19 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

19 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AVusturya Tandra 18 (Hususi) — İtalya k Ürisi G b hi yç TARGİ bugün başvekil Chamber- hariciye nazırı Eden ile iki defa ö #nüştür. :':'nıa Olan bu mülâkata yemekten B :ı devam edilmiştir. den » Müşmalar, İtalyanın Berchtesga- &l tdlâkki anı ve onun neticelerini na- İlrimin : ettiği hakkında İngiliz nazır- kân IZI tavzihat elde etmelerine ım- ştir. K Neşredilen tebliğ ha:n 18 (A.A.) — Hariciye bakanlı- Kan; Sağıdaki tebliğ verilmiştir: Üe ht Grşıııh bugün saat 10 da hari- Tej kanlığına gelerek başvekil ve ha- İj , Tüzırı ile beynelmilel vaziyet ve chct arasındaki münasebetler 'da müzakerede bulunmuştur.» B Fransanın noktai nazarı "'m:h 18 ÇALA.) — Royter ajansı bil- "N—ıml Çhamberlsin - Eden - Grandi m“ '_Sl_ndzı biraz sonra, Fransız bü- mfm Corbin, Edeni ziyaret etmiştir. İttya y) Malümata göre, Corbin Avus- İ Ve orta Avrupa statükosu hakkın- B'ıuh"'" noktâi nazarını bildirmiştir. faraf Olan intıiba, Pransa ve İngiltere hiş Hdan bu meselede famamen men h u:u r_.mkc; ittihazının büyük - bir 'acağının Corbin tarafından kabul di ı':'ğı Merkezindedir. Bil İZ kabinesi, yarınki toplantısında | - Hitlerin mutku, Avusturya radyo istas -| Eve gidince bir de baktık ki bir toprak z < İlalyı ve İngiliz » Wi .. |yonları tarafından naklen verilecektir. Buna | çümseği; elimle şöyle dokunayım dedim indlerinin nelicelerde ymesml Gay |mukabll Alman radyoları da Şuşmig'in mat- | , S oL DL L e par- | Saktır, nelicelerile —meşgul — ola- (, unü nakledeceklerdir. i : İngiliz kabinesi toplanıyor. 'dra 18 (Hususi) — Başvekil Chi L.h”' me topla kabineyi yarın için hususi bir To:ı:“ davet etmiştir, .m(hi Mti öğleden sonra yapılacak ve Üzey timal beynelmilel siyasi vaziyet Sakere edilecektir. A Roma ne diyor? Mi çadfa 18 (Radyo) — Grandile başve- "'"b—r.uın arasında cereyan eden Bima k-hn sonra, İtalyan hükümeti na- Rüda ;';":înıa;n salâhiyettar bir zat Ro- 'yanaltı vermişti e İngiliz . İtalyan Acak olan herhangi bir değişikliğin *!aun L K q""ıd' Londradan gelmelidir. .zil.ı K münâsebalında ::"';. 18 ÇA.A) — İtalyan mümessil- kanlığında bugün Nevil Cham- ! €en ve Grandi arasında cere« €N görüşmelere gelecek hafta tek- Te ı,.:'ıgşna.—.ım bildiri! Bu arada :ı"lb:,kümv:i bugünkü — görüşmeler. 'dar olacak ve Grandiye malü- '©cektir, "'tıı:ıııdı işçiler ve Kralcılar arekele geçtiler —'q"'"— 18 (Radyo) — Avusturya Kralcıla- —q_ » Merilekelte vuku bulan son de- Nı. 'eri 'Nı.,ıî'ı'dı - Unlon'ları mümessilleri vı- Nu" 7 toplantı yaparak Avusturyanın & Arru ettiklerini, fakat bü istiklâ - temin ’.'“'nı.ı İçin körü körüne hareket edemi- & —"ıuç..l:î"“" eylemişlerdir. €T uyrıca, Şuşnig'e karşı besle- f'“:hu teyid etmişlerdir. Araftan İnsbruch'da bir toplantı ıfa"dâ kahvelerde M t? oyunu yasak ğ"i': (Hususi) — Belediye meclisi OYyün T kararla bütün kahvelerde kâ- '*"'m Mmenetmiştir. Vııı' B t raz İ M Türk - Lotonya tcaret w dena, | Arlaşması Va Ürkiya Mznlanan ve mer'iyele geçen ye- Ykay, e _' KHen £ Letonya ticaret anlaşması dün —i:_h" Bümrükler idaresine tebliğ edil - te Rek m':ı:nımı 1le beraber Türkiyeye gi- "'ıı.' bi ârin cinsi ve kilolarını göste - İk kay Bönderilmiştir. Bu Hstede hay- qg__ _.nıuı:_ ağaç kibrit çöpü, sargı- "hı.'..' n şbRa kağıdı, duvar kâğıdı, mu- Nk"' İblik, her mevi ayakkabı, radyo Tüygyi'tete Kiprak ve madeni boyaların , ıqh:â"hnecek mikdarları gösteril - Sitiaş ’::. Müsaade edilen — mikdarın :::N üi nbula, yüzde yirmisi. İzmire NĞT' m;-lın mikdar merkezde alıko- N taj ©? gümrükler bu mallar İçin S z hsldat isteyeceklerdir. *&ı:llm,:l,?:" olan Letonya menşell T Letan; - nenşo ya makamları ta- #ahadetnamesi verilecektir. devleti harekete geçirdi meselesi üç yapan Avusturya Kralcıları da Nazi tarafla- ri olan BSelss İnguartın dahilliye nazırlığına ni protesto etmiş ve Avusturya istiklâ- Vnin muhafazası için 4on nefeslerine kadar mücadele edeceklerini söylemişlerdir. Naziler Londra 18 (Radyo) — Avusturyada ilân e- dilen umumi afdan istifade ederel? serbest bırakılan Naziler bugün eski karargühları o- lan Ling şehrine dönmüşlerdir. Bunlar, çiçek ve bayraklarla süslenmiş 15 otomobile binmiş oldukları halde şehre gir- dikferi sırada, halk tarafından büyük teza- hüratla karşılanmışlardır. Halk Nazi marşı- ni söylemiş ve şenlikler yapımıştır. Palis müdahale etmemiştir. Karlsbad'da arbedeler | Londra 18 (Radyo) — Alman hududurna yakın Çekaslovakyanın Karisbad — şehrinde arbedeler çıkmış ve Nazi taraftarı olan Su- det Almanlarile hükümele sadık Sosyal - De mokrat Alma: irbirine girmişlerdir. Çekoslovakya nüfusunun yüzde yirmisini teşiil eden Alman ekalliyeti, siyasi temayül ttibarile ikiye ayrılmıştır. Himlain'in riyaseti altında bulunan Nazi taraftarı Almanlar ve Çek hükümetine bağlı — Sosyal - Demokrat Almanlar, Narzl taraftarları, diğer Almanların âk - detmiş olduğu bir toplantıyı dağılmak iste- miş ve toplantırın yapıldığı binaya hücum | etmişlerdir. Polla, mütearrızlardan 14 kişiyi tevkif et- miştir. Avusturya Antikomünist pakta iltihak ediyor | Londra 18 (Hususi) — Romadan alınan SON POSTA Anasını evine gömen genç müşahede altında! (Baştarafı 1 inci sayfada) yakın kamşusu ve onu arasıra kollayan Cenupta seyahat notları: 4 Güzel Adanada bir gün © Bütün Adan alılarda Hatayın hasreti var. Kendilerinden olan bir kütlenin ruhan, manen, kalben bir, fakat siya- merhametli bir kadıncağızdı. Bize hâdi-|seten ve ahden ayrı olması kurt gibi içlerini kemiriyor Yazanı seyi şöyle anlatmağa başladı: — Geçen gün saat ana doğru epeydir hasta olduğunu işittiğim Seyibeyi gör- meğe gideyim, dedim. Kadıncağız son günlerde hiç görünmez olmuştu. Eski- den arasıra bize gelir, biz de karınca ka- rarınca yardım ederdik. Kapıyı vurdum, Halid açtı. «Oğlum annen nerede» diye sordum. Öldü, dedi. Bunu duyunca doğ- rusu çok Üzüldüm, hani kendi halinde bir kadıncağızdı da... Öyle ise kanu kom- şu toplanalım da mevtayı hazırlıyalım, dedim, Halid bana: — Ben onu gömdüm deyince şaşıp kal- dım, «Nereye gömdün, hiç ölü yıkanmadan cemaatsiz gömülür mü?» deyince: «Ba- na anamın vasiyeti böyledir. Ben ondan, © benden ayrılamayız. Buna kimse kü- rışmasın. Nah inanmazsan bak, mezarı da buradadır» diye kapının yanındaki toprak tümseğini gösterdi. Bunu görünce yüreğim ağzıma geldi, kendimi komşuya dar attım ve hemen de karakola haber yolladık. Bayan Ayşeden sonra mahalle bekçisi- ni dinledik. Bekçi: — Bayım ömrümde böyle iş görme- bir habere göre Avusturya yakında Antiko- münlet paktına iltihak edecektir. Bu bususun Hitler tarafından pazar gün- Kü nutkunda lân edileceği söylenmektedir. dim. Anasını öldürüp gömen işitilmiştir amma kendi kendine ölen anayı evin içi- İni mezarlık sanıp gömeni duymamıştık, | Ye hiçbir yeni talimat verilme- in Memnuniyetsinlikle Karşilamış - ğ İnguart Berlinden ayrıldı. Berlin 18 (A.A.) — Aruslurya dahiliye na- zırı Seiss İnguart, hava bakanının — hususl Whı_vvm".ılll.' saat 15,15 de Berlinden — ayrıl - miştir. Göring Viyanaya gidiyor Ber'in 18 (AA.) — Emin bir membadan öğrentidiğine göre, Göring, gelecek martta Avusturyayı ziyaret ödecektir. — Mumalleyh, terlib edilecek bir av partlai esnasında A - vusturya devlet adamlarile siyasli görüşme - lerde bulunacaktır. Almanyanın yeni tedbirleri | Berlin 18 (A A,) — Israr ile dönen şa> yialara göre, önümüzdeki günler zarfın- da Avusturya hakkında birinci derecede mühim bazı tedbirler alınacaktır. Bu irler, üç büyük sahada tecelli eyli- yecektir. Ekonomik sahada, iki memleket - ara- 1 gümrükler tedricen kaldırılarak birkaç zaman sonra gümrük bakımından bir kül teşkil eden bir Avusturya * Al. manya arazisi vücude getirilecektir. İki memleket için müşterek bir para ihda- sına kadar, iki memleket paraları arasın- da sabit bir nisbet tesis olunacaktır. Bü- yük nafıa işleri programı, ezcürmle otos- tradlar inşaatı, Avusluryaya da teşmil olunacaktır. Ayrıca, halen işçiye ihtiya- €t olan Alman ziraat ve endüstrisinde çok mühim mikdarda Avusturyalı işsiz. ler kullanılacaktır. Dahili siyasette, Avusturya kabinesi vatansever cephede, yakın bir istik- balde, yeni bir değişiklik yapılacaktır. Mühim nezaretlare, nasyonl-sosyalıstler getirilecektir. Vatansever cephe — genel sekreteri albay Adam, bu vazifeden çıka- mlacak ve Naziler bu cepheye alımarak kumanda mevkilerinden bir kısmı ken- dilerine verilecektir. Tarlada Define İzmir 18 (Hususi) — Seydiköy Çam mahallesinde bir tarlada define bulun- duğu zabıtaya ihbar edilmiştir. İhbara göre tarlada binlerce Türk - ve İngiliz altını bulunduğu iddia edilmektedir, Diğer bir iddiaya göre Topçu Hü - seyin tarlasında (30) Jira bulmuş, di - ğerlerini saklamıştır. Tahkikata — de - vam edilmektedir. Eski Hidiv Atinada Atina, 18 (Hususi) — Eski Mısır hidivi Abbas Hilmi Paşa bugün buraya gelmiş- |tir, burada birkaç gün kalacaktır. Letonya menşeli olup Türkiyede sergi ve pa- nayırlarda teşhir edilerek satdan mahsulât İve mamulâtın bedeli de kilring yölile öde - nocektir. Tütün müstesna olmak üÜzere Türk men- geli eşya Letonya menşeli eşya — ile mevcüd kontenjanlar hududu dahilinde her iki mem leketle mer'i üsüllere ve husuüsi takasa tabi tutulacaklardır. mak elenmiş ince toprak vardı. Halide sorduk. «ÂAnamın vasiyeti var, mezarlık- ta toprak üstünde yatamam, altıma yor«e| gan, döşek, üstüme de çarşaf ört te beni öyle göm, elime, yüzüme toprak dolma. sın derdi, işte Ben de dediği gibi yaptım. Kendim de ölünce anun yanına gömüle- ceğim» dedi. 'Toprakları kaldırınca bir de gördük ki bir karış derinliğinde —mezarın altına kaplama, raf tahtaları diyip baş tarafın da yastıklar koymuş, üstüne de yorgan, çarşaf, manto ne buldu ise örtüp daha üstüne de pamuklar doldurmuş. Bundan sonra da bu meraklı hâdisenin faili Halidle görüşmek istedik. Bu ana | sevgilisinin garib tezahürü Halidin akli vaziyetinin tesbitine lüzum göstermiş ve dün kendisi adliye doktoru Salih Haşim tarafından muayene edilmiştir. Dokto- run sorduğu bazı sualler Halidde gayri tabif bir vaziyet olduğunu anlatmşıtır. Bunun üzerine adli tıb işlerinde mü- şahede altına alınmasına lüzum — görül. mMmüştür, Ercümend Ekrem Talu Güzel Adananın en güzel köşelerinden biri 7 Şubat 938 — Buraya kadar gelmişken, Adanayı görmeden dönmek almaz.. dediler. Yabancı illerde iken yalnız halkı istis- mava vasıta olan, bugün ise cumhuriyet nafiasının halka hizmet amacını güden (Mersin . Adana) treninin tertemiz kom- partımanına yerleştim. Yolcu az. Buna rağmen, trenler bu hat üzerinde günde | bir kaç sefer yapıyorlar. Çünkü yük ek-| |sik değil. Bilhassa içerderden Mersine doğru mal sevkedenler çok oluyor. Gene Tarsustan geçiyorum. Mersin tre- ninin cenub ekspreslerile iltisak nokta. sı olan Yenicede bir kaç dakikalık bir tevakkuftan sonra tekrar yürüyoruz. A - radaki ufak istasyonlar: Ziynetli.. Kâhya | oğlu.. ve nihayet Şakirpaşa.. Bu son du- rak Adananın yaylâsı, Bunaltıcı sıcaklar. da ahali nefes almak, serinlemek - için buralara gelirmiş. Büyük bir öbek ye - şilliğin ortasında, serpiştirilmiş, kırmızı emidli zarif köşkler Adana halkını fahını geçen yabancıya ikrar ediyor gi- tyet almışlar. Gözleriniz ve gönlünüz bu ferah ve - | rici manzara ile dolu olarak biraz son- TRA Adananın muazzam garına giriyorsu- nuz, Karşınızda gerçekten bir şehir bul- makla seviniyorsunuz. Adana öyle, köy azmanı kasabalardan biri değil. Geniş bulvar ile, tüten fabrika bacalarile, bul- varın iki yanını süsliyen modern villâ - larile, ortasında nefis bir anıt yükselen belediye parkı ile, çök güzel bir üslübda inşa edilmiş kız enstitüşü ile kocaman, mamur, bakımlı ve faal bir belde,.. Beni şehrin içerisindeki moderm (Ye. Halid, seyrek sakallı, siyah gözlü 34 yaşında pejmürde kıyafetli, düzgün ifa- deli bir şahıstır. Bize aynen şunları söyledi: — 34 yaşındayım, 927 de inhisarlarda ni Otel) e ulaştıracak olan faytoncu, mağrur bir eda ile bana doğru dönüyor: — Valimiz Bay Tevfik Hadi kasabayı ihya etti. Durmadan, dinlenmeden çalı- şıyor! Bu faaliyette ve bu icraatta kendinin Buma bağışlıyarak, lütfen izahata giri « şiyor: — Adana pamuğu en birinci pamuk « tur. Eskiden, doğrusu o kadar iyi değil « di. Ahalinin görgüsüz bir kısmı adıns (iane) denilen bir dins bayağı pamuk ekerdi. Cumhuriyet hükümeti bu işle çoli &kı alâkadar oldu; bu iane pamuğunu menetti. Şimdi ekilenler hep (kapalı ko- za) ve (Klevelând) nevinden kıymetlii pamuklardır. Piyasanın düşüklüğüne gae lnce bu sade bizim pamuklarımıza taal, lük eden bir keyfiyet değil, umumi; böyledir. Anlaşılan gene Avrupa fab « rikaları silâh ve cephane hazırlığına kos yuldular, pamuk işlemeğe fırsat bula yorlar. Maamafih şu son aylarda vazi « yet düzelir gibi oldu; fiatlarda yükselme ümidi günden güne artıyor. — Adananın başka derdi var mı, yurds daşım? — Yok, bayım! Ne derdi. Yurdumuz ide daha şenleniy tuluştan önce burayı görmeli güzel Adananın çöplükten tarkı Cumhuriyet içimizi de, dışımızı da te « mizledi. Yurda can geldi. Şimdi bizi het türlü kötülüklere karşı gözeten, koru - yen bir hükümetin varlığını hissediyor, rahat rahat geçinip gidiyoruz. Sadc. — Sade, ne? — Şu, öbür taraf da hir açılsa. Daha ferahlıyacağız. — Öbür taraf neresi? — Hatay.. Hatayın hasreti bütün Adanalılarda var, Kendilerinden olan büyük bir küt- lenin, el uzatacak kadar yakın bir me « safede, ruhan, manen, kalben bir, fakat siyaseten ve ahden ayrı olması kurt gibi içlerini kemiriyor. * Akşam.. Mersine avdet vakti yaklışı « yor.. Hükümet konağının önünden, par « çalıştım, şimdi işsizim. Bir ay evvel an-| de bir hissesi varmış gibi, o anda gözle-|kı da görerek, biraz ilerledikten sonra nem hemşiresi Şefikanın evine gitti, o- | Tinin içi parıl parıl parlıyor, ve dudak .| şirin (Ordu evi) nin yanıbaşından Sey « rada büyillü çamaşar yıkatmışlar. İşte bu yüzden üremi hastalığına uğradı, son gun'lerde ağırlaşınca vasiyet etti: — Beni yabancılar eline bırakma, eve göm! dedi. Çamaşırlarını yıkadım, — taş |moloz batmasın diye toprağını eledim, altına tahtalar dizdim, yastık yatak yav- Ki pamuk ipliğine sarıp rafa koymak şek- linde oldu. 2 inci sorgu hâkimi Mahirin karşısına şıkarılan Halidin müşahede altına alın- masına karar verilmiştir. Alâkadarlar Halidde (erken bunama) hastalığı oldu- ğunu tahmin etmektedirler, Evini köşesinde rahat Tâhat yatmak — iştiyen kadının cesedi de morga kaldırılmış ve otopsiye lüzum görülmüştür. Kastamonu lisesinden bir genç kazaya uğradı Kastamonu (Hususi) — Kastamonu |l- sesi son sınıf talebesinden Rifat İnebo -| nesne olmaktan lu da Halkevi önündeki yüksek kaya - Gelgelelim bu sene hklardan denizi seyrederken gözü ka - beş, yirmi altı kuru: rarmış ve müvazenesini kaybederek de, nize düşmüştür. Cesedi ertesi gün ka - yıkçılar tarafından görülerek çıkarılmış | m. in — bir | Bayramüstü larında evlâdını öğen bir babanın kıvanç- h tebessümü beliriyor: — Hep bunları o yaptı.. o yaptırıyor.. — Memleket de zengin galiba, — Öyle bayım.. Baksana şu mübarek toprağa! Ne eksek bitmez ki.. Artık şehrin göbeğindeyiz. Yeni Ote- Ka Öyle bir iltifatla v bnillktan lin ferah ve temiz lokantasında güze'ce gibi bir ov! karnımı doyurduktan sonra, çarşı, pazar, dolaşmağa çıktım. İki keçeli dükkânlar. da yok, yok. Kaldırımlar adam almıyor. Biçimine getirip bir dükkâncı ile hasbı- hâl ediyorum: — Maşallah, aksatanız yolunda.. — Allah bin bereket versin, bayım! &z çok Satiş oluyor, — Bayağı vakit böyle olmaz mı? — Pamuk bu kadar düşkün olmasa da- ha çok iş göreceğiz. Evet: Memleketin rTefah mizanı bu! Pamuk fiatlandı mi, Adanalı fıtratında , kt cömerdliği israf mertebesine çıkarı - yor. Onun indinde paranın mutlaka har- | canması, tedavül etmesi lâzım gelen bir | başka manası yoktur.| piyasa düşük.. Yirmi şa alıcı nazlanıyor. — Ya, dahildeki fabrikalar?. — Bir o kadar fabrikamız daha olga, ahsul tükenir gibi değil, artıyor.. Mut- | ve Kastamonuya getirilmiştir. Cenaze| laka dışarıdan alıcı bulmak lâzım, bütün Jise talebestinin ve muallimlerin iştirak ettikleri bir ihtifalle kaldırılmış ve | dan mı acaba? Ahmed dede mezarlığına gömülmüştür. Merhum Alman, İngiliz ve Fransız li -| sert yüzüme bakıyor, Ve sanlarını çök güzel bilirdi. — Pamuk kalite itibarile aşağı da, on- | Muhatabım infialini gizlemiyor. Bert sonra bu süa lin manasızlığını yabancılığıma, toylu -İ han kıyılarına indim. Elem doğurucu, yakın bir mazinin fecayüini ve onların neticesi alan acı ayrılıkları hatırladıkça coşan bu nehir, bu ılık akşamın süküne- #ni benimsiyedek ne de mazlı, sessiz akı« yor.. Karşımda alabildiğine uzanan zümrüd Alabildiğine uzanan mı dedim? Hayır.. Doğru söylemedim: O, alabildiğine u - ganacak ama, tâ ileride Güvur dağları hain bir sed gibi önüne çıkmasa. Kapkaranlık duruklarında, iki sevgi « liyi birbirinden ayırmaktan haz duyan zalim bir Arab zebaninin korkunç hey- beti var. Evet: Bu dağlar, benim için, Hatayın hasretini çeken temiz kalbli Adaralılar için, hakikaten başka isimle yâdedile « mezler.. vur dağları! Öte tarafında gizlenen yaralı vatan parçasının için için sızan kanları, kızarmağa başlıyan ufuktâ peme be akisler yapıyor.. O noktada biraz daha dursam hiçki « racağım.. Zaten tren saati de geldi, — Çek arabacı!. İstasyonal, — Ne o, bayım? Yüzün soldu Bibi.. Ake şamın serinliği dokundu mu, yoksa? — Bilâkis.. Yandım, « 1 Adamcağız anlamadı. Tuhaf tuhaf yü- me baktı. Beygirlerini kamçıladı. Kı- yılarından uzaklaşirken, Seyhanın sesini B duyar gibi oldum: — Selâm götüreyim mi?, diyordu.. $ , V j

Bu sayıdan diğer sayfalar: