16 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

16 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğ , ”a vt K K İti | *,H .'“ı' Dü Sayfa SON POSTA Sanayi bahisleri: Kömür sergisi açılırken * * » Maden kömüründen sonra mangal kömürü meseleside ele alın- malıdır. Mangal kömürü meselâ Fransada hem köy halkı tara- fından, hem de sanayide kullanılır. Bunu iyi yapmasını öğretmek bizde çok faydalı olacaktır. Karştmdaki Bir oyuncak ve İspanya Çocuğuma bir oyuncak aldım. Oyun cağı tarif edeyi Kalınca bir telin iki yanma teneke- den iki adam koymuşlar. Telin tam or- tasında da bir yay var, Yaya basılınca sağdaki adam soldakine bir tokat vu- ruyor. Yay bırakılınca duruyorlar, Tek rar basılınca da bu sefer soldaki sağ- dakine tokadı vuruyor. Oyuncağı eve getirdim. Çocuğuma verdim. Oynamaya başladı. Bir hafta hk gazeteler önümde duruyordu. Ço- cuğum oyuncağiyle oynarken, ben de bunlara bir göz gezdireyim dedim. çimsizlik neticesinde tabanca kurşuni- Yeldeğirmeni cinayetinin duruşmasına devam edildi Mıratın. ölümüne sebep olan mektubun katilin kardeşi tarafından yazıldığı anlaşıldı Yeldeğirmeninde karısı Miratı, ge-|dığı anlaşıldığı anlatılıyordu. Bu zarf, Mehmedin karısının, ke* le öldürmekten suçlu sabık şimendifer | casının elinden neler çektiğine dair ak” memuru Mehmedin duruşmasına Ağır | rabasından birine göndermek üzere hâ cezada dün devam edilerek, odada yır- |zırladığı bir mektubun zarfıdır. Miratı Bir hafta evvelki gazetede gözüme bir serlevha ilişti: «İspanyada hükümet kuvyetleri sor. tılmış olarak bulunan mektup zarfına ait tetkik raporu okunmuştur. Bunda, zarftaki yazının, suçlunun Son zamanlara kadar'ev işlerinde kullanılır yegâne yakacak maddesi diyebildiğimiz odun Ankarada bir kömür sergisi açmağı düşünenler çok isabetli hareket et - mişlerdir. İçinde bulunduğumuz maddl terak- ki devrinde kömür, sanaylin başlıca gıdalarından biri ve belki birincisi - dir. Hattâ vapur ve şimendifer — gibi miti nakliyede kömür ye' yavaş (maaot) gibi mayiül mahr kaim olmasına rağmen kömür gene dünyanın sanayileştiği bu devirde ha- vayici zaruriyenin başında gelmek şe- ref ve meziyetini kaybetmemiştir. Meselâ bugün İngiliz ticaret gemile- rinin yüzde ellisinden biraz fazlası mayii mahrukat kullanmaktadır. Şu halde yalnız İngiliz bahriyesi yüzün - den, İngiliz kömürü yüzde elli nisbe- tinde mahalli sarfından mahrum ol - muş gibi hatıra gelir. Bununla bera - 'ber İngiltere kömür madenlerinde is - tihsalât azalmadığı gibi İngiliz kömür ihracatında tenakus değil, tezayüt bile vardır. Bunun da sebebi mayii mahrukatın bir çok yerlerde kullanılmasına, yal -- nız ağır yağlar ile işliyen meşhur (di- zel) motörlerinin her gün biraz dahı artmasına rağmen ağır sanayide kuv. vei muharrike olarak gene başlıca kö- mür kullanılmaktadır. Ağır sanayi ise dünyanın her yerinde her gün daha zi- yade inkişaf ediyör. Meselâ harp eslihasının başlıca muh- taç olduğu madde demir ye çeliktir, demir ve çeliği toprak içinden çıkarıp maden haline getirmek — iç kullanmaktan başka çare yo! Diğer 'taraftan kömürden ter! benzin imali usulü bulunduğundanberi kömürün kıymeti bir kat daha artmış- tır. Kömürü (müvellidülma) landır -| mak suretile istihsal edilen bu ma mahrukat biraz daha tekemmü! ettiril. diği taktirde tayyare ve ntomobhillerin petroldan çıkarılan benzin yerine ma- den kömürü ve (linyit) ten istihsal e- dilecek (karbüran) 1 kullanmağı ter - cih edecekleri şüphesiz gibidir. Bilhas- sa Almanya gibi petrol kuyularına ma- Bk olmıyan ve fakat kömürü pek bol alan sanayi memleketlerinde, kömür benzini günden güne petrol b inin yerini tutacaktır, " Görülüyor, ki kömür günden göne kıymeti artan bir maddedir. Bu itibar- 'Türkiyenin de, sanayilı girdiği bu devirde kömür! ğu ehemmiyeti vermesinden ve bu e - hemmiyeti. göstermek için Ankarada â 1 açmaşından tabli | we makul bir şey olamaz. İktısat Vekâletini bu sergiyi açmağa sevkeden diğer bir salk te memlekette tmuru beytiyede de kömür istinaline halkı alıştırmaktır. Bizde eskidenberi umuru beytiyede yalnız odun ve odun kömürü kullanı- hr. Maden ve kök kömürü kullanan- lar pek nadirdir. Bundan dolayı halkımıza kim: kabahat bulmağa da hakkı yoktu kü bizde eskidenberi maden kömürü- nü halkın kullanabilmesi için hıç bir kolaylık göslerilmemiştir. Türkiyenin en zengin kömür ma - denlerinden -birine malik olmaşına ömen bu madenlerin, sair bir çok menabii servelimiz gibi ecnebilerin elin | sarafından, hem de sanayide kullanılır. de bulunması, Türk halkını maden kö- mürü kullanmaktan menedecek sebep- lerden biri idi. Nitektm daha dört beş sene evvel Terkos şirketinin & e linde bulunması y aa bul halkının en zi olduğu şey (su) nun Şimdi ise hükümet kömüş maden - lerimizi ele almakla hiç şüphesiz kö - mürü hem bol çıkarmağa, hem de w cuz satmağa gayret edecek İşte ma- “CÖNÜL İŞLER! £ “Ben annesini Seviyorum, kızı da Beni seviyor,, Bartından, altında T harfi ile baş- lıyan bir imza taşır bir mektup al - dım. Öyle bir mektup ki üzerimde bir.. lâtife tesiri yaptı. Hülâsaten di- yor ki: Altı yıl önce evli ve iki çocuklu bir kadınla tanıştım. Kocası sarho - Şün biri idi. Fakat kadınca kemeye gitmek korkusite bu adam- dandan bir türlü ayrılamıyordu, ni- hayet bıçak boğazına dayandı, ay - * rılacaktır. Fakat bu arada kadı! 15 yaşındaki kızının beni sev olduğunu öğrerimiyeyim mi?> * © Hesap ediyorum. 15 yaşında kızı © olan bir kadın 35 yaşını aşkındır. O- na gönül bağlıyan erkek te 45 lik ol- mak tâzim, akşam güneşi diyeceğim; || | darbeyi vurdular.» Ertesi günkü gazeteyi açtım: «Franko orduları galip.» Daha ertesi günkü gazetede: «Hükümet kuvvetleri kazanıyor.» Daha daha ertesi günü: «Franko ar- tık İspanyaya sahip olmuştur.» Dünkü gazetede de: «Hükümet kuüvvetleri son zaferi el- de ettiler.» Gözüm çocuğun oyuncağına kaydı Çat.. teneke adam ötekine tokadı a mıştı. Pat.. tokadı yiyen de bir tokat a tı. Çat, pat... karşılıklı tokatlaşma de- vam ediyordu: Oğlum oyuncağına baktığımı görün- ce: — Baba, dedi, bunlar hep böyle to- kaflaşacaklar mı? Di :;v_e(_rîun; M ğ gelince, kepenkleri inik gördüğünü, — Peki ama ne zamana kadar | Elimdeki gözetedeki İspanya habar: | “tanın bu işi butakıp dükkântı kapal- lerine €öz gezdirerek cevap verdim: — | Ut öğrendiğini, ancak kendi berber- — Sen yaya bastıkça, galiba ilâ ni- |lik takımlarını alamadığını ileri haye takatlaşacaklar. uyguün düştüğü, zarfın vak'a sırasında Mehmedin çekmesile yırtıldığı, yoksa evvelden veyahut sonradan mı yırtıl- Kalfasının malını satan berber ustası Yorgi isminde genç bir berberin, eskiden yanında çalıştığı berber Zey- nel aleyhine açtığı bir davaya, ikinci İcezada bakılıyor. Yorgi, onun dükkânına çalışmağa önlük, makas, yış vesair berberliğe ait takımlarını |da getirdiğini, fakat bir gün dükkâna geldiği zaman ustura, sürü- İMSET “|halde vermedi. Sonradan içittim ki, o TaslirendeikkeeaRaeeEREcA cEn ae AmeLiErEEüLeecEE |ZAMAN Yanında çalışan arkadaşım ber- den kömürünün, odun ve mancal kö Lw Salime, beş lira mukabilinde sat- diyor, cezalandırılmasını ve ta- kımlarının alınmasını istiyor! Maamafih. halkı mümkün mertebe! — Dava edilen eski ustası, iddiayı doğ maden kömürü kullanmağa alıştırmak- TU bulmuyordu. la mangal kömüründen de büsbü Yorginin gösterdiği - berber Salim müstağni olamıyacağımızdan da emin — — Olarak dinlenildi. Bu genç, «ev- ŞH ice yanında çalıştiğım bu usta, bana Bir kere mangal kömürü, öyle zan - bu takımları getirdi. Beş lira ödünç pa- nedildiği gibi Avrupada hiç kullanı! -'ra istedi. Takımları, rehin - olarak be bir nesne değildir. Mangal kö- raktı. Bunlar şimdi evde duruyor. Beş mürü meselâ Fransada bem köv halk: frayı vermediği için, takımları muha- a ediyorum. Maamafih, bu paranın bence fazla bir ehemmiyeti de yok!» dedi. Berber Miço da, okunan ifadesinde ada mangal kömürü Köylerde “Yergi dükkâna geldiği zaman, kendi erinden maada, son Zamanlarda , tokımlarını da beraber getirmiştin yol- (Gazgöne) ler, motörlerde Benzin ye- (İu şahitlik etmii enılmakt , Bunu kullanan| — Takımların değeri araştırıldı. Hep- ot hususi tertibat vardır. sinin 12 lira tutarı olduğu tesbit edil- B € mangal kömüründen is- di tihsal edilen gaz, tıpkı benzin gibi o » famobili tahrik © dilen berbere ceza istedi. Hattâ Fransızlar bir aralık mangal Cezalandırılması istenilen, «ben, kömürü gazını, otomabil ve kamyon -| suçsuzum. Bu eski kalfalarımla aram mürü yerine kaim olma: bilhassa mişr € bu bolluk ve ucuzluk temin edebilir. Hattâ Fransada mangal kömürü yaj, mak için bizim çamurdan fırınlar ye - rine madeni fırınlar vardır ve bu fi - fabrika'ar irma) ederek satar. " Müddeiumumi Sadrettin, dava e- |larda büsbütün benzin yerine ikame e-| 3 caktır. İkisi bir olmuş, aleyhimde bu derek benzin ithalâlından — kürtülmak y L Muşlar!n yollu müdafaa- için pek çok tecrübeler yaplılar ve | | ll bunda az çok muvaffak ta olduiar. Hey'et kararını 26 mart saat 14 de İşte bu sebeplerden dolayıdır, ki bildirecektir. al kömürü Fransada bile - revaç bulan metalardandır. Bize gelince, ek-| 4 0 Vecaite teşebbüs etmesi çok mu- küçük kardeşi Bekirin el yazışı oldu-| ğu, çocuğun mektepteki el yazılarına | yor, «kendisine müracaatla istediğim | zarfın üstünü kocasının küçük karde” şine yazdırıp, mektubu postaya gö dereceği sırada, Mehmet içeriye gif” miş, mektubu zorla alıp yırtmış ve kâ* dıncağızı öldürmüş. Davanın sevk line göre, vaziyet budur. Hakyeri, bazı tetkikat için duruf” mayı başka güne bıraktı, Belediye kapıcısın! döven suçlu Sabahleyir? saat sekizde belediyt dairesine girmek istemesi üzerine, ket* disine bu kadar erken daireye girilet miyeceğini söyliyen ve engel ol isteyen odacı Cemilin yüzüne yum ruk savurmaktan suçlu İzzet, cürmü meşhud kanununa göre üçüncü cezaya getirilmiştir. İzzet, sorguya çekilirken acayif bazı hal ve tavırlar almış, garip lâkırdılar söylemiş, bunun üzerine d7 li olduğu zannı hasıl olmuştur. muayeneye gönderilmiştir. Tayyör modeli aileler | seriyetle bir evin bir odasıma 4N Yafık olur. dilimin altında başka kelimeler de var, fakat dedim ya... Mektup üze- rimde bir lâtife tesiri yaptı. * İfakir aileler vardırşBu fakir Viçin mangal kömürü, ekmek kadar,| Meselâ en iyi mangal kömürü, kom- |hattâ kışın ekmekten de mühim ha - şumuz Bulgaristanda — yapılmaktadır. | vayici zaruriyedendir. Böyle bir oda -| Onun için İstanbulda Bulgar kömürü Yoksa mahküm mudur? Aşkın ilk alevi ve şiddeti ile kalma. sı mümkün değil lağa bırakacağı muhak kat do: faatler ile bağlıdırlar. Eğ tinat ederek ku dan emin olabilirsiniz. daki fekir bir aile günde bir okka kö-| mür ile hem odasını ısıtır, he yeme -| Bini pişitir, hem de çamaşırın. yıkar, Böyle fokir ailelere maden kömürü | kullandıtma imkân yoktur, çünkü oturdukları evlerin ve odaların soba tertibatı mevcut değildir. Esasen on okka maden kömürünün iş'ni o mik - tar mangâl kömürüne gördürmeğe im-| kân olmadığı gibi, bir okka Mmangal kömürünün işini de bir okka maden kömürüne gördürmek mümkün değil. dir. Üsküdarda oturan Bay (A. A. T.) benden soruyor: | — Sevişilerek kurulan bir yu - va ölünciye kadar devam eder mi yıkılm günün birinde Okuyucuma — kisa birinde erini kuvvetli lar da karşılıklı Bir taraftan maden kömürünü mem lekette tamim ile beraber diğer ta! tan ma! kömüründen de böyle göçmeğe imkân olmadığına göre, bi: İktisat Vekâletinin bir de mangar mürü imalini ve istimalini tanzim e » an yuv snasında m: noktaları d tmemiş ise ilânihaye yaşıyacağır z TEYZE | duği pek makbuldür. Şu halde Türkiye kö- Mmürcülerine de mangal kömürünü Bul- Kgarlstanda olduğu gibi iyi yapmağı öğ- retmek ve iyi yapılmıyan — kömürleri satılığa çıkarmaktan menetmek gibi tedbirlerle mangal kömürü sanayii - mizin de yükselmesi temin edilmiş ©- lur. Bir maden kömürü sergisi açlığımız sırada bu mangal kömürü mese . ele almakla hükümetin mem- iktisadiyatına hizmet etmiş ol- ğu kadar, halkın ve bilhassa fakir sınıf halkın en mühim ihtiyaçlarından birinin de kolay ve ucuz tedarikini te- min eylemiş bulunacağı şüphesizdir. ** Raglan kali iayyor. Caretin Y ha ve ön eteklerine kıddem;”a « geçirilmiştir. Bu bandın rengi y Tün aynidir. Yalnız biraz daha KÖT dur. Ayni parçadan ceplerin WM da konulmuştur. Sentörü de BU Üiy fedendir. Toka yerine düğmü muştur. Göğüs üzerinde görülel meler tayyörün kendi kumaşındap "n,c titilmiştır. Önde kadife bandın ÖYT açıları sivri uçlu küçük bir yakağ Ceketin etekleri daima bira? ıc'kâ F maktadır. Bu şekii güzel bir Hktir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: