15 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

15 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa —— -Amerikalılar sun'i imaline muvaffak oldular “Fakat bunun için evvelâ bir sun'i ; inek yapmak İlâzımgeldi T A P K sut Amerikada Sen Pol üniv:ııilnineı Makine bir hayli işlemiştir. Bütün bağlı çiftlikte yeni ve mühim bir tecrü- hareket istendiği şekilde cereyan et - be yapıldı. Bu tecrübe esnasında ölü bir | Miştir. Makine, vazifesini — yaptıktan ineğin memelerini kullanmak sureti -|3Onra sıra memeleri sağmağa — ve süt le hakikf süt çıkarıldı. Meseleyi an- hasıl olup olmadığını tetkike gelmiş - SON POSTA üt 'BÜYÜK HARP NASIL PATLAMIŞTI? Mart 15 —a Temmuz 1914 &e C * Avusturya Sırbistana nasıl ilânı harp etti ? - İşe Rusya da karışıyor! - Almanya, Rusya ve Fransada umumi seferberlik - ilânı harpler çorap söküğü gibi —— Halbuki ayni günlerde Alman - ya imparatoru — ikinci — (Vilhelm) de mutadı veçhile yatına râkiben Nor- veç sularında her sene yaptığı sey Ahn-l te çıkmıştı. | Fakat bilhassa Fransız matbuatı, İ|bu seyahatin mürettep olduğunu, A-| vusturyanın şiddetli hareketinde Al - manyanın teşvik ve tesiri olmadığı | |hissini vermek için yapıldığını iddia ettiler. | Maamafih büyük devletler, ülti e| matomun sebep olduğu ilk hayret ve korku geçtikten sonra aralarında | sür'atle muhaberatta bulunarak Sır - bistana itidalle hareket etmesi için vesayada bulundular. | Bu vesayaya rağmen Siırbistan, ta- |bit el altından Rusyadan teşvik gör- latalım : Doktor W. E. Peterson isminde bir zat makineden bir inek yapmıştır. Bu sayede ineklerin sütü nasıl imal ettik - lerine ait sırlar, meydana çıkmış ola- caktır. Bütün dünyanın fen adamları doktor Petersonun bu - tecrübesini ve tecrübenin neticesini merak ile gözet- lemektedir. Doktor Peterson on senedir bu işle meşgul olmaktadır. Onun lâboratuva- rında kurduğu makine, henüz iptidat bir şekildedir, fakat yakında en mü - kemmel şekilde yapılacaktır. Peter - son işe şu şekilde başlamıştır: Ölü bir ineğin memeleri ve ciğerleriyle ta- bit bir surette işlemeğe yarayacak mihaniki bir cihaz vücude getirilmiş - tir. Doktor bundan evvel kalbin vazife- sini görecek bir başka cihaz da hazır - layıp yerine koymuştur. Bu kalp, bir motörden ibarettir. Fa- , kat bu motör, kalp gibi çarpmakta ve vazifesini görmektedir. Profesör bunu müteakip cihazın içine damar ve şiryan vazifelerini gören lâstik tüpler koymuş ve bunları içle - rine kan ve sicak su akıtılmak - üzere hazırlatmıştır. Nihayet üniversite ineklerinden bi« ti kesilmiş ve memeleriyle ciğerleri ve bir miktar da kanı alınmıştır. Ciğerler ve memeler cihazın - için - deki yerlerine yerleştirildikten — sonra kan da sun'i damarlara akıtlımıştır. Bir takım başka tedbirler de alındıktan sonra motör işletilmiş ve faaliyet baş- tir, Doktor Peterson fen adamlarını ve talebesini toplamış, hepsinin karşısın - da memeleri sağmağa başlamıştır. Ve herkesin gözü önünde sağılan meme- ler süt vermişlerdir. | Tecrübe bu suretle muvaffak ol - muştur. Çünkü süt muayene ve tahlil İedilmiş ve halis olduğu anlaşılmıştır. Bu tecrübenin izah ettiği en mühim hakikat, sütü memelerin imal ettiği - dir. Memelere varan kan, muhtaç oldu- gu kimyevt unsurları götürüyor ve o- nu süt imal edecek hale getiriyor, Doktor Peterson kana şeker, tuz, yağ ve saire katarak, yahut kandan bunları çıkararak iddiasını ispat etmiş- tir. Bu kimyevt unsurlar memelerde mevcuttur ve sütün imalinde en bü - yük vazifeyi burilar yapmaktadır. Doktor Peterson bu tecrübeyi yap- tıktan sonra şu sözleri söylemiştir: «Ümidimiz daha iyi ve daha ucuz süt elde etmektir.» Doktor Peterson, bugün çalıştığı üniversitede tahsil görmüş, bu üniver- siteden neş'et etmiş, daha sonra bü- tün ilm? hayatını orada geçirerek pro- fesörlük etmiştir. Bundan sonra yeni ve mükemmel mihanikt vağıtalarla yapılacak tecrü- belerin ne netice vereceği henüz - beli değildir. Muhakkak olan bir nokta, ga- yeye vasıl olunduğu takdirde inek - lere ihtiyaç kalmayacaktır. Çünkü kimyevi kanlarla işliyecek sun'i memeler yapılacak ve fabrikalar lamıştır. Ciğerlere temiz hava — veril - her insanın ihtiyacına göre süt çıka - miş ve kana lâzım olan oksijen temin racak, yani şişmanlara, uyıflaîı. has- edilmiş ve sun'i kan damarların için - talara göre ayrı ayrı süt istihsali de akmıya başlamıştır. Okuyucularımın Sorduklarına Cevaplarım 4«22 yaşındayım, bir annem, bir de kız kardeşim var. Kazancım ancak evi- mizi geçindirmeğe müsait. —Bu yüzden evlenemiyorum. Evlenirsem #annemi ve mümkün olacaktır. Kardeşimi feda etmek lâzım. Halbuki (a onların başka bir geçim vasıtaları yok. Peki amma, ben de bütün hayatımı böyle bekâr mı geçireceğim? Ben de ev bark. gçoluk çocuk sahibi olmak isterim. Bu ikisini bir türkü birleştiremiyorum,v Naci Mübalâga ediyorsunuz. — Evinize bir faala insan gelmekle masrafımız bir de- receye kadar artar. Fakat annenizi ve kardeşinizi birar fedakârlığa davet e - deniniz. Şimdiye kadar siz çalar için fedakârlık yapmışsınız, şimdi de onlar biraz fedakârlık göstermelidirler. — Ve onlara bunu teklif ederseniz emin olu- nuz ki esirgemezler. «Ben 30 yaşlarında bekâr bir kızım. Ablamın yanında oturuyorum. — Bir ay evvel ablam öldü, iki çocuk bıraktı. E- niştem çocukları bakmak için benim ge- ne onunla beraber kalmaklığımı isti - yor. Fakat ben bunda mahzur görü - yorum. Siz ne dersiniz? Lütfiye Düşündüğünüz mahzur vardır. Fa - kat gidecek bir yeriniz yoksa, hayatınızı kazanmak için dışarıda çalışmağa mec- bur olacaksanız, kaderin size verdiği bu vazifeyi tercih ediniz. TEYZE düğü için, ültimatomun şeraitini an - 'cak bazı tadilâtla kabul ettiği gibi, bil- |hassa Avusturya memurlarının Sır - bistan topraklarında tahkikat yapması şartını, hukuku hükümranisi ile kabi- hi telif görmiyerek reddetti. Sırbista - zarfında, yani 20 temmuz günü saat 18 de Avusturyanın Belgrat - sefirine verildi. Avusturya hükümeti ise — sefirine daha evvel kat'i talimat vermiş ve ce - vabın, ültimatomun şeraitini aynen derhal Belgradı terketmesini emreyle- mişti. Binaenaleyh Avusturya sefiri cevabi |alıp ta kat'i bir muvafakat mahiyetin- de olmuduğunu görünce Görlül püreport- larını istedi ve Belgradı terketti. Avusturya sefiri 27 Temmuzda Sırp hükümetinden pasaportlarını is - tiyerek Belgrattan ayrıldıktan bir kaç gün sonra 28 Temmuz günü —Avus - turya hükümeti, alessabah Sırbistana resmen harbi ilân eyledi. İşte harbi umuminin hakikt meb- de'i ba 28 Temmüuz. 1916 gönüdü Subistana ilâm barp ise çorup ööküğü gibi büyük' - devletlerin — biribirlerint harbi ilân etmelerine sebep oldu. Bu ilânı harp silsilesi, 28 Temmuzdan 5 Ağustos tarihine kadar devam etti. Yani harbi umumi başlangıcı eğer 28 |Temmuz ise, bu başlangıç ancak 5 A.- gustos 1914 de tam oldu ve o günden itibaren Avrupanın altı büyük devle- tinden beşi biribirinin boğazlarına aa- rıldı. Bu sekiz günlük harp ilânı devresi, bir hayli karışık olmakla beraber, ge- ne az çok mantıki safahat gösterdi . Avusturya, ilânı harple beraber kısmi bir seferberlik ilân ederek Sır - bistan hududuna bir kaç kolordu gönderdi, Avusturya — kuvvetleri 30 Temmuz günü Belgradı topa tuttu - nın bü cevabi, tayin edilen müddet p, kabul mahiyetinde olmadığı takdirde, | Alman imparatoru Avusturyanın ültimatomu ile har - bin ilânı arasında geçen dört beş gün zarfında, silâh patlamasına mâni ol- mak için Fransa ile İngiltere bazı müs- |tacel siyasi teşebbüslerde bulundu - Ir. Meselâ İngiltere, Avusturya ile Sır- bistan arasındaki ihtilâfın —halli için Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya- nın müştereken tavassutta bulunma - larını teklif etti. Bu teklif kabul olunmadı. Bunu |müteakip İngiltere daha müessir bir tedbir olmak üzere, Avusturyanın harbe başlamadan evvel — (Belgrat) İşehrini rTehin olarak işgal eylemesini ve ondan sonra Sırbistanla olan ihti- ni ileri sürdü. Fakat Avusturya artık 'harbe karar verimşiti. Ve zaten böyle siyasi rata girişmekten maksat bilhassa Sır- bistana yardım etmek olduğu cihet- le, Avusturyanın buna riza göstere - ( iyeceği tabit idi. Nihayet Avusturya böyle faydasız teşebbüsatın önünü almak için Belgra- di da topa tutarak harbe de fi'len baş- ladı. müzake - Rusya da işe karışıyor Avusturyanın, Sırbistana ültima - tom vermesi akebinde Rusya, bir ta- raftan pek de samimt olmaksızın siya- si teşebbüsata girişmekle beraber di- ğer taraftan da hemen harekete geç - meğe hazırlardı ve 28 Temmuzda ilâni harp üzerine dört kolorduyu se- ferber ederek Avusturyanın (Galiç - ya) hudutlarına sevketmeğe başla - dı. Rusyanın bü süretle işe karışması tamamiyle fuzuli idi. Bu hususta herbangi haklı bir İsebep yoktu. Fakat Rusya kendisine lslavların hâmisi sıfat ve mevkiüni verdiği için İslav ırkından olan Sırp - Umumi harpte Rus erdusu Tâfın siyast müzakerat ile hallcdilmeıi-ı derken Vilhelm cephede hları ezdirmemek vazifesi iddia ediyordu. Rusya bu suretle Avusturyaya kar* 1 tahşidata başlarken Almanyaya dâ bu tahşidatın kat'iyen — Almanyayt karşı olmadığını tebliğ etti. olduğund Avusturya ise, Rusyanın tahşidatl üzerine 31 Temmuzda umumi sefer « berlik ilân etti. Rusyanın böyle, haki* ki bir sebep olmaksızın — ve sır£ hissf saiklere itbaaân mütecaviz bir vaziyet almasında en büyük âmil, o vakit har riciye nazirı olan (Sazanof) idi. Kısa görüşlü olduğu kadar da, mü* İtcassip ve inatçı bir adam olan( (Se' İzanof) çarı tazyık ederek 30 Tem * muzda (yani avusturya umumi sefef* berliğinden bir gün evvel) umumi se* ferberlik kararını imzalatmıştı. Avus* turyanın — seferberliği üzerinCi Rusya da umumi - seferberliğini — ilâmi etti, ki bu suretle gerek Avusturya * nın, gerek Rusyanın umumi seferbet” lik ilânları ayni günde yani 31 Tem muzda ve biribirinden birer ikişer saâl farkla vuku bulmuştur. (Sazanof), Rusyayı böyle iz'ansif” ca harbe sürüklemekle bilhassa kendi memleketini ve efendisi olan çarı bür yük bir felâkete sürüklediğinin - faf kında değildi. Harbı umuminin Tef resmen başlangıcı, ÂAvusturyanın 2 temmuzda Sirbistana ilânı * harbi i#8t bu harbin, üç gün içinde bütün cihaf' yakıp yıkacak korkunç bir şekil î" mahiyet almasının asıl mes'ulü de ir te Rusya hariciye nazırı olan (Saza * nof) (1) tur. Almanyanın çifte ültimatomu Rusyanın umumi seferberliğini ili”’ etmesi üzerine Almanya da vaziy€ vahametini anlayarak derhal mü leye mecburiyet gördü. (Arkası yarın) Süleyman SI —Kwi D1 (Sazonof) 18660 da 1927 de (Nis) şehrinde Harbi umumiye Rusyanın karışınış ©, sandan mes'uldür. Yalnız Fransızlar. ee dilerini de kurtarmak için bu me* bat v inkâr ettikleri gibi kendisi de neşre” ı tıratında tabii kabahati kendi üstür rek Almanya ve Avusturyaya yükletiin tedir. (Sazonol) m,mn,-m.;. ü rv= kiyeye karçı binnisbe mutedil bt uî: etmekle beraber, Türk düım-:' Moskof idi ve 1911 de İtalyayı 'r:i' © harbine bilhassa teşvik etmif'" :::ı bir diplomat olduğu şüphet YAt ilânı doit eimiştit nt vefat siyöki

Bu sayıdan diğer sayfalar: