25 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

25 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA MEMLEKET HABERLERİ Fuarı 374 bin kişi gezdi İzmir panayırından 22 günde neler kazandık? Fuarda 26 milyon İiralık. satış yapıldı. İzmir otel, lokanta ve gazinolarının satışı 379 bin, şehir içindeki mağazaların satışı 4 milyon lirayı buldu İzmir fuarında kömür İzmir, (Husust) — Arsıulusal al - tıncı İzmir fuarı, yirmi iki günlük hümmalı bir faaliyet devresinden son- ra, gece yarısı kapılarını kapadı, Fu- arın gördüğü büyük rağbetin İzmire ve iklısat âlemimize neler kazandırdı- ğını aşağıdaki rakamlar size göstere- cektir : Fuar münasebetile memleketin için- den ve ecnebi memleketlerden İzmire gelen ziyaretçi sayısı, resmen tesbit e« dilen rakamlara nazaran 106,418 kişi- dir. Bunlar arasında 325 Romanyalı, 1119 Suriyeli, 493 İtalyan, 298 Irak, 44 İspanya, 27 Şam, 305 Fransız, 252 Yunan, 189 İngiliz, 271 Mısır, 49 Filis- tin, 168 Yugoslav, 14 Hindistan, 19 Lübnan, 12 Amerika, 15 Rodos, 126 Kıbrıs, 24 Alman, 1! Çek, 19 Trablus Garp seyyahı vardır. Yunanistanın son döviz tahdidatı binlerce Yunan turisti- nin pasaportlarını hazırladıkları halde İzmire gelmelerine mâni olmuştur. Fuarı ziyaret edenlerin sayısı 374 bindir. 2 günden beri devam eden s0- ğuklar ve fırtınalı hava, ziyaretçi sayı- sının bu rakamın iki misli fevkine çık- masına mâni olmuştur. Fuar münasebetile, yant yirmi iki gün zarfında İzmirde otel, lokanta ve gezinoların temin ettikleri varidat, normal zamanların satışları tenzil edil- dikten sonra 979,000 liradır. Fuarda ve şehir içindeki perakende satışlar, gene normal zamanların satışları ten- zil edildikten sonra dört milyon lirayı aşmıştır. Fuarda alınan ahgro sipariş- ler, yapılan satış mukaveleleri, veri - len nümuünelerle ileride yapılacak sa- tışlar hariç olmak üzere öon bir milyon liradan fazladır. Umumi satış ve ciro, on altı milyon liraya yakındır. Dikkat edilecek olursa İzmire Avru- panın muhtelif köşelerinden fuar mü- nasebetile gelen ziyaretçilerden başka dünyanın muhtelif yerlerinden ve bil- hassa şark kültürünü benimseyen mem leketlerden mühimce ziyaretçi kitlele- Ti gelmiştir. Bunlar arasında Türkiye ve Türk inkılâbı hakkında zerre ka - dar malümattar olmayıp ta bayranlık- larını ifade edenler çoktur. Misır ve Trablustan gelen ziyaretçiler arasıtnda umumi harp senelerinden evvelce ve harp senelerinde Mısıra, Arabistana, Filistine, Şama ve Trablusa giderek KI — Dahiliye Vekâletinin emri ile İstanbul beledi - — Birtakım sokak adla- rını değiştirecek.. Ve bu meyanda., YA paviyonu orada yerleşmiş Türk aileleri de vardır. Bunlar İzmirde ve İstanbulda aileleri- te tanışmışlar, konuşmuşlar ve memle- ketimize tekrar, alenen bağlanmışlar- dır. Yabancı ziyaretçiler fuarımız hak- kında çok şayanı dikkat ve sevindirici intibalarla — İzmirden ayrılmışlardır. Mısır paviyonu direktörü düşünceleri- ni şöyle anlatıyor : — #İzmir fuarı, samimi bir ifade ile söyliyebilirim ki tahminimizin fevkinde bir muvaffakıyet kazanmıştır. Biz he- men her gün, ziyaretçi kalabalığı önün- de paviyonumuzu muayyen saatten ön- ce açmak mecburiyetinde kaldık. Diye- bilirim ki fuarda en ziyade ziyaret edi- len paviyon bizim paviyonumuzdur. Biz çok iyi biliriz ki, Türkiye halkının bize gösterdiği husust alâka yalnız pa- wiyonumuzu görmek arzusundan doğ- muyordu. Türkiye halkı, kültürile ve âdetlerile asırlarca kaynaşmış yakın bir dosta karşı duydukları sempatiyi bize göstermişlerdir. Fuar münasebeti- le İzmirde tetkikler yaptık. Türkiyenin Mısıra aldığımız maddelerden başka daha neler satacaklarını ve bizden ne- ler alacaklarını tesbit ettik. Keyfiyeti bir raporla hükümetimize arzedeceğiz.> Yüunan paviyonu direktörü şunları söylüyor : — #İzmir fuarı muvaffakıyet kazan- mıştır. Halkın rağbeti bizi memnun bi- rakmıştır. Bütün menfaat kasıtlarından ayrılsak bile Türk - Yunan iktısadi ve kültür münasebetleri bakımından İz - mir fuarından çok geniş istifadeler te- min ettik. Konsolosluk bunu hüküme- timize bildirecektir.» Sövyetler diyorlar ki : — «Biz İzmir fuarında bir aile gibi kaynaştık. Havaların fena gitmesine rağmen sonsuz bir rağbet vardır. Ge- ce, gündüz pabiyonumuz ziyaret edil- miştir. Sıkı dostluğumuzdan zaten bu- nu beklerdik. Fuar her yıl terakki eser- leri gösteriyor.» Bartın belediye muhasebeciliği Bartın (Hususi) — Açık bulunan belediye muhasebeciliğine — belediye ayniyat memuru Necati Özener tayin edilmiştir. b ad koyacakmış, 'Bey| — Klod Farer'in adını taşıyan sokağa da başka — sa, Klod Farer'in adını Siz ne Dersiniz ? Gaziantep İstanbul radyosunun sesini işidemiyecek mi? G aziantep'de oturan bir arkada - şımız derd yandı: — «Denilebilir ki tabiatın kanunları bizo İstanbul ve Ankara radyola- rının seslerini duymayı yasak et- miştir. Yıllar var ki bu iki istas - yonumuzdan hiç birini de işide - Miyoruz. Sebebi gayet tabli: Radyoda İstan - bul ile Ankarayı açlınız mı işi - deci Z şey sadece gürültü ve parazitten ibarettir. Ve bu, günün her saatinde daima böyledir, Ve sanırım yalnız Gaziantep değil, Anadolumuzun büyük bir kısmı bü vaziyettedir. Garib bir vak'a anlatayım: Nizib be- lediyesi sırf halkı düşünerek be - bahçesine bir radyo almış- anbulu ve Ankarayı bula - madığı geceleri Mısırı almıya baş- Tadı, bü vaziyet de bilmiyenler a- rasında belediye reisinin güya A- rab olduğu ve Arabca radyo din- lemek istediği rivayetinin çıkma- sına sebeb oldu. Tabit aslı esası yök. Her ne ise şimdi radyo şirket! hükü- mete geçmiştir, islâh edilecektir, deniliyor. Güzel amma biz soru- yoruz: Gazlantep İstanbulun ve Ankaranın sesini ne vakit işide - cek?» Arkadaşımızın, bir kısım iç mem - leket halkı gibi şikâyette hakkı vardır. Fakat bu, her şeyden ev- vel radyo istasyonlarımızın za - yıf, ayni zamanda da uzun dalga- li oluşundandır. Bunun içindir ki Nafia Vekâleti bir taraftan istas- yonların kuvvetini arttırmayı, di- ğer taraftan da kısa dalgalı yeni istasyonlar yaptırmayı düşünmek- tedir ve bunların başarılacakları zamana kadar yapılacak bir şey yoktur, diyoruz, bilmeyiz.. Siz ne dersiniz? Göynükte Yol inşaatı Göynük (Hu « susi) — Vali Sa « lim Gündoğan va« zilesine başlar baş Jamaz bültün ka « » zaları, nahiyeleri, e yolları ve imar iş- İlerini teftiş etmiş © ı!ix'. Burada da 8 kaymakam Salâ. Ö haddin — Kipçağa yolların inşası i « çin direktifler ver miş, derhal yolla- Kaymakam tın inşasına baş - Salâhaddin Kipçak lanılmıştır. Esasen yolların ve köprülerin inşası- na ehemmiyet vermekte ölan kayma - kamımız şimdiye kadar Geyve, Nallı - han, Mudurnu yolunu ve 9 köprünün inşasını ikmal ettirmiş bulunmaktadır. Vali Salâhaddin Kipçağı takdir etmiş- tir. Umumi şoselerin tamirinde çalı - şan mükellef amelenin sayısı arttırıl - mıştır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: M Hasan Bey — Bana kal- Hasan çoradan kaldırıp, Deniz uAphlılıhıueıiıı:mmo- .hi Sayfa & Köylü Ziraat Bankasının yardımından memnun Bankanın yaptığı yardım sıyeîînde Alacalılar vaziyetlerini düzelttiler, borçlarını ödemeğe başladılar. Alaca, (Hususi) — İyi bir ziraat memleketi olan Alaca köylülerinin he- men ekserisi Ziraat Bankasına kefaleti müteselsileli ikrazattan borçludur. Köylü Bankadan gördüğü yardım sayesinde vaziyetini tamamen düzelt- miştir. Şimdi borçlandığı parayı mun- tazaman ve seve seve ödemektedir. Bankanın dürüst ve müsaadekârâne hareketi köylüyü Bankaya kopmaz bir alâka ile bağlamıştır. Köylünün Bankaya olan alâkası gün- den güne artmaktla ve bu yüzden Ban- kanın bir memur, bir muavin ve bir tahsildardan ibaret olan kadrosu mak- İsada kifayet etmemektedir. Alacada kasabanın imarı için hum - malı bir faaliyet vardır, Kasabanın ortasından geçen derenin üzerine kurulmüş olan ve her sene üç defa belediye tarafından yüzlerce Ilra sarfile tamir ettirildiği halde istenilen | vazifeyi göremiyen ve halka büyük zahmetler veren köprünün Nafia tara- fiından yeniden yaptırılması temenni edilmektedir. Münhal bulunan Alaca kaymakamlı- ğina Suruçtan Kâmil Yıldırım tayin e- dilmiş, gelerek vazifesine Yeni kaymakamda âteşin bir faali yet vardır. Buraya geldiğinin ikinci günü sabahı kasabada bir dolaşma yap- miş, han, kahve ve lokantaları dolaşa- rak bunların temizliğine âzüm! itina e- Fakat bu yıl mahsul yağmurlardan müteessir oldu dilmesi için belediye müfettişlerine e- mirler vermiştir. Mekteb talebelerinin kahve ve gazinolarda oturmalarını , garsonluk etmelerini yasak etmiştir. Yeni kaymakam köy bürosu teşki « lâtında çalışan köy kâtiblerini de top- lattırmış ve köy bütçelerinin ne suret. le tanzim ve idare edildiği hakkında kendilerinden izahat istemiştir. Bu meyanda yeni yıl köy bütçeleri. ne hayvan islâhı için birer damızlık boğa temin edecek kadar tahsisat kon- masını emretmiştir. Bütün devlet me- murlarına da ayrıca usul ve meyztât hakkında hükümetin esas proı uygun olarak hareket etmel: ÖY ye kolaylık göstermeleri hakkında ica- beden sözleri söylemiştir. Bu sene havaların yağmurlu gitmesi mahsulün iyi olacağı kanaatini arttır « mıştı. Fakat son zamanlarda ifrat de- recesinde yağan yağmurlar hâsilat ü - zerinde aksi tesir yapmış, bu yüzden mahsul bir çok hastalıklara mârüz kal- mıştır, fakat bütün bunlara rağmen — köylü tedir. Çünkü mahsul çok bereketli ol- duğu için köylü yiyeceksiz kalmamış - tır. Köylü şimdi hasad işile meşguldür. Toplanan başaklarda dane azdır, fakat saman' pek çoktur. Maamafih bir çok köyler dolu yüzünden bu yıl mahsul âıı.:. edememek vaziyetine düşmüşler. ——— —e Mersin Belediyesinden dileğimizde ısrar ediyoruz. Gazetemize gönderilmiştir. 18/9/936 sayılı gazetenizdeki (Mersin Belediye- sinden dileğimiz) Başlıklı yazınıza ce- vaptır. Haftanın üç gününde gelen Toros eks- presinden maada İstanbul - postaları şehrimize ancak saat 22,30 dan sonra gelebilmektedir. Gazetelerin bayilere tevzli ve müvezziler eline geçmesi için kaybedilen zaman da hesaba katılacak olursa Gazete müvezzileri saat 23 ten sonra faaliyete geçerek gecenin saat i- kisine kadar yüksek sesle (Yeni gelen, havadis) diye bağırarak şehir halkının uyku ve istirahatini bozmaktadırlar. Halbuki saat 20 den sabahın saat seki- zine kadar seslenerek satış yapmak ta- Hmatnamemiz hükümlerine aykırı ol- duğundan diğer satıcılarla birlikte ga- zete müvezzilerinin de bağırarak satış yapmalarına mani olunmuştur ki bu - rada yasak edilen satış değil, bağır - maktır. Umumun mühtaç olduğu istirahati temin etmek için gürültü ile imkân de- Tecesinde mücadeleye karar veren be- lediyemizin bu hareketi gazete okuyu- cularını müteessir etmeyip ancak so - kaklarda günün her saatinde istediği şekilde bağırmağa alışmış olan çocuk gazete müvezzilerinin bağırmak heve- sinden mahrum etmiştir. Keyfiyetin bu. yolda tavzihini saygılarımla rica ede- rim. kini yayan ve buna çıplak ayak başı kabak olarak büyük bir feragatle çalı - şan müvezzilerin biz, müh- tacı himayet oldukları ka- naatindeyiz. Bu sebeble, Mersin belediyesine, ni - hayet bir insan eseri olan talimatnamenin değiştiri - lebileceğini hatırlatırken, meseleyi, münhasıran | Kültür bakımından mü -| talea ettiğimizi söylemek ister ve bu kararı değiş - tirmek için mümkün ola- nın yapılmasını israrla ri- ca ederiz. Z l Bigada herkes bir öldürecek Biga (Hususi) — Burada herkes bir karga öldürmekle mükellef tutul- muştur, Karga ölüleri ekim işleri me- murluğuna teslim edilecek ve karga öldürmeyenler ceza görecektir. Bursada bir esrar kaçakçısı yakalandı Bursa (Hususi) — Ötedenberi es- rar kaçakçılığı yapmakta olan Tatar Ali Azap bey mahallesine yanındaki ortağı Eminle birisine bir kaç gamza esrar göndermiş, Emin esrarı satarken yakalanmıştır. Gerek Ali gerekse E- min hakkında takibat yapılmaktadır. Hâdiseler£- ) ğ a Kimler neleri okurlar? Gazetelerde çıkan yazıları, ve bu yazıları okuyanları şu suretle tas. nif edebildim : Günün harici haberleri — Sinirle- ri sağlam olanların okudukları kı « sımdır. Şehir haberleri — Şehrin yolun - dan, suyundan, ışığından, gürültü - sünden şikâyet edenlerin, daha doğ- rusu bütün şehirlilerin dikkatle o« kudukları haberlerdir. Siyast makaleler — Kös dinleme- ye alışık olanların takip ettikleri ya- zılardır. Ciddt fiıkralar — Dedikoducuların ders aldıkları, hoca, mevzü çıkardık- ları hazine işte budur. Mizahi yazılar — Hiddeti bur- nunda olanlar kızmak için, hiddeti burnunda olmayanlar da gülmek i- çin bunu okurlar. Kadın sayfaları — Gerçi isimlerin- de kadın kelimesi varsa da, kadın- lar bu sayfalarla hiç alâkadar olmaz- lar. Bu sayfaların karileri ev işlerini gören erkeklerdir. Çocuk sayfaları — Çocukluk et - mekten hoşlanan büyüklerin çocuk- larından gizli okudukları sayfalara bu isim verilmiştir. Spor havadisleri — Spora meraklı olmayıp ta spor münakaşasına me - raklı olanların spor bilgisi mahaz « ları. Sinema sayfaları — Adedi binler- ce olan yerli Marlen Ditrihler, Gari Küperler, v-s- lerin modelleri. D gene memnuniyet arzetmek - — | | | | | İ | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: