1 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

1 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Nüfus Sayımı Ve Faydaları Yazanı Ahmet Apğla Bu sayım ne için yapror? Bir devletin — başlic ödevi ldare ettiği ulusa hizmetetmek, onun menfaatlerini koruk, ek- sikliklerini düşünmek, etlerine çare aramaklır. Açıktır ki devlet bıvazife- lerini yapabilmek için hışeyden evvel ulusun ne kadar duğunu, arlıp arlmadığını, iler | iler- lemediğini bilmek meciziyetlm- dedir. Bunu bilmeyen * devlet karanlıkta iş görmüş pi olur; bir fabrika müdürüne mzer ki fabrikanın ne olduğun bilmez; böyle bir durumda olambir dev- letin bütün iyi neticeline bak- mayarak hatalar yapımı, yanlış hareketlerde bulunmaspek nor- mal olur. Bu suretle, ulus halında ma- lümat veren sayım, ivleti bu gibi hatalardan, yanlı; bareket- lerden korur ve ulusa İrşi ödev- lerini yapabilmek yölrmi gös- torir. İşte bunun içindird devlet- ler ulus için değil, ullar devlet içindir. kaldesi hakimiken dev- letler sayıma Önem ırmezlerdi. Kaziye tersine döndçü zaman« danberidir ki devletlersayım gibi ulusa iyi hizmet yolları gösteren vasıtalara baş vurmıyıbaşladılar. Şimdi bakalım ddet sayım sayesinde ulusa karşıödevlerini nasıl iyi yapmak İmânını bu- luyor. Farzediniz ki bir #yım halkın sayısının ondan evvell sayımdaki miktardan daha —a olduğunu meydana koyuyor. Bunu gören devletadamı der- hal araştırmaya balar, acaba azalma evlenmelerin azalmış ol- duğundan mı, ya ölühün doğum dan çok olmasında mı, veya gıdanın kifayet .lıdgînd— veya ıııulııe:rıl vak dılı'ıd_ıâ mı? İleri geliyor. Araştırmaların ionunda bu sebeplerden herhang birisi kendi- sini gösterirse devt derhal o sebebin İzalesi çarelcine bakmıya başlar. Mezelâ farzedinlzki ölüm do Slmdın çok olduğ anlaşılıyor. halde devlet hemn ku- rumlarının kifayetsiliğine, gıdanın azlığına hülüm vet derhal sıhhi kurumlirin iyileşmesi ve çoğalması, ya gdanın bollaş- ması ve ucuzlaması için tedbirler alır; çünkü biliyor M almazsa git Llıdı bu sebepler kiyvetlenir, h- ' eya Vi azalma ldiıııl bı:îlı:r. ls kıraza doğru yol dır ki devleti. . ıl:ıındlıln(n de inkıra demektir, Keza, farzediniz ki iki sayım arasında okuyup yatanların sayı- gının azaldığı veya durgünlüğü anlaşılır; derbal dedet buna kar. « tedbirler alarak mekteplerin çoğalmasına bakar Bu ıurıt:ıc UI';.ııııı I;:Lvuı du- kında sa) 6 ma- l'::.:ı ı.ı;" devlet âdamları der. hal en çok faaliy "3’.'" en çok ve en önemli eksiklik üzerinde toplar ve ulusu töhelmuş belluğu arızadan kurtarmağa, çalışır. Görüyorsunuz nlfus sayımının Öönem ve d'ğ"ı biyüktür. Ve bik ieea Si büyüktür. Zaten böyle olmasaydı bütün medent ulııyılır bunca zahmetler :.hşl';" n lar “örfoderek 3ON Ü 'îıl h: e llkeler yardır ll-';l?yıszı.bk bu yolda büylik per fetmektedirler. Fakat o K Tartlalısı sünde V erl alınıye*> İşte'bu gibi yerlerde M d yımın faydalarını oka Hr ki dev- İamış ve takdir eylemir ÖL ye letin bu alandakl faal d’ gelen laylaştırmak - için ılınu:" kendisi yardımı esirgemeri bizzat sayım listeleri ve doğru — ve vermeye — dikkat bu ma ümattır ki devİe yor, lasız bir çölde yolculuğa çıkınış bulunuyorsunuz. Her gün bir köya, bir vâhaya ulaşmak ümldile yol almışsınız. Nihayet yiyecek okmeğiniz, içecek suyunuz — kalmamış. Hayvanınız yorgün ve bezgin -bir halde, artık ileri gidemi- yor. her — şeyin zAMAnINda şundadır. kıymeti Böyle bir zamanda bir kaya gölgesi, bi İ aşiret çadırı, size bir ıııhııtır)ın kkdg:ıı. LO sevimli görünür, ve O nadir — olu- Hayat çölünde yaptığımız yolculukiarda bu derebaşınt bu kaya gölge bu aşirek çadırımı aradığımız — günler çok olur. Bazan başımız günoşten yanar, — siğinacak bir dam ararız. Bazan aç ruhumuza bir İokma ekmek verecek bir cankurtarıcının elini öpmek iateris, Bu sığınakları, bu cankurtaranları evvelden yolumuz Üzerine dizip bazırlasak o vakit bu acı teorübeleri geçir- Taleboesi taratından yaralanan öğretmen Ludnor hastanode SAA ŞDT Burhan aralı; i Bundanlki YılÖn- - Talebe ce Mektebi Terketmiş Öğretmen Ludnerin Hayatı Kurtarıldı Kabataş İlisesl — okurlarından Burhan adında bir gencin evelki gün Tünelde yazıcı sokağında bir evde Almanca muallimi Ludner Tözün'ü bıçakla üç, dört yerinden ağır dürette yaraladıktan sonra kaçtığını yazmıştık. Dün zabıta- n bütün araştırmalarına rağmen bu suçlu genç henüz yakalana- mamıştır. Bu genç Kayaserili ok duğandan ve İstanbulda yeri yur- edecektir. Açıktır ki alınan ma- lümata yalan veya yanlış şeyler karışırsa * masraflar ve zahmet- ler büdühava olur. Hiç şüphe yoktur ki Türk ulusu da bu önemli ve erdemli işte devletin yardımına koşacak ve işin muvaffakıyetle neticelen- mesine her türlü hizmet sarfından gerl durmıyacaktır. hstatlstik Umum Müdürlüğü tarafından gönderilmiştir, Okuyuculardan biri, gönderdiği tadan rıhtima çıkan seyyal Karaköyden Eminönüne kadar düştüğü vaziyeti şöyle anlatıyor! “1 — Haliç iskelesine yi giden iki genç ve bir dekl kitabı (yahut bunu yerden kendis l aldı. 2 — O Noktadan yirmi metro kadar İlerlde yaşkıea kerliferli şişman bir adamla vuruştu. 3 — Biraz ileride dört çarşaflı İrlli ufaklı bir #ürü çocukların kapladığı yolda suğdan İSTER İNAN İSTER INANMA! İSTER İNAN bir olan mesafe dahilinde fakın olan bir yerde yanyana eder ona kol vurdular, elin- hre ait rehberl ) düşürttü. Bayan du da gayrimuayyen bulunduğun- dan yakalanmasını kolaylaştıracak bir iz yok gibidir. Maamafih Bur- hanın akşama, sabaha kanunun pençesine teslim edileceğli çüp- hesizdir. Yaralı öğretmen ise Beyoğlu hastanesinde tedavi edilmektedir. Yaralı hastaneye kaldırılır kaldı- rılmaz önemle iyileşmesine çalışıl- mıştır. Öğretmen Ludaerin ya- raları her ne kadar ağır İse de hayatı için bir tehlike yoktur. Dün kendisini ziyaret eden gaze- tecilerle de konuşmuştur. Yaralı öğretmen, muharririmize demiştir ki : — Hâdise bildiğiniz gibi... Burhan evime geldi, kitap lstedi; sonra bir bıçak çekerek beni bu hale getirdi.. Gazeteler benl AlL- İSTER bir mektupta Gala- Alman — kadınının | birlelle sarmaşdol bayanla karşılaştı. bayanın yanlarındaki meye meobur olmayız. mi geçeylim, — aoli kucakladı, düşmek! 4 — Biraz daha ilöride elindeki kitaba ve Halice bakarken bir küfecinin küfesli omuzuna çarptı. 6 — Daha biraz ilerlde kendi yaşında olan şık bir . şaşırtmaca oyunundan sonra ikisl de durdu, birlei Ööte- kinin sağından diğeri de onun solundan geçmek sure- tile biribirlerine yol verdiler. 6 — Eminönüne yakın terbiyesizin kol vurmasına hedef oldu., İstanbulun Kurtu- luş Bayramı Belediyede Toplantı Yapılacak Bugün belediyede bir toplanlı yapılacak, 6 Teşrinievvel kurtuluş programı gözden geçirilecektir. Cümhuriyetin 12 Inci yıldönümü bayramının fevkalâde bir surette kutlulanması — kararlaştırılmıştır. Bunun için ilbayın başkan'ığında bir komisyon toplanacaktır. Bu komlayonda her resşmi dairenin oldağu gibi resm? ve hususi bütün teşekküllerin birer delegesi bulu- ;:;ı::ı:.k Komisyon — Istanbulda I — Cümhuriyet 'amı yacaktır. — ü Müze Direktörleri, Müzelerin İçinde Oturacaklar Bakanlar — kurulunun — kararı Üzerine müze direktörleri müze binaları içinde ayrı yerlerde, ev- lerl gibi, oturmıya başlamışlardır. Süel müze direktörü —müzenin yanındaki binaya taşınacak, Evkaf müÜzesi direktörü de, müzenin mü- nasip bir yerini İşgal edecoktir. Müze direktörleri, bu suretle, her zaman müzeleri kontrol et. mek İmkânını bulacaklardır. man diye bildiriyorlarmış. Ben Türküm! Başka milletten değilim.. Bu yaralama hâdisesinin dün bir sabah gazetesi, Burhanın Al- manca dersinden sınıf dönmesl yüzünden vuku bulduğunu bildir- mişti. Halbuki kültür. direktörlü. günden bize verilen malümata göre bu talebe bundan iki yıl önce mektepten ayrılmıştır. Ha- disenin gerçek sebepleri şimdilik belli değildir. Hakikat, Burhan Sı'-r;ı y Sözün Kısası Gizli Pençe.. Dikişsiz Yama.. Ek- Ta Ne de çok var? Şehrin, bir ucundan öbür ucu- na, ana caddelerden, arka sokak- lardan geçerek, en kalabalık ma- hallelerden, en 1ssız, gün görmez bucaklarına kadar, on adımda bir ayni levha ile karşılaşırsınız: Gizli pençe.. Dikişsiz yama! Bu levha günden güne artan, fakat her ne pahasına olursa ol: sun göze görünmemek, gizlenmek isleyen bir darlığın yaftası gibidir. Gizli pençe.. Dikişsiz. yama.. Bunlar, ayni zamanda birer sem- boldür. Dermansız vücutların, boş bir izzetinefs kaygusunun ağırlığı altında bir kat daha ezilişlerinin sembolü |. N Yama gizli kaldıkça, bana, hamleyi kıyar, enerjiyi yok eder gibi geliyor Örtülen kusur kadar, Insanlığa —zarar — veren — birşey yoktur. Gizll yama, adama muzır bir cür'et verir.. Sahtekârlığa, yalancılığa alıştırır. Yamalı gez- mekten utanan İrZetinefis, tabanı delik kunduralarından eza duyan güurür, yüksek hamlelere ve mu- vaffakiyetlere namzet — olabllir. Temiz gezmek, yeni — giymek meşru bir gayedir. Buna irişmek için de çalışmak, didinmek ister. İşte bu meşru gayeden, bu çalışma ve didinmeden alıkoyan her teşebbüsü ben tehlikeli gö- rürüm. Ben burada, elbiselere dikişsiz yama yapanların, kunduralara gizli pençe koyanların bu derece artma- masını isterdim. Dediğim yaftaların karşısında, yani her adım başında, içimin parçalandığını duyuyorum. Bu memlekette, ayağına bir çift kundura alacak, sırtına - yeni bir kat elbise uyduracacak kabili- yette olanlar bu kadar az mı? Gerçekten azalmış ise, yürek- ler acısıdır! Zira bu hal, teşeb- büs kıtlığına, enerji kıtlığına de- lâlet eder. Fıkaralık ayıp değildir. Ayıp olan fıkaralığını gizlemek, fıkara- lığindan utanç duymaktır. Lüka ayakkabıyı yamatmaktansa, ucuz. basit, fakat yenisini giymek, fa- zilete daha yakın olur gibime geliyor. Derdimiz burada: Ayağımızı yorganımıza göre uzatmaktansa, yorganın uUcuna yama ekleyüp, onu uzatmıya bakıyoruz. Bu da pek fena sırıtıyor. Gizli pençel Bu bir haydutluk romanının başlığına pek — ben ziyor. Ben, kunduracı camekânların da bu levhanın ve bu tabirin ye- rine; ucuz ve sağlam kundura ilânlarının — çoğaldığını görmek İstiyorum. . B — Ş aZT YA MMM Tnti | he getirdi.. Gezçiler benl Ab İ yakalandık zaman anlapacaktar, | —— At Vorine Çoyral İNANMA! m geçeyim derken — çocukların — ldu. Çocuk yere düşerken onu kurtardı. Hemen yarım dakika” süren bir bir. mesafede gene bir Ali oğlu Bekir adlı bir. genç altın suyuna batırdığı eski bir gümüş çeyreği Mehmet adlı biri- sine altın diye 9 liraya satmıştır. Polis Bekiri yakalamış, dün müd- . deiumumiliğe vermiştir. Bekir: «Ber de onun çeyrek olduğunu bilmez- dim. Dört liraya aldım.,, iddiasın da bulunmuştur. Beşinci müstan- tik Bekirl tevkif etmiştir. Talebenin Kıyafeti Dünkü bazı gazeteler, talebe- nin, yeknasak bir izel kıyafetlle dolaşmalarının bir karar altına alınacağını yazmışlardır. Kültür idaresi bunu kat'i surette yalanı — lanmaktadır. YUT yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: