12 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

12 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hint Denizlerinde Türkler Hadım Siileyman -Piri Roles Murat Reis Yazan: M. Turhan Piri Reis, Üç Yüz Geminin Biribirine Girişini Canlı Canlı Anlatıyordu — Ben dayımın destanlarının — da dillerde germesini Jaterim, Niçin bir Sinan Çavuş daha gıkmasın, dayımı kitaba koyup okut Masın, — İlâhi — bey, düşündüğün şeye bak, eğer her dez- tan yazılsayd Şbizim uzda mev- okunurdu. Fakat ya pılan İşler gibi o işleri — yapanların adı da unutuluyor. Barbarosun desta- mını da baksana hir- gızlama ele geçiri yoruz, seninle ben okuyoruz. Bunlar minarâlerde okun- başladı... malidi, menberlerde okunmalidi! Kemal Rels. heyecan İle yerinden kalktı: — Sen, dedi, Sapyanca #savaşını bilir misin, onu dayım yaptı ve bütün dünyaya parmak ısırttı. Ne Barbarcs, me başkası Sömürlerinde böyle yaman bir savaş görmedi. Deniz bile dayımın Sapyat a gösterdiği hünerin bir eşine, İ Bir değil, birkaç” Ağız, tek kalam o yüce savaşım sesini yükseltem&z, özünü belirdamez. Recep, bönleşmişti, ağır bir küfür dinliyormuş — gibi ıstıraplı bir. hayret içindeydi, Kemal Relsin yaman bir denizci olduğunu bilmekle beraber enun Barbarosla ölçülmesini aykırı bir tutum buluyordu. Onun yanında Ke- mal Rols ile Barbaros ayrı ayrı birer denizdi. Biri Akdeniz ise öbürü Hint denizi gibi bir şeydi. Denizlerin böyle karşılaştırılması, — birinin- öbüründen Üetün — tutulmamak istenilmesi ona yapılmaz bir iş, hatta bir suç gibi görünüyordu. Fakat dayısının — şanınt yuca görün berikine kargı bu görü- günü belli etmekten — çekiniyordu, O yegeninin ünlü bir denizci ve keadinin de amirall olması ise bu gekingenliğini artırıyordu. Zaten Piri Reis de gittikce coşuyordu, «Öz söy- lemeye meydan vermiyerak boyuma gnlatıyordu: — Saypansaya dayım bir yenilik götürmüştü. Onun İstanbul tersanes ginde yaptırdığı ikl kalyonun eşini © güne kadar gören yoktu. Bunlar geml değil, yelkenle yürüyen . birer kale Idi. Çanaklıklarında kırkar yiğit bağdaş —kurup oturabiliyordu. İşte dayım kendinin düşünüp yaptığı bu gömilerden birinde idi. Orada Amlral Antonlo Grimani'nin yüz elli parçalık Hlosunu yakaladı, savaşa girişti. Düş- mano Üç sıra Özerine borda nizamına girmişti. Birlaci sırada Amiral Ar- menlo, ikinelde, Loredano, üçüncüde Grimani bulunuyordu. Onlar yaman deniz kurtları idi. Fakat dayım dönliz aralanı Idi, kurtları kolay boğardı. Piri Rela, Recebin tâ yanına geldi, ellerini onun omuzuna koydu : — Düşün, dedi, © günü düşün. Üç yüz parça gemi, üç yüz yanardağ biribirine girişmişti. Dayım en önde yürüyordu. Göğü alıp düşmanın yü- züne — çarpıyordu, — denizi — kaldırıp düşmanın #srtına yükletiyordu. Ecel onun elinde ve dilinde idi, Nereye dönse Ölüm #saçıyordu. Bu yaman saldırış uzun bir gün sürdü ve sonunda ne o Amiraller kaldı, ne Venedik gemis., Dayım ayakta idi ve güneş Receop bu son #eÖz Üzerine artık gdayanamadı, sinirli bir sesle İmanını haykırdı : — Tanrı Kemal Relse rahmet elsin, Büyük adamdı. Büyük işler de ıörıın.ll.. Fakat Saypancada Burak sis t> vardı, iki düşman kalyonunu - am rallırla beraber » yakmak - için Tomarın içinden bir. kâğıt çekti okumağa kendi gemlsini güle güle ateşe veren, düşman kalyonları ve kumandanları bu ateş içinde yanarken kendi de bir alev olup cennete uçan Burak Peisi niçin anmıyorsun ?.. (Arkası var) Karadeniz Ereylisi Icrasın- danı Ereylide hacı Ismail oğlu kızı Ha- va Zihniye ve Hacı Süleyman oğlu Mehmet Ali karıtı Emine Ayşeyo 500 lira Itasına borçla Orhanlar muhalle- sinde Balıkçı Ahmet oğlu halit ve hemşiresi Fatma Zehranın işbu boroa karşı ipotek eyledikleri mahnllel (mez- kürede kâin şarkan Akarca tariki hamı, garben tariki âm ve şimalea Arif Ağa- nın Hüseyin bahçesli cenuben Kara- oğlu Ahmet hanesi ile mahdut 572 sira hane arsasının içerisinde bir kuyu ve 24 adel muhtelifülcina eşcarı mür- mire ve beş kök asmayı müştemil ve dört tarahı taş duvar ile mahdut olup tamamı 36 sehim itibarile 30 sehim açık artırma ile müzayedeye cıkarılı muhammen kıymetin yüzde yetmiın::; nispetinde bir bedel ile talip zuhurun- da 23-10-935 tarihine müsadif Salı günü saat 16 da ihalesi fcra kılınacak- tır. Sürülen poy bu bedeli bulmadığı takdirde ilk arttırmayı takip eden on beş gün sonra yani 6-11-935 tarihine müsadif Çarşamba günü sani 16 da ihalsi katıyesi tcra kılmacaktır. İpotek olan iddimlarını evrakı müsbitelorile yirmi gün içinde bildirmeleri aksi bal- de hakları tapu sicilile sabit olmadıkça satış bedeli paylaşımasından hariç ka- l:“kıl,." ve nâlzıydıldayı yüzde yedi uçük nispetinde dipozito akçesi muteber bir banka mektabu ile ı':ı’l'l: ve yevm, ve saatl mezkürede Karade- deniz Ereylisi iora dairesine müracaat eylemeleri ilân olunur. (14410) İstanbul 7 Inci İlcra Memur- luğundan: Halis Ahmet, arpacı Sirkeci istasyon dahill 27 numaralarda Selânik Bankası vekili tarafındı 8/7/935 tarihli takip talebile müatı alacağı olan 465 lira 409 kuru, masarifi leralye İle birlikte haciz y= e tahalli latenmiş ve © yazısının 30/2608 —asayılı ödeme emri tebliğ edilmek Üzere gönderilmişsedö ödeme emri — ikameltgâhınızin — mechuliyeti dolayısile tebliğ edilömemiş olduğun- dan ödeme emrinin ilânen tebliğine karar verilmiş olmakla yukarıda yazılı borç ve masrafın İşbu İlân tarihinden itibaren bir ay İçinde Ödemeniz ve borcun tamamiıma veya bir. kısmına yeyahut — alacaklının — İcral — takip hakkına dalr bir — itirazınız — var ise — yine bu — müddet — içinde lora — Dajresine — bildirmeniz — ve bildirmediğiniz takdirde aynı müddat içinde İcra ve iflâs kanununun 74 Üncü maddesi mucibince mal beyanında bu. lunmanız İâzımdır. Beyanda bulun- mazsanız hapsen tazyik olunacağınız ve hakikate muhalif beyanda bulun- duğunuz takdirde hapls ile Cezalan- dırılacağınız ve borcu ödemez v itiraz etmezseniz hakkınizda l icraya devam olunacağı mezkür ödeme emrinin tebliği makamına kaim olmak üzere ilân olunur, SON POSTA Spor : İzmirliler, Haksız Mütalealar Karşı- sında Müteessirdir.. izmir, 11 ( Özel) — Foner- bahçenin galebesile neticelenen Türkiye — şampiyonluk — maçları lzmirde geniş dedikodulara yol açmış bulunmaktadır. Futbolün ölü mevsiminde — antrenmansız olarak Türkiye birinciliklerine iştirak eden İzmir şampiyonu Altınordunun Samsun ve Fakişehir şampiyonlarını mağlüp etmesi ve Fenerbahçe ile finale kalması ne kadar memnuniyetle karşılanmış ise, final maçında — Altınordu takımı aleyhine yapılan hareketler de o kadar tesssürle karşılan: mıştır. İzmir'i er, İzmir şampiyonunun Fenerbahçeye galebe edecek bir durumda olmadığını esasen bili- yorlardı. Ancak Türkiye şampi- yonluğu gibi önemli bir karşılaş- mada gsertçe cereyan eden bir oyunun İsta: bul sporcuları ara- sında dedikodu mevzuu yapılması manalı görülmüştür. Şüphe edile- mez ki böyle bir maç sert cereyan edecekti. Çünkü bunun ucunda iki mıntaka İçin de şeref mesolesi vardı. Bazı İIstanbul gazeteleri, AL- tınordunun - tefevvuk ettiği maç- larda bi'e: “ Bu galebe Izmirin hakkı değildi ,, gibi samimiyeti kesredecek — şekilde — mütalealar serdetmişlerdir. — Öte — taraftan şampiyonluk maçlarının usu! nok- tasından sporcuları tatmin etme- yen “ Elimination,, şeklinde ya- pılması çok mahzurlu olmuştur. Mağlüp takım'arın tasfiyeye uğ- raması ve meselâ Fenerbahçenin yalnız bir maç yaparak finale kalması ortadaki tatmin etmeyen durumu açıkça gösteriyor. Türkiyede hakikt şampiyon takımın belli olması için her halde “Mill küme,, usulünün ihdas: ve dedikoduların bu suretle ortadan kalkması arzu edilmek- tedir. Yunan Takımı Da Bu Sabah Geldi Dördüncü Balkan güreş mü- sabakalarına işilrak edecek olan Romanya güreş takımı dün Pren- ses Marya vapurile şehrimize gel- miştir. Romanya takımı birinci Balkan güreşlerinde iki birincilik almış kuvvetli bir ekiptir. Bu sabah da Daçya vapurile Yunanlılar gelmişlerdir. Yarın da Bulgar ve Yugoslav güreşçiler geleceklerdir. Sovyet Takımına Karşı Hazırlanıyoruz Sovyet Rusyanın dost #porcu- ları ile yapılacak futbol maçları için federasyon Beykozda bir kamp kuracaktır. Yirmi beş futbolcunun gire- ceği kampa federasyondan Nüz- het Başkanlık edecek, Fenerbah- çenin Aantrenörü de İdmanlara nezaret edecektir. ; Kamp yirmi gün devam ede- cek, Ruslarla Istanbulda iki, Tz mirde Aki, Ankarada iki maç ya- pılacaktır. Yelken Teşvik Müsabakaları Istanbul denizcilik heyetinden: 15 eylül 935 pazar günü bü- tün amatörlere açık olarak yapr lacak yelken teşvik müsabakaları sabah saat 10 da Moda koyunda yapılacaktır. Kayıt müddeti 15/9/935 ak- şamına kadar uzatılmıştır. Bu yarışa gireceklerin bu müddet içerisinde heyet üyesinden doktor Demir Turguda müracaat eyle- (14420) meleri bildirilir. MÜSABAKALI HİKÂYELER Fransızcadan Bir Eşrar Meraklısı -- " Bunlardan — birincisi — - yine onun İfadesine nazaran - Smet- hörst, »namı diğer Barker'in, çaldığı paraları tükettikten sonra ] bir müddet süründüğü Nevyork dan gönderilmiş imiş. O zaman hal ve vakti pek yerinde olan Kerşov, eski dostluklarımı batır- layarak, kendisine on lira yolk- lamış. Biraz sonra Kerşovun işleri bozulmiya başlayınca, bu sefer de Smethörst ona elli liralık bir yardımda bulunmuş. Nihayet Müllerin anladığına göre, Kerşov birçok defalar, eski dostunun mütemadiyen kabaran kesesine müracaat etmiş ve ken- disini muhtelif suretlerde tehdit etmiye kadar varmış. Derken, Kerşov biraz tered- dütten sonra, Kerşov, güya Smet- hörat tarafından yazılmış - olan son İki mahut mektubu, Alman dostuna tevdi etmiş ve bu mek- tupların, bu meraklı cinayet hi- kâyesinde ne kadar Öönemli bir rol oynadığını elbette unutma- mışsınızdır. Ihtiyar adam, eski bir cüzda- nn İçinden bir takım kâğıt par- çaları çıkarıp: — Her iki mektubun da ben- de suretleri var. Diyerek, okumağa başladı: “Bayım, “Sizin para İstemeleriniz hiç bir hakka istinat etmediği gibi, artık kepazelik raddesine varmış- tır. Ben size, lâyık olduğunuzdan fazla yardımda bulundum. Bu- punla beraber, eski zaman'arın hatırasına Triayeten, ve vaktile, müşkülât -arasında — çırpındığım bir anda bana bir defa yardım etmiş olduğunuz İçin, son bir kere daha size bir iyilik edece- ğim. Dostlarımdan, ticarethanemi devren a'mış olan bir Rus taciri, birkaç göne kadar, Çarakoye Selo adındaki özel yatımla uzun bir deniz yolculuğuna çıkıyor. Kem disi, bu esnada Asyanın ve Av- rupanın birçok limanlarına uğrı- yacaktır. Beni de İngiltereye ka- dar götürmeyi teklif etti. Ya- bancı ülkelerden usanç getirdiğim ve otuz yıllık bir ayrılıktan sonra ana yurdu bir daha görmek İşti- yakını duyduğum cihetle, ben de davetini kabul ettim. Avrupaya ne zaman ulaşacağımızı bilme- mekle beraber, imkân hasıl olur olmaz, sizinle Londrada buluş- mak üzere keyfiyetl bildireceğ- me söÖz veririm. Ancak, şunu ihtar edeyim ki, taleplerinizi ifrata — vardıracak olursanız, kat'iyen reddederim ve yer yüzünde, benlih kadar şan- taja boyun eğmiyecek biç kimse yoktur. Selam ederim.., * Fransls Smethörat ,, İhtiyar, yine elindeki sicimle oynaya oynaya, devam etti: — İkinci mektup, Southam- plon, postahanesinin — damgasını taşıyordu; ve işin tubafı, Kerşo- vun Smethörst den aldığını İd- dia ettiği mektupların içerisinde, yalnız bu mektubun zarfı, xarfın üzerinde de posta damgası vardı, Mektup şudur: « Bayım; * Geçenki — mektubumda da bildirdiğim gibi, Çarskoye Selo Pi Bu müşabakalı hikâyenin ilk kısmı dünkü nüsbamızda ldi. ecek salı günü -10 ilk kânun - Tilburi limanına vasıl olacaktır. Ben orada karaya inip, hemen ilk trenle Londraya gele- ceğim. Beni Feuçörç sokağındaki garın, birinci mevki bekleme si lonunda, öğlenden sonra geç vakit bulabilirsiniz. * Otomobil içerisinde, çehrem elbette çok değişmiş olduğundan, beni tanıya bilmeniz için, başımda bir kuzu derisi kalpak, sırtımda da ağır bir kürk bulunacağını haber veriyorum. Bu suretle, beni gördüğünüzde, tereddütsüz yanı: ma gelebilirsiniz; ben de, söyle- yeceğiniz şeyleri orada dinlerim. Selâmlar! “ Fransis Smethöraet,, Işte, Kergov'la karısının heye- can ve göz yaşlarına balsolan bu son mektuptu. Kerşov, yırtıcı bir hayvan gibi, yabani tavurlar ve mırıltılarla, odanın İçinde, aşağı yukarı geziniyordu. Mamafih, Bayan Kerşov endişe içerisinde Id. Kucasının anlattı- ğina göre esasen katilin biri olan ve tehlikeli bir düşmandan kur- tulmak İçin ikinci bir elmayet Işlemekten kaçınacağı bedihi bu: lunan bu yabancı adamdan kocu- nuyordu.. Bu randevu bayağı bir tuzak olabilirdi.. Herhalde, tarzı da pek acalpti! Öyle yar Smethöret, ertesi sabah Kerşovu, oturduğu otelde kabul edemez mi idi?. Hâsılı, daha bunun gibi birçok sualler, Bayan Kerşovun aklını tarımar ediyordu. Sonra da, devlet yasalarının şantajcılar hakkında çok ağır hükümler ihtiva ettiğini de bi- diği için, kocasının bu adamla buluşmak tasavvurunu, ahlâk bas kımından da, gereksiz ve yakı gşıksız. görüyordu. Ancak, Kerşov'un Hadesi Üze- rine, Almanın kafasında yer eden zenginlik hulyası, herifin tered- dütlerini yenmişti. Milyonerle yüz yüze gelmeden Gönce, dostunun temizce giyinebilmek İçin iste- diği beş &nyı verdi. Yarım saat sonra Kerşov evinden çıkıp gitti. Karısı, onu merak* ve endişe içinde, bütün gece, boşu boşuna bekledi. Ertesi Fençörç s0- kağı cıvarında, di kendine ve rastgele araştırmalar yaptı. Ayın oa ikinci günü de, polis Idare- sine gidip, çılgın gibl bir ifade ile beraber bu ikl mekttbu verdi. ü Ihtiyar, köşesinde, sütünü içip bitirmişti; ufacık, çipil gözleri, âdesine karşı gösterdiğim alâ- kayı, — yüzümde, — memnuniyetle takip ediyordu. Biraz nefes aldıktap sonra, yine lâkırdıya devam etti: Ancak 31 1ik Kânunda, iki rıhtim hamalı, metrük, köhne bir sandalın içerisinde, fena hak de kokmuş bir insan leşi buldu- lar., Bu sandal, bir müddet, bü- yük büyük antrepoların arasından, Londranın doğu kısmında Taymis nehrine ileten — merdivenlerden birinin ayağına bağlı kalmıştı. Bende oranın bir fotoğrafı da vardır: Buyurun! Cüzdanımın içinden çekip çı- kardığı fotoğrafı önüme koydu. - arı oynamış, Şü korkunç merdiveni görüyorsunuz, değil mi?, Bi z: Yukarıda, karanlık bir de sokak var.. Ben bu resmi çektiğimde, sandal ora- da değildi. Fakat, ne dersiniz? Hiç kimsenin — müdahalesinden korlıııık-ı.ı.îm. ır“ılıı:t =ıı. 'î:ın boğazla için bundan mükem: mel bir yer olmaz! (Arkası var) j

Bu sayıdan diğer sayfalar: