28 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. öğükklün — ararği d gel T Ze dülük dadlir d ©. bu tersliği - S d:lhk beltğ baslı İ bğl“ıı. Bence # 'lerine bakmıya başladı. — *’—"I*“î F Sf ı ö Azlaa aik Biri doi ae bli dün şehrlmıze qeldı Bugun Ticaret Odasında bir içtima yapılacak bir öğle | bir de akşam ziyafeti verilecek Beynelmilel Ticaret odası birinci reisi Ho- fandalı F. H. Fentener Van Vlisengen, oda- nın umumi kâtip muavini İsviçreli M. Alee W. Barbey, Büyük Britanya kemiseri Owen James, ve Almanya komiseri Dr. Gerhard - Riedb dün öğleden sonra odanın hususi tay- yaresile n hareket ederek saat on altıyı on beş geçe Yeşilköye gelmişlerdir. - Heyet, Yeşilköy tayyare meydanında bey- nelmilel Ticâret odası Türkiye milli komite- &i reisi Mithat Nemli ile İktısat Vekâleti İç Ticaret umum müdürü Mümtaz, Ticaret oda- sından Gallp Bahtiyar tarafından karşılan- mıaşlardır. Bundan sonra otamobillere binile- rek Perapalasa gelinmiştir. Heyet için Pera- palasta bir daire tahsis olunmuştur. Beynel- milel Ticâret Odası erkânının ve mali mües- seselerin direktörleri, profesörler ve oda er- kânının iştirakiyle bugün saat 15 de Ticaret odası salonunda ekonomik İçtima yapıla - caktır. Bu içtimada beynelmilel Ticaret oda- — Si birinci reisi dünya ekonomik vaziyetinlx - — İdzah eden bir könferans verecektir. İçtimadan evvel saat 13 te Park Otelinde | - “beynelmilel ticaret odası Türkiye milli komi- tesi tarfamdan heyet şerefine bir ziyafet verilecektir. Ziyafette Mithat Nemli bir nu- tuk söyliyecektir. Akşam da Perapalasta bir ziyafet verllecektir. Dün akşam da Mithat | —- eeeeaça ga Nemli kendi evinde hüsusi bir zıyafet ver- miştir. Hey'et Reisinin beyanatı |- Perapalas otelinde gazetecileri kabul eden heyet reisi Dr. Fentener Van Vlissingen, de- miştir ki: — Dünya iktısadiyatı, zeçen son senelere — nazaran, büyük bir salâh bulmuştur. Ticaret Beynelmilel Ticaret Odası Reisi Yeşilköy tayyare istasyonunda J inkişaf etmiş ve birçok tahdidat kaldırılmış- tır. Balkanlardaki ticarli ve smal vaziyeti iyi ( buldum. Türkiyede de sanayiin İnkişaf etti- ğini memnuniyetle görüyorum. Frank Fransız frangınm sukutu devam etmekte- dir. Mnmmmaıwmr—y— mıştaır. Akşam üzeri 111,51 re düşmüştür. Bu || yüzden Kambiyo borsasında bir Türk lirası || 1T frank 855 santim üzerinden Muamele || görmüştür. Franktaki sukut dün 3 santimdir. Sterlin 624 de açılmış ve muamele görmüş- tür. Geçen hafta biraz yükselen Ünitürk te düşmüştür. 20,25 de açılmaş, 2010 da kapan- mıştır. Polonya İzmir Fuarına iştirak ediyor İzmir, (Hususl) — Polonya hükümeti, İz- | mlr Enternasyonal fuarındua. teşhir edilmek MEVCUDAT A, Ş. TEDİYE OLUNMUŞ SERMAYESİ : Lit. 200,000.000 — İHTİYAT : GENEL MERKEZ VE GENEL DİREKTÖRLÜK — ROMA 28 Şubat 1937 tarihinde vaziyet üzere Polonyadan memleketimize gönderile- | | cek malların Polonya devlet şimendiferlerin- de ücretsiz nakledileceğini İzmir twrar komi- tesine bildirmiştir. L L a LA w'ı İlizar | | Teyze anketine gelen cevaplır bugün yerimizin dariğımdan kona- mamaıştır. Yarın neşrine devam edile- cektir, Özür dileriz. f -—'l “ — — Soguk hava tesis ıtı İktisat Vekâleti Türkofisten: İzmirden başlıyarak memleketin muhtelif yerlerinde tesis edilecek olan soğuk ha- va depoları hakkında alâkadarların teklif yapmaları için 30/Nisan/937 tarihine ka dar İktıisat Vekâlei tarafından verilmiş dar temdit edilmiştir. alm» ım7ıı olan mühlet 15/Mayıs/937 tarihine ka- # DÜYUNAT Lit, — 43,280.840,15 | Kasa mevcudu Lit. 420.137.204,49 Sermaye Lir. 200.000.,000,— | Semedat, hazine bonoları ve ib- İhtiyat akçesi 43.280.840,15 | | yazında ödenecek eurak * 1.614.955.826,08. Hesabı cari ve tasarruf mevduatı 1.050.719.600,72 Röporlar 61.052.424,20 Esham mevduatı 123.300.900,— ? | Borçlu muhabirler 1.105.229,932,99 Alacaklı muhabirler 2.292.774.340,96 Teminatlı hesabı cariler 272,035,521,84 Tedavülde çekler 121.749.407,89 Esham ve tahvilât 159.010.686,74. Adi çekler 6.228.652,02 | Banka iştirakleri 54.,733.237,— Muhtelif alacaklılar 48.618.397.01 Gayri menkul ermval 80.558.261,91 — Ticari kabuller 59.707.243.,67 | Muhtelif borçlular 14.688.435,19 Eşhası salise hesabına kefaletler 159.309.222,10 Esham, mevduat kesabı carileri 123.300.900,— Evvelki devrenin kâr bakiyesi !B.M.W Ticari kabuller borçluları 59.707.243,67 — Devrei hâziramın safi kânm 2.338.941,33 | Kefalet borçluları 159.309.222,10 : Lit. — 4.124.718.895,31 Lit — 4124.718.895,31 : Dahil? kusust hesaplar 2.868.652.374,57 Dahilt husust hesaplar 2.868.652.374,57 Yekün Lit. — 6.993.371.269,58 Yekür Lit, — 6.993.371.2609,88 | | * ı , Sendikler Murahkhas Direktör Baş muhasip GARELLİ - GARRONE - MARTİRE VEROİ NAZARETH — e İSTANBUL Titaret ve Zahire EBorsası 2TİS/SĞT — ı FİATLAR CİNSİ | Aşağı Yukarı | Ka T Kati yumuşak 6 !2 6 22,5) | Arpa Aânadol . 410 417 Çavdar k &375 b | Kuşyemi yeni 2 âî' âgı Z. rneraumk yeşil 5 ae FMı,'oı:ıı kaba 300 : 2;*— | Peynir beyaz 232 Di | Kaşar —» ı 45 Zerdeva derisi 4 4200.0 "i Sansar » 2790 4000 | 'Tilki , A 1075 Türkiye Ziraat Bankasından : Münhal bir silo şefliği için Ankara ve 1 — Türk olmak. bulunmaları lâzımdır. 2— Hiç bir veçhile mahkümiyeti olmamak. 3— En aşağı lise derecesinde bir fen z 4—Oluzyışındmıpi;ve elliden 5 — Vazifesini muntazam ifaya mani 8 — Buhar ve elek'rik makmielerinde Yukarıdaki maddelerde yazılı şartları veya san'at mektebinden mezun olmak. yukarı olmamak, olabilecek bedeni ârıza ve hastalıklarla ihtisası olmak, hnııolupıynıııııııııdımhlı—,lr mu*mu&uıhml—ük——idıreuwıohhn Z'm! mühendis diplemasımı haiz olup ta — makinecilikte Kımmmlehhümmıvım&ınüww derecesine göre 150 - 175 lira ücret verilecektir. İmtihan - Buhar, Elektrik, değirmen kacak ve 10/5/937 tarihine müsadif -pazartesi günü yapılacaktır. W |» ——— e — —:'L_- Son Posta’mn Tefri ası : ——— Ondan sonra da babamın bütün iş- Babam onu - çok sever; çok itimadı var. Evin için- - de bizim kadar onun da yeri vardır. çnl: iyi bir çocukl.. Öyle değil mi? le... — Neye bir tuhaf, öyle, dediniz?. — Hayır... Bülend, hakikaten çok C jiyi bir çocuktur. Çabşkan, zeki, işder anlar... — — Siz de çok seviyorsunuz, gali - — Çokl. e a Bülend, demindenberi Lehibenin annes'ne ne diller döküyordu: — Artık hiç üzülecek bir şey kal - madı, Bu akşamki kepazelikten sonra — doöktor da, oğlu da artık sizin yüzü - . nüze bakamazlar; onlardan kturtulduk; — demektir. Şimdi düşünecek valnız bir nokta kalıyor: O da Lebibenin üzül - mesi... Nişan gecesi başımıza gelen ona nasil unuttutaıcağız. _A_ıı T LENBİK5 “Tortaya çıkması daha iyi oldu. Bir kere Yazan: Kemal Raçıp bu gece olup bitenlere üzülmek şöyle dursun, sevinmek —daha doğru olur. Mademki bu Sadri denilen çocuktan bize bir hayır gelmiyecekmiş, *vaktile bundan yana sevinmeli... Sonra siz de görüyorsunuz, Lebibe hiç öyle ni- işanlısı tarafından bırakılmış bir genç kıza benziyor mu?.. Bakınız ne kadar neş'eli... Hem öyle gösteriş için de - ğgil; candan gülüp söylüyor. Yanında da genç bir çocuk var. Biraz önce on- ları gene beraber gördüm; dans edi - yorlardı. Bâ çocuğu eskiden tanırım. 'Çok ince, çok kibar, yaşayışı çok düz- gün, ilerisi pek parlak bir genç... İyi bir aile çocuğu... Tahsilini Avrupada yaptı. Bir kaç dil biliyor. Büyük bir Alman fabrikasının Türkiyedeki mü- messili... Sonra, çok değerli bir gaze- teci... Çok para kazanıyor.. kimsesi nım oğluna filân benzemez. Keşki Le- bibe ile anlaşsalar da onları birbirile: karışmazsa — karışmasın; yak. Öyle bizim doktor Cevad Riza -| evjendırebılsek .. Bence '_bu gece Sa:i rinin yaptığı kepazelikte büyük bir ke- ramet var. Karşımıza ondan daha iyis si çıkacakmış da onun için olmuş. Turhan, bizim Lebibeyi alsa, herkese karşı da çok iyi olur. Sadriden- başka kızımıza koca yak değil ya, işte ondan daha yükseğini, daha iyisini bulduk, deriz, — Aman Bülend, daha birinden yar kamızı güç sıyırdık; ne çabuk bir baş- kası için kararlar veriyorsun?.. — Daha bir karar verdiğimiz yok. Elbet, paşaya da danışacağız. — Ben paşa için söylemiyorum. Hattâ bu sefer ona hiç danışmıyaca- ğım. Zaten artık o da buna katışmayı istemez. Bu akşamki rezaletten en zi yade kendisi üzülmüştür; bula bula, damad diye bu ipsiz herifi bulduktan sonra şimdiden sonra hiç sesi çıkmaz. Fakat, ne de olsa... — Ben de hemen şimdiden söz ke- selini, demiyorum... İlerisi içim pekâlâ düşünülebilecek Bbir iştir de onu söy - lüyorum. Yoksa paşa, bu işe ne kadar biz de bir yandan Lebibeyi üzmemek, küçük dü- şürmemek için, bir yandan da doktor- Ja oğluna nisbet olsun diye kizımıza bir eş bulmayı ne kadar istersek isti - yehm. ne de olsa, bu akçam Sadnnm*_ MGTHA, A & —,ı_ Af'ı&wa ” B .—.ızı%'_â .—Ha—# İ!ğ..,.._,"ı'— yerine anu Turhanla nişanlıyacak de giliz ya.. — Bu çocuğun adı Turhan mı, dediniz?.. — Evet; ne zamandanberi kendisi- ni gördüğüm yoktu. Onun için, eski- den çok iyi bir çocuk, diye tanırdım amma, belli olmaz ki, insanlar yirmi dört saat içinde değişiyorlar. Ben gör- miyeli belki o da, değişmiş olabilir. Fa- kat çok büyük işler yaptığı, pek çok para kazandığı muhakkak... Üst ya - ninı da sorüşturur, anlarız. Siz sor - mazsanız bile ben araştırırım. Sonra, ileride bir gün, çay içmeğe çağırırız. Hep bir arada görüşülür, konuşulur; | daha iyi, daha yakından tanışılır. Böy- le bir iki üç kere hep beraber toplan - sak üst tarafı kolaydır. Nasıl bir adam olduğu ne sizin gözünüzden. kaçar, ne de benim... Fakat Lebibe, şimdilik pek güler yüz gösteriyor amma ba - kalım, asıl o, kendisinden hoşlanacak mi2, Sonra bakalım, Turhan da onu istiyecek mi?.. Günün birinde hepsi uygun düşerse o zaman düşünürüz, Bence ,sanki ayağımıza kadar gelmiş bir devlet gibi görünüyor; içimde Böyle bir His var da onu demek iste - dim. —— Bıkakm! Allah ne göıtereceE UyüĞl 34__.,-__ eee Vf J: A makineleri nazariyat ve ameliyatından ©o- «2376» İnsanın canı bir kere yanınca âdeta ; korkaklık geliyor. Yoksa ben de ister mez miyim?.. Hem Lebibeyi avutmak, hem de bu doktor Cevat Rıza ile o” lana ağızlarının payını vermiş olmak için ,mümkün olsa, bu akşamdan te“ zi yok işte bu gençle ikisini birbirine nişanlarım; mademki sen de tanıyor" müuşsun; iyi bir çocuk olduğunu sep de söylüyorsun... Salona doğru yürüdüler. Lebibe, ge — ne Turhanla dansediyordu. Genç ço - — cuk hiç durmadan, kim bilir neler, söy- — lüyor; o da, gözü uzaklara dalmış onu dinlerken sanki tatlı bir rüya gören çocuklar gibi gülümsüyordu. Bülent, onları gösterdi: — Baksanıza, dedi, araları pek iyi- Gene beraber dansediyorlar. — A, bu çocuk mu... Çenesi pek düşük olmalı? Böyle uzun uzun ne an” latıyor, acaba?.. — Kira bilir.'her balde'pek münd Si sebetsiz bir şey olmıyacak.. Bir kere ben önun terbiyesine eminim; öyle bir şey olsa Lebibe hiç dinler mi?- — A... Benim kızım sırnaşıklıktan — | kiç hoşlanmaz. Şimdi aklıma geliyor — bu çocuğu demin senin yanmda © gördüm; beraber oturmuş, konuşu * yordunuz. | sonrâ — : İ.Lı_j_ B L a i'

Bu sayıdan diğer sayfalar: