16 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B 16 Eylül ——— ' SAnya | Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Çıplaklar Kulübünün Bir Davası.. Neyorkun büyük emlâk sahip- lılrni]ndıııd ve ı;ln; erinden akları mah- Şııı Şirles aleyhi- kemede | v Çıplaklar Ku lübü tarafından tazminat davası Açılmıştır. Bunun sebebi, Şirles'in Amerika çıp- — kulübün yanıbaşındaki köşküne topladığı 150 misafiri ile çıplak» ların oyunlarını bir saatten fazla bir müddetle seyretmeleri imiş. Çıı;laklu tazminat İstemekle beraber — bahçelerinin — duvarını komşunun bahçesinden görülemi- yecek derecede yükseltmeyi de İstemişlerdir. x4 Zürihte çıkan Neue Zurcher Zeltung'un neşrk- riyatına göre Wik lar İsimli Amerl- kalı bir kimyager laboratuvarına bir takım gazete- tileri davet etmiş ve onların huzurunda odasının bir köşesinde duran bir frijiderinin kapağını aç Mıştır. Bu buz. dolabının İçinde dört gün evvel hapsedilmiş küçük bir maymun bulunuyordu. Bütün vücudü buz kesilmişti. Amerikalı kimyager, — hayvanın — veremli Tolduğunu söyledikten sonra kem disine Kloridli adrenalin - şırımga #tmiş ve sertleşmiş olan azasına Masaj yapmıya başlamıştır. Az Bonra hayvanın yavaş yavaş can- lanmıya başladığı hayretle görük müştür. Bundan sonra, kimyagor, hayvana, muhtelif fasılalarla hor- Mon şırıngaları yapmış ve may- Mun eskisisinden daha cevval bir hale gelmiştir. Amerikan kimyageri, bu su- retle, verem tedavisinde, yeni bir sistemin tatbik edilebileceği kanaatinde bulunuyor. Almanyanın dünden — Hibaren tarihe karışan bayrağı Cenup Amerikası: Paraguvay - Bolivya Harbi Daha' Bitmemiş ! Buenos - Ayrer, 15 (ALA.) — Şaka konferansının genel toplantılarının bir aydan beri tatil edilmiş olduğu teylt edilmektedir. Bolivya delegeleri La Paza gitmiş- ler ve dönmemişlerdir. Paraguvay de- legeleri geri çağırılmışlardır. Basın, Bolivya cümhur başkanının bir mektubunu yaymaktadır. Bu mek- tupda, daha harbin bitmediği, çünkü, bütün tutsakların henliz geri v:dlııoı diği yazılıdır. İngilterede; Saylav Seçimi Gelecek Nisan Ayı İçinde Yapılacak Londra, 15 (A A.) — Sunday Re- fere gezetesine göre, gelecek genel saçlım ancak Nisan ortalarında yapıla. bilecektir. Bu karar, arsıulusal duru- mun İngiliz hükümetinin devamlı bir fanliyette bulunmasını İcap etlirme. sinden ileri ııl-ıkudlı Edebt Tefrika No: 90 16 /9 / 85 SÜüdüğe — — Hâdiseler, — buhranlar herşey lir geçer. Fakat yaşarsak an- layacağız ki insanları — birl birle- rine yaklaştıran - en büyük sır kafalardadır. Kalplerde — değil! Gönüllerin o coşkun o sarsılmaz Ve erimez gibi görünen aşk bağ- ları hiç de emuiyetli değildir. Küçük bir infial, ehemmiyetsiz bir kıskançlık bu bağı kopar- Mazsa onu zaman nasil olsa çü- Tütür. Fakat biribirlerine fikirlerile kafalarile bağlanan insanları ayır- Mmak ve biribirinden uzaklaştır- Mak kolay değildir. Aramızdaki gönül birliği zan- Retmem ki zamanın bu yenilmez hükmüne ram olsun? Çünktü dağ '”ııınlı mes'ut insanlarını biri- :e bağlayan tılisim yalnız rüh- larında değil başlarında da vardır. Yaşlarımız — ilerledikçe daha anlaşacağımızdan şüphe etmi- Yorüum. Aramızdaki kiymoti yoktur. Mademki arz üzerindeyiz. ,, * Eınî Bıylı ıılmıplın bııl mesafelerin ANASININ Barban KIZL / Ü günlerce — düşün dllrlyu. ların hükümleri | okuüyoru Kafamda o lılll:üı:lll:n kır:ı ilıî detten kuvvetli bir itaat var, Bu mektuplar defterimin mah: fazası olan meşin cüzdanımın ye- glnı hatıraları. Bazı günler onları tekrar oku- mak için o kadar garip ve kuv- vetli bir ihtiyaç hissediyorum kil Ali Sami Beyin Istanbul mek- tupları haftanın her postasından da eksik olmuyor, N';Imıp yaz- maktan sıkilan tHcaret mektup- larımı bile başkasına yazdıran bu adama şaşıyorum. Sayfalar dolduruyor. Bütün yazdıkları da kılişe oldu artık. Kendine iyi bak, Doktorun tavsiyelerini unutma, Istanbuldan bir isted'ğin var mı? Ve bu arada yeni duyduğu ve yahut bul, blr kaç kız ve erkek çocuk a Daha dM ıy ıoııı'ı doğacak gçocuğun adını arıyor. Bunları göre dükçe bazan kafama durgunluk geliyor. İçime ateş gibi bir zehir aktığını hissediyorum. Sevgislnl dıhı yüzüntü ;ürıııo- SON POSTA Hitler, Bütün Muhaliflerine Kendi Bayrağını Ta nıttırdı ! paratorluğiyle İlişiği vrrrrer e | gemLoli olarak tanılımığtır. Hak sever Kalmadı Nurenberg, 15 (Onlı — Dün top« lanan nasyonal - sosyalist Rayiştag, gamalı haç taşıyan bayrağı Almanya- mın tek bayrağı yapmak bususundakl bükümet kararını toplulukla onayladu. Bayrak meselesinin çok büyük bir #iyasal Önemi vardır. Bay Hitler, Bize mark İmperatorluğu olan ikinel Al. man İmperatorluğu ile bötün ilgilerin! lıoıınyl ve gemalı haçın yeni Alıman İmperatorluğunun doğuşunu — işaret etmesini dilemektedir. Bu karar, Hitler — taraftarlarını daha büyük bir enerji göstermeye bir davet olarak telâkki — edilmekte ve ayal zamanda rejim — düşmanlarına, krallığın tekrar kurulması hakkında umut bezlayen ayrış çevenlere yapıl- mış biz ihtar sanılmaktadır. Siyah, beyaz, lurmızı bayrak he- men hemen bir muhalefet işareti ol- muştu. Çünkü bütün — mubalifler © bqıııı kullanıyorlardı. Amerikada : Almanyaya Tarziye Verildi Vaşıngton, 15 (AA.) — Amerika Nevyorkta Alman Bremen vapuru hâdisesi suçlularını mubakeme eden hâkimin hitleri teakit eden söz- lerinden dolayiı Alman hükümetine resmen teessürlerini bildirmiştir. Kısa Haberler : Cinevre, 15 — Lehistanın altın âsa- sna sadık kalan devletlerden bir konferana toplayacağı gayıasl tekzip ıdllıl.llı dıı duyduğu bu çocuk ona baba dıyuık Ve o, dağ otelinin o çılgınlık hatırasını, çocuğum diye sevecek. Daha fazla düşüvemiyorum, çıldıracağım. x» Eğer doktor Naci Bey sık sık —uğramasa ana kız. deli olacağız. Geçen gün telefonla annemle konuşlu. Canı bir yoğurt tatlısı Istemiş. Kabil olur mu, diyordu. Annemin elinden ne kurtulur. dı.— Elbettel Yarın akşam hazır, İsviçrenin yoğurtları da çok güzel, Vakıa kapalı şişe İçinden dökülünce gekli hoş değil amma çok kuvvetli, Ve tabil hilesiz... Annem de özenmiş, bezenmiş, hafif güzel tatlı olmuş. Naci Bey erkence geldi. Bir parti-tavla oynadık. Kafalarile çok yorulan insan- ların oyunda kazanmaları iİmkânı yok, Çünkü oynarken kim bilir neler düşünüyorlar. ” Naci Bey de çabucak yenildi. Oyunun başından sonuna ka- dar çenesi durmadı kil Neler anlatmadı. Kadın doktorları çok şey gö- rüyorlar ve şüphe yok çok taham- müllü oluyorlar, Bu da pek tabli.. Çünkü ne kadar sinirli kadın . Almanyanın, Bismark İm- vu Macaristanda : Bir Mavi Kitap Çıkarıldı Budapeşte, 15 (ALA.) — Hükümet Üç senedenberi — sarfetmiş — olduğu siyasal faaliyet hakkında mavi bir kitap neşretmiştir. Kitapta — göyle denilmektedir; *Macaristan bükümeti, şu nokta- Tarı göz Öönünde tutmak İster. Avrupa barışının gelişmesi, mevcut dostluk- ların korunması, muahedelörin yeni- den gözden geçirilmesi meselesinin aydınlatılması, Macar - akalliyetleri bukukunun — himayesi, Macaristanın hukuk musavatının tahakkuk etliril. mesi, Macarlstama — okonemik ve finansal — taleplerin — armulusal — bir kabul ve teyide mazhar olması,, Romanyada: Örfi Idare Uzatıldı Bükreş, 15 (A.A.) — Bükreşte, ve diğer sekir gehirle Ikl Bölgede örfi idareyi uzatan bir kararname çırkas rlmıştır. Bir Dünya Rekoru Kırıldı Bucnos ÂAyres, 15 (A.LA) — Arjantinli koşucu Yoşe Rivas, yirmi mil ayak koşusu dünya re- korunu 1 saat S1 3/5 saniye için- de ve iki sant rekorunu da otuz kilometre 445 metre koşu yapa- rak kırmıştır. varsa, muhakkak rabimden hasta- dırlar. Ve bütün bu sinirli hanta- lar nisaiyeclieri deli divane etme- ye kâlidirler, Doktor Naci — Bey * Istan- bulda çalışlığı sıralara ait bazı hatıralarını anlattı. Bir gün isterik bir genç ka- dımı, Bartolinli bir taşralıyı Ovas ritll bir genç - kızı muayeneden sonra iki de curettage yapan doktor tam bir sigara yakıp dialeneceği sırada bir yaşlı hasta gelmiş. Tam bir mahalle karısı, Gizli gizli yapmadık maskara- lık bırakmıyan bu kadınların yap- ııcık bir utanmaları - vardır ki Üstünden akar. Kadında — fena bir hastalık yarmış. Doktor muayene İçin hasta ka- mapesine çıkmasını ve hazırlanma: gını söyliyerek elini fırçalamak için Mâvaboya gitmiş, işini. bitirmiş, dönmüş. Bir de ne görsün kadın kukla gibi oturuyor. — Neye sovunmadınız. Doktorun bu tabil suali ma- halle karısını utandırmış, kırıtmış, başını öteye çevirmiş ve mırık danmış: — Utıııyuıııı doktor. Doktor diyor kiı — Artık dayanamadım. Baksana — buraya — hanım, dedim. Bu kıpıulığl yapmıya H Yapan Suçlu Da, Yaptıran Neden Değil ? Şarkta yanlış tanılan yüksek adame lııdııı biri de Karakuştur. Eyüp oğlu büydk kabraman Selühattinin veziri 0'up Karakuş adile düllere ve tarih- lere g.çen Bahaeddin Esedi, çok ze- ki bir İasandı. Şarkta — ahmaklığın ve iş bilir br devlet adamı İken zas lm, beceriksiz bir maskara biçimine sokulmuşlur. İşte olduğundan pek başka türlü anılagelen Karakuşa birgün bir Mısırlı gelir, bir. bahçede ağzca — çıkıp elma yerken pabuçlarının çalındığını söyler, hırs.zi da adıyla sanıyla göze tererek cezalandırılmasını ister. Kara- kuş işi inceler, hirsizi güzelce döv- dürdükten sonra tomruğa kor. Fakat papucunu çaldıran adamı da ayni ıelııld: cezalandırır. hükmü duyanlar gşaşırırlar ve Kıınku.ı sorarlar ı — Fapucu çalınanın suçu nedir ki dövdürüyorsunuz, tomruğa koyuyor- sunuz ? Cevap verir ; — Papucunu koynuna sokmayı; da dlır'l: hnhçoıby' de açıkta bııı’kt Hüî:lı inceliği bu “elâlemin bah- çeni,, lııuııılırııdıür Çünkü Ka« rakuş, — papucu “çalıman — adamın kendi mülkü ohıııyıı bir bahçede ağaca çıkıp elma yediğini anlamıştı. Fakat bu noktayı açığa vurmaya lü- zum görmiyerek herifi, papuçlarını koynuna koymadığından dolayı suçlu bulduğunu söylüyordu kl onu gülünç hükümler vermekle — töhmet altına düşüren de hu huyudur, hükümlerinin - sebeplerini gizli tutmasıdır. Bu fıkrayı yine bir büyücünün suç işlerken yakalanıp hakyerine - verildi- gini gazetelerde okuyunca hatırladım. Büyü yapat görünüp halka dolandır- mak bir ıuı,-tuı, bunu anlıyorum. Fakat büyü yaptırmaklığın neden suç sa- yılmadığını bir türlü anbıyamıyorum. Bın:e bu iş, rüşvet alışverişi veya genel terbiyeya, ahlâka uygun düp miyen açık saçık hareketler gibi bir geydir. Kai çalia e aiği — varun da sokaklarda ve kalabalık yerlerde eşek İştihasına kapılıp - bir d.a.ı.ı yöpir pır öpen gibi öpülen Basıl suç :tııı sayılıyarlarsa büyü yaptıranlar da yapanlar gibi cezalandırılmalıdır. Onlara ahmak deyip de acıyacak mısınız?, Hayır, sayın okuyucu, hayır. Zekânın İşlediği suç ceza görürken alıklığın yaptığı suçu hoş görmemeli- yiz. Çünkü ceza, bazan alığı da zeki eder ve büyü yaptızanların da eezaya çarpıldığı görülürsee büyücülük dıhı çabuk ortadan kalkar. M.T. Tan | utanmadın da doktorun Gılıio müuayene olmuiya mi- utaniyorsun. Soyunacaksan soyun yoksa kalk git, Ne dersiniz bu kamçı kadına Iltifat yerine geçmiş ve hemen muayene için hazırlanmış. Naci Bey : — Kadına, hastaya göre mu- amele etmeli. Yoksa bu kadınlar Hasanı deli ederler ve çok kadin doktorunun 'adı deliye çıkmıştır. Nasıl deli olmasınları O kadar isterikle başa çıkılır mı? Doktor bir vak'a daha anlattı: — Bir gün o kadar hasta geldi ki - bunaldım. Bir aralık yine demin bahsettiğim mahalle kadınlarından biri gelmişti. Müz- . min bir hastalığı vardı. İlâç yazdım. Vizitla parasını sordu. Halbuki bekleme odasında yazılı. Her neyse. — Üç lira, dedim. Çantasından bir on İiralık çıkarıp uzattı: — Şunu bozar mısın doktor. Tepem attı: — Baksana buraya — hanım, dedim. Buramı sarraf — dükkânı değil, Doktora gelen vizite para: sını hazırlar öyle gelir, — Haydl defol paranın lüzumu yok, Kadın şirret de: —A, a, ne bağrıyorsun ayol. Delimi ne? Demesin mi? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: