Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ş ;Mııtb_ueıtı da | | GÖRDÜKLERİMİZ. — |Amerika çıp- Çıplaklar Kulübünün Bir Davası.. Neyorkun büyük emlâk sahip- lerinden ve ıçll' ginlerinden il- lakları mah- yam Şirles aleyhi- kemede ne Çıplaklar Ku:- İübü tarafından tazminat davası açılmıştır. Bunun sebebi, Şirles'in kulübün yamıbaşındaki köşküne topladığı 150 misafiri ile çıplak- ların oyunlarını bir saatten fazla bir müddetle seyretmeleri imiş. Çıplaklar tazminat İstemekle beraber bahçelerinin — duvarını komşunun bahçesinden görülemi- yecek derecede yükseltmeyi de İstemişlerdir. ıf Zürihte çıkan Neue Zurcher Zeltung'un neşrl- riyatına göre Wil- lar İsimli Amerl- Yeni bir ve- em tedavis usulü laboratuvarına bir takım gazete- tileri davet etmiş ve onların huzurunda odasının bir köşesinde duran bir frijiderinin kapağını aç- Mıştır. Bu buz dolabının İçinde dört gün evvel hapsedilmiş küçük bir maymun bulunuyordu. Bütün Yücudü buz kesilmişti. Amerikalı kimyager, — hayvanın — veremli olduğunu söyledikten sonra ken- disine kloridli adrenalin şırınga ttmiş ve sertleşmiş olan azasına Masaj yapmıya başlamıştır. Az #onra hayvanın yavaş yavaş can- lanmıya başladığı hayretle görül- müştür. Bundan sonra, kimyager, hayvana, muhtelif fasılalarla hor- Mon şırıngaları yapmiş ve may- Mmun eskisisinden daha cevval bir hale gelmiştir. Amerikan klimyageri, bu su- retle, verem tedavisinde, yeni bir sistemin tatbik edilebileceği kanaatinde bulunuyor. p kalı bir kimyager | itibaren tarihe karışan bayrağı Almanyanın dünden Cenup Amerikası: ha Paraguvay - Bolivya hd , Harbi Daha * * Bitmemiş ! Buenos - Ayres, 15 (A.A.) — Şako konferansının genel toplantılarının bir aydan beri tatil edilmiş olduğu teyit edilmektedir. Bolivyya dölegeleri La Paza gitmlş- ler ve dönmemişlerdir. Paraguvay de- legeleri geri çağırılmışlardır. Basın, Bolivya cümhur başkanının bir mektubunu yaymaktadır. Bu mök-« tupda, daha harbin bitmediği, çünkü, bütün tutsakların henliz geri verilme- diği yazılıdır. : İngilterede: Saylav Seçimi Gelecek Nisan Ayı İçinde Yapılacak Londra, 15 (A.A.) — Sunday Re- fere gazetesine göre, gelecek genel seçim ancak Nisan ortalarında yapılas bilecektir. Bu karar, arsıulusal duru- mun İngiliz hükümetinin devamlı bir fanliyette bülünmasımı İcap ettirmes Binden ileri gelmaektedir. gea -) Edebt üi .ç Tefrika , J No: 90 TIi Le — Hâdiseler, — buhranlar herşey lir geçer. Fakat yaşarsak an- layacağız ki insanları biri birle- rine yaklaştıran - en büyük sir kafalardadır. Kalplerde — değil! Gönüllerin o coşkun o sarsılmaz Ve erimez gibi görünen aşk bağ- ları hiç de emuiyetli değildir. Küçük bir infial, ehemmiyetsiz bir kıskançlık bu bağı kopar- Mazsa onu zaman nmasıl olsa çü- rütür. Fakat biribirlerine fikirlerlle kafalarile bağlanan insanları ayır- Mak ve biribirinden uzaklaştır- mak kolay değildir, — Aramızdaki gönül birliği zan- hetmem ki zamanın bu yenilmez hükmüne ram olsun? Çünkü dağ Otelinla mes'ut İnsanlarını biri- biri :e bağlayan tılisiım yalnız ruh- larında değil başlarında da vardır. Yaşlarımız — ilerledikçe daha İyi anlaşacağımızdan şüphe etmi- Yorum. Aramızdaki mesafelerin Ymeti yoktur. Mademki arz üzerindeyiz. ,, * ** E!"f Beyin mektupları beni ei o ml a 4 Te VOŞ Ve di Cahit 16 / 9 / 85 uızı Te M KA günlerce düşündürüyor, — Onları göklerden inmiş mukaddes kitap: ların hükümleri gibi okuyorum, Kafamda o hükümlere karşı iba- detten kuvvetli bir itaat var, Bu mektuplar defterimin mah:- fazası olan meşin cüzdanımın ye- gâne hatıraları. Bazı günler onları tekrar oku- mak için o kadar garip ve küv- vetli bir ihtiyaç hissediyorum kil Ali Sami Beyin İstanbul mek- tupları haftanın her postasından da eksik olmuyor. Mektup yaz- maktan sıkılan ticaret mektup- larımı bile başkasına yazdıran bu adama şaşıyorum. Sayfalar dolduruyor. Bütün yazdıkları da kılişe oldu artık. Kendine iyi bak, Doktorun tavsiyelerini unutma. Istanbuldan bir isted'ğin var mı? Ve bu arada yenli duyduğu ve yahut bulduğu bir kaç kız ve erkek çocuk adları, — . Daha dört ay sonra doğacak çocuğun adını arıyor. Bunları gör« dükçe bazan kafama durgunluk geliyor. İçime ateş gibi bir zehir aktığını hissediyorum, i Sevgisini daha yüzünü görme- FN ( Mi - ) krallığın tekrar kurulması hakkında umut bezleyen ayrış çevenlera yapıl- | geldi. SON POSTA Hitler, Bütün Muhaliflerine Kendi ç Almanyanın, paratorluğiyle İlişiği Kgl__madı Nurenberg, 15 (Özel) — Dün top» lanan nasyonal - sosyalist Rayiştaş, gamalı haç taşıyan bayrağı Almanya«- nın tek bayrağı yapmak hususundakl hükümet kararımı toplulukla onayladı. Bayrak meselesinin çok büyük bir siyasal Önemi vardır. Bay Hitler, Bis- mark İmperatorluğu olan ikinci Al- man İmperatorluğu ile bütün ilgilerin! kesmeyi ve gamalı haçın yeni Alımnan İmperatorluğunun doğuşunu — işaret etmesin! dilemektedir. ' Bu karar, Hitler — taraftarlarını daha büyük bir enerji göstermeye bir davet olarak telâkki — edilmekte va aynl zamanda rejim — düşmanlarına, miş bir İhtar sanılmaktadır. Siyah, beyaz, kırmızı bayrak he- men hemen bir muhalefet işareti ol- muştu. Çünkü bütün — muhalifler o bayrağı kullanıyorlardı. Amerikada : Almanyaya Tarziye Verildi Vaşıngton, 15 (A.LA.) — Amerika | hükümeti, Nevyorkta Alman Bremen vapuru hâdisesi suçlularını muhakeme eden hâkimin hitleri tenkit eden söz- lerinden dolayi Alman hükümetine resmen tesssürlerini bildirmiştir. Kısa Haberler : Cinevre, 15 — Lehistanın altın ösa« Bına sadık kalan devlatlerden bir konferana toplayacağı gayıasl tekzip edilmiştir. den duyduğu bu çocuk ona baba diyecek. Ve o, dağ otelinin o çılgınlık hatırasını, çocuğum diye sevecek. Daha fazla düşünemiyorum, çıldıracağım. Eğer doktor Naci Bey sık sık uğramasa ana kız - deli olacağırz. ; Geçen gün telefonla annemle konuştu. Canı bir yağurt tatlısı İstemiş, Kabil olur mu, diyordu. Annemin elinden ne kurtulur. - — Elbettel Yarın akşam bazır, dedi. İsviçrenin yoğurtları da çok güzel, Vakıa kapalı şişe içinden dökülünce şekli hoş değil amma çok kuvvetli. Ve tabit hilesiz... Annem de özenmiş, bezenmiş, hafif güzel tatlı olmuş. Doktor Naci Bey erkenca Bir parti-tavla oynadık. Kafalarile çok yorulan İnsan- ların oyunda kazanmaları İmkânı yok. Çünkü oynarken kim bilir neler düşlünüyorlar. “ Naci Bey de çabucak yenildi. Oyunun başından sonuna ka- dar çenesi durmadı kil Neler anlatmadı. Kadın doktorları çok şey gö- rüyorlar ve şüphe yok çok taham- müllü oluyorlar. Bu da pek tablii.. Çünkü ne kadar gsinirli kadın , j W — 2 af li | hukukunun — himayesi, Bayrağını Tanıttırdı ! Bismark İm- 9 we Macaristanda : Bir Mavi Kitap Çıkarıldı Budapeşte, 15 (A.A.) — Hükümet Üç Bsenedenberi —sarfetmiş — olduğu siyasal faaliyet hakkında mavi bir kitap neşretmiştir. Kitapta — şöyle denilmektedir; “Macaristan hükümeti, şu nokta: ları ğöz önünde tutmak iİster. Avrupa barışının gelişmesi, movcut dostluk« ların korunması, muahedelörin yeni- den gözden geçirilmesi meselösinin aydınlatılması, Macar akalliyetleri Macarlatanın tahakkuk ettliril- hukuk musavatının mesi, Macaristanın — ekonomik vae finansal — taleplerin —arsıulusal — bir kabul ve teyide mazhar olması.,, - Romanyada : Örfi Idare Uzatıldı Bükreş, 15 (A.A.) — Bükreşte, ve 'diğer sekiz şehirle iki bölgede örfi İdareyi uzatan bir kararname çırka« rılmıştır. Bir Dünya Rekoru Kırıldı Buecnos Âyres, 15 (ALA) — Arjantinli koşucu Yoşe Rivas, yirmi mil ayak koşusu dünya re- korunu 1 saat S1 3/5 saniye için- de ve ikl saat rekorunu da otuz kilometre 445 metre koşu yapa- rak kırmıştır. varsa, muhakkak rahimden hasta- dırlar. Ve bütün bu sinirli hasta- lar nisaiyeclteri deli divane etme- ye kâfidirler. Doktor. Naci — Bey * Istan- bulda çalıştığı sıralara ait bazı hatıralarını anlattı. Bir gün isterik bir genç ka- dını, Bartolinli bir taşralıyı Ova- ritli bir. genç kızı muayeneden sonra iki de curettage yapan doktor tam bir sligara yakıp dialeneceği sırada bir yaşlı hasta gelmiş. Tam bir mahalle karısı. Gizli gizli yapmadık maskara: lık bırakmıyan bu kadınların yap- macık bir utanmaları - vardır ki Iğretiliği Üstünden akar. Kadında —fena bir hastalık varmış. Doktor muayene için hasta ka- napesine çıkmasını ve hazırlanma- sını göyliyerek elini fırçalamak için lâvaboya gitmiş, işini . bitirmiş, dönmüş. Bir de ne görsün kadın kukla gibi oturuyor. — Neye sovunmadınız. Doktorun bu tabil suali ma- halle karısını utandırmış, kırıtmış. başını öteye çevirmiş ve mırıb- danmış: — Utanıyorum daktor. Daoktor diyor kit — Artık dayanamadım. Baksana — buraya — hanım, dedim. Bu kopazeliği yapmıya ı Hd İ ASN L BUGCGÜN Yapan Suçlu Da, Yaptıran Neden Değil ? Şarkta yanlış tanılan yüksek adam- lardan biri de Karakuştur. Eyüp oğlu büyük kabraman Selâhattinin veziri o'up Karakuş adile dillere ve tarih- lere g:çen Bahaeddin Esedi, çok ze- ki bir insandı, Şarkta — ahmaklığın semLoli olarak tanılmıştır. Hak sever va iş bilir br devlet adamı iken za- lim, beceriksiz bir maskara biçimine sokulmuştur. ğ İşte olduğundan pek başka tür'ü anılagelen Karakuşa birgün bir Mısırlı gelir, bir bahçede ağaca çıkıp elma yerken pabuçlarının çalındığını söyler, hıra:xzı da adıyla sanıyla gös- tererek cezalandırılmasını ister. Kara- kuş işi İnceler, hırsızı güzelce döv- dürdükten sonra tomruğa kor. Fakat papucunu çaldıran adamı da ayni şekilde cezalandırır. Bu hükmü duyanlar şaşırırlar ve Karakuşa sorarlar : — Papucu çalınanın suçu nedir ki dövdürüyorsunuz, tomruğa koyuyor- sunuz ? Cevap varir : — Papucunu koynuna sokmayıp da elâlemin bahçesinde açıkta bırak- tığı için! Hükmün inceliği bu “elâlemin bah- çesi,, kelimelerindedir. Çünkü Ka- rakuş, - papucu “çalımnan — adamın kendi mülkü olmıyan bir bahçede ağaca çıkıp elma yediğini anlamıştı. Fakat bu noktayı açığâ vurmaya lü- zum görmiyerek herifi, papuçlarını koynuna koymadığından dolayı suçlu bulduğunu söylüyordu ki onu gülünç hükümler vermekle — töhmet altına düşüren de bu huyudur, hükümlerinin - sebeplerini gizli tutmasıdır. Bu fıkrayı yine bir büyücünün suç işlerken yakalanıp hakyerine verildi- gini gazetelerde okuyunca hatırladım. Büyü yapar görünüp halkı dolandır- mak bir suçtur, bunu anlıyorum, Fakat büyü yaptırmaklığın neden suç sa- yılmadığını bir türlü anlıyamıyorum, Bence bu İş, rüşvet alığverişi veya göenal terbiyeye, ahlâka uygun düş- miyen açık saçık hareketler gibi bir geydir. Rüşvet alan gibi veren de, sokaklarda ve kalabalık yerlerde eşek iştihasına kapılhp bir kadını şapır şapır öpen gibi öpülen de nasıl suç ortağı sayılıyorlarsa büyü yaptıranlar da yapanlar gibi cezalandırılmalıdır. Onlara ahmak deyip de acıyacak mısımız?, Hayır, sayın okuyucu, hayır. Zekânın iİşlediği suç ceza görürken alıklığın yaptığı suçu hoş görmemeli- yiz. Çünkü ceza, bazan alığı da xeki eder ve büyü yaptıranların da cozaya çarpıldığı görülürse büyücülük daba çabuk ortadan kalkar. M. T. Tan i utanmadın da doktorun önünde muayene olmiya mi utanıyorsun. Soyunacaksan soyun yoksa kalk git, . Na dersiniz bu kamçı kadına Iltifat yerine geçmiş ve hemen muayene İçin hazırlanmış. Naci Bey : — Kadına, hastaya göre mu- amele etmeli. Yoksa bu kadınlar İnsanı deli ederler ve çok kadın doktorunun “adı deliyoe çıkmıştır. Nasıl dell olmasınlar. O kadar isterikle başa çıkılır m? Doktor bir vak'a daha anlattı: — Bir gün ©o kadar hasta geldi ki bunaldım. Bir aralık yine demin bahsettiğim mahalle kadınlarından biri gelmişti. Müz- . min bir hastalığı —vardı. İlâç yazdım. Vizita parasını sordu. Halbuki bekleme odasında yazılı. Her neyse. — Üç lira, dedim. Çantasından bir on İlralık. çıkarıp uzattı: — Şunu bozar mısın doktaor. Tepem attı: — Baksana buraya — hanım, dedim. Burası sarraf — dükkânı değil. Doktora gelen vizite para- sını hazırlar öyle gelir. — Haydi defol paranın lüzüumu yok, Kadın şirret de: —A, a, ne — bağrıyorsun ayol. Delimi ne? Demesin mi? (Arkası var) F, M 'a « eli d