hazinesine 1,000,000 İngiliz Hrası fazla bir para girmesini mucip olacaktır. Otomobil Hırsız- lığına Karşı Bir' Çare ! Peşte gazeteleri bir Macar polisinin gittikce çoğalmakta olan otomobil — hırsızlıklarımın — önüne geçecek bir elektrik cihazı keş- fettiğini yazıyorlar. Bu cihaz oto- mobilin motörüne bağlanmakta ve olomobil sahibinden başka birisi tarafından tahrik edilince : — Hırsız var, diyen bir « çıkarmaktadır. A memnlsada Saç Modası D we . eğışti Bir kaç sene evvol Fransız berberleri, Kadınların çeşit çeşit renklerde takma saç takmalarını moda yapmak istemişlerse de mu- vatfak olamamışlardı. Amerika» hlar bu hususta o kadar ileri git- memişlerse de onlar da kendilerine göre bazı garabetler göstermek- tedir. Amerikalıların saç bususune daki ortaya attıkları #on moda saçların giyilen elbiseye uygun olmasıdır. Meselâ Şu resimde gördüğünüz genç kız, Üzerindeki benekli tuvalete uygun olması için bir nevi beyaz kına ile saç- larında benekler yapmaktadır. Bunon türlü türlü şekilleri icat edilebilir; çizgili bir spor elbisesi giyen kadınlar saçlarında kıma ile uzun çizgiler yapabilirler. Hat- tâ bu beneklerin ve çizgilerin renklerini elerin renklerine de uydurabilirler. yağınurdan ZP S0 ev yıkıl- Kesimde gördüğünüz bu süslü kayık Ingiltere krallarınin tarihi merasim kayığıdır. İngiliz kralı- nın hastalığından ax önce buna binerek Taymis nehri Üzerinde dolaşmış İngilizlerde büyük bir alâka — uyandırmış, — ecnebilerin çoğu da bu alâkaya hayret et- mişlerdir. Filhakika — bu kayık bugün dünyadaki bütün — gemilerin en eskisidir. 1680 senesinde, — yani bundan tam iki buçuk asir evvel Ingiltere Kralı Üçüncü — Vilyam tarafından sureti mahsusada inşa ettirilmiştir. Teknesi kâmilen altın yaldızlı ve Üzerinde de kralın armasını taşıyan erguvani renkte, — ağır ipekton bir tentesi vardır. Kralın hamlacıları tabir edilen sekiz kişi tarafından çekilmektedir. Hamla- cıların reisi olan Mister — Folps Ingiliz su sporları âleminde tanın- mış bir simadır. Meşhur Oksfort - Kembriç kayık yarışlarını idare ettiği gibi oğlu da — dünya bir çifte kayık yarışlarında üç defa şampiyonluk karzanmıştır. Kralın hamlacıları sırma ar- malı kırmızı bir ceket, kısa pan- talon, beyaz çorap giymekte ve ZZZ Z <7 RDÜKLERİMİĞ hakemeye Çıkan Avukat iDosyayı Okumadan Mu- | El'an Düşünüyor ! Kahire gazeteleri, Kahirenin tenınmış avukatlarından birinin başına ge!en hâdiseyi el'an düşünmekle meşgul olduğunu haber veriyorlar. u hâdise avukatı için ne derece acı İse halk için de © nisbette gülünçtür. Bu avukat geçen hafta Adliye sarayımın korldorlarında bir kadının ağlamakta olduğunu görünce muhtemel bir müşteri sanarak yanmma yaklaşır: — Sebep? Diye sorar. — Çocuğum bir atı çalmak suçu İle zan altındadır, şimdi hâkimin huzuruna çıkacaktır. Cevabı alır ve: — Merak etmeyiniz, sizi kurtarırım, vekâleti bana veriniz der, Muhakemenin sırası da gelmiş olduğundan hemen İçeri girer ve mü- dafaasına koyulur. Sölediğinin hulâsası şudur: — Çocuk atı sokakta bulmuş, sahipsiz olduğunu görmüş, hem cinslerinin tecavüzüne uğramasından korkmuş, evine getirmiştir, şimdi ona ceza değil, fakat bu hayvanı beslediği için tazminat ver- mek lâzımdır. Haâkim bu müdafaayı sonuna kadar dinledikten sonra tebesalimle: avukat, çalınan «a! kânında gösterilen çocuklara mahsu: avukat şaşırıp kalır, bu şaşkınlık Kahire gazetelerinin - söylediklerine n sürüp gitmektedir, Mısır barosu da telâş içinde işi örtbas — Fakat b göre etmeye çalışmaktadır vAVALATADELA başlarında da slyah kadifeden ve cokeylerin giydikleri kasketlere benzeyen bir şapka — taşımak- WWlngiltere Kralı 250 Yıl Önce Yapılan Kayığa Bindi nlı değildi, bir mağaza came- ir oyuncaktan ibaretti. Deyince tadirlar.Gerek bu merasim kayığı, gerekse küçük resimde gördüğüs nüz ve ondan yarım asır — Önce yapılmış olan diğer kayık yapıle dıkları tarihten sonra birçok ke-« reler tamir edilmiş, kral ve kra- Hçeler tarafından müteaddit me- rasimde kullanılmıştır. — Kraliçe Viktorya, Kral Yedinci Edvard bu kayıklarla gezintiler yaptıke ları gibi şimdiki — Kral Beşinci Core da yapılan son türenler münasobetile yapılan deniz mera- simine ve şenliklerine bu kayıkla iştirak etmiştir. İspanyada Garip Bir Ço- cuk Çetesi Tutuldu Barslonda son günlerde zabı- tanın izini bulup ortaya çıkardığı bir hırsız çeteoi bütün İspanya içtimalyatçılarını — düşündürmeğe başlamıştır. On beşten on yedi yaşına kadar iyi familya çocuklarından müteşekkil olan bu çetenin baş- kanlığını yirmi yaşında bir genç, yardımcılığını on beş yaşında diğer bir çocuk yapmaktadır. Memleketin hali ve vakti yerinde ve namuslu ailelerine — mensup olan bu çocuklar çetelerine giren- lere tuhaf tuhaf takma adlar koyup bir haylı da talim ettirdik- ten sonra işe başlanmakta imiş.. Çetenin ismi de “Görünmezler birliği,, imiş. Bu çeteciler pazarları dolaşıp ellerine ne geçerse, Tavuk, piliç, umurta, Ssebze, meyva, çorap, ıçak, kundura hülâsa her nevi, her çeşit şeyleri çalıp getirmekte imişler. Yatakları kendileri gibl küçük bir berber çırağı imiş. Barslonun kıyılarında metrük bir yapıyı da yuva o'arak kullan. makta imişler. “Görünmezler bir- liği,, Üyelerinden her çocuk hângi mağaza veya dükkâündan birşey aşırırsa — oraya — “Görünmezler,, kelimesi yazılı bir marka bırake makta İmiş'er, Son günlerde dükkânlardan malları çalındığı iddiasile polise gelenlerin hepsinin de biribiri- nin ayni garip bir marka ile müracaat etmeleri hırsızlığın bir çete tarafınd.n yapıldığına şüphe bırakmamış idi. (gırşı pazarları tarassut eden sivil bir polis genç bir talebe Üzerinden yere düşen bir kâğıdı almak için eğilince, dükkânlara bırakılan “Görünmez- ler,, markasından birinin karşı- sında bulunduğunu görmüş tale- beyi takip ederek çetenin bütün efradını yakalamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: