Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
K SYT T _ Hergün - Nüfus .Sîy;:nî_ Ve Faydaları Yazan: Ahmet Apğlu Bu sayım ne için yapyor? Bir devletin — başlic ödevl ldare ettiği ulusa hizmetetmek, onun menfaatlerini korulk, ek- sikliklerini düşünmek, etlerine çare aramaklır. Açıktır ki devlet bı vazife- lerini yapabilmek için hışeyden evvel ulusun ne kadar duğunu, arlıp artmadığını, iler ) iler- lemediğini bilmek meciciyetiİn- dedir. Bunu bilmeyen * devlet karanlıkta iş görmüş pi olur; bir fabrika müdürüne enzer ki fabrikanın ne olduğun! bilmez; böyle bir durumda olambir dev- letin bütün iyi neticeline bak- mayarak hatalar yapmı, yanlış hareketlerde bulunmaspek nor- mal olur. Bu suretle, ulus halında ma- lümat veren sayım, ivleti bu gibi hatalardan, yanlı; hareket- lerden korur ve ulusa İrşi ödev- lerini yapabilmek yolrımı gös- torir. İşte bunun İçindiri devlet- ler ulus için değil, uldar devlet içindir. kaldesi hakimiken dev- letler sayıma Önem trmezlerdi. Kaziye tersine döndiü zaman- danberidir ki devletlersşayım gibi ulusa İyi hizmet yollarıı gösteren vasıtalara baş vurmıysbaşladılar, Şimdi bakalım ddet sayım sayesinde ulusa karşıödevlerini nasıl iyi yapmak iİmânını bu- luyor. Farzediniz ki bir syım halkın sayısının ondan evvell sayımdaki miktardan daha —a olduğunu meydana koyuyor. Bunu gören devletadamı der- hal Aaraştırmaya belar, acaba azalma evlenmelerin azalmış ol- duğundan mı, ya ölihün doğum- dldn çokküolmaımda ııııı.l veya ::yn muhıc:ret vak oldui.:ıâl'- mı? İleri geliyor. Araştırmaların (onunda bu sebeplerden herhang birisi kendi- sini gösterirse devit derhal o sebebin izalesi çarelcine bakmıya başlar. Meselâ farzediniz ki ölüm do- ğumdan çok olduği anlaşılıyor. O halde devlet hemen sıhhi ku- rumlarının kifayetszliğine, veya gıdanın azlığına hülim verir. Ve derhal sıhhi kurumlirin iyileşmesi ve çoğalması, ya gdanın bollaş- ması ve ucuzlaması için tedbirler alır; çünkü biliyor H almazsa git ide bu sebepler kiyvetlenir, h-' n azalma hâdises büyür, « inkıraza doğru yol dır ki devleti.. kendisinin de İnkırası demektir. Kerza, farzediniz ki iki sayım arasında okuyup yatanların sayı- gının azaldığı veya durgunluğu anlaşılır; derbal devlet buna kar- ı tedbirler ıblııl:lll mekteplerin sına bakar, ”ğğl:ı :uret!o ulusal lıııılı vnı du- kkında sayım yolu İle ma- ::;ıath lıalııtı devlet âdamları der- hal en çok faaliyetlerin en çok ei önemli eksiklik Üzerinde toplar ve ulusu tululmuş - olduğu t"mığa çalııır. u“&%:;yğ::un“' nüfus sayımının Ti ae değerl büyüktür ve bil. h::ıı ulus için büyüktür. — Zaten öT îl:r bunca yahmetler vıhpaîı. e sayım yaptırırlar lar sarfederek SöYÜL 4 L U ülkele b 'yıda'bir ba yolde Böyük per raları sarfetmes? n eai aralar kaybolmiyor. fâizle gerl ,ı.n_.yor-ı b Işte budgıibı nyıırod imin faydaları : d l’ımış ve ytakdir eyl'mııîti:tîı ko- letin bu alandaki faa d);n gelen laylaştırmak - için olin Ik kendisi yardımı esirgeme7; ha doldurur bizzat sayım llı“l“ınl ve doğru — ve vermeye dikkat bu ma ümattır ki . Çünkü önderlik SON POSTA 1 Birinci Teşrin ı ? Tei ' " » B Yol Ortasında B n 7| W DŞi f bra Nihayet yiyecek ekmeğiniz, içecek her Şşeyin — kiymeti — zamanında şundadır. —— Lssız bir çölde yolculuğa çıkmış — bulünüyorsunüz. Her gün bir köye, bir vâhaya ulaşmak ümidile yol almışsınız. suyunuz Hayvanınız yorgün ve bezgin bir halde, artık ileri gidemi- yor. Böyle bir zamanda bir kaya gölgesi, bir derebaşı, bir aşiret çadırı, size bir cankurtaran kadar ve nadir kalmamış. sevimli görünür, olu- Hayat çölünde yaptığımız yolculuklarda bu derebaşıni bu kaya gölgesini, bu aşiret Ççadırını aradiğımız günler çok olur. Bazan başımız dam ararız. Bazan aç ruhumuza bir lokma ekmoek verecek bir cankurtarıcının elini öpmek iateriz, Bu sığınakları, bu cankurtaranları evvelden yolumuz üzerine dizip hazırlasak o vakit bu acı tecrübeleri geçir- meye maobut olmayız. güneşten yanar, — sığınacak bir — Talebesi taraftından yaralanan öğretmen Ludner hastanede Hocasını Yaralıyan Talebe aB BurhanBundanlki YılÖn- ce Mektebi Terketmiş Öğretmen Lu_dııerln Hayatı Kurtarıldı Kabataş İlisesi — okurlarından Burhan adında bir gencin evelki gün Tünelde yazıcı sokağında bir evde Almanca muallimi Ludner Tözlün'ü bıçakla üç, dört yerinden ağır surette yaraladıktan sonra kaçtığını yazmıştık. Dün zabıta- nın bütün araştırmalarına rağmen bu suçlu genç henüz yakalana- mamıştır. Bu genç Kayserili o- duğundan ve İstanbulda yeri yur- edecektir. Açıktır ki alınan ma- lümata yalan veya yanlış şeyler karışırsa -« masraflar ve zahmet- ler bâdühava olur. Hiç şüphe — yoktur ki Türk ulusu da bu Önemli ve erdemli işte devletin yardımına koşacak ve işin muvaffakıyetle neticelen- mesine her türlü hizmet sarfından geri durmiyacaktır. İstatistik Umum Müdürlüğü tarafından gönderilmiştir, du da gayrimuayyen bulunduğun- | dan yakalanmasını kolaylaştıracak bir iz yok gibidir. Maamafih Bur- hanın akşama, sabaha kanunun pençesine teslim edileceğl şüp- hesizdir. Yaralı öğretmen ise Beyoğlu hastanesinde tedavi edilmektedir. Yaralı hastaneye kaldırılır kaldı- rılmaz önemle iyileşmesine çalışıl- mıştır. Öğretmen Ludnerin ya- raları her ne kadar ağır İse de hayatı için bir tehlike yoktur. Dün kendisini ziyaret eden gaze- tecilerle de konuşmuştur. Yaralı öğretmen, muharririmize demiştir ki : — Hâdise bildiğiniz gibi... Burhan evime geldi, kitap İstedi; gonra bir bıçak çekerek beni bu hale getirdi.. Gazeteler benl Al- —— İstanbulun Kurtu- luş Bayramı Belediyede Toplantı Yapılacak Bugün belediyede bir toplantı yapılacak, 6 Teşrinievvel kurtuluş programı gözden geçirilecektir. Cümhuriyetin 12 inci yıldönümü bayramının fevkalâde bir surette kutlulanması — kararlaştırılmıştır. Bunun için ilbayın başkan'ığında bir komisyon toplanacaktır. Bu komlisyonda her resmi dairenin olduğu gibl resmt ve hususi bütün teşekküllerin blrer delegesi bulu-. nacaktır.. Komisyon — Istanbulda yapılacak Cümhuriyet bayramı / şenliklerinin programını hazırla- yacaktır. Müze Direktörleri, Müzelerin İçinde Oturacaklar Bakanlar kurülunun kararı Üzerine müze direktörleri müze | binaları içinde ayrı yerlerde, ev- leri gibi, oturmıya başlamışlardır. Süel müze direktörü — mli>enin yanındaki binaya taşınacak, Evkaf müzesi direktörü de, müzenin mü- nasip bir yerinl iIşgal edecektir. Müze direktörleri, bu suretle, | her zaman müzeleri kontrol et- mek İmkânını bulacaklardır. man diye bildiriyorlarmış. Ben Türküml! Başka milletten değilim.. Bu yaralama hâdisesinin dün bir sabah gazetesi, Burhanın Al- manca dersinden sınıf dönmesi yüzünden vuku bulduğunu bildir- mişti. Halbuki kültür. direktörlü- ğgünden bize verilen malümata göre bu talebe bundan iki yıl önce mektepten ayrılmıştır. Ha- disenin gerçek sebepleri şimdilik belli değildir. Hakikat, Burhan yakalandığı zaman anlaşılacaktır. r_ UU .. Sözün | bir. cür'et verir.. TTT ZI Savr'a 3 Kısası Gizli Pençe.. Dikişsiz Yama.. Ek - Ta —— Ne de çok var? Şehrin, bir ucundan öbür ucu- na, ana caddelerden, arka sokak- lardan geçerek, en kalabalık ma- hallelerden, en ıssız, gün görmez bucaklarına kadar, on adımda bir ayni levha ile karşılaşırsınız: Gizli pençe.. Dikişsiz yamal Bu levha günden güne artan, fakat her ne pahasına olursa ol- sun göze görünmemek, gizlenmek isteyen bir darlığın yaftası gibidir. Gizli pençe.. Dikişsiz. yama., Bunlar, ayni zamanda birer sem- boldür. Dermansız vücutların, boş bir izzetinefs kaygusunun ağırlığı altında bir kat daha ezilişlerinin sembolü |. Ş Yama gizli kaldıkça, bana, hamleyi kıyar, enerjiyi yok eder gibi geliyor Örtülen kusur kadar, İnsanlığa zarar veren birşey yoktur. Gizli yama, adama muzır Sahtekârlığa, yalancılığa alıştırır. Yamalı gez- mekten utanan izZetinefis, tabanı delik kunduralarından eza duyan gürür, yüksek hamlelere ve mu- vaffakiyetlere namzet olabilir. Temiz gezmek, yeni — giymek meşru bir gayedir. Buna irlşmek için de çalışmak, didinmek ister, İşte bu meşru gayeden, bu çalışma ve didinmeden alıkoyan her teşebbüsü ben tehlikeli gö- rürüm. Ben burada, elbiselere diklşsiz yama yapanların, kunduralara gizli pençe koyanların bu derece artma- masını isterdim, Dediğim yaftaların karşısında, yani her adım başında, içimin parçalandığını duyuyorum. Bu memlekette, ayağına bir çift kundura alacak, sırtına yeni bir kat elbise uyduracacak kabili- yette olanlar bu kadar az mı? Gerçekten azalmış ise, yürek- ler acısıdır! Zira bu hal, teşeb- büs kıtlığına, enerji kıtlığına de- lâlet eder. Fıkaralık ayıp değildir. Ayıp olan fıkaralığını gizlemek, fıkara- lığından utanç duymaktır. Lüks ayakkabıyı yamatmaktansa, ucuz. basit, fakat yenisini giymek, fa- zilete daha yakın olur gibime geliyor. Derdimiz buradar Ayağımızı yorganımıza göre uzatmaktansa, yorganın ucuna yama ekleyüp, onu uzatmıya bakıyoruz. Bu da pek fena sırıtiyor. Gizli pençel Bu bir haydutluk romanının başlığına pek — ben: ziyor. Ben, kunduracı camekânların- da bu levhanın ve bu tabirin ye- rine; ucuz ve sağlam kundura ilânlarının — çoğaldığını görmek İstiyorum. Okuyuculardan biri, gönderdi düştüğü vaziyeti şöyle anlatıyor! bunu yerden kendisi aldı. İrli “İSTER İNAN gi bir mektupta Gala- | mı tadan rıhtıma çıkan seyyal bir Al Karaköyden Eminönüne kadar olan mesafe “1 — Haliç iskelesine yakın olan bir yerde yanya giden iki genç ve bir derbeder ona kol vurdular, elin- dekl kitabı (yahut şehre ait rehberi ) düşürttü. Bayan 2 — O Noktadan yirmi metro kadar ileride yaş kerliferli şişman bir adamla vuruştu. 3 — Biraz ileride dört çarşaflı bayanın Y“ı'"'dıkı | ufaklı bir sürü çocukların kapladığı yolda sağdan İSTER İNAN İSTER INANMA! İSTER geçeyim, man kadınının dahilinde yana bayanla karşlaştı. hea İNANMA! solan mı birisile sarmaşdolaş oldu.. Çocuk yere düşerken onu kucakladı, düşmekten kurtardı. : 4 — Biraz daha ilöride elindeki kitaba ve Halice bakarken bir küfecinin küfesi omuzuna çarptı. B — Daha biraz ilerlde köndi yaşında olan şik bir . Hemen yarim dakika' süren bir gşaşırtmaca oyunundan sonra ikisi de durdu, birlsi öte- kinin sağından diğeri de onun solundan geçmek sure- tile biribirlerine yol verdiler. 6 — Eminönüne yakın terbiyesizin kol vurmasına hedef oldu., geçeyim derken çocukların — bir mesafede gene bir Altın Yerine Çeyrek Ali oğlu Bekir adlı bir genç altın suyuna batırdığı eski bir gümüş çeyreği Mehmet adlı biri- gBine altın diye 9 liraya satmıştır. Polis Bekiri yakalamış, dün müd- — deiumumiliğe vermiştir. Bekir: «Ber de onun çeyrek olduğunu bilmez- — dim. Dört liraya aldım.,, iddiasın- da bulunmuştur. Beşinci müstan- tik Bekiri tevkif etmiştir. Talebenin Kıyafeti Dünkü bazı gazeteler, talebe- nin, yeknasak bir izcl kıyafetile dolaşmalarının bir karar altına alınacağını yazmışlardır. Kültür idaresi bunu kat'i? surette yalan- lanmaktadır.